• 167
    epic games store'a gelen ve kısa bir süre için(24 eylül 2020) ücretsiz olan futbol simülasyon oyunu. mart-nisan ayındaki steam promosyonu gibi geçici olarak değil, full version olarak oyun size ait olacak.

    epic games launcher indirip, mağazadan kütüphanenize ekleyebilirsiniz.

    edit: imla ve ekleme
    edit2: watch dogs 2 de ücretsizmiş.

    https://twitter.com/...609588976918528?s=19
  • 124
    fm serisinin hiçbir oyununu oynamadığım, hatta nasıl oynandığı hakkında hiçbir fikrimin olmadığı lakin oynayıp sezon sezon yaptıkları transferleri, ödedikleri bonservis ücretlerini, tavsiye ettikleri genç oyuncuları kısacası paylaştıkları her ayrıntıyı büyük bir zevk ve ilgiyle okuduğum güzide yazarlarımızdan naçizane isteğim kariyerlerini şu can sıkıcı karantina günlerinde ben ve benim gibi meraklısı olan yazarlarla paylaşmaları veya entrye dökmeleridir. şimdiden çok teşekkür ederim.
  • 174
    bandirmaspor ile kariyerime devam ettigim oyun. efsane geçen 2 sezon sonunda super lige ciktik ancak butce yok kimseyi alamadık.

    kalecimiz 40 yaşındaki hakan arıkan 8 macta 34 gol yedi. forvetim elimdeki tek forvet 37 yaşında bitiriciligi 8.
    kanat oyuncum yok dm pozisyonundaki adamları oynatıyorum
    ligdeki durumumuz 17.sıradayım.

    16.sırada bulunan denizlispor ile kader maçına cikacagim mactan once kova kalecim sakatlandı. tam bir macera ile iç içeyim cok sürükleyici bi sekilde tff 1.lige gidiyorum sanırım.

    yönetim 3 m butce verdi afrikadan 23 yaşında bi kaleci buldum devre arasi katılacak takıma. once kaleyi kapatabilirsem daha sonra diğer bölgeleri çözebilirim sanırım.

    simdilik durum böyle:)
  • 132
    belki de serinin en kolay oyunlarından biri.

    karantina günlerinde evde sıkıntıdan ingiltere 5.lig yani vanarama national lig takımlarından chesterfield ile yıllık 3 5 paket sigara karşılığında bir kariyere başladım. neden chesterfield ? çünkü ismi güzel başka da bir numarası yok.

    sezon öncesi lig tahminlerinde 7. sırada gözüken takıma bonservissiz ve kiralık oyunculardan yaptığım takviyelerle sezonu şampiyon bitirdik. bu arada edgar davids ekibimize katıldı. maksat goygoy yapsın, anılarını anlatsın, makara olsun. antrenör özellikleri pek bir işe yarayacak gibi değildi çünkü.

    skybet lig 2'ye çıktığımda oyuncuların çoğu kulüpten ayrılmıştı çünkü sözleşmelerinin son senesinde olan bir çok oyuncu vardı. bir de önceki sezonun son takım toplantısında kendilerine ''önümüzdeki seneyi orta sıralarda bitirebiliriz'' demiştim. bu vizyonsuzlar ''çıtayı çok yükseğe koyuyorsunuz'' demişti. sanki cl alırız dedik. neyse dolayısıyla çoğu kulüpten gitmeyi hak etmişti yani. sezona başlamadan önce kulüpte halısahaya gidecek kadar bile adam kalmamıştı. tekrardan bonservissiz ve kiralık oyuncularla bir takım oluşturduk ve bu ligi de şampiyon bitirebildik. bu sırada bonservissiz olan tanıdık isimler bizleydi örneğin erzurumdan tanıdığımız hamroun ve eski arsenal'li ve juventus'lu sonradan rize'ye gelen sol bek traore ( kariyere bak eski yeşilçam yıldızı şuan ne halde tadında bir kariyer).

    3. sezona yeniden bir oluşumla başladık takıma üst liglerden sözleşmesi biten bir çok oyuncu katıldı. tam bir ölücüyüz yani. kulüp yönetimi de sağolsun bir miktar bütçe verdi. takıma vade farksız aylarca süren taksitlerle transferler yaptım. tabi kiralamalara da devam ettik. sezon öncesi lig tahminlerinde 6. gözükürken lige başladık. şimdilik lider ilerliyoruz.

    premier lig yolculuğunda takıma destek veren tüm sözlük ekibine şimdiden teşekkürler. hepiniz gelmeyin stadda yer yok. *

    edit : sezon sonunda durumlardan haberdar edeceğim.
  • 150
    200 lira ödeyip 200 milyon liralık oynadığım, zaman geçirdiğim oyun. serinin ilk oynadığım oyununda 96 97 falandı galiba türkiye ligi yoktu, galatasaray'a girip oyunculara falan bakıyorduk. maçlar yazıydı sadece falan, bir amerikan okulunda okumama ve hocalarımın amerikalı olmasına rağmen ingilizce öğrenmemde en büyük pay cm/fm serisinindir. eskiden rakipleri vardı ama zamanla yokoldular. ben şahsen fm 2020'yi keyifle oynuyorum, verdiğim her kuruşa da değdiğini düşünüyorum.
  • 200
    yaş fark etmeden kendine bağlayan meret oyun. kaç yaşında olursanız olun başına oturtup saatlerinizi alıyor. epic games’ten beleşe almıştım zamanında. diğer fm serilerini de takip etmem. daha önce fm 14 oynamışlığım da var. arada bir oturduğum zaman kalkmak gelmiyor içimden o kadar detay var ki.

    bir müddet önce semtimin takımı pendiksporu almıştım. 2. ligden 1. lige çıkardım takımı play-off’lardan. transfer bütçesi falan yok, maaş bütçesi desen sinek avlıyor. yönetim üst lige çıktık diye neredeyse oturup ağlayacak. adeta “senin yapacağın işin... niye çıkardın la bizi üst lige” der gibi racon kesiyor üstü kapalı. sözleşmeyi bile son ana kadar beklediler de öyle uzattılar taraftar baskısıyla. kovamadılar tabi para yok ki, yolsuzluk dönüyor yukarıda gırla. o kadar da oyuncu sattım borcu çok az kulübün nereye gidiyor bu paralar? tabii ki başkan ve avanesinin cebine. ne olacaktı başka?

    neyse efendim, geçen sezon yönetim ısrarla “1. lig’den düşeceğimizi düşünüyoruz” diye neredeyse göbek atarken sürpriz şekilde ligi 9. sırada bitirmiştik. transfer yapmak için ingiliz ve fransız alt liglerine başvuruyorum. orada iyi genç oyuncular var ve düşük maaşa imza atıyorlar, tabi sözleşmesi biten oyunculardan bahsediyorum.

    ikinci sezonumuza başladık ve büyük imkansızlıklarla play-off’lara oynuyoruz. hedef süper lig ama tabiri caizse bu hıyar ağalarından oluşan yönetim kurulunu ikna etmem lazım ilk önce buna.

    özetle, bu sene gerçek hayatta 1. lig’de mücadele eden pendikspor’dan heveslenerek sanalda da bir şeyler yapıyoruz. süper lig’e çıkarsak belki dönerim tekrar buraya.
  • 102
    2019-2020 devre arası küme düşme potasında alıp ligde kaldığım, bir sonraki sezon 2. olup playoffla bir üst lige çıktığım 1,5 sezonluk inegölspor kariyerimden sonra baya bir futbolcu tavsiyesi biriktirdiğim oyun. bu yazdıklarımın hepsi 2. lige bedelsiz kiralık geliyor.
    - kerem kalafat: beşiktaşlı sağ bek. 2. ligden her takıma kiralanıyor ve sağ kanadın içinden geçiyor.
    - süleyman luş: tanıyoruz zaten, sol bek. 2 sezon kiralayabiliyorsunuz sadece, o kadar çok gelişiyor ki 2. sezonun sonunda galatasaray vermiyor.
    - birhan vatansever: bandırma'daki kirası bitince mutlaka kapın. iyi bir dmc, geriden oyun da kuruyor.
    - gökay güney: kendisini stoper olarak tanıyoruz ama deep lying playmaker (mc ya da dmc) olarak ciddi verim aldım. tekniği yüksek.
    - erkan süer: gerçek hayatta bu sene galatasaray'a transfer olan mc/amc. orta sahada mezzala rolünde çok iyi oynuyor.
    - mert kuyucu: st pauli'li sol bek ama sol stoperde mükemmel oynuyor.
    - lukas ayyıldız: arminia bielefeldli orta saha. yine mezzala rolünde çok iyi.
    - rıdvan yılmaz: beşiktaşlı sol bek. alabilirseniz çok hızlı ve etkili.
    - metehan güçlü: rennes'den forvet. 2. lige bedelsiz geliyor olması çok iyi çünkü ligin içinden geçebilecek bir forvet üstelik sol ayaklı. benim gibi çift forvet sevdalıları kendisine aşık olabilir.
    - mert göçkan: dortmundlu sol bek. hem hücumu hem savunması iyi.
    - mehmet yeşil: istabulsporlu stoper, alt ligler için harika bir süpürücü. 2. sezon sonunda sözleşmesi bitiyor, hemen atladım zaten.
    - taylan duman: dortmundlu oyun kurucu. yine deep lying playmaker rolünde çok iyi.
    - gürol demirezen: fenerbahçeli forvet. oyunun hemen başında geleceğe yatırım gibi alınıp geliştirilebiliyor.
    - ahmet şahin: bildiğimiz kaleci olan ahmet şahin, 41 yaşında. bedava gelip 2. lig için oldukça yeterli bir kaleci oluyor, 1 sezon oynayıp bırakıyor zaten.

    bu kadroyu neredeyse bedavaya kurabiliyorsunuz ilk sezondan ve üst lige çıkma garantili. özellikle transfer dönemlerinin başlarında oyuncu aramadan değil de direkt 4 büyüklerin ve bundesliga takımlarının kadrolarına mutlaka bakmanızı öneririm, bu tarz çok iyi gençleri bedavaya yakın kiralayabiliyorsunuz.
  • 93
    en alt liglerde oynayan takımlar için mükemmel ötesi bir kiralık oyuncu arama yönteminin olduğu oyundur.

    nasıl yani? anlatayım.
    velev ki vanarama south'ta açlıktan ağzı kokan, su faturalarını geciktiren, elektriği kaçak kullanan, oyunculara 3 öğün makarna veren bir takımsınız. eğer tüm takımları teeek tek araştırıp kiralık oyuncu bulmaya kalkarsanız işiniz yaş.

    yapmanız gereken ilk iş başkana gidip "bana ekstra scout alma izni ver" diye yalvarmak olacak. sonra en fazla 2 üst ligdeki takımlara tüm scoutlarınızla tek tek "takım raporu çıkart" demeniz lazım. her gün 1 scoutınız 1 takımın raporunu çıkaracak. o raporda sizin patates tarlası sahanızda, 1 yıl boyunca soğuk su ile duş almayı kabullenecek genç yıldız adayları da yer alacak. siz de o oyuncular arasından seçmece yapacaksınız.

    bu kadar...
  • 128
    1 ay haplanmış gibi oynayıp 10-15 günlük ara verdiğim oyun. şimdi kaldığım yerden devam edeceğim. geride bıraktığım 8 sezonu şuraya bir özetleyeyim istedim.

    tıkladım yeni kariyere. ingiltere'nin en alt liginden ismi gözüme en hoş gelen takımı alacaktım. hedef kaç yıl sürerse sürsün premier ligi ve şampiyonlar ligi'ni kazanmak. oyunda ingiltere'nin en alt 2 ligi olan vanarama north ve vanarama south liglerinde seçebileceğim 44 takım vardı. tercihim north liginden spennymoor takımı oldu. ilk sezonumu 3. bitirip play-off'a kaldım. oradan vanarama national lig'e yükseldim. bu şekilde* 1 sezon bile yerimde saymadan championship'e kadar geldim.

    bu süreçte bazı play-off maçlarında elenince save/load yaptım. hile sevmem aslında ama koca sezon uğraşmışım oradan bırakmam yani.*

    championship'e yükseldiğimde 4 sezon bitmiş, 5. sezona başlayacaktım. bilenler bilir alt liglerde bonservis ödeyerek transfer yapmak hayaldir. hep kiralık ve boştaki oyunculara yönelmiştim. championship'e yükselince nispeten yüksek transfer ve maaş bütçesi bekliyordum. vere vere 4m euro maaş, 200k euro transfer bütçesi verdiler. benden sonraki en düşük maaş bütçesi 20m euro gibi bir rakamdı championship'te. hadi neyse dedim daha yeni yükseldik, 1 sene idare edersem önümüzdeki sene iyi bir bütçe verir. championship'teki gelirlerin yüksek olacağını tahmin ediyordum.

    o sezon inişli çıkışlı bir grafik sergiledik ve 24 takımlı ligi orta sıra sayılabilecek bir yerde, 15. sırada bitirdik. sezon biter bitmez yönetim ön bütçeyi açıkladı maaş bütçesi 4.5m, transfer bütçesi 300k civarı. yönetimin kapısında yattım yaz boyu, para dilendim. 1 cent koklatmadı namussuzlar. "verilmiş bir sözüm, vazgeçmediğim bir hayalim var" diyip devam ettim yola. ettik de etmez olaydık. sezon başladı benim tıkır tıkır işleyen taktiğim işlemez oldu. ilk 10 maçın neredeyse hepsini kaybedip ligin dibine çöreklendik. yaklaşık yarım saatimi ayırıp birmingham maçı öncesi yeni bir taktik üzerinde çalıştım. cesur bir taktik sayılırdı. 2 stoper, 2 kanat bek, 3 merkez orta saha ve 3 santrfordan oluşuyordu. sağ ve sol santrforlarım bol bol kanatlara açılacak, orta sahalar koş yoluna sürekli pas yapacak. kanat beklerim sürekli gidip gelecekti. maçı 7-2 kaybettik. bastım istifayı.

    1 ay kadar tatil yaptıktan sonra fransa lig 1'in dibine demir atmış reims kulübü görüşmek istedi. riskli bir hamleydi fakat kariyerim için büyük bir sıçrama olacaktı. zaten başkanla görüşmemizde maçan yiyecek mi böyle itibarlı bir takım çalıştırmaya? gibi sorular sordu sürekli. görüşmeden yaklaşık 1 hafta sonra sözleşme teklif ettiler. kabul ettim. o sezon spennymoor'da işleyen taktiğimle ligi 13. sırada bitirdim. fransa kupası'nda finalde lyon'u mağlup ederek kupayı kazandım. kariyerimin ilk önemli kupasıydı. spennymoor'da fa ödülü diye alt lig takımlarının katıldığı bir turnuvayı kazanmıştım ama ne maddi ne manevi bir değeri yoktu.

    benim kariyerdeki 7. sezonum olan 2025/2026 sezonuna başlarken takımın 2 kilit oyuncusunu 76m € ücretle çin ligi'ne gönderdik. bu parayla 10-15 adet transfer yaptım. lige iyi girip iyi bitirdik. sezonu psg'nin arıdndan 2. sırada tamamladık. fransa kupası'nda psg'ye yarı finale elendik.

    2026/2027 sezonunda şampiyonlar ligi grubumuz hamza hamzaoğlu'nun görse orgazm olacağı cinstendi. porto, borussia dortmund ve valencia ile aynı gruba düştük. 6 maçta 2 galibiyet*, 4 mağlubiyet alarak sonuncu olup elendik.

    fransa kupası'nda alt lig takımlarıyla eşleşe eşleşe finale kadar geldik. finalde nancy'i penaltı atışları sonucu eleyerek kariyerimdeki 2. fransa kupası'nı kazanmış oldum.

    ligde ise fm hayatımın en heyecanlı finallerinden birini yaşadım. 37. hafta sonrası puan durumu. ol 93, reims 91, psg 82 şeklindeydi. son hafta ol psg ile içeride, ben de nantes ile dışarıda oynadım. ol psg maçı 1-1 bitti. nantes'i 5-1'le geçtim.genel averajla ligi şampiyon bitirdim. reims'e 65 yıl sonra lig şampiyonluğu kazandırmanın gururu bir başkaydı tabi.

    2027 temmuz ayına geldiğimizde favori takımım olan galatasaray ile ilgili bomba bir haber düştü. fatih terim 73 yaşında takımdan ayrılmış, emekli olmuş. ne yapmış hocam 8 sene boyunca diye göz gezdirdim. ilk 3 sezon titrini korumuş. sonraki 4 sezon üst üste trabzonspor göğüslemiş ipi. son sezon hocam yine şampiyon yapıp zirvede bırakmış.

    haberi görünce hemen iş başvurusunda bulundum. gizlice istanbul'a uçup başkanla görüştüm. sözleşme teklifi gelince hemen kabul ettim. ayrıca galatasaray reims'e 5m € tazminzat ödedi benim için.

    şu an 2027-2028 sezonu eylül ayındayım. ilk 3 maç 9 puan yaptık. takımda regen olmayan az sayıda oyuncu kalmış. marcao hala duruyor. 31 yaşında ikinci kaptanımız. ligin 4. haftasında kadıköy deplasmanına çıkacağız.

    avrupa katsayı sıralamasında 28. sıradaydık, şl kurasına 3. torbadan katıldık. h grubunda r.madrid, m. united ve shaktar ile eşleştik. işimiz zor görünüyor.

    bu kariyerde şunu anladım, tek kulüp odaklı değil de menajer odaklı ilerlediğinizde çok daha fazla keyif veriyor. daha önce hep tek bir kulüple ilerleyip, başarıdan başarıya koşmaya çalışırdım. istifa et, kovul, takımdan takıma geç çok daha fazla keyif veriyor.
  • 133
    normalde oyun oynamam, fm’yi de en son 10 sene once oynamistim. ilk indirdigimde gozumu korkuttu, bir daha acmamayi da dusundum. cunku cok fazla detay vardi. ve oturup bir oyun icin arastirma yapmak da istemedim ama galatasaray’i secince isler degisti. oyunculari, ligi, taktigi, ffp’yi, antrenorleri, alt yapi oyuncularini kisaca kulupteki her seyi az cok bildigim icin oyun kolaylasti ve cok zevk almaya basladim. ikinci sezonumdayim ve yillardir hayal ettigimiz galatasaray’i kurma yolunda ilerliyorum.

    oyunda soyle bir avantaj var, gercekte elden cikaramadigimiz tum adamlari satabildim. ilk sezon belhanda ve nagatamo’yu 10 milyon euroya sattim. devre arasi emre’yi iyilesince 6 milyona. sezon sonu mariano, feghouli, taylan uclusunu 15 milyona. sener, adem, jimmy uclusu 4 milyon euroya. yani hic al-sat yapmadan sadece takimdaki isimleri yollayarak 35-40 milyon euro civari bonservis kazanabiliyorsunuz. babel yine kiralandi, diagne kiradayken sakatlandigi icin donunce bir turlu satamadim bedava gibi bir rakama gitti. daha iyi bir paraya satilabilirdi. bu adamlari satinca da inanilmaz bir maas butcesi aciliyor. istedigin bonservissiz adami git al rahatca. mesela genc bir takim kurdugum icin, son gun mata ve cenk tosun’u kiraladim. hala 6 milyon euroluk maas odeme hakkim var. aslinda bu oyunda bile gercekte ne kadar sacma sozlesmeler verdigimizi goruyoruz. hic oynatmadigim falcao var bir de takimin en fazla kazanani. ona ragmen 6 milyon euro artidayim.
  • 63
    bağımlılığım olarak her yıl almak zorunda olduğum oyun. yine galatasaray'ı alarak başladım.

    oyun yapım gereği adım adım giderek oynarım, en başta başarı gelmez çünkü kadroyu vs. sıfırlarım adeta. ekonomik oyuncular alır yavaş yavaş başarılı olmaya çalışırım. bu da uzun süre başarısızlık demek aslında. artık yaşlandık, öyle taktik falan da uğraşamıyoruz, yine başarısızlık demek bu da. zor geliyor artık bana bu oyun kısaca *

    ilk 3 sezon galatasaray için oldukça zor. sattığın kadar al kuralı yüzünden kadronun sağını doldursanız solu kalıyor solunu doldursanız sağı. ben de başarılı olamadım. ilk 3 sezonda sadece bir kez şampiyon olabildim, bir de türkiye süper kupası'nı almışımdır. bu dönemde bol bol altyapı tesisi geliştirdim, koçları vs. iyice adam ettim ve yüksek maaşlı oyuncular yerine düşük maaşlı oyuncu tercihlerim sayesinde ekonomi bayağı toparlandı. ffp sonrası dönem için iyi transfer bütçeleri almak istiyordum.

    ffp sonrası sezonlarda da, en başta, lige bile ambargo koyamadım diyebilirim. marcelo bielsa fenerbahçe'nin başına geçti ve sezonda 90 puana yakın topladığı oldu. yine giden şampiyonluklar oldu böyle. bu dönemde de transfer ücretlerini iyi kullanıp bu sefer kadro derinliğini de iyi kaliteye getirdim.

    altıncı ve yedinci sezonlar ise benim sezonlarım oldu sonunda. beşinci sezondan itibaren başarının ayak sesleri geliyordu zaten. altıncı sezonda maalesef şampiyonlar ligi'nde chelsea'ye gençliğimizin, sakatlıkların ve cezaların kurbanı olarak elendik. yedinci sezon ise tam istediğim gibi geçti. sakatlık ve ceza problemi yaşamayayım diye neredeyse 3 tane 11 çıkarabileceğim bir takım kurdum ilk önce. lige 28 kişi kaydedebiliyorsunuz ama u21 oyuncuları buna dahil değil, o yüzden +30 kişilik kadro da kurabilirsiniz. böylece ceza + sakatlık işinden bir nebze kotarabiliyorsunuz olayı. kura şansı da yanımda oldu. son 6 sezonda 4 kez şampiyon olan psg, milan'a yarı finalde elendi. ben de milan'ı finalde geçtim * milan'ın kadrosu şl finaline yakışmıyordu zaten, benimkinden kötüydü. oraya gelene kadar da bazı devleri zar da olsa zor da olsa eledik. ancak oyunda şöyle bir şey var; psg ve diğerleri. psg'yi elemeniz cidden zor. bana çıkmasın diye dua ediyorum.

    velhasılıkelam, 7 sezonda ancak şl'yi alabildim. avrupa'daki en yüksek diğer başarılarım, ffp sezonlarından birinde uefa kupası'nda oynadığım son 16 turu ve altıncı sezondaki şl son 16 turu.

    türkiye süper kupası ve türkiye kupası'nı taş çatlasa üçer kez almışımdır.

    şampiyonluk sayım da 4 bu 7 sezonda. ilk sezon 7. oldum, nasıl kovulmadım bilmiyorum *

    gelelim yorumlara; oyun istediğim gibi mi, hayır. oyunun istediği tarzda oyun oynamanız gerek. ben pas oyunu yapacağım falan uğraşmayın bence. ben de sonradan anladım olmadığını. ileride hızlı oyuncular oynatın ve onlara uzun paslar attırın. adamlar koşsun karşı karşıya kalsın. yarısını kaçırıyorlar, attıkları yetiyor işte. bu bakımdan oyun hayal kırıklığı oldu, illa hızlı adam lazım başka türlü olmuyor. zorunlu olarak bu şekilde mi oynamam gerek yani diyorsunuz. ancak yapacak bir şey yok, belki ben becerememişimdir başka taktik oturtmayı.

    galatasaray için arjantin pazarı bulunmaz nimet. ucuza çok kaliteli adamlar var. mutlaka bakın oraya. tüm kadroyu düzersiniz yok pahasına.

    oyunda şöyle bir olay da var sanki, başarısız iken altyapıdan efsane adamlar çıkıyor. ilk sezon 7. oldum, o sezon çıkan forvetim ve sağ bekim şu an şampiyonlar ligi şampiyonluğunda önde gelen adamlardan oldular. ikinci sezonumda çıkan kalecim şu an as kalecim. orta sahada yedek oyuncularım var bol bol altyapıdan çıkan. altyapı çok iyi çalışıyor en azından çalışıyordu. son 2 sezonda ise potansiyeline bakıp bu adam yedek bile zor olur diyeceğiniz adamlar çıkıyor. sıkıntı oluşturmaya başladı bu durum. asıl kadrodan takımda bir miktar tuttuğum (birkaç sezon) sadece fernando muslera, christian luyindama nekadio ve marcos do nascimento teixeira marcao oldu. profilleri iyi gerçekten. muslera'yı maaşı dolayısıyla göndermek istedim ama gönlüm razı olmadı * altyapıdan da işe yarayacak, en azından yedek olarak işe yarayacak, sadece süleyman luş ve mustafa kapı kadroda kaldı bildik isimlerden.

    bir de çin gerçeği var. bizim ara transfer dönemi onların sezon başı transfer dönemine denk geliyor sanırım. ara transfer döneminde çin'den oyuncularınıza fantastik teklifler geldiği oluyor. hatta biraz pazarlıkla inanılmaz tekliflere çıkarabiliyorsunuz ücretleri. garip olmuş.

    altyapınızdaki oyunculara da bazen çok ekstrem teklifler geliyor. bence bir kısmını kabul edin * 17 yaşında u19 daki adam için 50 mn yi reddetmişliğim var. sonra geliştiremedim ya da gelişmedi, 3 yıl sonra 5 mn'ye bıraktım. bir başkası için de 50 mn'yi reddettim, o gelişti. şu anda da gelen 50 mn'leri reddediyorum. biraz da şans demek ki *

    u19 takımım u19 şl'sini 3, 4 kez üst üste aldı. diğer takımların u19'larında çok kötü adamlar var. sizde biraz iyi adam olunca hep kazanıyorsunuz kupayı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın