en keyif aldığım şeylerden birisidir bu adamları
antu,
fenerbahçe sözlükgibi platformlarda takip etmek.
ve bunu yaparken
müslüm gürses'ten
güldür yüzümü adlı eser eşliğinde yapıyorum.
çok zevkli lan...
- yenildiklerinde tam bir acıların çocuğu modu. çok tatlılar. bi kere en sevimli yanları, onca egolarına rağmen kötü oldukları durumda
galatasaray'ı övmekten çekinmemeleri. az biraz küfürlü övüyorlar ama çok keyifli oluyor okumak. "amk 6s'lileri bi şekilde kazanıyorlar, bi şekilde şampiyon oluyorlar, sinirden kendimi mikicem" gibi böyle efsanevi sevimlilikte yazılar falan yüzünüzü güldürüyor.
hatta birbirlerine falan giriyorlar o kadar tatlılar ki? o yenilgi esnasında aziz'i savunanlarla karşıt olanlar birbirlerine bel altı yaklaşımlarda bulunuyorlar mesela, deniz atı gibiler, erkekleri koyuyor, erkekleri doğuruyor. öyle sevimliler... al evde besle...
- kazandıkları zaman daha sevimliler mesela. bir okuyorsun, sanırsın kıtalar arası kupa alınmış, çiçekler açmış, böcekler ötmüş, kırlarda sevgililer el ele olmuş. her yer pembe renk, içinde şelale kıyısında sevgilisine bıyıklı kur yapan ferdi tayfur olan filmler geliyor aklınıza. her an bir yerlerden minür özkul, adile naşit çıkacak gibi. aziz diye birisi yok, hatta var ama iyi birisi, süper birisi...
bu durumda da çok tatlı küfürler ediyorlar, koyuyorlar, sokuyorlar, ağzına veriyorlar, eline veriyorlar... sempatik ötesi. kendilerinden haberleri olmayan bir yığın adamın annesine fantezik yaklaşımları var ki görmeye değer, bir ergenin hayal dünyası cinsellikte ne kadar ileri gidebilir belgesel tadında izliyorsunuz. her yer aşk kokuyor.
...ve bunu dünyanın en çok rezil olan ve en çok acı çeken, çektiği acıların hiçbirisinden ders çıkaramamış olan camianın taraftarı yapıyor.
sonra...
işte belli sonra ne olduğu...
(bkz:
en büyük eğlence fenerbahçe)
(bkz:
bu sene de en büyük eğlence fenerbahçe)