bizden ayrildiktan sonra marsilya'ya gitti ama orda pek basarili olamadi. sonra arap ulkelerinde hocalik yapti. keske avrupa'da kalsaydi, belki ust duzey takimlarda yeni basarilar elde edebilirdi
galatasaray’a geldiğinde ağzında puro ile görüntüleri eleştirilmişti. kendisi de bu hassasiyete duyarsız kalmayıp özür dilemiş ve bir daha o şekilde görüntü vermemişti.
kim bilebilirdi ki o puronun, denizli’de gelecek çılgın bir şampiyonluğun ardından yakılacak haz sigaralarının habercisi olacağını...
643
fatih terim'den sonra kulübemize en çok yakışan hocaların başında gelen eski hocamız. 2005-2006 sezonunda kazandığımız efsane şampiyonluğun baş mimarlarından biridir. o sene elindeki hücum oyuncularının hepsinden maksimum verim almayı başarmıştır. söke söke alınan şampiyonluğu beklerken tribündeki ekranlarda meşhur denizli maçının son düdüğü çaldığında yaşadığı sevinç aklımdan çıkmıyor. bir senelik emeğin karşılığını, hak edilen zaferi kazandığında etrafındaki herkes pamuk şeker kıvamına gelmişken bile vakur bir general gibi sevinmişti gerets.
fişek gibi sağ bekmiş. psv'de boşuna kaptan olmamış adam.
645
alnındaki kanın alnımızın akı olduğu, kendisini çok sevdiğim eski teknik direktörümüz.
seni her zaman ali sami yen numaralısında o bitmek bilmeyen 16 dakikayı televizyondan heyecanla takip ederken ki hâlinle hatırlayacağım hocam.
646
hagi'li dönem dışında benim şahit olduğum göze en güzel gelen futbolu gerets oynatmıştır türkiye'de. bildiğin patlamış mısır, cips, kolamızı hazırlar öyle izlerdik maçları. marvel filmlerinden aynı keyfi almıyorum, o derece.