• 964
    hocam önümüzdeki aylarda hem vücut, hem de ruhsal sağlığına dikkat et başka bir şey istemiyoruz zaten.

    seni ffp bittikten sonra, iletişimi güçlü, iş bitirici, avrupa ve dünyada güçlü bağlantıları olan, yerelde sözü geçecek, en çok da galatasaray'ın gücünün farkında olan, sonuna kadar arkanda olacak olan bir yönetim gelince galatasaray'ın başında görmek istiyoruz.

    2 m euro için oyuncu kaçırılmayacak, anadolu kulüplerinden ayar yemeyecek kişiler geldiğinde sadece sahada kalacağın günlerde görmek istiyoruz.

    o zamana kadar kendine dikkat et yeter.
  • 965
    sayın hocam.

    taraftarımızın büyük çoğunluğu sizi ne olursa olsun takımın başında görmek istiyor. kötü bir oyun oynasak bile, yaptığınız her şey, tüm söylemleriniz (tutarsız olsa bile) yine de geniş kitlelerce kabul görüyor, eyvallah. aynı zamanda tüm galatasaray taraftarları güçlü, saygın bir yönetim de bekliyor. ancak, kendi teknik direktöründen bile defalarca kez ayar yiyen bir yönetimin, türk futbol dünyasında ne gibi bir ağırlığı, saygınlığı, gücü kalabilir ki? apaçık galatasaray düşmanı olarak tanımlayabileceğimiz tff ve kurulları ya da sözgelimi rizespor, başakşehir başkanları, galatasaray spor kulübü başkanını ve yönetimini ne kadar ciddiye alabilir? bariz olanın bu kadar çok talep edildiği bu ülke için bile fazla bariz olan bir gerçek bu. ancak birbirinden farklı profillerde olsa bile, siz sayın hocam, galatasaray yönetimleriyle devamlı bir çatışma halinde oldunuz. sonunda kısa vadede de, uzun vadede de hep galatasaray zarar gördü. kim haklı kim haksız muhasebesinden bağımsız, galatasaray başkanlık makamına en başta sizin saygı göstermeniz gerekli. galatasaray için.

    hayatın doğal akışında ''hem ayranım dökülmesin hem (öhöm) başıma kötü şeyler gelmesin'' düsturu maalesef gerçekçi değil. bari ayranımız dökülmesin hocam.
  • 966
    sevgili hocam;

    1-transferler benim nazarımda ikiye ayrılır. olmuş pişmiş yemek misali transferler, ham ve kesip biçilerek şekil verilecek transferler. ilkini dedem de yapar ikincisini ise sadece gurular yapar.

    sizin ikinci tür transferler yapmanız gerektiğini düşünüyorum. marcao, taylan, kerem, sekidika, ozorn örneklerindeki gibi.

    2-diagne konusu da geçen sezon yaptığınız hatanın aynısını yapmak üzeresiniz. elimizde babel, diagne ve h. dervişoğlu olmak üzere üç santrafor var. başka bir santrafor almamız imkansız gözüküyor. mustafa muhammed işi olmayacağa benziyor. falcao’dan zaten ümit kesilmiş. bu durumda diagne’yi göndermek intihar değil midir?

    3-takımın birinci santraforu babel olsa da (ki kanaatimce babel olmalı) sıkışan oyunların 60. dakikasından sonra çift santrafora döndüğümüzü ve babel-diagne veya dervişoğlu-diagne ikilisiyle oynadığımızı düşün. hem hava hem yerden toplarda ne kadar ürkütücü olacağımızı düşünebiliyor musun? kaldı ki üç günde bir maç yapacağımız şu aylarda sadece 800 bin euro için diagne’yi göndermeye değer mi? hocam geçen sezon da aynı hata yapılmış ve diagne gönderilip andone alınmıştı ve neler olduğunu görmüştük. allah korusun ya santraforlardan birisi sakatlanırsa ne yapacağız?
App Store'dan indirin Google Play'den alın