182
maçın ilk düdüğüyle, ne olduğunu anlamadan yenilen bir gol, bütün galatasaray taraftarinda soğuk duş etkisi yapmasına rağmen herkesin içinde bir umut bir kendine güven vardı. kazanıcaz bu maçı, her ne olursa olsun diyordu herkes. golü yedikten sonra kızamadım, bağıramadım, küfür edemedim. çünkü sonunda ne olacağını bilir gibiydim. içimden bir ses sakin ol ve bekle diyordu.
koca kafa ardamin golünden sonra derin bir nefes alıp rahatladık. şimdi bunun üzerine bir sigara yakmak lazımdı. ama zaten sürekli birini yakıp birini söndürüyorduk. çay kahve derken oz büyücüsü harry kewell bir çaktı elimdeki sigaralar bardaklar birden havaya uçtu. çok şükür yaralanma olmadı. daha sonra tekrar aslanim koçum ardam çıktı sahneye ve çok klas bir gol attı.
bu maç burada biter derken talihsiz iki gol daha gördük kalemizde. talihsizlik dedik güldük geçtik, kazanacağımız biliyorduk ama dakikalar tükeniyordu ve eskisinden daha hızlı geçiyordu zaman. sürekli saldırıyorduk atak üzerine atak pozisyon üstüne pozisyon ama bir türlü olmuyordu. mekanı yavaş yavaş terkedenleri esefle kınarken biz daha bitmedi, bitemez, olmamali diyerek gol, goller bekliyorduk.
ve dakika 90 da lincoln'ün kullandığı kornerden dönen top belenmedik birisinin önünde kaldı. maçta 1-2 güzel şutu vardı ama biri kalecide kalmıştı diğeri ise dışarıya çıkmıştı. artık bu gol onun hakkıydı sanki. biz daha pas verme lan vur demeye kalmadan o bir çaktı dışarı çıktığını görmemek için gözlerimizi kapadığımızda çoktan top filelerle buluşmuş ve bütün herkes bişeylerin üzerine çıkmış ölümüne bağırıyordu. tabi ben de o sırada kendimi kaybedip ne yaptıysam sağ ayağımın kaval kemiğini kırmayı becerememişim malesef. maçtan yarım saat sonra bir acı ve şişlikle farkettiğim ayağımı görünce maçın şokunu atlatamadan diğer bir şoka girmem ve sonra "önemli değil galatasarayıma feda olsun bu ayak" dememe sebep olmuştur sabrinin golü. ***
çok dertli, yıpratıcı bir maçtı bizim için. son dakikaya kadar gidip geldi ve ne olacağı belli değildi. her an herşey bitebilirdi ama galatasaray ruhu geri döndü ve takımı alıp götürdü. bu atmosferi yaratan tek şey o muhteşem taraftardır. hepsinin teker teker ağzına, yüreğine, ciğerine ve bilimum organına sağlık. ve son olarak teşekkürler galatasarayım bize yaşattığın herşey için.
koca kafa ardamin golünden sonra derin bir nefes alıp rahatladık. şimdi bunun üzerine bir sigara yakmak lazımdı. ama zaten sürekli birini yakıp birini söndürüyorduk. çay kahve derken oz büyücüsü harry kewell bir çaktı elimdeki sigaralar bardaklar birden havaya uçtu. çok şükür yaralanma olmadı. daha sonra tekrar aslanim koçum ardam çıktı sahneye ve çok klas bir gol attı.
bu maç burada biter derken talihsiz iki gol daha gördük kalemizde. talihsizlik dedik güldük geçtik, kazanacağımız biliyorduk ama dakikalar tükeniyordu ve eskisinden daha hızlı geçiyordu zaman. sürekli saldırıyorduk atak üzerine atak pozisyon üstüne pozisyon ama bir türlü olmuyordu. mekanı yavaş yavaş terkedenleri esefle kınarken biz daha bitmedi, bitemez, olmamali diyerek gol, goller bekliyorduk.
ve dakika 90 da lincoln'ün kullandığı kornerden dönen top belenmedik birisinin önünde kaldı. maçta 1-2 güzel şutu vardı ama biri kalecide kalmıştı diğeri ise dışarıya çıkmıştı. artık bu gol onun hakkıydı sanki. biz daha pas verme lan vur demeye kalmadan o bir çaktı dışarı çıktığını görmemek için gözlerimizi kapadığımızda çoktan top filelerle buluşmuş ve bütün herkes bişeylerin üzerine çıkmış ölümüne bağırıyordu. tabi ben de o sırada kendimi kaybedip ne yaptıysam sağ ayağımın kaval kemiğini kırmayı becerememişim malesef. maçtan yarım saat sonra bir acı ve şişlikle farkettiğim ayağımı görünce maçın şokunu atlatamadan diğer bir şoka girmem ve sonra "önemli değil galatasarayıma feda olsun bu ayak" dememe sebep olmuştur sabrinin golü. ***
çok dertli, yıpratıcı bir maçtı bizim için. son dakikaya kadar gidip geldi ve ne olacağı belli değildi. her an herşey bitebilirdi ama galatasaray ruhu geri döndü ve takımı alıp götürdü. bu atmosferi yaratan tek şey o muhteşem taraftardır. hepsinin teker teker ağzına, yüreğine, ciğerine ve bilimum organına sağlık. ve son olarak teşekkürler galatasarayım bize yaşattığın herşey için.