6021
galatasaray'ın şu anki en büyük sorunlarından birisi de galatasaray taraftarının şirazesinin kaymış olmasıdır. hemen hemen hiçbir konuda mantıklı tepki veremiyoruz artık. son 2 sezondaki başarısızlıkların, uefa cezasının, giden teknik direktörlerin falan getirdiği öfke o kadar fazla ki, sağduyumuzu kaybettik.
yönetim başımızdaki en büyük belalardan biri, bu çok açık. ancak şunu kesinlikle eklemek gerekiyor; bu yönetimin rezilliğinin en önemli nedenlerinden biri de taraftarın her tepkisinde bir şey yapmak zorunda hissetmeleri. iyi yönetici olmak, taraftara yalakalık yapmak demek değildir. yeri geldiğinde onları karşına alabilmektir kulüp menfaatleri için. tabi bunu taraftara düzgünce açıklayabildiği sürece. böyle insanlar yok bizim yönetimde, dolayısıyla taraftarımız da her konuda haklı olduğunu düşünüyor. ama değil.
ok, tudor'un gitmesi gerekiyordu, gitti. yerine kim gelecek belli değil, bu yönetimle de zor. zaten aklı başında bir yabancı hoca, şu anda asla bizim gibi bir kulübe imza atmaz. yani büyük olasılıkla önümüzde iki opsiyon var: terim ya da başka bir yerli. farklı bir beklentim yok açıkçası. burada garip yabancıların dillendirilmesi de saçma geliyor. umarım yanılırım da düzgün birisi gelir, şampiyon yapar.
taraftar, her zaman değişimin başarı getireceğini de sanmaktan vazgeçmeli. yazılanları okuyunca şunu görüyoruz: daha 3-4 ay önce transfer edilen adamlardan vazgeçti bile büyük taraftarımız. belhanda adam değil, feghouli maç satıyor, maicon balonu patladı falan yazılıyor. devre arasında belhanda gitsin falan diyen var, böyle bir şey mümkünmüş gibi. yani bizim taraftar için, oyuncuyu ayağa kalkmaya zorlamak söz konusu değil. tekme vurmak tercih ediliyor. linnes oynamayınca, bu adam size ne etti yazanlar, adam oynayınca galatasaray'ın topçusu değil yazıyorlar ilk maçtan sonra. serdar aziz sakatlandı, o yüzden oraya yeni oyuncu alalım, serdar da yedek olsun yazan var. muslera yedeğe çekilmeli yazan var. yani herhangi bir destek yok. zaten sezon başında gomis, avrupa kupası elemelerindeki iki maçtan sonra çöp ilan edilmişti hatırlarsanız.
devre arasında transfer dönemi var ve çok ciddi iki transfere ihtiyacımız var sadece. sol bek ve sol kanat. baskı yapacaksanız, bu mevkilere adam gibi transfer yapılması için baskı yapın arkadaşlar. yok yedek forvet, yok stoper, yok 10 numara isteyenler oluyor. hangi parayla alınacak acaba bu adamlar? soran yok. bu gereksiz baskılarla alınan adamlar elden çıkarılamıyor sonra. en trajik noktalardan birisi de şu: ani kararlar ile alınan oyuncular elden çıkarılamayınca ya da finansal sıkıntı oluşunca, allah belanızı versin ne biçin transfer yapıyorsunuz diyen de yine aynı taraftar oluyor.
geçen sene tutturmuşlardı bir maç satma da maç satma diye. bu sene iyi giderken susmuşlardı, yine başladılar. çok emin olduğum bir şey var; dünyanın en ahlaklı futbolcusu da gelse, iki üç yenilgiden ya da kötü performanstan sonra maçı sattı diyecek galatasaray taraftarı. şu an gelinen nokta o.
taraftarımız gerçekten güçlü, evet. sosyal medyada etkisi büyük, evet. ama bazı konularda öz eleştiri yapıp bakış açısını değiştirmediği sürece daha çok şey kaybedeceğiz. ben şöyle büyük taraftarım, böyle büyük taraftarım demekle olmuyor bu işler.