futbolla ilgilenmediği halde futbol muhabbeti yapan tip *

• 1

  futbolla ilişkisi sezonda 10 tane maçı geçmese de, sahada oynayan futbolcuların mevkilerini bile bilmese de bir maç gördüğünde "maç kaç-kaç" diye soran ve maçı iki dakika izleyip yorum yapan, bir futbol muhabbeti olduğunda bir şey biliyormuş gibi katılan bir tip var. ben sürekli bu tiplerle karşılaşıyorum.
  
  bir gün bunlardan bir tanesine sormak istiyorum ama nezaketsizlik olur diye soramıyorum: merak ediyorsan ve ilgileniyorsan niye izlemiyorsun, eğer ilgilenmiyorsan niye merak ediyorsun hadi her şeyi geçtim niye bilmediğin şeye yorum yapıyorsun?
  
  bir de bu tipin halısahada yaptıklarını anlatan versiyonu var ki bu en berbatı. adam salahın attığı çalımı görüyor "onu şöyle atması lazım ben halı sahada attım" tarzı şeyler söylüyor. bu tipe yakalanana allah kolaylık versin.
• 2

  ilgilenmediği halde futbol muhabbeti yapıyorsa büyük ihtimalle ortamda futbolla ilgilenen, hoşlandığı bir kız ya da erkek olan tip. genelde hoşlanılan taraf erkek olur tabi. *
• 3

  bunu sizle yapan kişi kadınsa sakın bırakmayın kendisini. *
• 4

  genelde bu kategoriye futbol yorumcuları giriyor. sahaya 14-15 oyuncuyla çıkacak taktikleri bile yapan var.
• 5

  (bkz: okan koç)
• 6

  en nefret ettiğim tip maç günü formayla gezerken çevirip maç saat kaçta diye soranlardır.
• 7

  karşı cins münasebetleri sebebiyle tam tersini yaptığım durumlar olmuştur. yargılamayınız. *
• 8

  (bkz: ali koç)
• 9

  (bkz: sex yapmadığı halde eve prezervatif almak)
• 10

  alkol almayıp mezelere dadanan tip ile kapışır.
• 11

  (bkz: dursun aydın özbek)
  
  öyle de pis bi muhabbeti vardı ki ebemizi sikti.
• 12

  eskiden, çok eskiden, ben daha çok küçükken nefret etmesem de aşşırı* tepkili olduğum tip.
  
  taa ki biraz büyüyüp de memlekette herkesin hiçbir konuyla ilgilenmeyip her konuda yorum yapabildiğini görüp bunun bir karakteristiğimiz olduğunu anlayana kadar...
  
  hele biraz daha büyüyüp bir konuda yetkili/görevli olabilmenin ilk şartının o konuyla sıfır ilgili olmak olduğunu görünce adamları içten içe takdir eder bile oldum...
• 13

  üstüne bir de fenerbahçeliyse hiç çekilmeyecek insandır. bunlardan biri maalesef iş arkadaşım. kendisi devrimci geçinip hak, özgürlük, adalet, eşitlik naraları atar ama konu kendi çıkarıysa güneş sistemini bile ateşe verir.
  
  diğer arkadaşlarla ortamda ara ara futbol konuşuruz. mümkün olduğu kadar onun olduğu ortamda konuşmasam da ayar vermek için kendimi tutamadığım oluyor. ve bu kişi maalesef 3 sene önce yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmeyen insan. işte arkadaşken konu ne zaman futbola gelse fatih terim’in milliyetçiliği üzerinden nefretini kusardı. her seferinde ağzının payını versem de adamdaki yüz yüz değil kösele olduğu için işe yaramazdı.
  
  fenerbahçe galatasaray rekabeti konuşulduğunda ise savunacak argümanı kalmayınca kadıköy’deki son galibiyetimizde kaç yaşında olduğumu sorardı. ben de o zaman 12-13 yaşında olduğumu ve pek hatırlamadığımı ama sahalarında kupa kaldırdığımızı bütün detaylarıyla anlatabileceğimi söylerdim. bunun üzerine futbol izlemenin devrimci ruha aykırı olduğunu söylerdi. devrim devrim diyor ama bir kız için vatanı bile satar bunun gibiler. böylelerine karşı asla alttan almayın.
• 14

  az önce 2018-2019 kış transfer döneminde diagne’yi alacağımıza trezeguet’yi alıp forvet oynatsaydık diyerek bütün yaşam enerjimi sömüren iş arkadaşımın dahil olduğu grup.
  
  bir de “abi mevkiilerin ne önemi kaldı artık 70lerde miyiz? alan parselizasyonu rerererörörörörör” diyerek saçmalaması yok mu? anlayamazsınız....