3388
2021-2022 sezonunun genelinde gayet coşkulu bir futbol oynayarak ama daha ziyade siyasi dokunuşlarla ve küçük hakem katkılarıyla şampiyon olmuştur.
2022-2023 sezonuna ise sil baştan kadro yapılanmasına girmiş, gereksiz ve görüldüğü üzere verimsiz çok sayıda transfer ile takımı mahvetmiştir.
buradan bizim için çıkarılacak en önemli ders kadro istikrarı ve takım iskeletini bozmamak olmalıdır. transfer hastalığı faydalı değil, risklidir. şampiyon mu oldun? galibiyet serisi rekorları mı kırdın? derbi maçlarında rakiplerini sürklase mi ettin? o kadro temellerini koruyacaksın. taraftar hep ister. orda bir wonderkid varmış onu da alalım. şunun yedeğini de alalım. parasını kendi aramızda toplarız gelsin der.
unutmayalım fatih terim’in ilk döneminde dört şampiyonluk ama hepsinden önemlisi avrupa kupası istikrarlı bir kadroyla gelmiştir. üzerine koya koya gideceksin her sene bir en fazla iki yeni oyuncu monte edeceksin takıma. tabii ki karlı veya zorunlu satışların alternatifleri hariç.
taraftar sıkılır, gözü yorulur, iştahı açılır. süper oynayan bir mertens var daha sezon bitmeden sıkılmaya başladı mesela. sevmediğinden, beğenmediğinden değil. komşunun tavuğunun cazibesi var.
neyse uzatmayalım. tekrar edelim; trabzonspor hikayesi bize diyor ki, başarıyı yakalamışsan transfer hastalığına tutulma, o yaşlı, bunun daha iyisini bulurum diye elindekileri dağıtma, kadro istikrarını ve iskeletini koru.
2022-2023 sezonuna ise sil baştan kadro yapılanmasına girmiş, gereksiz ve görüldüğü üzere verimsiz çok sayıda transfer ile takımı mahvetmiştir.
buradan bizim için çıkarılacak en önemli ders kadro istikrarı ve takım iskeletini bozmamak olmalıdır. transfer hastalığı faydalı değil, risklidir. şampiyon mu oldun? galibiyet serisi rekorları mı kırdın? derbi maçlarında rakiplerini sürklase mi ettin? o kadro temellerini koruyacaksın. taraftar hep ister. orda bir wonderkid varmış onu da alalım. şunun yedeğini de alalım. parasını kendi aramızda toplarız gelsin der.
unutmayalım fatih terim’in ilk döneminde dört şampiyonluk ama hepsinden önemlisi avrupa kupası istikrarlı bir kadroyla gelmiştir. üzerine koya koya gideceksin her sene bir en fazla iki yeni oyuncu monte edeceksin takıma. tabii ki karlı veya zorunlu satışların alternatifleri hariç.
taraftar sıkılır, gözü yorulur, iştahı açılır. süper oynayan bir mertens var daha sezon bitmeden sıkılmaya başladı mesela. sevmediğinden, beğenmediğinden değil. komşunun tavuğunun cazibesi var.
neyse uzatmayalım. tekrar edelim; trabzonspor hikayesi bize diyor ki, başarıyı yakalamışsan transfer hastalığına tutulma, o yaşlı, bunun daha iyisini bulurum diye elindekileri dağıtma, kadro istikrarını ve iskeletini koru.