• 28001
    ne oynadığımızı 2 yıldır tam çözemedim. en özlem duyduğum şey ise galatasaray futbol takımının rakibi 10-15 dakika boyunca sahasına hapsedip yoğun baskıyla gol aramasını. gerçekten ciddi bir taktik eksikliği yaşıyoruz. oyun planımız bireysel yeteneklere kalmış.

    bir de takımın psikolojik olarak bir sıkıntının içerisinde olduğunu düşünüyorum. gerek muslera gerek marcao. takıma yeni katılan oyuncular harici bir mutsuzluk, memnuniyetsizlik gözlemliyorum. takım içerisinde ciddi bir sıkıntı var.

    maalesef pek de umutlanamıyorum yeni sezon için.
  • 28002
    rakip ceza alanı önünde etkili olabilecek yetenekli oyunculara sahip olmadığı için bir kanattan diğer kanada stoperleri pas istasyonu yaparak top çevirerek maçı tamamlayan futbol takımı. bir takım düşünün ki mevkileri gereği en kısıtlı yeteneklere sahip oyuncuları topla en çok buluşan oyuncular olsun.

    (bkz: 19 ağustos 2021 randers fc galatasaray maçı)
  • 28003
    defans hattı ve kalecisinde özgüveni kalmayan takımım. üstüne ileriye giden her top duvardan seker gibi döndükçe daha çok yorulup, yıpranan bir beşli var.

    sorumluluk almak istememelerine ek olarak her hatada gözler kulübeye dönmeye başladı gibi geliyor. acaba kenardan nasıl bir tepki gelecek korkusu var. luyindama özelinde bu çok daha belirgin durumda. dikkat edin her hata sonrasında kenara dönüp bakıyor artık. fatih hocamın el-kol hareketleri, mimikleri aslında bu durumu yaratıyor. ben de ekran başında benzer tepkileri veriyorum ama tek fark benim sesimi duymuyorlar, beni görmüyorlar. fatih hocam böyle yapınca bir sonraki pozisyonda "aman ali rıza bey, tadımız kaçmasın" moduna girmeleri normal.

    diğer bir sorunumuz da pas oyunu ayağına sürekli arka 5'limiz kendi arasında top çeviriyor. spikerin anlatımı şu şekilde oluyor : muslera kale vuruşunu kısa kullanıyor, top marcao'da. marcao'dan pas aanholt'a. aanholt pas verecek arkadaşını arıyor ama bulamadı şimdi geri döndü muslera'ya. muslera topu sağ tarafa boey'e attı. boey topu zor kontrol etti. şimdi top luyindama'da. luyindama'dan marcao'ya, marcao tekrar muslera'ya dönüyor. muslera ileri gönderiiyor ve taç. bu sıralamada bi aksama olunca ya gol yiyoruz ya da tehlikeli bir atak. üstüne formsuzluklar da eklenince top kendi yarı sahamızda iken heyecan dorukta maç keyfini yaşatıyorlar bize. halbuki biz bu heyecanı rakip yarı sahada yaşamayı çok özledik.

    yukarıdaki satırları okurken çoğumuzun gözüne o anlar gelmiştir muhtemelen. orta sahamız pas alana kadar top taca gitti bile. bu takım nasıl organize atak yapacak? valla onu da ısrarla böyle oynamaya çalışan fatih hocam halletsin artık.
  • 28006
    nasıl kazandığına, nasıl gol attığına şaşırdığım takım. maç oynanırken gol atmamızın imkansız olduğu hissi ile bakıyorum. tam tersi olarak da o kadar kolay pozisyon veriyoruz ki anlatamam, yaşıyoruz zaten. bu sezona özel de değil bu olay. özledim sahada futbol oynayan galatasaray görmeyi. işlerimden dolayı pek vakit ayıramıyorum başka maçlara fakat baksam galatasaray maçlarından soğurum. çok sıkıcı bir futbol var sahada.

    özetle maçı beklerken maçtan daha çok heyecan yaşıyorum. kazansak da kaybetsek de sahada bir takım olduğunu hissettiren hiç bir şey görmüyorum.

    (bkz: 2021-2022 sezonu)
  • 28007
    geçen sezonun şampiyon takımı*, şampiyonlar ligi ön elemesinde paok'a elenmiş sonra avrupa ligi ön elemesinde şuan portekiz ikinci liginde olan rio ave fy'ye elenmiş ve ayrıca ligin ilk dört haftasında tek galibiyet alabilmiş. yükselişin başlagıcı diyebileceğimiz ilk galibiyetini ise tam 26 ekimde almış.

    biz ise bu sene şampiyonlar ligi ön elemesinde psv'ye elendik, avrupa liginde ilk ön elemeyi geçip, lige galibiyetle başladık ve avrupa ligi playoff ilk maçında deplasmanda berabere kaldık.

    şu ana kadar vermiş olduğum bilgiler hiçbir yorum içermiyor. benim yorumum ise şöyle, eğer bu şu anda galatasaray taraftarının psikolojik hali geçen sene beşiktaş'ta olsa, sözlükte herkesin çok beğendiği sergen yalçın eylül ayında takımın başında olamaz muhtemelen beşiktaş da şampiyon olamazdı.

    ffp'den kurtulduğumuz ve yapılanma şansı elde ettiğimiz ilk sezonun ağustos ayında girilen bu psikolojinin takıma zarar verdiğini düşünüyorum. maaş ve yaş ortalamasını ciddi oranda düşürdüğümüz bu futbol takımından genelin aksine çok umutluyum. biraz sakin mi olsak ?
  • 28008
    savunmasının bu kadar dağınık görünmesine de, forvetin pozisyona girememesine de , kanatlarin akıp gitmemesine sebep orta sahası olan takımım. taylan'ı seviyorum, berkan ümit veriyor, cicaldau hakkında bir fikrim yok, gedson bile gelse bu orta saha olmaz, ne berkan'ın ümit vermesi , ne benim taylan'ı sevmem, ne de gedson'un tekniği bunu değiştirir. kadro bağırıyor, melo gibi adam lazim diye, bir melo daha gelmez, en azından josef de souza kadar adam lazim diye hem de 1 değil 2 tane. rakibi fiziksel olarak sindiremiyor takım orta alanda, bir tane ısıran adam yok, bir tane topla birlikte rakibe de sert giren adam yok, elini kolunu sallayan geçiyor orta sahayı, 6 pas yapsan 7. de muslera'ya dönüyorsun mecburen, luyindama oyun kursun diye bekliyorsun, niye? orta sahan oyunun hiçbir yönünü tutamıyor, valla belki biraz sert olacak ama ayakta bile duramıyor orta sahan, bir tane kazanılan ikili mücadele göremiyorum ben 4-5 mactır. bu kadar sık dönersen kaleciye, defansa, rakip üstüne gelir, hadi tamam rakip gelsin üstüne, e o zaman arkaya bitirici pası, kanadı , forveti koşturacak pası atacak orta sahan yoksa, adam eksiltemezsen, ne kanat iş yapar ne forvet. tüm takım saatli bomba gibi gezer bizim gibi. orta sahada hiç direnç görmüyor ki rakipler. ne savunma yapabiliyor orta saha, ne hücumu organize edebiliyor. gedson'un gelmesi bişey değistirmeyecek, hatta taylan, berkan, gedson, cicaldau 4 orta saha aynı anda oynasa yine olmayacak. bu kadar nazik bir o kadar da oyunu yönlendiremeyen orta saha ile , luyindama her atağı kursun istersen tabi ayağı tabi kötü gelir, muslera ya 50 pas atarsan tabi 3'ünde saçmalar. üzgünüm ama 4-1-4-1 gibi oynayacaksak, taylan, berkan, cicaldau, hatta gedson da gelmiş olsun bu 4 lünün hangi 3 ünü seçerseniz seçin, orta sahayı tutmanız, oyun kurmanız mümkün değil. azcık diri her takım da gol atar bize. orta saha da bir savunma hattımız yok çünkü. biz de zor gol pozisyonuna gireriz , oyunu orta sahamız kuramıyor, marcao ya da luyindama'ya kurdurtmak zorunda kalıyoruz çünkü..
  • 28009
    19 ağustos 2021 randers fc galatasaray maçı sonrası hala ama hala ısrarla futbolcu bazlı eleştirilerin devam ettiği takım. bakın bu bir dramdır. benim artık aklım hayalim almıyor, ne olunca bu işin transferle para harcamakla çözülmeyeceğini anlayacağız bilmiyorum. yahu bizim oyunculara dağıttığımız maaş bütçesi avrupa’da oynadığımız son 3 rakibimizin toplamı kadar nerdeyse! bakın futbolcu performans yeterlilik filan diyoruz da hiçbir rakibimizde mpabbe-neymar-messi ile oynamıyor. şu bizi madara eden psv’den bir tane transfer yapsak herkes burun kıvırır gs topçusu değil der.
    bakın biz çok para harcıyoruz bu transfer işlerine, ve hala bizden çok daha az para harcayanların çeyreği kadar şuurlu ne yaptığını bilen tempolu bir oyun oynamıyoruz. yetmezmiş gibi inatla ve ısrarla daha çok transfer daha çok maaş ile bunu çözeceğimizi sanıyoruz?! bu akıl tutulması değil de nedir?
  • 28011
    19 ağustos 2021 randers fc galatasaray maçında görüldüğü üzere mücadele sorunu olan takımdır.

    kesinlikle yeterince mücadele etmiyoruz. yalnızca bu maçta değil, sezonun geride kalan tüm maçlarında durum aynı.

    orta sahada taylan ve berkan bir oraya bir buraya koştururken onların boşalttıkları alanlara kimse yardıma gelmiyor. randers maçından örnekle ne soldaki kerem hem kanadına hem de takım savunmasına yardım etti ne öndeki akbaba ne de sağdaki emre kılınç. üçü de top rakipteyken tüm yükü taylan ve berkan'ın üstüne bıraktı.

    dün akşamki maçta orta ikili dışında top kapmak için mücadele eden de yoktu. kimse o nazik ayağını dar alana sokmaya çalışmadı. kimse rakibi baskıya zorlamadı. böyle oyun olmaz. böyle maç kazanılmaz.

    pas oyununa gelince, pas oyununu etkili oynamanız için ön akan oyuncularının pas alacak boş alanlara koşu yapması lazım. bizde randers maçında ve diğer maçlarda koşu yapan oyuncu var mıydı?
    şu ana kadar bir tek kerem'in bireysel çabalarıyla bir şeyler yaptık. kerem de kötü olunca gerçek ortaya çıktı.
  • 28012
    3 senedir performansı tamamen bireylerin formu ile belirlenen takım. sorun futbolun bireysel değil takım halinde oynanan bir oyun olmasında. ben oynadığımız sistemin alıp bir kademe yukarıya çıkardığı hiç bir futbolcumuzu hatırlamıyorum uzun zamandır.

    7/10'luk hiç bir oyuncumuz oyun kurgumuz sayesinde sahada 8/10'luk efektif faaliyet göstermiyor, aksine çoğu oyuncu kapasitesinin altında oynuyor. halbuki çok değil 9 sene önce 6/10'luk engin baytar ve emre çolak'tan 8/10 verim alan da bizzat hocanın kendisi idi.

    belki de sürekli puzzle'ın eksik parçalarını bulmaya çalışmaktansa çerçeveyi değiştirmek çok daha mantıklıdır.
  • 28013
    benim takımım; gönül verdiğim, her maç günü içimde başka bir heyecan olduğu, galibiyetiyle sevindiğim, yenilgisiyle uykusuz kaldığım sevdam. kimileri bu takıma futboluyla, kimleri teknik ve idari bilgileriyle, kimileri de bizim gibi gönlüyle, maddi desteğiyle katkıda bulunuyor. herkesin haliyle saygı çerçevesinde fikrini söyleme hakkı da oluyor.

    nasıl ki iyi oynadığında tüm sesimizle sevgimizi belli ediyorsak, kötü oynadığında da eleştirmemiz çok normal diye düşünüyorum. kaç yıldır her oyuncuyu eleştirdik, yönetimleri beğenmedik, tff dedik, fbjk dedik, yazarı, tüm kamuoyu dedik ve kötü futbolun ve başarısızlığımızın sebebini hep başka yerlerde aradık. dedik 3 senedir bu takım hiçbir şey oynamıyor, içimizdeki irlandalılar olduk, ergen olduk, galatasaray düşmanı olduk.

    şimdi 3 yıldır kötü futbol oynayan bu takımın teknik direktörünün isminin fatih terim olmadığını, tudor olduğunu, hikmet karaman olduğunu düşünün. hatta tersten düşünüp fatih terim'i kovup yerine tudor'u getirdiğimizi ve 3 yıldır bu futbola mahkum kaldığımızı düşünün. hani fatih hocam'ın kayıtsız şartsız arkasında olan arkadaşlarımız var ya; bir de bu gözle tudor'u, hikmet karaman'ı değerlendirin. bakalım nasıl sonuçlar çıkacak.

    edit:saygımız, sevgimiz sonsuz ama olmuyorsa o zaman fatih hocamın da galatasaraylı taraftar tarafı ağır basacak ve gerekeni yapacak. çünkü eleştirimiz bir iki maçla değil 3 senedir oynanan futboldan bahsediyoruz. yani kimse kredi verilmedi kendisine diyemez. hele avrupada bu derece bütün karizmamızı yok etmişken.
  • 28014
    bir takımın stoperi pas yapamıyor diye ya da set savunmasında sorun var diye eleştiriliyor, orta sahası baskı altında top kaptırdığı ya da hızlı oynamadığı için eleştiriliyor, forveti gol atamıyor diye eleştiriliyorsa orada artık takıma değil yöneten kişiye bakmak lazım.
    takımda her bölgede sorun varsa bunun sorumlusu oyuncular olamaz. ne futbol dünyasında ne iş dünyasında böyle bir mantık olamaz.

    sabahtan akşama kadar kaleciden beklere stoperlerden forvete kanattan orta sahaya herkes eleştiriliyor. demek ki hiçbir şey işlemiyor. her maç "x futbolcu olsa çözülür" deniliyor. daha takım alışacak deniliyor da takım köy takımlarına ezilmeye mi alışacak çözemedim.
    ben hiçbir rolü işlemeyen işyerlerinin sürekli adam çıkarıp yeni adam aldığını gördüm. en sonunda yönetim değişti.
    bakalım bizde nasıl olacak.
  • 28015
    gecen yıl ki besiktas ornek verilerek 10. haftadan sonra duzelecegi on gorulen takımım.
    1. gecen yılki besiktasın basındaki hoca takıma geleli daha 1 yıl olmamıstı bizimki 3 senedir burada
    2. gecen yıl besiktasın rakibi rezil fener, kotu galatasaray ve hic olmayan trabzondu. o kadar sacma puan kayıplarına ragmen kalanların puan kayıplarını toparlayabildi.
    3. ayrıca gecen yılki besiktasın hakemler tarafından aldıgı destek bize asla verilmeyecek.

    ayrıca galatsarayın futbol olarak 6 macta 1 adım bile ileri gitmemesi 10 mac sonrada aynı yerde olacagının gostergesi cunku takım birsey denemiyor. birseyler oynama calısıp da oynayamasak sorun yok ama ortada yapılmaya calısılan birsey yok.
    ayrıca yeni kurulan takım birsey oynamaz diye bir konu oldugunu sanmıyorum. trabzon da yeni kurulan bir takım ama catır catır oynuyorlar.

    iyi oynarak 10 mac boyunca puan kaybetmeye avrupadan elenmeye razıyım ama ben iyi futbol izlemek istiyorum.
  • 28017
    2021-2022 sezonu açıldığından beri saha eni de saha boyu da çok uzun olan takımımız var. çoğu zaman bir birine yakın oynamıyor takım. pası atan atıp bekliyor. bu kadar uzun boyu olan takımda uzun top da pek atmıyoruz ve denemiyoruz. enine boyuna bu kadar uzun mesafeler olunca doğal olarak hatlar arası harika boşluklar, yetişmeyen paslar, kendi arasında pas yapan bloklar oluyor.
  • 28018
    aylar geçiyor, yıllar eskiyor, iklimler değişiyor, sular yükseliyor, başkanlar yönetimler değişiyor, futbolcular onar yirmişer gidip geliyor ama takımın sahadaki kısırlık, çaresizlik, anlamsızlık hâli asla değişmiyor.

    ittire kaktıra atılan goller, mıymıy paslaşırken basitçe kaybedilen toplar, kadro istikrarsızlığı, forma adaletsizliği, transfer dönemine göre güncellenen ama bir türlü gözükmeyen oyun planları, çoğunluğu geldiğinden daha kötü hâlde olan futbolcular...

    hangi sıklette olursa olsun üç pas yapabilen her rakibin kolayca pozisyon bulabildiği, buna karşın gol pozisyonuna girebilmek için 1453 pas yapması gereken, birileri torpille kollanırken bazılarının ağzıyla gol atsa asla ilk 11'e yerleşemediği takım...

    köy takımlarıyla yapılan maçları bile istatistiklerle, dizilişlerle, half-space'lerle açıklayıp anlam çıkartmaya çalışanlar bana sanat filmi yorumcularını hatırlatıyor. o işten ekmek yiyenler haricinde çoğu kişiye derin bir iç sıkıntısı ve buhrandan başka bi'şey vermeyen o bitmek bilmeyen filmleri "ama bak o sahnede 10 dakika perdelerin rüzgarda uçuşması varoluşsal kaygılara metafizik bir atıf yapıyor," diye pompalayan enteller aklıma geliyor. mesela bir keresinde o tarz filmler yapan bir yönetmene "filmlerinizde kullanılan sehpaların rengi hep koyu, bunda pesimist tavrınızın etkisi var mı" ayarında soru sormuşlardı da adam dürüst olduğu için "siz söyleyince fark ettim böyle bi'şeyi, denk gelmiştir, hiçbir anlamı yok," diye cevaplamıştı.

    2021-22 sezon başı itibariyle resmi-gayrıresmi oynanan 10 maç açıkça gösteriyor ki galatasaray futbol takımının oynadığı şey futbol falan değil. aksiyon filmi için toplanmış cast'e, yazılmış senaryoya sanat filmi çekmeye çalışmak gibi sakillik, absürtlük söz konusu. ortaya çıkan şey imdb'de en fazla 2.4 puan alır.
  • 28019
    ihtiyacı olan şey; bir oyun anlayışına ve sisteme sahip olmak, başarıya aç oyuncular ve teknik heyet, herkesin tesis edildiğine inandığı forma adaletidir.

    geleceğin galatasaray'ını kuruyoruz denip tv 8'deki veteranlar turnuvasına katılsa sırıtmayacak olan arda, feghouli, babel, falcao dörtlüsünü birden sahaya sürüp medet ummak trajikomiktir.

    bu saatten sonra barış alper yılmaz, yunus akgün, erkan süer, eren aydın gibi kardeşlerimizden medet ummayı tercih ederdim. gitgide ülkenin yaşadığı sürecin benzerini galatasaray'da yaşıyoruz farkında mısınız?

    her şeyi ben bilirim havasından sıkıldım. her maç inatla evlatçılık kontenjanıyla arda turan'a süre verilmesinden sıkıldım. teknik heyeti bile oluştururken evlatçılık yapıp sonrasında size de yardımcı antrenör beğendiremiyoruz ya denmesinden sıkıldım. tüm bu düzen içerisinde formayı çalışıp hak etmek yerine hocaya yakın bir duruş sergileme çabası öne geçer.
  • 28020
    takıma kesinlikle melo gibi rakibi ısıran, takımı ve taraftarı hırslandıran, rakipleri orta sahadan kolay kolay geçirmeyecek lider bir oyuncu olmazsa olmazımız diye düşünüyorum.

    ayrıca bu kadar yeni bir kadronun henüz takım olma yolunda başlangıç seviyesinde olduğunuz düşünüyorum. takım olarak futbolcular bir araya getirilmeli. takımdaki arkadaşlık ve dostluk seviyesi yükseltilmeli. sonrasında takım oyunu ve takım uyumu oturacaktır diye düşünüyorum.
  • 28021
    stoperlerinin arası 35 metreyken, bekler 40 50 metre ilerdeyken, kanat oyuncuları ters ayakla içeri kat etmeye çalışmaktan başka bir şey denemezken, pas futbolu denilen oyunu gerçekleştirme ihtimali olmayan takım. oyuncu kalitelerinde eksiklik var, kabul ama senin ligin için yeterli seviyede bu oyuncular (ki gelecekler de var). sorun o değil, sorun oynamaya çalıştığımız oyuna uygun bir yapımız yok. böyle devam edersek daha çok taylan şöyle, mohamed böyle diye ortada gezeriz.

    futbolda doğru bir değil arkadaşlar. neredeyse herkes eski tarz bir 6 numara, 10 numara falan bekliyor ama futbol o yönde verilmedi. eğer o futbola erişmek istiyorsak bu değişime uyumalıyız. dlp, mezalla, 8 buçuk numaralar gibi oyuncularla da iyi oyun oynanabilir. sorun oyuncu yapısı değil yani, sorun oyun stratejisi, formasyonu, taktiği. umarım bunlara bir çözüm üretiriz.
  • 28023
    20.08.2021 tarihinde burak elmas tarafından oğulcan çağlayan transferinin sulh yolu ile çözülmesi için rezispor ile yapılan görüşmelere tff ve kurullarının dahil olarak kulübümüze şantaj yaptığı tüm açıklığı ve belgeleri ile kanıtlanmıştır. bu saatten sonra türkiye sınırları içerisinde herhangi bir maçımızın doğru düzgün yönetileceğine inanmıyorum. bu tarih itibari ile tüm hakemler tff ve kurullarından aldığı aleni güç ile takımımızı sahada biçecektir.
  • 28024
    2021-22 sezonunda özellikle okan kocuk ve emre taşdemir'in bana göre hatalı gönderilişleriyle rotasyonu oldukça sıkıntıya girmiş takım.

    üstelik hem stoperi hem orta sahayı yedekleyen donk ve hem sağ beki hem sol beki yedekleyen linnes de artık yok. hadi bunları anlıyorum.

    gerçi linnes hem sağ beki hem sol beki temiz şekilde idare ediyordu sakatlık, ceza gibi zor durumlarda kaldığımızda. bana göre kalsaydı iyi olurdu. herhalde falcao'dan, feghouli'den, babel'den daha çok katkısı vardır bize.

    ee hem sağ kanat hem forvet oynayabilen oğulcan çağlayan da tff eliyle devre dışı bırakıldı.

    şu an muslera, boey ve aanholt alternatifsiz gibi duruyor.

    kaleye, sol beke, sağ beke transfer şart. forvete halil dervişoğlu'nun geleceğini düşündüğümden onu dahil etmedim.

    38 lig maçı, en az bi 5 tane kupa maçı ee minimum da 6 avrupa ligi maçı oynayacağız. böyle kalırsak kendimizi tüketiriz rotasyonsuz mevkilerimiz olursa. sonra muslera neden kötü, aanholt niye pili bitmiş saat gibi deriz. aralarda dinlenmek spor için çok önemli.

    giresunspor'a yedek kulübemizden çok iyi iki oyuncuyu verdik hâlâ ona yanıyorum*[okan ve emre]
  • 28025
    hepimiz kendi yasimiz oraninda yillardir futbol izliyoruz, ben cok kotu gecen sezonlardan 2003-2004, 2006-2007, 2008-2009, 2010-2011, 2015-2017(iki sezon) donemlerini izledim. tartismasiz en kotusu tabii ki 2010-2011 sezonuydu. 2020-2021 sezonu itibariyle kadromuz, oyunumuz, sahada takimin bize verdigi sinyal 2010-2011'le benzer. yetersiz, ne yaptigini bilmeyen, hic umut vermeyen bir takim izliyoruz.

    elbette ligi nerede bitirecegimiz rakiplere de bagli, ama 2021-2022 sezon basinda gordugumuz takim ligi 5. veya 6. bitiren, hatta sezon ortasinda kopup orta siralara suruklenen kadrolarimizi animsatiyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın