2671
geçmişte de bizden kaçarcasına ayrılan adamın kıçına baka baka bize geri dönmesi en çok zoruma giden şey olmuştur.
inter’e kaçan şükür, sociedad’a gitmek için yalvaran arif erdem , şimdi göndermezseniz sene sonu bedava giderim diyen hakan ünsal, beş kuruş kazandırmadan kaçan okan buruk, son anda madrid’e gidip takımı yüz üstü bırakan arda turan…
ama para kazandırdı mevzusuna girmeye gerek yok. buradaki sorun, bu kulübün bir parçası olmak isteyip istememekle alakalı.
ilie, filipescu, ümit davala da bu kulüpten ayrıldı; ama kendilerini güzel hatırlarım. çünkü paraya ihtiyaç duyduğumuz zamanlarda güzel bir şekilde vedalaştık. keza tugay kerimoğlu da forma şansı azalınca karşılıklı anlaşarak belirli bir bonservis bedeliyle ayrıldı.
ancak ozan para kazandırmış olsa da, üstelik serbest kalma bedelinin üzerinde bir gelir elde etmemizi sağlasa da, ilk fırsatta bizi kafasından sildi. hocam ile görüştüm, sene sonuna kadar kalmaya ikna oldum laflarını unutmadım. bu kulüp sana bulamayacağın bir şans vermiş, üç ayda sen kim oldun da bu kulüpte devam etmek için ikna edilmeye ihtiyaç duydun?
vefa duygusu, aidiyet duygusu önemlidir. altyapında yetiştirip ligde ve avrupa’da şans vermişsin; ancak ilk fırsatta tüm bunları unutmuş adamlara ihtiyacımız yok bizim.
nasıl ki yukarıda saydığım tüm o isimlerin geri dönüşüne karşı çıktıysam bu beyzadenin de yolu bizden uzak olsun.
üzerine katarak ilerleyen, formda, mental olarak olgun düzeyde ve her şeyden önemlisi bu kulübün ve bu formanın değerini bilen insanlar lazım. assunçao’yu da imza töreninde gördük. çocuğun gözlerinin içi gülüyordu. bize böylesi lazım. hiçbir şey olmazsa bari galatasaray’a dönerim diyen adamların yeri yok bu kulüpte.
kendisinin de bize dönmek gibi bir planı olup olmadığını bilmiyorum; ama olursa da tüm bunları unutmadığımızı hatrında tutsun.
inter’e kaçan şükür, sociedad’a gitmek için yalvaran arif erdem , şimdi göndermezseniz sene sonu bedava giderim diyen hakan ünsal, beş kuruş kazandırmadan kaçan okan buruk, son anda madrid’e gidip takımı yüz üstü bırakan arda turan…
ama para kazandırdı mevzusuna girmeye gerek yok. buradaki sorun, bu kulübün bir parçası olmak isteyip istememekle alakalı.
ilie, filipescu, ümit davala da bu kulüpten ayrıldı; ama kendilerini güzel hatırlarım. çünkü paraya ihtiyaç duyduğumuz zamanlarda güzel bir şekilde vedalaştık. keza tugay kerimoğlu da forma şansı azalınca karşılıklı anlaşarak belirli bir bonservis bedeliyle ayrıldı.
ancak ozan para kazandırmış olsa da, üstelik serbest kalma bedelinin üzerinde bir gelir elde etmemizi sağlasa da, ilk fırsatta bizi kafasından sildi. hocam ile görüştüm, sene sonuna kadar kalmaya ikna oldum laflarını unutmadım. bu kulüp sana bulamayacağın bir şans vermiş, üç ayda sen kim oldun da bu kulüpte devam etmek için ikna edilmeye ihtiyaç duydun?
vefa duygusu, aidiyet duygusu önemlidir. altyapında yetiştirip ligde ve avrupa’da şans vermişsin; ancak ilk fırsatta tüm bunları unutmuş adamlara ihtiyacımız yok bizim.
nasıl ki yukarıda saydığım tüm o isimlerin geri dönüşüne karşı çıktıysam bu beyzadenin de yolu bizden uzak olsun.
üzerine katarak ilerleyen, formda, mental olarak olgun düzeyde ve her şeyden önemlisi bu kulübün ve bu formanın değerini bilen insanlar lazım. assunçao’yu da imza töreninde gördük. çocuğun gözlerinin içi gülüyordu. bize böylesi lazım. hiçbir şey olmazsa bari galatasaray’a dönerim diyen adamların yeri yok bu kulüpte.
kendisinin de bize dönmek gibi bir planı olup olmadığını bilmiyorum; ama olursa da tüm bunları unutmadığımızı hatrında tutsun.
