• 20376
    ffp kaynaklı olarak sezon başında kadro planlamasının doğru düzgün yapılamaması
    bu nedenle son birkaç maçtır elindeki yegane forvet olan eren'in (nam-ı diğer çıtkırıldım) uf olmasından ötürü artık alıştığımız, sinan'la sonuç alamama ve donk-maicon forvetine dönme durumunda kalınması, ama ne varki papazın her zaman pilav yememesinden mütevellit bundan sadece 6 ekim 2018 antalyaspor galatasaray maçı'nda sonuç alınabilmesi,
    ligin ilk yarısı itibarıyla zor dönemece girilmişken, zaten yetersiz olan kadroda, son haftalarda ciddi sakatlıkların ortaya çıkması, bu da yetmezmiş gibi 2 kasım 2018 galatasaray fenerbahçe maç' ında, büyük bir hevesle olay olsa da şöyle keyifli keyifli ceza yağdırsak diye bekleyen pfdk'ya imkan sunulmuş olması
    nedenleriyle önümüzdeki birkaç haftada hem ligde hem de şampiyonlar liginde sezonun bir nevi kaderini yönlendirecek maçlara sıkntılı bir şekilde çıkacak olan takımımız...
    allah yardımcımız olsun...
  • 20379
    dünkü maç esnasında ve sonrasında etrafımda ve sosyal medyada gördüklerim beni hayrete düşürüyor. acaba ben mi yanlış düşünüyorum diyorum. aslında uzun uzadıya kim ne demiş takip etmek için pek havamda olduğumda söylenemez. gördüğüm kadarıyla yönetime, açıklama yapın fatih terim'in açıklamalarını destekleyin, tff'ye tepki gösterin şeklinde bir baskı var bunun sonucunda da cılız da olsa bir açıklama geldi zaten. ama şahsen benim derdim bu değil. 30 yıllık taraftarlık süresince nadir üzüldüğüm günlerden biriydi dün. fenerbahçe'yi yenememek, hatta fark atabilecek konumdayken atamamak veya şampiyonluk hayallerinin sekteye uğraması falan değil. dün gece ki üzüntüm elindeki maçı veren ve buna tepki koyamayıp kendini aciz konuma düşüren takımdır. 2-0 önde olduğun, her ne kadar gereksiz de olsa oley nidaları çekilmeye başlanan bir derbi maçta, ilk yarı sadece 70 olumlu pas yapabilmiş, ligin 3'te biri itibariyle küme düşme potasında olan bir takıma karşı son dakikalarda verilen pozisyonlar sebebiyle 1 puana sevinecek konuma geldik. benim derdim milyonlarca lira kazanan futbolcuların zaman geçirme çabaları, yediğimiz her golden sonra daha da ezilmeleri. hele bir de bitiş düdüğünden sonra neredeyse bütün takımın cansiperane bir şekilde kavga etme görüntüleri üzüntüme tuz biber ekti. zaten %70'i sakat olan bir takımı* daha da eksiltmek için ellerinden geleni yaptılar. bu takımın senelerdir en büyük eksiği zeka. zaten maç içerisinde bunu göremiyoruz bir de maç dışında kavga olayı bunu perçinledi. bir maç sonunda 2 puan'dan olmuş olabilirsin ama yaptığın bu düşüncesizliklerle şampiyonluğu kaybetmek de mümkün.

    geçen seneden beri fatih terim'i hakkında en ufak negatif düşünceye kapılmadım, her zaman dediğimiz gibi vardır bir bildiği dedik ama görüyorum ki bu takımın bu sezon ne oynadığı belli değil. ki ben de taraftarın %90'ı gibi o başımızda kalsın biz mücadeleci bir takım görelim şampiyon olsak da olur olmasak da üzülmeyiz diye düşünüyorum. sonuçta galatasaray'ın evladı galatasaray'ı düşünür. yabancı hoca gibi ben kendimi kurtarayım paramı alayım gerisi önemli değil felsefesinde olmaz. derinliği olmayan kadro, forvetsiz bir takım vs gibi önemli engelleri de göz ardı etmiyoruz tabi ki. fırsat buldukça transfer konusunda yetkiyi teknik ekibe devrettik deyip topu o tarafa atsa da yönetim bu sezonun kadro problemlerinin en büyük kaynağıdır. yönetim veya teknik ekip* bu sezon yapılan veya yapılamayan tüm transferlerin sorumlusudur. koca bir yeni sezona hazırlık evresini plansız olarak geçirdiğimizi acı biir şekilde gördük. 32 gol atmış bir forveti satıp yerine forvet alamayanlar sezonu göz göre göre çöpe atmıştır. sorun gomis'in aldığı veya istediği paraysa bu parayı 7-8 senedir bu kulüpten alan ve uzun süredir katkısını göremediklerimiz neden göze batmamaktadır.

    çarpıcı bir örnekle şu an donk ve linnes'i eleştirsem tepki görürüm ama ben artık bu formanın kapasitesinde olmayan adamları elinden gelenin en iyisini yaptı diye alkışlamak istemiyorum*. bu takımda, daha fazla koşan, daha hızlı, daha iyi pas yapan futbolcular görmek istiyorum. özellikle avrupanın orta sınıf takımlarında bizim futbolcuların aldığı paranın 3'te birini alıp 3 kat daha katkılı oynayan futbolcuları görünce demoralize oluyorum. derbi maçından sonra sinirle yazmayım dedim ama görüşlerim bunlar. bu sene şampiyon olmayalım umurumda değil ama "dünyadan büyük hayallerimiz"e kavuşmak için umutlarımı körelten şeyleri yazmak istedim.
  • 20380
    yaptığı hataları görmeyip ya da kabul etmeyip işin kolayına kaçan hocaya ve bazı taraftara sahip futbol takımıdır.

    evet, ben başarıdan umudu kestim ama yanlış söylüyorsunuz arkadaşlar 11.hafta lig 2.si olduk diye değil lider ve puan farkı ile önde olmamıza rağmen eksik ve kötü olduğumuzun farkında olmadığımız için.

    desteklemeye devam elbette kötü olunca takımı bırakan olmadık, aşk daim. olumlu olduğunda övdük tersinde de bırakın söyleyelim.
  • 20382
    son haftalarda çok garip bir şekilde inanılmaz bir hızla fiziksel çöküş yaşayan takımımız. stoke cityden ilk geldiğinde kene gibi rakibine yapışıp sahada taş gibi duran n'diaye gitti pamuk helva gibi kırılgan top oynayan n'diaye geldi. akhisardan yere sağlam basan bir top oynayan ömer bayram gitti tarık çamdal modunda oynayan bir ömer geldi. ortasahanın kralı fernando sürekli sakatlanıyor oynadığında da sahada kendini eskisi gibi belli edemiyor o da bir gerileme içerisinde. nagatomo, feghouli, mariano, eren, maicon, garry ve sinanda da benzer durumlar mevcut, selçuktan artık bahsetmiyorum bile o zaten çoktan fizik olarak bitmişti. elimizde bir elin parmakları kadar fiziksel durumu idare eder denilebilecek adamların da diğerlerine katılabilme ihtimali ise en büyük endişe konusu. terimin bu olayı çözmesi gerekiyor hemde çok acilen, sadece futbol olarak değil fizik olarak takım çöküşte. takımımıza bak biraz terim hoca daha çok kafa yor. biz oyunumuzu doğru oynadıktan, fiziksel durumumuzu toparladıktan sonra bizi ne hakemler ne forvetsizlik ne de başka etkenler zaten durduramaz şu kötü ligde. çok çalışmamız lazım hoca çok.
  • 20383
    hani derler ya bahane popo gibidir, herkeste bulunur.

    biz de hakkımız yendi vs diyerek, kabak gibi ortada olan bazı noktaları görmezden gelemeyiz. peki önem sırasına göre nedir bu noktalar ?

    1) takımın kondisyonu yerlerde, maçın ilk yarısında bizim takım rakibe pres yaparken, aklımdan "ikinci yarı ayvayı yedik" diye geçirdim. takımın 60.dk dan sonra fizik olarak ezileceği o kadar belliydi ki. "bittik biz bittik beyler" dedirten bir takımdan, şampiyonlar ligi gibi bir arenanın fizik olarak en zayıf takımına evrildik. bu fiziki zayıflık, beraberinde sakatlık problemlerini de getiriyor.

    2) kadro yapımız demografik olarak sıkıntılı, takımı kuzey afrikalı ve brezilyalı adamlardan ( fernando hariç ) temizlemezsek glelecekte de işimiz zor. arsene wenger ne demişti geçmişte "bir brezilyalı yarar, iki brezilyalı karar, üç brezilyalı zarar" ya da "bir brezilyalı iyidir, iki brezilyalı risklidir, üç brezilyalı teknik direktörü işinden ettirir"

    3) yerli futbolcularımızın çoğunluğunun futbol karakteri zayıf, iş ahlakı problemli ya da yetenek olarak galatasaray seviyesinin çok altındalar. ayrıca bunlar zihnen ve fiziken yetersiz adamlar. eren derdiyok, selçuk inan, ömer bayram, tarık çamdal, ahmet çalık, muğdat çelik ve hatta sinan gümüş.

    4) takımda lider ( alfa - yıldız ) futbolcu yok. 2011-2015 arası ezeli rakiplere derbi maçlarında genelde üstünlük kurduğumuz bir dönemdi. bu yıllarda takımımızda görev yapan oyuncuları yazalım, ne demek istediğimiz daha net anlaşılsın. felipe melo, wesley sneijder, didier drogba, johan elmander, tomas ujfalusi, hatta chedjou, riera, podolski, baros ve hatta gomis. hadi herhangi bir maçta sindirin bakalım bu adamları.

    5) teknik heyet, yönetim ve taraftarlar formsuz. teknik heyet muhtemelen takım içi problemler ve takımı iyi antrene edememelerinden dolayı; yönetim ise ffp etkisini de bahane gösterek, özellikle santrafor pozisyonunu boş bırakmasından dolayı bugünleri hazırladılar. taraftar'da 2-0 gibi riskli bir skora rağmen maçtan çabuk koptu. oley çekme işi ya da fener kümeye tezahüratı maç 3-0 değilse, 90.dk da başlar ve 4-5 dk boyunca yapılır. hem etkisi de daha büyük olur.

    ana hatları ile bu sıkıntılar yüzünden son 1 aydır iyi durumda değiliz. detaylara da girilebilir ama yazıyı uzatmayalım.

    yukarıdaki sıkıntılar bir anda çözülemez, önümüzdeki günlerde bunun etkilerini olumsuz anlamda yaşamaya devam edeceğiz. burası net. 1-2 yıla yayarak bu yanlışlardan dönmemiz lazım. peki bu sorunlardan hareketle neler yapılmalı, yazalım.

    1) hazır hoca uzun soluklu bir sözleşme imzalamışken, 2+3 yıllığına scott piri ya da bu ayarda bir kondisyoner ile anlaşmamız lazım. takımı tabanca haline getirecek bir kondisyoner çok önemli. bu sayede sakatlık oranı da azalacaktır.

    2) mariano, maicon, feghouli, belhanda + eren derdiyok, selçuk inan, ömer bayram, tarık çamdal, ahmet çalık, muğdat çelik ve sinan gümüş. bu arkadaşlardan kurtulmamız lazım.

    3) bu arkadaşlardan boşalan yerlere; iş ahlakı, iş disiplini yüksek, çalışkan, profesyonel ve takım içinde gruplaşma olasılığı zayıf olan futbolcular transfer etmemiz şart. linnes, nagatomo tarzı transferler ( tabi bunların mevkisine göre daha kariyerlileri ) yapmamız elzem.

    4) ozan kabak gibi gençleri takıma monte etmemiz lazım. tüm gençlerin ozan kabak gibi tutmayacağı aşikar, bazıları maalesef a takımda tutunamayacak ama önümüzdeki 2-3 yıl için, devamlı kadroda yer alabilecek 3 tane altyapıdan genç çıkarsak bile yeter. ozan kabak tuttu, iki tane daha çıkarsak şimdilik bizi keser.

    5) hani 3.madde de dedik ya, gönderilecek adamların yerine yeni oyuncular almamız lazım diye. işte bu adamları seçerken liderlik özelliği olanlar özellikle tercih edilmeli. linnes, yuto tarzı adamlar iyidir ama takımın hepsi bu sessizlikteki oyunculardan oluşursa da işimiz yaş. bize hem profesyonel hem lider oyuncular lazım. iyi araştırmamız lazım. devre arası 3 oyuncu alacağına 1 tane saydığım özelliklerde sağlam bir adam transfer et, daha iyidir. takımın ihtiyacı olan bölge belli. gerekirse evi arabayı sat, bir tane ayağı temiz, golcü bir santrafor al. hiç mi bulamıyorsun. eğer terbiyesizlik yapmadıysa son çare olarak git gomis'i 6 aylığına kirala.

    fatih hoca bunları eminim ki bizden iyi biliyordur. özellikle ffp ve oyuncu sözleşmelerinin de etkisiyle eli kolu bağlı, eldeki malzemeden yemek yapmaya çalışıyor. ama istediği lezzeti bulamıyor haliyle. muhakkak hocanın da hataları var ama ondan başkası da bize merhem olmaz. burayı takip eden ve fatih hoca ile kontağı olan birileri illaki vardır. taraftarların büyük bölümü, bu süreçte arkanda hocam. sen sinirlerini zıplatma, itidalli ol.
  • 20385
    güzel oyundan ziyade biraz daha pragmatik davranıp ilk yarının kalan 6 maçında 12-14 puan alırsa ligin sonuna kadar yarışta kalır.

    fatih hoca yeri geldiğinde inanılmaz pragmatik davranıp alması gereken sonucu oyunun kalitesine bakmaksızın alıyor. şu eksikler ve kadro kalitesiyle kalan 5 maçta 12-14 puan bandında bir şey çıkartırsa herkesin ümidi taze kalır.

    devre arasında bir forvet bir de alınabiliyorsa orta saha ile ikinci yarı 35-40 puan bandı bizi şampiyon yapabilir. ikinci yarı bu puanı düzelen sakatlar ve gelebilecek bir forvet ile toplayabilir bu takım. önemli olan yukarıda da dediğim gibi ligin ilk yarısını 32-34 puan bandında tamamlamak.
  • 20386
    acilen silkelenip kendine gelmesi gereken ve umutsuzluğa düşmüş taraftarına yeniden umut aşılaması gereken takım. umudu da ancak şampiyonluk yarışından kopmamak ve iyi bir futbol ortaya koymak yeşertir.

    acil bir forvet transferi ihtiyacı olduğu aşikar. umarım devre arasında böyle bir takviye gerçekleşir. bencillik, savrukluk ve forvet sorunu ortadan kalkar ise bu takımın hala şampiyonluk şansının olduğunu düşünüyorum.
  • 20387
    iki zorlu kulvarda mücadele ediyoruz. bu bir gerçek ama iki kulvarda da en az koşan takımlardan biriyiz. yani üstün bir mücadele yapıp da fiziki gücümüz düşmedi. zaten düşük bir güçteyiz. futbolda da diri olmadığın sürece, dünyanın en iyi takımı da olsan başarısız sonuçlar alabilirsin. alıyoruz da. fatih terim'in takımlarının en büyük özelliği de koşması ve basması. futbolcular yetersiz ama en azından fiziki olarak diri olmalıyız.
  • 20388
    a) güçlü kalan tek oyuncusu yok neredeyse.

    - fernando muslera manasız işler yapıyor.
    - mariano adam kaçırıyor, ayakta duracak hali yok.
    - frikikçi johnny sins'i anmaya dahi gerek duymuyorum.
    - ömer bayram anadolu topçusu.
    - ryan donk taraftarın hoşuna giden hareketler yapıyor ama maç içinde konsantrasyon kaybettiği anlarda yaptığı hataları saysam buradan köye yol olur. (yine de hakkını yemeyeyim, ehven-i şerdir.)
    - fernando reges geçen seneki sakatlığından beri sadece vasat üstü bir defansif orta saha özelliği gösteriyor.
    - badou n'diaye maç içinde kayboluyor. zaten ayağı iyi değil, pasları ve şutları gerçekten çok kötü. delici özelliğini göstermeye çalıştığı bir maç belki sayarım. salmış.
    - younes belhanda kendi kuyruğunu ısıran yılan.
    - s*nan gümüş'ü geçiyorum.
    - garry rodrigues "the sağa çek vurama reyiz" bu sezon tam bir galatasaray 7 numarası hüviyetinde. lokomotiv kalecisinin mallığı bize pahalıya patladı. neyse.
    - eren derdiyok, bize tasası çok. eren sakat değil. sakatlık kavramı aslında eren derdiyok'un kavramlaşmış hali. gerçi o nazeninlik, salon erkekliği, çıtkırıldımlık vb. de olabilir.
    - sofiane feghouli. bir dk. o kimdi ya?

    serdar aziz, ozan kabak, henry onyekuru ve yuto nagatomo dışında takımda güçlü kalabilen adam yoktu. bunlardan serdar, onyekuru ve nagatomo da tuhaf tuhaf, saçma sapan sakatlandı.

    b) tüm bunlardan sonra bakıyorum, takım resmen koşmuyor. yok, koşmuyorlar. pası atan yerinde bekliyor. boşa kaçan yok. buna rağmen bu takımda 10'dan fazla oyuncu 10'dan fazla sakatlık geçirmişler, ayrı ayrı. delirmek işten değil.

    bu durumda da hocaya bakıyorum. fatih terim bu durumdan zerre gocunmuyor gibi. hala kalkıp 2 kasım 2018 galatasaray fenerbahçe maçı için "harika oynayan bir galatasaray..." diyebiliyor. biri de çıkıp "hocam galatasaray harika değildi, fenerbahçe rezaletti." diyemiyor. bir durup "yahu bu kadar darbeden bağımsız sakatlığın bir sebebi olmalı." demiyor.

    bir de eski hastalığı nüksetti. evinde, lig 15.'si fenerbahçe'ye karşı 2 - 0 öne geçip bir penaltı golü yiyince 30 dakika boyunca rezaletten daha öte oynayan bir takım varken tüm suçu hakeme yı ka maz sın! terim bunu özellikle milli takımda çok yapardı. rüzgara suç atmışlığı bile vardır. 4. galatasaray döneminde tamamen değişmiş gibiydi ama bir iki maç kötü gidince eski mekanizmalar geri geldi. bu maçı hakeme yıkmak tamamen işin içinden sıyrılma taktiği. bu taraftarı da provoke ediyor.

    c) yönetim fatih terim'i, kendisinin de istediği gibi, tamamen serbest bıraktı. forvet alamamaları değil ama taraftarı ve hocayı forveti kesin alacağız diye diye kandırmaları büyük bir rezalettir ve ayıptır.

    d) taraftarın durumu benim nazarımda 10 yıldır net zaten. yarı yarıya, mutedil ve akılcı taraftarı da var; takım elbiseli yamyam prototipini yansıtan da.

    dönüp bakıyorum, koskoca yüzlerce yıllık çınarın elle tutulur tek yanı var: ozan muhammed kabak.

    bakın bu acziyettir. herkesin kendine gelmesi lazım. en başta fatih terim'in. derdim şampiyonluk vs. değil. benim umurumda değil şampiyonluk. hatta bu sezon şampiyon olmazsak daha hayırlı olacak gibi. terim artık neşteri vurmalı, gerekirse feda demeli. ben bıktım her sene "gaassaray her zaman şampiyonluğa oynar." geyiğiyle kulübün kasasını boşaltmaya yol yapan yönetimlerden. gerekirse galatasaray da geri çekilir arkadaşım. koca osmanlı'dan iyi mi bileceksiniz?

    dzn: selaminko uyardı. yazarken nasıl sinirim bozulduysa martin linnes'i unutmuşum. mezkur fenerbahçe maçında en çok onun attığı golün hiç olmasına üzüldüm. o da takımın elle tutulur iki üç adamından biri.
  • 20391
    eksik takımdır ve 2018-2019 sezonu devre arasında kadar da eksik kalmaya devam edecek olan takımdır. "sahaya 11 kişi çıktığımız sürece eksik değiliz" ve türevi arabesk laflar anımsayabildiğim kadarıyla ilk kez kaptan arda turan tarafından 2010-2011 sezonunda sık sık dile getirilmişti; hani nonda'yı satıp jo'yu aldığımız, baros ve kewell'in sakatlıklarla boğuştuğu ve sonrasında alemci jo efendinin de aralarına katıldığı şu dönem... bu lümpen lafların futbolda hiçbir geçerliliği yoktur. son dakikada forvetsiz kalmış takım kadrodaki en iyi başka mevki oyuncusunu da oraya ayaküstü monte etmeye çalışsa bu dikiş tutmaz.

    futbol ciddi bir oyundur arkadaşlar bunu hepiniz biliyorsunuz. gomis veya bir başka forvet ancak bir başka forvetle ikame edilir. 4-6-0 türevi farklı bir taktik uygulanacaksa da bunun hesabı kitabı aylar önceden yapılır, öyle kervan yolda düzülmez, hele ki süper lig düzeyinde, onu da geçtim şampiyonlar ligi arenasında yani şaka mısınız kardeşim oldu olacak winning eleven'deki gibi roberto carlos'u forvete koyalım...

    iyi bile idare ediyoruz yani şu koşullarda bakın samimi diyorum. bu takıma adam gibi bir forvet alınmadıkça bende sonsuz kredisi vardır hocamızın da oyuncularımızın da...

    maicon'dan, donk'tan santrfor olur mu hesabını ciddi ciddi yaparken öte yandan şampiyonluk hesapları da yapıyoruz ya, bakın samimi diyorum verilmiş sadakamız varmış arkadaşlar. küme düşmeye oynayan takımların bile en az 2-3 tane baba golcüsü var kağıt üzerinde...

    edit: kasper11 uyardı, jo 2009-10’da oynamıştı doğru.
  • 20395
    geçenlerde oglumla evde top oynarken bir $eyi farkettim. bizde yildiz oyuncu yok abi. geçen sezona bafetimbi gomis diye bagiriyoduk gol atinca. ondan önceki sezonlar sneijder ve drogba vardi bir $ekilde, hatta buna burak yilmaz'i da dahil edebiliriz.

    gol atinca kimin ismini bagiricaz? belhanda gol atamiyo. feghouli sürekli sakat. oynasa belki atacak. rodrigues'i çözdüler, o da atamiyo. eren sakat.

    forvetimiz yok abi.

    takim bunu bas bas bagiriyor. onlar bagirdigi gibi ben de bagirmak isterim ama gel görelim yok. bu konuda oglumla isim bagiramamaktan yana çok üzgünüz.
  • 20396
    2018 2019 sezonu devre arasında kiralıkta olsa bir yıldıza bir lidere ihtiyacı olan takımımızdır.

    başta forvet konusuna bakınca çin liginde forma giyen ve devre arası sözleşmesi biten yıldız forvetlerden birini takıma katmak çok faydalı olacaktır. bundan ziyade mls liginde şov yapan ibrahimovic takımı play off yapamadığı için ikna edilerek ikinci yarı formamızı giymesi için uğraşılabilir. orada yıllık 1.2 milyon euro kazanan ibrahimovic yarım sezon için kadromuzda olursa nasıl bir etki yapar düşünmesi bile heyecan verici. ama drogba gibi bir ismin nasıl geldiğini düşününce neden olmasın?

    stoper konusunda sezon sonu sözleşmesi biten kaliteli isimlerden birini mutlaka kadroya katmalıyız ama ondan ziyade devre arası için premier lig bünyesinde forma şansı bulamayan kaliteli bir ismin ozan ile stoper ikilisi olması için kadromuza kiralık katılması güzel bir hamle olacaktır.

    ayrıca bir forvet transferi daha yapılmalıdır potansiyeli olan genç bir isim harika olacaktır. ek olarak orta saha bölgesine çift yönlü bir isim daha kazandırılmalıdır. selçuk gibi emekli olmuş isimlerin forma bulmasındansa yeni bir isim bizleri daha çok mutlu edecektir. ayrıca gamsızlar çetesi üyelerine gelen teklifler düşünmeden kabul edilmelidir.

    takımımız her şeye rağmen şampiyonluk yolunda en büyük adaydır. fatih terim ve camiamızın büyüklüğü karşısında ezilip büzülen ne yapacağını şaşıranları görmek için 2018 kasım ayının ilk haftasını takip etmek yeterlidir. bu takım başında fatih terim ile güvendiğimiz inandığımız ve eksikler giderilince daha iyi olacak olan futbol takımımızdır.
  • 20397
    artık kendine gelmesi ve 18/19 sezonuna girmesi gereken takımdır. fatih terim gibi soruyorum: nedir bu haliniz? takım sezon başından beri sadece ama sadece 2 maçta top oynadı, porto ve lokomotiv maçlarında. onun dışında alanya'ya 6 attığımız, kasımpaşa'ya 4 attığımız maç dahil top falan oynadığımız yok. özellikle emre akbaba'nın ve devamında başkalarının da sakatlanmasıyla iyice geriledi oyunumuz. özellikle 2 oyuncu var ki onların bu formsuzluğu da bizi çok etkiliyor.

    1. garry: kasımpaşa maçında oynadı, lokomotiv maçında oynadı onun dışında garry yok resmen bu sezon. tamam forvetsizlik kötü etkiliyor da bu laubali oyun, her seferinde aynı şeyi denemek falan nedir? 1 değil 2 değil, acilen fatih terim ayarı yemesi lazım garry'nin.
    2. ndiaye: ndiaye lokomotiv maçında kırmızı gördüğünde ben sadece 1 maç oynamayacak sandım, sanırım 5 maç falan ceza yedi. nerede kendisi? topla patladığı anları falan geçtim, kendisinden en son beklenecek şeyi yapıyor: oyunun içinde kayboluyor. nerede o bela gibi rakibe basan adam? artık fizik olarak mı kendini diri hissetmiyor yoksa hoca mı böyle bir görev veriyor bilemem ama acilen o haline dönmesi lazım.

    bu ikisi direkt olarak oyunumuzu olumsuz anlamda çok etkiliyor son haftalarda. bunlar dışında mariano sezona berbat girdi ama linnes onun yerine oynadığı için sağ bekten sıkıntı yaşamıyoruz şimdilik. tabii sakatlıklar vs. de bizi çok kötü etkiledi ama onların öncesinde de çok iyi oynamıyorduk açıkçası.
  • 20399
    kadrosu yetersiz açıklamasını kaldırmayacak olan takımımızdır.

    zira lige bakıldığında kadrosu yeterli denilebilecek tek takım belediye takımıdır. şampiyonluk yarışında sadece kadro yeterli olsaydı son 2 sezonda belediyenin şampiyonluk kutlamalarını izlemeliydik. fakat öyle olmadı, olmayacak da... zira bu yarış ancak taraftar, yönetici, oyuncu ve teknik kadronun bir araya gelmesiyle sonuçlanabilir. buraya kadar belediye takımının şampiyonluk için bir rakip olduğunu kabul edebiliriz, ama aday olmak meselesi başka bir konu.

    @kaideyitacizedenistisna 'nın fikirlerine katılmakla birlikte türkiye gerçeğini göz ardı etmememiz gerektiğini düşünüyorum. bielsa'nın sıradan oyunculardan kurulu takımı pekala iyi bir örnek fakat aynı bielsa buraya gelse akıbetinin ne olacağını kimse bilemez.

    takımımızın en önemli eksiği sıkışan anlarda inisiyatif alıp oyunu rahatlatabilecek oyuncu eksikliğidir. bu eksik denk oyuncularla bir nebzeye kadar tolere de edilebilir. onun dışında güçlü karakter sergileyebilecek başkan ve yönetici de önemli bir eksik olarak görülmelidir. bakıldığında bugün galatasaray'da ortaya karakter koyan, inisiyatif alan, baskıyı dağıtan tek isim fatih terim'dir. terim'in ikinci döneminde de bu tür eksiklikleri görebilirsiniz. rahmetli özhan başkan da baskın bir karakter değildi. yönetimi de adnan polat'ın dahil oluşuna kadar etkili isimlere sahip değildi. kadroda da oyunun yükünü çekecek, seyir değiştirecek kimse yoktu. arkadaşlar belki hasan şaş vardı diyecekler ama, kabul etmek gerekirse hasan dünya kupasından sonra hep geriye gitti.

    bugün 2. terim dönemine kıyasla daha avantajlı olduğumuz tek konu potaya girebilecek diğer iki rakibin hem saha içi hem de dışında kötü olmaları.

    bu durum ara transfer döneminde olması gereken ileri uç, göbek ve stoper transferlerinin gerekliliğini hafifletmeye yeterli değil. fakat transferler yapılamazsa bile var olan kadro başarı ile mükelleftir.

    her şeye rağmen fatih terim'in olduğu yerde en güçlü şampiyonluk adayını çokça konuşmaya yer yoktur.

    sezon sonu ise bambaşka bir kurgunun plana koyulduğu, yeni bir takım göreceğiz muhtemelen. işte o zaman @kaideyitacizistisna 'nın da tarif ettiği fatih terim oyununu oynayacak oyuncu grubunu izleyebileceğiz umarım.
  • 20400
    eksiği forvet değildir. lige başlarken hepimiz bu konuda sitem ettik ama işin renginin öyle olmadığı anlaşıldı. yani kim diyebilir ki galatasaray'da forvet olsa rakiplere karşı uçup kaçar ? topu hızlı ve organize bir şekilde hücuma getirebilsek ama hücumda iş bitiremesek bunun sebebini forvetsizlik olarak açıklayabiliriz ama kazın ayağı öyle değil.

    galatasaray futbol takımı 1 ay öncesine kadar çoğu maça tam kadro çıktı ama porto maçı hariç iyi oynadığı maç yok. fizik olarak inanılmaz kötüyüz, ne oynadığımız belli değil, bir planı var mı bu takımın ? yok. geçen sene fernando dışında (o da pozisyon gereği) sakat yokken bu sene sakatlanmayan futbolcu kalmadı. bu da yanlış antrenman ya da kondisyon yüklemesi yahut ikisiyle birlikte alakalı. biz hala sorunu forvetsizlik ve hakemle açıklıyoruz. iş işten geçmeden hoca doğru teşhisi koymalı pek oralı olmasa da.
App Store'dan indirin Google Play'den alın