24850
surekli tonlarca paralari akittigi futbolcuları gondermek istediginde, para kazanmak yerine yine tonlarca paradan vazgecmek zorunda kalan takim.
evet, bu mesele transferlerin mali acidan ne kadar basarisiz oldugunu gosterir. transfer komitesi de, hoca da, yonetim de transferlerde basarisizdirlar. 5 milyon bonservis verir, 2 sene sonra gondermek icin alacaklarini bonservise saydirmaya kalkar.
8 milyon bonservis verir, 1.5 milyon para kazandiginda öpüp basina koyar. sonra da, cocuk kandirir gibi, iste 3 yil boyunca yillik 3 milyondan bonuslarla beraber toplamda 10milyon kar ettik diye de ovunurler.*
buna sebep olan adamlarin hepsini bir temiz sopadan gecirmek gerekir. yanlis anlasilmasin, siddete karsiyim. ancak bu yanlis harcamalari aslina rücu edecek bir tüzük duzenlemesi, sirket kurali/sozlesmesi olmadigi surece hep zarar edecegimiz ortadadir.
bunun bir suru sebebi var, malum günübirlik basari amaci, taraftar baskisi korkusu, prestij kaybi korkusu gibi seyler. yani korkakca seyler. ben korkak adam istemiyorum arkadas. ben risk alan adamlar istiyorum. futbolcusundan teknik direktorune, yonetim kurulu uyesinden başkanına kadar girisken, sokuskan, vuruskan adamlar istiyorum.
gidip goz onunde olan adami bilmem kac milyona alip oynatmak herkesin yapacagi is. ama kiyida kosede 100-200 futbol topuna transfer ettiğin adami parlattigin zaman herkes kazaniyor.
ha sunu diyecekler olabilir, iste galatasaray her zaman basarili olmak zorunda, her sene sampiyonluga oynamak zorunda vs. e gorduk simdiye kadar 10 sene ust uste sampiyonlugumuz var mi? ya da bu mantaliteyle yuruyen diger buyuklerin? yok.
e demek ki bu metod kulliyen yanlis. o zaman neden hala, sacmalamak pesindeyiz?
"eğer birinin itiraf edecek cesareti varsa, hatalar her zaman affedilebilirdir" demis bruce lee. fatih terim bu sene hatalar yaptığıni itiraf etti. affettik. zaten kredisi de yüksek. ama yine de buyuk bir erdemlilik gosterdi o seviyedeki bir insan.
albert einstein'in bir sozu var ya hani, "delilik; sürekli aynı şeyi yapıp farklı bir sonuç beklemektir" seklinde.
bakalim 2020-2021 sezonunda kim deli kim veli gorecegiz.
edit: cimbombom uyardi gozden kacmis. tüzükte bu sekilde bir madde olsa dahi kulup dernek statusunde oldugu icin tuzukte bu tur bir madde boşa düşüyor. kendisine dikkat cektigi icin tesekkur ediyorum.
ancak soylemek istedigim şu ki, futbol takimi anonim sirketi statusunde oldugu icin türk ticaret kanunu hukumlerine gore sirket yoneticileri sorumluluklari oraninda zarari tazmin etmekle yukumlu. tabii burada su devreye giriyor, adamcilik. her gelen yonetim bir onceki sirket yonetimini bagimsiz kuruluslara analiz ettirip denetim raporu hazirlattiriyorlar. ama tabii kimin ne kadar zarara ugrattigi su bu vs. hooop sumenalti ediliyor. hirsiza ses cikarmayan kendisi de hirsizdir. hani bu mottoyu hatirlatayim istedim ek olarak.
evet, bu mesele transferlerin mali acidan ne kadar basarisiz oldugunu gosterir. transfer komitesi de, hoca da, yonetim de transferlerde basarisizdirlar. 5 milyon bonservis verir, 2 sene sonra gondermek icin alacaklarini bonservise saydirmaya kalkar.
8 milyon bonservis verir, 1.5 milyon para kazandiginda öpüp basina koyar. sonra da, cocuk kandirir gibi, iste 3 yil boyunca yillik 3 milyondan bonuslarla beraber toplamda 10milyon kar ettik diye de ovunurler.*
buna sebep olan adamlarin hepsini bir temiz sopadan gecirmek gerekir. yanlis anlasilmasin, siddete karsiyim. ancak bu yanlis harcamalari aslina rücu edecek bir tüzük duzenlemesi, sirket kurali/sozlesmesi olmadigi surece hep zarar edecegimiz ortadadir.
bunun bir suru sebebi var, malum günübirlik basari amaci, taraftar baskisi korkusu, prestij kaybi korkusu gibi seyler. yani korkakca seyler. ben korkak adam istemiyorum arkadas. ben risk alan adamlar istiyorum. futbolcusundan teknik direktorune, yonetim kurulu uyesinden başkanına kadar girisken, sokuskan, vuruskan adamlar istiyorum.
gidip goz onunde olan adami bilmem kac milyona alip oynatmak herkesin yapacagi is. ama kiyida kosede 100-200 futbol topuna transfer ettiğin adami parlattigin zaman herkes kazaniyor.
ha sunu diyecekler olabilir, iste galatasaray her zaman basarili olmak zorunda, her sene sampiyonluga oynamak zorunda vs. e gorduk simdiye kadar 10 sene ust uste sampiyonlugumuz var mi? ya da bu mantaliteyle yuruyen diger buyuklerin? yok.
e demek ki bu metod kulliyen yanlis. o zaman neden hala, sacmalamak pesindeyiz?
"eğer birinin itiraf edecek cesareti varsa, hatalar her zaman affedilebilirdir" demis bruce lee. fatih terim bu sene hatalar yaptığıni itiraf etti. affettik. zaten kredisi de yüksek. ama yine de buyuk bir erdemlilik gosterdi o seviyedeki bir insan.
albert einstein'in bir sozu var ya hani, "delilik; sürekli aynı şeyi yapıp farklı bir sonuç beklemektir" seklinde.
bakalim 2020-2021 sezonunda kim deli kim veli gorecegiz.
edit: cimbombom uyardi gozden kacmis. tüzükte bu sekilde bir madde olsa dahi kulup dernek statusunde oldugu icin tuzukte bu tur bir madde boşa düşüyor. kendisine dikkat cektigi icin tesekkur ediyorum.
ancak soylemek istedigim şu ki, futbol takimi anonim sirketi statusunde oldugu icin türk ticaret kanunu hukumlerine gore sirket yoneticileri sorumluluklari oraninda zarari tazmin etmekle yukumlu. tabii burada su devreye giriyor, adamcilik. her gelen yonetim bir onceki sirket yonetimini bagimsiz kuruluslara analiz ettirip denetim raporu hazirlattiriyorlar. ama tabii kimin ne kadar zarara ugrattigi su bu vs. hooop sumenalti ediliyor. hirsiza ses cikarmayan kendisi de hirsizdir. hani bu mottoyu hatirlatayim istedim ek olarak.
