• 1
    galatasaray futbol takımı'nın kaybettiği hemen hemen her maçtan sonra genellikle rakip teknik direktör, oyuncular tarafından yayıncı kuruluşa verilen demeçlerde geçen cümle.

    bunu glasgow rangers maçı sonrasında steven gerrard da söyledi, dün puan kaybettiğimiz 18 aralık 2020 fatih karagümrük galatasaray maçı sonrası atılay canel de söyledi.

    açıp baksak 2019 maçlarında da en az 7-8 tane bu şekilde demeç buluruz.

    galatasaray'ı nasıl oynatmayız konusu rakiplerimiz için sürpriz olmaktan çıktı artık.
    kadro kalitesi ne olursa olsun, takım yaş ortalaması ne olursa olsun, ön alan baskısı yapan her takım bize zorluk yaşatıyor ne yazık ki.
    galatasaray'ın sahasında 6-7 oyuncu ile adam adama baskı yapınca, hatta baskı yapmaya da gerek yok, gölge pres bile yapsalar yetiyor.

    zira bizim takım insiyatif almaya korkuyor, rakibinin yaptığı o baskıyı kırmak için ne bir duvar pası, ne bir vücut çalımı, ne bir dikine koşu göremiyoruz.

    bizde baskıyı gören adam ya kaleciye dönüyor, ya da geri dörtlü kendi arasında pas yapıyor.
    galatasaray futbol takımında kendisine yapılan baskıyı kırmak için şu linkteki gibi şeylerin yapıldığına hiç şahit olmadım desem yeridir.
    https://youtu.be/8pIMuQLXMHg

    galatasaray'da süprizler olmaz.
    ne kadro konusunda, ne diziliş konusunda, ne sistem konusunda.
    ne kadar kötü oynar ise oynasın her hafta 14-15 oyuncunun kendi arasında yer değiştirdiği bir ilk onbir sahaya çıkar.
    yeni bir isim görmüşsek bilelim ki bu 14-15 oyuncunun en az 5-6 tanesi sakatlık veya ceza nedeniyle forma giyme şansına sahip değildir.

    artık bunu değiştirmemiz lazım.
    bizde kazanan 11 değiştirilmez gibi bir mantık var, ben de yanlış bulmuyorum pek ama rakip analizine göre sistem, diziliş, 1-2 oyuncu gerekiyorsa değişmeli.

    hele hele oyuncu değişikliği gerekirse ilk yarım saatte de yapılabilmeli.
    kıralım artık şu zincirlerimizi yahu, bizim takımın potansiyeli bundan daha fazlasını gösterecek düzeyde.
App Store'dan indirin Google Play'den alın