• 4
    - topun olduğu her yer pozisyon,

    suat'ın adamı belli,

    taktik maktik yok,

    sonuç : uefa kupası

    kupa sahada kaldırılır ! ( resmi hesapta bunu söylediği tweet var kupayı kaldırmadan önce )

    sonuç ; yıllardır konuşulan karanlıkta kupa kaldırma efsanesi.

    nerede kalmıştık ?

    sonuç ; yirmbirinci şampiyonluk.

    demek ki bir bildiği yokmuş, bildikleri çokmuş.
  • 6
    evet fatih hocanın bir bildiği vardır. düşündüğü de vardır. ama bu onu kusursuz ya da mükemmel yapmıyor.

    paranın bol olduğu zamanlar kimse ontivero'ların umut gündoğanların kalitesini sorgulamıyordu. karizma hocam istemiş vizyon başkanım almışsa iyi topçudur deniyordu. şimdi yokluktan, mecburdan yapılan transferler yüzünden fatih terim'in eleştirilmesi cidden çok komik.
  • 8
    https://www.kap.org.tr/tr/Bildirim/691267

    ne yazık ki bazen çok bilmek sıkıntı yaratabiliyor. donk'a şu sözleşmenin verilmesinin tercümeleri gerçekten insanın boğazını düğümlüyor. as oyuncu olarak düşünülüyorsa ayrı, rotasyon oyuncusu olarak düşünüyorsa ayrı, "dursun kenarda" oyuncusu olarak düşünülüyorsa ayrı sıkıntı.

    transfer konularında terim ve/veya albayrak ikilisinin yetkiyi tamamen ellerinde bulundurdukları transferlerde hep sıkıntı yaşadık. bir kaç olumlu örnek dışında (mesela melo) genelde yüksek bonservis ve maaşlarla alınan oyuncular ağzımızda kötü bir tat bıraktı.

    bunu söylemek ayıp da değil, günah da.
  • 9
    vay efendim vay gerçeğin yılmaz bekçileri eleştirisini sevdiklerini bir adım öteye götürmek için kullanan şovalyelerimizd e teşrif etmiş bize açtıkları bu yoldan yürümek boynumuzun borcudur.

    beni bilen bilir ben oyuncuya tapmam, sneijder benim için normal metin oktay, hagi ve hakan şükür efsanedir, teknik adamlara zaman ve alan verilmesini isteyen, holmann zamanından beri bir adam gelsin 10 sene kalsın bir sistem takımı olalım der dururum bu takım ile ilgili en büyük isteğim talebim budur. sürekli kendisine döndüğümüz ve kişiye bağımlılığı hiçbir alanda sevmediğimden fatih terim'in takımın başına gelmesini istemeyenlerden biriydim şimdi özet geçtiğimize göre derdimizi anlatalım.

    evet her teknik adamın bir bildiği vardır ve evet senin bildiğinle uyuşmuyor diye ona sallama hakkın var ama tek şartla onun bildiği tuttuğu zaman öncelikle yanıldığını kabul edeceksin ardına benzer bir durumda ulan ben geçen sefer yanıldım o nedenle bir daha ki sefer buna benzer bir eleştiri yaparsam açık kapı bırakayım, kırmayayım dökmeyeyim laf sokmadan da derdimi anlatabilmeliyim seviyesine gelirsen...

    çok pis yanılgılarım oldu, gereksiz teknik adamlara bile tahammül edilmesi konusunda oldu bunların geneli ama hiç biri transfer dönemi alınan ve alınmayan futbolcular üzerinden olmadı çok şükür. tek maç oynamadık iki adet transfer yapıldı bu adamların takımla koşuşunu bile görmedik daha ve ortalık yangın yeri, takımı men cezasından döndüren başkana yalancı demek eleştiri oldu, 6 ay önce psikolojik olarak bitmiş bir ekibi takım yapıp şampiyon yapan teknik adamın kararları ile taşak geçiliyor topu topu iki transfer bağların çözülmesine yetti.

    hadi sene sonu gelmiş olsun ve varsın muğdat başarısız bir hamle olsun, dong'da aldığı paranın karşılığını vermemiş olsun ama daha adamın yapacağı diğer hamleleri görmeden neyi planladığını bilmeden kendisine tek söz hakkı tanıma boşluğu bile vermeden yaktınız ortalığı ve bunun adı normal eleştiri oldu öyle mi ?

    fatih terim'in ne bildiğini bilmiyorum ama diyeceğim şu farklı başlıklar altına sürekli fatih hocanın bir bildiği vardır göndermeleri yapıp sonra millete akıl vermeye çalışanlar rahatına baksın, komik olmaktan öteye gidemiyorlar.
  • 13
    üst edit: başlık taşındığı için biraz anlam bütünlüğünü kaybetti. öncelike şunu yazalım ki anlamda bütünlük geri oluşsun.
    gerek teknik gerek taktik anlamda avrupanın en uzun süre antrenörlük yapan,en çok para kazanan,en çok şampiyonluk yaşayan hocalarından birinin bildiğidir.ve şüphesiz burada hepimizden daha çoktur. lakin kendisinin aklını okuyormuş gibi, bundan faydalanma amacı güdenlerin de sıklıkla kullandığı, kraldan çok kralcılık yaptığı durumlardan birini oluşturur.

    son dönemlerde özellikle bir oyuncu eleştirisi yapıldığında mutlaka karşınıza çıkan söz öbeği.

    yahu bu kafayla hayatınızı nasıl sürdürüyorsunuz? aslında bunun sebebi sadece ve sadece kendini beğenmişlik. çünkü adam kendi kendine karar veriyor. diyor ki, fatih terim bunu doğru görüyor (ki belki de fatih terim bunu doğru görmüyor. belki de mecburiyetten,imkansızlıktan ya da ne bileyim o anki şartlardan ötürü öyle yapmak zorunda kalmış olamaz mı?) e zaten ben de bunu öyle görüyorum. e hem ben hem de terim yanılmış olamaz. ama ben yanılmış olamam desem bana gülerler. o yüzden terim'den iyi mi bileceksiniz diye lafı çakayım sussunlar diyor. yahu bu mantıkla amerikan başkanı trump'ın veya ne bileyim hitler'in falan yaptığı her şey doğru olmuyor mu? şimdi ne alaka onu anlatalım. örnek üzerinden olsun, beyinler yanmasın.

    şimdi mesela ismail çipe diye bir kaleci var bizim takımda. ben de eski bir kaleci olmamdan mütevellit, özellikle galatasaraya gelen kaleciler konusunda oldukça detaycıyımdır. her neyse, bu ismail kardeşimiz yıllardır galatasaray forması giyiyor. yıllardır bu kardeşimizi görüyoruz. bu geçtiğimiz senelerde sıklıkla gördüğümüz üzere bu arkadaşımızı ayakları bu meslek için uygun değil. yıllardır ayak oyunlarını ve topu oyuna sokmayı bir milim bile geliştiremedi. onun dışında bu kardeşimiz bir kalecide olması gereken alan kontrolü konusunda da oldukça zayıf. uzun boyu ile yan toplarda çıkıp alması ise bu kardeşimizin tek özelliği.

    he bu arada bu kardeşimiz 23 yaşında. öyle 17 18 değil yani. ve bu kardeşimiz bu güne kadar 3 takıma kiraya gitti. bu takımlar bugsas , karagümrük ve tuzla. bu takımlar arasında ise bugsas zamanında yedek kalmayı başarmış bir isimdir.
    ayrıca kendisinin büyük şehirleri pek sevdiği hissediliyor. e yasin abisiyle nargileye falan gitmek lazım arada.
    https://yenisafak.feo.doracdn.com/...b15fyasinnargile.jpg

    şimdi ben elimdeki bu veriler eşliğinde, bu adamdan iyi bir kaleci olmaz diyorum. adam bana ne diyor?
    "sen fatih terim'den iyi mi bileceksin?"

    lan tabi ki fatih terim futbolu benden iyi bilecek. aksi taktirde ben milyon eurolar kazanırken o burda klavye başında olurdu. ben onu mu diyorum?

    bak güzel kardeşim,hani sen hiç düşünmüyorsun ama, belki fatih terim de bu adamda ışık görmüyordur. olamaz mı? elindeki imkanlar nezdinde olabildiğince faydalanmak istiyordur belki sadece? hani sen evde 100lük ampül patlayınca, "şu ay bi geçsin para harcamayayım şimdi" diye 30'luk la idare ediyorsun ya, belki fatih terim'de öyle yapıyordur? olamaz mı güzel kardeşim? hani sen muslera sonrası kaleye koydun bu çipetpeti ama, belki terim'in "lan ben bu adamla nasıl yapacam" diye uykuları kaçıyordur?

    senin derdin terim'in bilgisi değil kardeşim. senin derdin şu. sen adamı beğendin ya, terim'i kalkan olarak kullanıyorsun. böyle yapıyorsun ki yarın öbür gün adam patates olursa sen de egonu sarsmayıp "ohooo koskoca terim bile yanıldı ben napayım" diyeceksin.

    sözün özü şu, bir insanın elindekiler kullanması, elindekileri takdir ettiği veya onları %100 onayladığı anlamına gelmez. hayat o kadar basit değil. iş hayatına girince daha net anlarsınız. ben de isterim çayımı japon animelerinden çıkan tatlışko biri getirsin ama mehmet abi getirdiği zaman mehmet abiye veya bir başkasına gidip "mehmet abi keşke senin yerine çayı bana re:zero daki rem getirseydi" demem. mehmet abi sen adamın dibisin, allah razı olsun derim.

    terim oynatıyormuş ondan iyi bilemezmişiz. şu soruyla kapatıyorum.

    e carole'u da oynatıyor. onu napıcaz be kamil?

    eyyorlamam bu kadar.

    edit: ismini verip rencide etmek istemediğim bir arkadaşımız takımda başka sol bek yok diye carole oynuyor, boş konuşma yazıp engellemiş beni (u: :() ben şahsm adına kendisinden özür diliyorum. çünkü bu söylemi ile bizim kalede toldo ve higuita olmasına rağmen hoca'nın ismaili oynatması, fakat elinde alternatif olmadığı için carole'u oynatmak zorunda kalması gerçeği ile bütün büyük resmi görmemi sağladı.
  • 14
    dunyanin en iyi teknik direktorlerinden biri olmasini saglamistir. galatasaray'a her gelisinde basarili oldu, milli takima her gidisinde basarili oldu. dil sorununu cozse eminim yabanci kuluplerde de basarili olurdu. 2006 dunya kupasinin kapisindan donmek de turkiye gibi bir ulke icin basaridir, 2016 avrupa kupasina katilmak da turkiye gibi bir ulke icin basaridir. 2018 yilinda bize gelip sampiyon yapmasa ben eminim milli takimi dunya kupasina goturur en kotu eleme oynatirdi. adam her turlu basarili iste kariyerinde basarisiz oldugu yillar basarili oldugu yillarin 10da1i kadardir. elimizdeki degerleri bizim kadar itibarsizlastiran bir topluluk daha yoktur. dunyada kac tane basarisini 20 yildan fazla surduren hoca var ? her donemin futbol anlayisina gore kendini guncelliyor ve son derece yenilige acik. ne capello ne ancelotti ne de mourinho 20 yil boyunca basarisini devam ettirebildi. kendi bildiklerinde takilip kaldilar. allah basimizdan eksik etmesin. ben 91 dogumluyum su ana kadar sadece 2-3 yil fatih terimsiz basarili olabildik. olduysak da saman alevi gibi parlayip sonduk devami gelmedi hic bir zaman.
  • 15
    fatih hocanın bir bildiğinden ziyade pek çok bildiği şey vardır. kendisinin taktik bilmediğine ilişkin yargının hiçbir gerçekliği olmayan bir sav olduğunu, 19 eylül 2017'de 90 a programında kemal belgin'in aktardığı bir anekdot sayesinde iyice anlamıştım. kemal belgin, galatasaray ile ilgili yorumlarını yaparken, tudor'un takımın enerjisini 90 dakika boyunca idareli şekilde kullanması için önlem alması gerektiğini, maçın tümüne yayılan bir enerjiyle sahada olunması gerektiğini ifade etmişti. fatih hocanın ilk döneminde, maçlardan sonra kendisini arayarak fikir teatisi yaptığını ve kendisine oyun hakkındaki düşüncelerini sorduğunu belirtmişti. o dönemde galatasaray'ın 2-0 öne geçtiği bir maçta 2-2'ye razı olduğunu ve maç sonrasında fatih terim ile yaptığı konuşmada, takımın gücünün ekonomik kullanılmadığını söylediğini anlattı. bir sonraki maçı galatasaray rahat bir oyunla 3-0 kazanmıştı. fatih hocanın yine kendisini aradığını, "gördün mü abi?" dediğini söyledi.
    fatih hocanın, kendisinin geçen haftaki tavsiyelerini dikkate aldığını, takımın kondisyonunu ve enerjisini maçın tümüne yayacak şekilde kullandığını, bu hususu sorduğunu ifade etti. sonra da, "fatih terim işte böylesine taktik disipline bağlı, futbol yorumcularının eleştirilerini dikkate alan bir teknik direktördür." minvalinde sözler söyledi. sözün özü, fatih terim kulübümüzün efsanesi ve gayet başarılı bir teknik direktörüdür. imparator hocamıza güvenim tamdır.
  • 17
    vardır.

    "fatih hocanın bir bildiği" olduğunu birkaç fatih terim kompleksi olan insana kanıtlayacağım diye örnek bile yazmayacağım buraya. bugüne kadar "fatih hocanın bir bildiği" olup olmadığını öğrenemediyseniz bundan sonra da öğrenemezsiniz zaten.

    haydi taktik maktik yok bam bam, fatih terim gazla takım çalıştırır, teknik taktik bilmez, pirlo'nun kitabı falan filan yazın şimdi buraya.
  • 22
    mevzu hakkında az çok bilgisi olanlar için söylüyorum, heuristictir. ne demek bu? heuristic, genel anlamda yargıya varmamıza, tabi mümkün olursa problem çözmemize (ya da çözdüğümüzü zannetmemize mi demeliydim) yardım eden basit, short-cut düşünme biçimidir. insan zihninin tembelleşmeye teşne yapısından ileri gelir. bu düşünme biçimi çok sayıda kişi tarafından desteklendiği zaman da adeta avesta biçimini alır. tersi yaklaşımlar, olaya farklı bir gözle bakan kişiler def edilir. ne zamana kadar? gerçek artık yoruma ihtiyaç bırakmayacak bir berraklıkta ortaya çıkana kadar. sonuç, çıkan gerçekliğe müdahale edebilecekken edemeyiş ve kesin teslimiyetten başka bir değildir. fatih hoca iyidir hoşdur ama bir bildiği her zaman bir şeye derman olacak diye bir kural yoktur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın