galatasaray sözlük film kulübü

• 2051

  (bkz: venom: let there be carnage)
  
  beklenen filmin ilk fragmanı yayımlandı. https://www.youtube.com/watch?v=-ezfi6FQ8Ds
  
  venom karakteri daha önce sam raimi'nin yönettiği spider man 3 filminde sinemalara adımını atmıştı ve daha sonra sony tarafından kendisine özel filmi ile yeniden karşımıza çıkmıştı. şimdi ise o filmin ikincisinde carnage karakteri ilk defa sinemalarda boy gösterecek.
  
  venom ve carnage karakterleri tüm çizgi romanlar arasında en çok hayrana sahip kötülerden ikisi. bakalım bu filmde özellikle carnage'ın hakkını verebilecekler mi göreceğiz.
  
  venom karakterini yine tom hardy oynayacak. carnage karakterini ise woody harrelson oynayacak.
  
  filmin açıklanan vizyon tarihi 24 eylül 2021.
• 2052

  the hunt.
  çok iyi film.
  izlemeyin diye yazıyorum. tam depresyona girmelik.
• 2053

  bugünkü efsane gecede totem olsun diye izlediğim çerezlik bir western filmi. fena değildi.
  
  (bkz: kirli geçmiş)
  
  https://www.youtube.com/watch?v=O4bOkYEy__Y
• 2054

  (bkz: big fish)
  
  vakit geçirmek için öylesine açmıştım ama gerçekten mükemmel bir film izledim. başlarda biraz sıkıcı gelebilir ama kesinlikle izlenmesi gereken bir yapım.
• 2055

  (bkz: persian lessons)
  
  bir yahudinin toplama kampında hayatta kalmak için iran'lı olduğunu söylemesi ve kampın komutanına öğretmek için yeni bir dil yaratmasını anlatan film.
• 2056

  (bkz: the cat from outer space)
  türkçeye "uzaydan gelen kedi" olarak çevrilen 1978 walt disney yapımı norman tokar yönetiminde çekilmiş harikulade bir film. yıllar önce * trt' nin cumartesi sabahı kuşağında izlemiştik ailecek ve çok eğlenmiştik.
• 2057

  ben de uzun bir süreden sonra iki film önerisinde bulunayım;
  
  ilki wimbledon; filmin başrollerinde benim çok sevdiğim kirsten dunst ve paul bettany var. romantik komedi diyebileceğimiz türde olan film 2004 yılında yapılmış, çok eğlenceli, güzel buldum ben filmi. eğer biraz ingiltere'yi londrayı ve wimbledon* 'ı seviyorsanız filmi sizin de beğeneceğinizden eminim, güzeldi ben sıkılmadan izledim. özellikle tenisseverlerin çok iyi bildiği o meşhur merkez kort, etrafındaki diğer kortlar vs. dediğim gibi biraz spora, tenise ilginiz varsa seveceğinizden eminim :)
  
  tüm bunların dışında kirsten dunst için de izlenir de o apayrı bir mevzu şimdi ;)
  
  diğer yani ikinci film ise coach carter; 2005'te yapılan filmin başrolünde ise samuel l. jackson var. eski başarılı bir basketbolcu olan carter, mezun olduğu richmond lisesi'nden gelen koçluk teklifini kabul eder, disipline çok önem veren koç, bunun yanı sıra oyuncuların derslerinde başarılı olmasını 2,3 gibi bir ortalama tutturmalarını vs. ister...eğer sporu, özellikle basketbolu seviyorsanız, bu filmi de severek izleyeceğinizi düşünüyorum. :)
  
  iki film önerisinde bulunduk, ben ikisini de çok sevdim, izlemeniz temennisiyle diyerekten noktayı koyalım. :)
• 2058

  buraya kendimce aklıma gelen güzel filmleri yazmıştım. son dönemlerde izlediğim iyi filmleri tekrar paylaşmak istiyorum;
  
  a seperation sanırım hayatımda izlediğim en gerçekçi film. oyuncular öyle oynamamışlar kamera öyle çekmemiş ki sanki izlemiyorsunuz da odada ya da mekanda onlarlasınız gibi. gerçekten çok iyi bir film insan her filmde bu gerçekçiliği arıyor. (bu kadar geç izlemek benim ayıbım olsun) (iran sineması ''canım yeni övdüm'' karikarütü burda)
  
  the white tiger netflix yapımı. baştan söyleyim ben de netflix filmlerine karşı önyargılı biriyim fakat bu filmi sevdim. inanılmaz bir konusu ya da çok orjinal bir senaryosu olmamasına rağmen kendini çok rahat izletiyor. akıyor.
  
  tangerines balkan sinemasını seviyorsanız ve hollywood filmleri dışına çıkmak istiyorsanız kesinlikle tavsiye ederim. denis tanovic'in bir no man land'i olmasa da, o tatı yakalayıp size verebilecek bir film.
  
  jojo rabbit izledikten sonra yanınızdakine dönüp ''güzelmiş be di mi??'' diyeceğiniz film bu. yanınızda kimse olmasa da seversiniz. scarlettciğimiz var, sam rockwell'imiz var.
  
  the handmaiden (ah-ga-ssi) uzakdoğu filmlerine ilginiz varsa, kore sineması seviyorsanız, çok iyi bir kurgu izlemek istiyorsanız tavsiye ederim.
  
  coherence çekim ve akış olarak the man from earth tadında. onun kadar iyi mi tartışılır ama enteresan bir film. aksiyon sahnesi olmadan aksiyon yaşatan merak uyandıran filmlerden birisi. ilk 20 dakikası nispeten daha durağan olsa da filmin devamı merak uyandırıcı bir şekilde akıyor.
  
  colonia emma watson'ın ben büyüdüm, oyunculuğum da büyüdüğü dediği 1973 senesinin şili'sindeki colonia dignidad kampında yaşanan değişik kafaları anlatan güzel bir dönem ve gerçek hikaye filmi.
  
  sound of metal güzel bir drama. yalın bir hikayesi doğal içten bir akışı var.
• 2059

  (bkz: #3198906)
• 2060

  leon the professional zannediyorum herkesin bildiği ve izlediği bir filmdir. seneler sonra tekrar izledim ve gerçekten mükemmel bir film duyguları harika veriyor izleyiciye. sonu içime pis oturdu gelip buraya yazayım dedim gece vakti yapacak pek bir şey yok.
• 2061

  sizler için daha doğrusu kendim için iskandinav ve alman filmlerinden oluşan bir liste yaptım. bu filmlerin hiç birini
  izlemediğim için yorum yapamam ancak güzel filmlere benziyorlar.
  
  kvinden i buret (2013) (danimarka almanya isveç norveç)
  fasandræberne (2014) (danimarka almanya isveç)
  flaskepost fra p (2016) (isveç norveç almanya danimarka)
  journal 64 (2018) (danimarka almanya)
  
  reconstruction (2003) (danimarka)
  de grønne slagtere (2003) (danimarka)
  voksne mennesker (2005) (danimarka - izlanda)
  den brysomme mannen (2006) (norveç izlanda)
  fúsi (2015) (danimarka - izlanda)
  hrútar (2015) (izlanda, danimarka, norveç, polonya)
  fucking amal (1998) (isveç-danimarka)
  hævnen (2010) (danimarka isveç)
  naboer (2005) (norveç isveç danimarka)
  oslo, 31. august (2011) (norveç isveç danimarka)
  elling (2001) (norveç)
  die blechtrommel (batı almanya-fransa-polonya-yugoslavya)
  angst essen seele auf (1974) (batı almanya)
  pusher (1996) (danimarka)
  pusher ıı (2004) (danimarka ingiltere)
  ıdioterne (1998) (danimarka fransa hollanda almanya isveç italya)
  retfærdighedens ryttere (2020) (danimarka isveç finlandiya)
  blinkende lygter (2000) (danimarka isveç)
  flammen & citronen (200) (danimarka almanya norveç fransa isveç finlandiya çekya)
  kapringen (2012) (danimarka)
  ordet (1955) (danimarka)
  vredens dag (1943) (denmark)
  druk (2020) (danimarka isveç hollanda)
  den skyldige (2018) (danimarka)
• 2062

  efsane the matrix serisinin yeni çıkacak filmi olan the matrix resurrections fragmanı bugün çıktı. film 22 aralıkta sinemalarda olacak.
  
  çocukluğumuz the matrix serisini izleyerek geçti. özellikle ilk filmin derinliği, felsefesi, göndermeleri ile büyülendik senelerce. 2. ve 3. film ile seri biraz hollywood aksiyon filmlerine doğru kaydı. olsun dedik onları da severek izledik. çıkacak son filmle ilgili beklentilerim çok düşük ancak isminde the matrix ibaresi geçmesi bile tüyleri diken diken etmeye yetiyor. beklemedeyiz. 22 aralıkta sinemalardayız.
  
  fragman: https://www.youtube.com/watch?v=9ix7TUGVYIo
• 2063

  sakın netflix'de afişine falan aldanıp açıp izlemeyin. zamanınıza yazık olur..
  
  (bkz: dağları deviren baba)
• 2064

  netflix' e yakın tarihte eklendi ama uzun zamandan beri acaba eklenmiş midir diye girip bakardım. tavsiye olarak bu filmi dublajlı izlemenizi önermem dublaj bu filmin keyfini tamamen ortadan kaldırır. aksanların öne çıktığı bir film özellikle brad pitt' in çingene aksanı muhteşem. turkce adi kapışma.
  
  (bkz: snatch)
• 2065

  bir guy ritcihie filmi de benden gelsin o zaman (bkz: the gentelman) izlemesi her defasında farklı keyif veren güzel bir film mutlaka tavsiye ederim. konusuna gelince, yokluktan zirveye çıkan bir uyuşturucu baronunun işi bırakmaya karar vermesi ile ortaya çıkan olaylar. birbirinin içine geçmiş olay döngüsü ile daha ilk dakikalardan sizi içine çekiyor.
• 2066

  (bkz: dune)
  
  dune izledim* hala etkisinden çıkamadım. yani kısaca açıklamak gerekirse deni vilnöv babamız demiş ki: “yahu 2021 yılında bu lord of the rings’in 20. sene-i devriyesi olacak… biz bu tahtı artık neden sallamıyoruz?” ve sallamış. en azından sallayacağının hissiyatını vermiş. bambaşka bir üçleme gelecek belli ki. neyse parası gidin verin sinemada izleyin, ileride torunlarınıza “ben o filmi sinemada izledim” dersiniz.
• 2067

  (bkz: dune)
  ilk film, ilk kitabın ilk yarsını anlatıyor. kitabı okumadan izlerseniz kaçıracağınız şeyler olacak ama film sonrası merak edip araştırmaya başlarsanız, evren yeni bir hayran daha kazanacak.
  
  ikinci filmin geleceği kesinleşti. 6 kitaplık serinin tamamını beyaz perdeye uyarlarlar mı bilmiyorum. 6 kitaba sadık olarak yapılacak bir seri 11 ya da 12 filmlik malzemeye konu olur. umarım en azından üçüncü kitabın sonuna kadar devam edilecek bir serinin ilk filmini izlemişizdir.
  
  ayrıca imaxte izlerseniz bazı sahnelerde telefonun flaşını ekrana tutma ihtiyacı hissedebilirsiniz. karanlık sahneler, imax ve gözlükle kapkaranlık oluyor. ben şahsen 2d salonda izlemenizi tavsiye ederim.
  
  filmin sonunda hans zimmer de sağ olsun "aha valla muhteşem bir seri geliyor lan" diye gözlerimi yaşarttılar ve de şaşarttılar.
  
  ayrıca sinemaya gitmek istemiyorum derseniz hbo max'te de vizyon tarihiyle beraber izlenebiliyormuş. haberiniz olsun.
• 2068

  dönemin propaganda bakanı joseph goebbels ve yönetmen leni riefenstahl'ın güçlerini birleştirmesi ile birlikte; adolf hitler'i halkın gözünde ilah konumuna getiren belki de tüm zamanların en iyi propaganda filmidir.
  
  (bkz: iradenin zaferi)
• 2069

  bir netflix filmi olan the power of the dog. benedict cumberbatch'ın oynadığı ve izlediğime hiç de pişman olmadığım bir yapım. enteresan bir iş çıkarmışlar.
• 2070

  arkadaşlar matrix resurrections geleceği için öncesinde matrix serisi ımax sinemalarında tekrar gösterime girdi. lakin öğrenmek istediğim bu filmler 3 boyutlu mu olacak 2 boyutlu mu? bilgisi olan bana mesaj atabilir mi?
• 2071

  dün gece spider-man no way home'u amerikan usulü gönlünce tepki veren bir salonda izleme şansına eriştim. film boyu yer yer alkış kıyamet gidildi, spoiler vermeyim bir yerde ben artık çıkardım maskeyi ıslıkla girdim boydan.
  
  filmin ilk yarısını 1/10, ikinci yarısını 12/10 olarak puanlıyorum. çok havada kalan ergence işler var ama beni almış lise günlerime götürmüş, duygulandırmış vs. vs. neyse spoiler olmasın filmin sonunda çok mutlu çıktım salondan. arabaya giderken de kendimi baya baya kelle gibi sırıtıp
  
  spider-man s*ker adamıııı,
  spider-man s*ker adamıııı,
  spider-man s*ker adamıııı, adamı,
  spider-man s*ker adamıııı, ooooo oooo oooo
  
  diye mırıldanırken buldum. yaşadığımız şu bombok günlerin üzerine mis gibi geldi.
  
  yapımda yayımda emeği geçen herkesin eline sağlık. bana bunlarla gelin kardeşim yaşlandım ben artık, kurgunuz senaryonuz sizin olsun nostalji yaşamak istiyorum. izlemek isteyenlere de tavsiyem filmin gazı kaçmadan, spoiler yemeden bugün yarın gidip o hyple bağıra çağıra izlemeleri.
• 2072

  (bkz: the matrix resurrections)
  
  serinin dördüncü filmi benim için hayal kırıklığı oldu. insan ister istemez üçlemeyle kıyaslama yapmak zorunda kalıyor. bu film sanki hiç matrix evreni havası vermedi. beni en çok üzen de buydu.
  
  gerçi filmin içindeki bir sahnede, bu filmin werner bros. tarafından zorla çektirildiği, eğer çekilmezse sözleşmelerinin iptal edilip başka birisine çektireceklerini söylüyor. zaten buradan anlaşılmalıydı yönetmenin ne kadar gönülsüz bir işe giriştiği.
• 2073

  bu listeye hayvanlar gibi ağlamak isteyenler * için iki adet film bırakıyorum.
  
  birincisi:
  mommo kız kardeşim
  
  uzun yıllar önce izlemiştim, durup dururken aklıma geldi, o zamanlar internette çok zor bulunuyordu. bir baktım ki youtube'a hd şekilde yüklemişler. mendil/peçete fiyatlarının arttığı bu günlerde izlemek de ayrı cesaret izler. kız kardeşim yok, olsaydı çok daha fazla etkilenirdim muhtemelen.
  https://youtu.be/yTcrtkWWpcM
  
  ikincisi:
  hotaru no haka *
  
  bu da yukarıdaki gibi abi-kız kardeş ilişkisiyle alakalı. altlı üstlü gidebilirsiniz...
  https://youtu.be/FhMYRS2Mjb8
• 2074

  matrix 4. izlediğim için aşırı pişmanım. keşke izlemeseydim aklımda eski matrix kalsaydı. kötü yorumlar okuyordum ama hiç böyle beklemiyordum neo güçlerini kaybetmiş trinity uçuyo filan bu ne la? leş oğlu leş.
• 2075

  in the mouth of madness.
  
  https://m.imdb.com/title/tt0113409/