---
%50 alıntı* ---
mehmet muzaffer adında öğrencisi olmuş savaş zamanında. mehmet muzaffer çanakkale'ye savaşa gönderilmiş, istanbul'u biliyor diye istanbul'dan gerekli olan mühim malzemeleri alması için çanakkale'den istanbul'a gönderilmiş tekrar. karargah malzemeler için para değil tezkere vermiş. aradığı malzemeleri bulan muzaffer para almak üzere erkan-ı harbiye'ye yaşlı bir yarbayın huzuruna çıkmış. yarbay paranın ne için lazım olduğunu sormuş, oto kamyon lastiği cevabını alınca ''bana bak oğlum, ben askerin ayağına postal sırtına kaput alacak parayı bulamıyorum. sen otomobil lastiğinden bahsediyorsun. haydi yürü git, insanı günaha sokma para mara yok.'' demiş. kara kara ne yapacağını düşünen çanakkale'ye eli boş dönmek istemeyen muzaffer'in aklına bir fikir gelmiş... malzemeleri bulduğu yerden satın almaya gitmiş, almış. muzaffer, paraların basımında kullanılan kağıdın aynısını karaköy kırtasiyecilerinden tedarik etmiş bütün gece oturmuş çini mürekkebi ve boya ile gerçeğinden bir bakışta ayırt edilemeyecek şekilde taklit bir para yapmış. malzemeleri aldığı tüccara verdiği ve yutturduğu para buymuş. o devrin hakiki paralarının üzerindeki yazılar arasında bir de şu ibare bulunuyormuş: ''bedeli dersaadet'te altın olarak tesviye olunacaktır.'' muzaffer yaptığı taklit paradaki bu ibareyi değiştirerek şöyle yazmış:
''bedeli çanakkale'de altın olarak tesviye olunacaktır.'' (altından kastettiği şehitlerin kanı)
---
%50 alıntı ---
işte böyle de güzel insanlar yetiştiren lise.