3317
göreve getirilişi yanlış, görevden alınışı doğru karardı. ne geldiğinde mutlu oldum; ne bir gün olsun 2022-2023 sezonunda kendisiyle devam edilsin istedim. bunlar ayrı konular. ama şansız bir adam, bu da ayrı bir gerçek. 2022 ocak'ta fatih terim gibi bir ikonun yerine gelmek hiç kolay bir şey değil. 2015-2016 sezonu devam ederken mart ayında sneijder'in bir ara alt yapıda hocalığını yapmak dışında hiçbir vasfı ve tanımı olmayan riekerink de bu takıma teknik direktör oldu. riekerink, mustafa denizli görevdeyken altyapı için getirilmiş bir isimdi. 10 gün içerisinde (pro lisans sahibi olduğu için) a takıma denizli'nin yerine teknik direktör yapıldı. denizli'nin kuyusu kazıldı aslında ve kimse rahatsız olmadı. herkes tam aksine mutlu oldu bu karardan çünkü denizli'nin oyun anlayışı insanları kusturacak kıvamdaydı. riekerink üstüne bir de fenerbahçe galibiyetiyle türkiye kupasını kazanınca, sözlük de dahil olmak üzere bu adama 2016-2017 sezonu için galatasaraylıların büyük çoğunluğu kefil oldu, güvendi. riekerink'in ne'sine, hangi kariyerine güvenilip bir rakipte şenol güneş bir rakipte advocaat varken galatasaray emanet edildi hiçbir zaman anlamlandıramadım ama riekerink için "riekerink bey diyeceksiniz" pankartının açıldığı ve adamın büyük bir tezahürat eşliğinde tribünlere çağrıldığı galatasaray'ın bir gerçeği. benim mantığıma oturmaması bu gerçeği değiştirmiyor.
torrent'e bakınca antrenörlük kariyeri riekerink'ten fersah fersah üstün. riekerink galatasaray'a, sneijder'in dönemin yönetiminden talebiyle altyapı için çin'den çağrılmış ve daha sonrasında teknik direktörlüğe getirilmesi çinlileri bile şaşkına uğratmış bir isim. ama çok kötü bir sezonda gelmesi, mustafa denizli'den sonra gelmesi ve birkaç maç alınan iyi skorlarla göz boyaması gibi sebeplerle bir sezon daha görevde kalmayı bir şekilde başarmıştı riekerink. yanlış bir karardı bence ama büyük çoğunluğun memnuniyet duyduğu bir karardı aynı zamanda. "riekerink zamanında bu desteği aldıysa ,torrent hayli hayli almalıydı" diyor düz mantık ama aradan geçen 6 sezonda çok şey değişti. birinci ve en önemli konu, riekerink'in taraftarın kasım 2015'te anlaşma haberini dahi hoş karşılamadığı ve gidişine çok sevindiği mustafa denizli'nin yerine göreve getirilmesi. yanlışım varsa düzeltin ama benim son 16-17 yılda tribünden bildiğim kadarıyla tribüne çağrılmayan tek teknik direktör mustafa denizli'dir. bir kere bile ismi statta bağırılmadı ki galatasaray taraftarı skibbe'ye, prandelli'ye bile lehte bağırmıştır. ikinci konu, 4.yıldızdan sonra 1-2 sene galatasaray taraftarında bir gevşeme vardı, şampiyonluk çok önemli bir hedef değildi. "fenerbahçe olmasın da kim olursa olsun" kafasıyla 2017-2018 sezonuna kadar geldik o dönem. o arada boş geçen 2 yılda riekerink gibi bir isim bile güvenoyu alabildi camiadan. ancak geçen sezon terim'in ayrılışından sonra işin rengi çok farklı. 2022, 2016 gibi değil. en son 2019'da şampiyon olmuş, üstüne terim'le yolları ayırmış bir galatasaray var. bu galatasaray, "kim şampiyon oluyorsa olsun" kafasında hareket etmiyor ki bu çok doğal. olması gereken. 2016 riekerink'in şansı, 2022 ve 2022'nin ortamı torrent'in şanssızlığı oldu özetle.
bir kez daha söyleyim son olarak; bu bir torrent güzellemesi veya savunması değildir. torrent'in galatasaray'da göreve gelmiş olması bile başlı başına onun için bir şanstır. ancak yakın geçmişteki farklı bir örnekle karşılaştırıldığı zaman, torrent'in şanssız bir tarafı olduğu da bir gerçektir. torrent 2016'da guardiola'nın yanından ayrılıp hamza hamzaoğlu veya mustafa denizli yerine galatasaray'da göreve gelseydi, havalimanında davul ve zurna ile de karşılanabilirdi. mümkündü bu. camia (belki ben de dahil) daha fazla tolerans gösterirdi. tahammül edilirdi. torrent'in kadersizliği yerine geldiği ismin büyüklüğü, içinde bulunulan sezon ve yılın devamında galatasaray'ın bir bütün olarak şampiyonluk için değişim isteği gibi konular oldu. bütün bunlar da sonunu getirdi.
torrent'e bakınca antrenörlük kariyeri riekerink'ten fersah fersah üstün. riekerink galatasaray'a, sneijder'in dönemin yönetiminden talebiyle altyapı için çin'den çağrılmış ve daha sonrasında teknik direktörlüğe getirilmesi çinlileri bile şaşkına uğratmış bir isim. ama çok kötü bir sezonda gelmesi, mustafa denizli'den sonra gelmesi ve birkaç maç alınan iyi skorlarla göz boyaması gibi sebeplerle bir sezon daha görevde kalmayı bir şekilde başarmıştı riekerink. yanlış bir karardı bence ama büyük çoğunluğun memnuniyet duyduğu bir karardı aynı zamanda. "riekerink zamanında bu desteği aldıysa ,torrent hayli hayli almalıydı" diyor düz mantık ama aradan geçen 6 sezonda çok şey değişti. birinci ve en önemli konu, riekerink'in taraftarın kasım 2015'te anlaşma haberini dahi hoş karşılamadığı ve gidişine çok sevindiği mustafa denizli'nin yerine göreve getirilmesi. yanlışım varsa düzeltin ama benim son 16-17 yılda tribünden bildiğim kadarıyla tribüne çağrılmayan tek teknik direktör mustafa denizli'dir. bir kere bile ismi statta bağırılmadı ki galatasaray taraftarı skibbe'ye, prandelli'ye bile lehte bağırmıştır. ikinci konu, 4.yıldızdan sonra 1-2 sene galatasaray taraftarında bir gevşeme vardı, şampiyonluk çok önemli bir hedef değildi. "fenerbahçe olmasın da kim olursa olsun" kafasıyla 2017-2018 sezonuna kadar geldik o dönem. o arada boş geçen 2 yılda riekerink gibi bir isim bile güvenoyu alabildi camiadan. ancak geçen sezon terim'in ayrılışından sonra işin rengi çok farklı. 2022, 2016 gibi değil. en son 2019'da şampiyon olmuş, üstüne terim'le yolları ayırmış bir galatasaray var. bu galatasaray, "kim şampiyon oluyorsa olsun" kafasında hareket etmiyor ki bu çok doğal. olması gereken. 2016 riekerink'in şansı, 2022 ve 2022'nin ortamı torrent'in şanssızlığı oldu özetle.
bir kez daha söyleyim son olarak; bu bir torrent güzellemesi veya savunması değildir. torrent'in galatasaray'da göreve gelmiş olması bile başlı başına onun için bir şanstır. ancak yakın geçmişteki farklı bir örnekle karşılaştırıldığı zaman, torrent'in şanssız bir tarafı olduğu da bir gerçektir. torrent 2016'da guardiola'nın yanından ayrılıp hamza hamzaoğlu veya mustafa denizli yerine galatasaray'da göreve gelseydi, havalimanında davul ve zurna ile de karşılanabilirdi. mümkündü bu. camia (belki ben de dahil) daha fazla tolerans gösterirdi. tahammül edilirdi. torrent'in kadersizliği yerine geldiği ismin büyüklüğü, içinde bulunulan sezon ve yılın devamında galatasaray'ın bir bütün olarak şampiyonluk için değişim isteği gibi konular oldu. bütün bunlar da sonunu getirdi.