• 8727
    sosyal medyanın, ülke dinamiklerinin etkisiyle git gide daha da kırılgan bir yapı aldığımızı düşündüğüm ve içinde bulunmaktan gurur duyduğum oluşum. ama bu gurur, saf bir romantizmin ötesinde galatasaray ailesini gerçekten farklı yapan değerlerin getirdiği bir his. ancak üzülerek, rakip takım taraftarlarının bile özeneceği bir seviyede onları yanımıza beklemek yerine (seviye olarak) biz onların yanına yaklaşıyoruz git gide.

    rakip takımın bizi hiç ilgilendirmeyen bir avrupa kupası eleme maçında aldığı galibiyet bile yetiyor modumuzu düşürmeye. ya da rakip takımın başka bir anadolu kulübü karşısında aldığı bir galibiyeti bile direkt "havaya girdiler, eyvah! kaybettik momentumu" şeklinde yorumlamaya başlıyoruz.

    arkadaşlar, bu adamlar da maç yapacak, kazanacak. senelerdir kazandılar; onları bizim rakibimiz yapan şey zaten onların da kazanma alışkanlığı olan bir takım ya da takımlar olmaları. ama biz neden kendi modumuzu düşürmeye bahane arıyoruz? "galatasaray havaya girdin mi çakar sana!" dedirten bir topluluktan ne ara rakiplerle bu kadar ilgilenen bir topluluk haline geldik!? takım kendisine çeki düzen vermeli, evet! ama biz de boş durmamalıyız; bir maç kaybettik diye karalar bağlamaya da rakip takım bir maç kazandı diye şampiyonluğu kaybetmiş noktasına gelmeye de gerek yok.

    galatasaray bu ülkede yeni tarihler yazacak ve edirne'nin ötesinde adından tekrar söz ettirecekse; bunun yolu sahadan önce taraftar yapısından geçiyor. manu 93'te ali sami yen'e gelirken galatasaray'ın oynadığı toptan değil, taraftardan çekiniyordu! şu an galatasaray taraftarından rakiplerden çok bizim kendi oyuncularımız çekiniyor! sahada ne olursa olsun, bir süre, hatta belki uzun bir süre aralıksız desteğe devam etmeli, şu ölü toprağını üzerimizden atmalıyız artık.
  • 8728
    mutluluğu takımının güzel oynayarak kazandığı bir maçtan edinmeyi unutalı çook olmuştur.
    onun yerini adı kulübümüzle anılan bir iki bilindik oyuncunun kulübümüze transfer söylentilerinin ortalıkta dolaşması, ki transfer sezonu kapanınca o da kalmayacak, bir de hasbelkader alınan, o da genelde tek farklı olan galibiyetler almıştır.
    hadi sevinelim, hafta sonumuzun daha cuma akşamından zehir olmasına ramak kalmıştı...
    (bkz: 19 ağustos 2022 ümraniyespor galatasaray maçı)
  • 8729
    galatasaray takımının ruhen çökmesini sağlamak için seferber olduğunu her hafta üstüne ekleyerek ispatlamaya çalışan topluluk. td + yönetici + futbolcu tüketmek konusunda obez seviyesinin doruklarında dolaşıyorlar. davranış ve yorumlarıyla eğer mümkün olsa iki haftada bir td. ayda bir yönetim, her hafta asgari altı futbolcu değiştirme/transfer etme arzusunda oldukları gibi, bunun yapılabilirliğinin çok kolay olduğuna gerçekten inanıyorlar. (bkz: okan buruk)
  • 8730
    üzgünüm ama türkiye'deki en kalitesiz taraftar grubu olmaya doğru ilerleyen güruh. kimlerden bahsettiğimi biliyorsunuz. her hafta teknik direktör değiştirmek isteyenlerden bahsediyorum. hadi torrent döneminde yangıncıların hepsi haklıydı. adı sanı olmayan birine neden sabredelim? ama daha sezon yeni başlamışken, kendini kanıtlamış bir hoca yeni gelmişken bunu görmek bana internet kablomu kesip attırma isteği doğduruyor.

    takımın en kilit iki oyuncusu takımla beraber 5 antrenman anca gördü. sacha boey ile yunus akgün kanadı aynı anda yeni yeni oynamaya başladı. stoper ikilisi yeni. orta saha tamamen yeni. üç maç, iki deplasman, 6 puan. iki yarısı arasında dağlar kadar fark olan bir maç. hatalarından ders alan bir hoca. bak önüne kardeşim işte.

    (bkz: 19 ağustos 2022 ümraniyespor galatasaray maçı)
  • 8731
    sözlük özelinde konuşuyorum, mantıklı bir zemine oturan yorumlar eleştirilerden ziyade sanıyorum ki önplana çıkma kaygısıyla yahut gündelik hayatı meşgalesiyle tıka basa dolan öfkelerini kanalzie edebilecekleri bir yer bulma motivasyonuyla hareket ediyormuş izlenimi veren güzide topluluğumuz. güzide çünkü bu/bi' şekilde ifade edebiliyoruz söylemek istediklerimizi. tarsftar olarak sadece kelle alma motivasyonlu hareket edersek sonumuzun suyun karşı tarafı gibi olması kaçınılmaz.

    hak vermiyor değilim, gün içinde öfkeli olduğumuz pek çok şeye içimizden geldiği gibi tepki veremiyor, neyse diyip bir ah çekiyoruz. sonra olmadık yerde olağanın dışında tepki veriyoruz.

    evet... bu taşın altında da o var.
  • 8733
    daha 3.haftada teknik direktörünün istifa etmesini isteyenlerin olduğu topluluk üstelik 2 deplasman galibiyetine rağmen.
    takım daha yeni ve gelenleri oynatmaya yavaş yavaş başlamış.
    sistem ve zaman ihtiyacı varken bu yapılan artık şımarıklıktır.
    bu kafa değişmedikçe işimiz zor. dünya’da hangi iş bu kadar kısa zamanda yapılabilir.
    benim fikrim ise bu arkadaşların taraftarlıktan istifa etmeleri.
    yeter biraz huzur verin herkese.
App Store'dan indirin Google Play'den alın