289
en az 2010-2011 sezonu kadar şaibe ve soru işareti barındıran bir sezonun final maçı. fenerbahçeliler diyor ya "son bilmem kaç maçta gol bile yemeyen fenerbahçe, burak'ın tek golüyle şampiyonluğu kaybetti". sormak lazım onlara, fenerbahçe o kadar maçta nasıl gol yemedi acaba? 2-0 kazandıkları kadıköy'deki eskişehir maçı, ankara'da 3-0 kazandıkları ankaragücü deplasmanı. hatta yine deplasmanda 1-0 kazandıkları kasımpaşa maçı. nasıl kazanmışlar? aziz yıldırım veya şekip mosturoğlu uzun uzun anlatıp beni 2010-2011 sezonunda şike yapmadıklarına inandırabilirler de; 1 mayıs 2010 fenerbahçe eskişehirspor maçında şike yapmadıklarına asla inandıramazlar. yoktu aslında öyle bir maç çünkü maç dediğin olgunun oluşabilmesi için sahada iki takım olması lazım. o gün sahada iki takım yoktu. eskişehirspor sahada olmadığını ve oynamak istemediğini her şeyiyle belli etti o gün. 2010-2011 sezonuna dair mahkemede aziz yıldırım'a sorulan her maç temiz çıkabilir, bir şekilde ikna olurum buna ama 2009-2010 sezonunda kadıköy'deki eskişehir maçının temiz olduğuna mümkün değil ikna olamam.
trabzonspor'un bu maçtan 1 hafta-10 gün önce fenerbahçe'yi yenerek türkiye kupasını almasından dolayı, trabzonspor'un en azından yönetim düzeyinde bu maçta fenerbahçe'ye çelme takma niyetiyle kadıköy'e gittiğini düşünmüyorum. trabzonspor taraftarları bu maçı 1996'nın intikamı olarak gördükleri için fener'e çelme takmayı çok istemişlerdir o ayrı. ama trabzonspor o gün yenilseydi, çok da kimse rahatsız olmazdı. trabzonspor takımında da o güne dair onur kıvrak hariç akılda kalan bir oyuncu performansı hatırlamıyorum. fenerbahçe kazansaydı bu maçı, ne değişirdi? 3 temmuz 2011 olmazdı da, 3 temmuz 2010 olurdu muhtemelen. çünkü dediğim gibi; birileri o veya bu sebepten ötürü 2010-2011 sezonundaki maçları ve maçlara dair telefon trafiğini mercek altına aldıysa, aynı birileri muhtemelen 2009-2010 sezonunu da takip etmiştir. fenerbahçe şampiyonluğu kaybettiği için, toplumsal bir infial yaratmamak adına konunun üstüne gidilmemiştir. ama tabii bu durum hakikati değiştirmez. 2009-2010 sezonunun son 7-8 haftası fenerbahçe adına en az 2010-2011 sezonunun ikinci yarısı kadar kirlidir. kimse sormadı bursaspor şampiyon olduğu için ama o sezona dair de fenerbahçe'ye sorulması gereken soru çok. şampiyonluğu kaybetmiş olmalarına rağmen, 2009-2010'a dair de vermeleri gereken bir hesap vardı aslında.
trabzonspor'un bu maçtan 1 hafta-10 gün önce fenerbahçe'yi yenerek türkiye kupasını almasından dolayı, trabzonspor'un en azından yönetim düzeyinde bu maçta fenerbahçe'ye çelme takma niyetiyle kadıköy'e gittiğini düşünmüyorum. trabzonspor taraftarları bu maçı 1996'nın intikamı olarak gördükleri için fener'e çelme takmayı çok istemişlerdir o ayrı. ama trabzonspor o gün yenilseydi, çok da kimse rahatsız olmazdı. trabzonspor takımında da o güne dair onur kıvrak hariç akılda kalan bir oyuncu performansı hatırlamıyorum. fenerbahçe kazansaydı bu maçı, ne değişirdi? 3 temmuz 2011 olmazdı da, 3 temmuz 2010 olurdu muhtemelen. çünkü dediğim gibi; birileri o veya bu sebepten ötürü 2010-2011 sezonundaki maçları ve maçlara dair telefon trafiğini mercek altına aldıysa, aynı birileri muhtemelen 2009-2010 sezonunu da takip etmiştir. fenerbahçe şampiyonluğu kaybettiği için, toplumsal bir infial yaratmamak adına konunun üstüne gidilmemiştir. ama tabii bu durum hakikati değiştirmez. 2009-2010 sezonunun son 7-8 haftası fenerbahçe adına en az 2010-2011 sezonunun ikinci yarısı kadar kirlidir. kimse sormadı bursaspor şampiyon olduğu için ama o sezona dair de fenerbahçe'ye sorulması gereken soru çok. şampiyonluğu kaybetmiş olmalarına rağmen, 2009-2010'a dair de vermeleri gereken bir hesap vardı aslında.