20547
kendisi tabi ki eleştirilebilir, özellikle 2018-2019 sezonunda oyunu açmak için ikinci forveti alma konusunda sürekli aynı şeyi deniyor da denilebilir fakat, sistem bilmiyor, uygulayamıyor denilemez. zaten sistem bilmeyen diyen insan gitsin kriket izlesin, kumdan kaleler yapsın fakat futbolla çok ilgilenmesin.
en basitinden ve en son maç olan 25 ağustos 2019 galatasaray konyaspor maçından bahsedelim. maça sofian'ın sağ iç, seri'nin sol iç gibi oynadığı, maç öncesi de dediği gibi emre ile sofian'ın yer değiştirdiği, 4-3-3'e benzeyen bir sistemle başladı ve konyaspor'un ikili sıkıştırmalar yapması ile çok açık alan bulamadı takım. ayrıca nzonzi'yi biraz daha geride kullanarak konyaspor'un maçın başında ileride top tutmasını ya da uzun topla etkili olma şansını kaldırdı. konyaspor'a bu sinyali verdikten sonra, su molasından sonra nzonzi ve seri'nin yan yana oynadığı emre'nin ortaya biraz daha yaklaştığı sofian'ın kanada geçtiği bir düzene geçti. amaç oyunu genişleterek rakip savunmanın dengesini bozmaktı. düşünce iyiydi fakat, mariano'nun hiç sıfıra inmemesi ve diagne'nin ceza sahasında çok hareketsiz olması sebebiyle her top geri döndü. bunu gören fatih terim, ikinci yarıya emre mor yerine adem büyük ile başladı. kağıt üzerinde emre çok daha iyi oyuncu olmasına rağmen, adem'in ceza sahasını karıştırması ve ikinci forvet olarak oynaması ile ilk yarıdan farklı olarak pozisyon bulmaya başladık ve sonunda adem'in topa değmeden asist yapmasıyla 1-0 öne geçtik. fatih hoca'nın ve bazı arkadaşların da söylediği gibi o dakikadan sonra biraz geri çekilme psikolojisi, maçı biraz soğutma amaçlıydı. zaten seri atılmadan önce geri çekilsek bile, pozisyon vermiyorduk ve aktif dinleniyorduk. seri atılmasaydı, 2-3 dakika sonra topu alırdık ve oyunu rölantiye çevirirdik fakat atılınca bütün plan koruma iç güdüsüne döndü. ilk gol ilk yarı gelseydi, 2. ya da 3. gol gelmeden böyle bir görüntü vermezdik.
sonuçta kaybettik ve burada en fazla eleştirilebilecek nokta kırmızı görünce dünya'da en çabuk dağılan takım olduğumuz içindir. bir takım 10 kişi kalınca bütün oyuncularının durması gerçekten çok garip.
ama 20 dakikada 3 kere sistem değiştiren ve sonunda istediğini alan adama sistem bilmiyor, oyun bilmiyor dersen, gerçekten futbol izleme.
bir de selçuk konusu var. galatasaray 10 kişi kalınca selçuk'u ısınmaya gönderdi ama yaklaşık 10 dakika bekledi. beklemesinin sebebi diagne'ye uzun top atarak topu ilerde tutabilir miyiz düşüncesiydi fakat olmadı. sonra selçuk girdi oyuna. yedek kulübesinde pas alıp dağıtabilecek ve topun biraz soğumasını sağlayabilecek tek oyuncu selçuk. ahmet alınsa ve o top donk değil de ahmet'e çarpsa bu sefer de niye ahmet girdi, selçuk'un oynaması gereken tek maç bu maçtı diye eleştirilecekti. o yüzden kağıt üzerinde doğru fakat sahada yanlış bir değişim oldu.
fatih hoca 1,5 senedir, kendisine uygun olmayan oyuncu grubuyla oynamaya çalışıyor. bu durumda ffp'nin etkisi çok fazla tabi. hoca da oyuncuya göre kadro kuruyor. 2 senedir düzgün oyun göremememizin sebebi bu. eğer, bir yedek orta saha, bir stoper ve en azından ceza sahasını karıştırabilecek bir forvet gelirse fatih terim'in ilk senesi olarak kabul edip öyle eleştirmemiz gerekiyor. çünkü iki yıldır oynanan oyundan tamamen farklı bir oyun oynamaya, kendi oyununu oynamaya çalışıyor hoca. bu da bir iki maçla olacak iş değil. o yüzden en azından biz hoca'nın kafasını rahat bırakmamız lazım. zaten kendisinin görevi olmayan bir sürü işle uğraştırıyorlar bari biz rahat bırakalım ve destek olalım.
zaten hoca giderse, bu yönetimin alabileceği en iyi teknik direktör okan buruk olur. o da en iyisi. hamza hamzaoğlu ve cihat arslan'dan başlarlar görüşmeye.
en basitinden ve en son maç olan 25 ağustos 2019 galatasaray konyaspor maçından bahsedelim. maça sofian'ın sağ iç, seri'nin sol iç gibi oynadığı, maç öncesi de dediği gibi emre ile sofian'ın yer değiştirdiği, 4-3-3'e benzeyen bir sistemle başladı ve konyaspor'un ikili sıkıştırmalar yapması ile çok açık alan bulamadı takım. ayrıca nzonzi'yi biraz daha geride kullanarak konyaspor'un maçın başında ileride top tutmasını ya da uzun topla etkili olma şansını kaldırdı. konyaspor'a bu sinyali verdikten sonra, su molasından sonra nzonzi ve seri'nin yan yana oynadığı emre'nin ortaya biraz daha yaklaştığı sofian'ın kanada geçtiği bir düzene geçti. amaç oyunu genişleterek rakip savunmanın dengesini bozmaktı. düşünce iyiydi fakat, mariano'nun hiç sıfıra inmemesi ve diagne'nin ceza sahasında çok hareketsiz olması sebebiyle her top geri döndü. bunu gören fatih terim, ikinci yarıya emre mor yerine adem büyük ile başladı. kağıt üzerinde emre çok daha iyi oyuncu olmasına rağmen, adem'in ceza sahasını karıştırması ve ikinci forvet olarak oynaması ile ilk yarıdan farklı olarak pozisyon bulmaya başladık ve sonunda adem'in topa değmeden asist yapmasıyla 1-0 öne geçtik. fatih hoca'nın ve bazı arkadaşların da söylediği gibi o dakikadan sonra biraz geri çekilme psikolojisi, maçı biraz soğutma amaçlıydı. zaten seri atılmadan önce geri çekilsek bile, pozisyon vermiyorduk ve aktif dinleniyorduk. seri atılmasaydı, 2-3 dakika sonra topu alırdık ve oyunu rölantiye çevirirdik fakat atılınca bütün plan koruma iç güdüsüne döndü. ilk gol ilk yarı gelseydi, 2. ya da 3. gol gelmeden böyle bir görüntü vermezdik.
sonuçta kaybettik ve burada en fazla eleştirilebilecek nokta kırmızı görünce dünya'da en çabuk dağılan takım olduğumuz içindir. bir takım 10 kişi kalınca bütün oyuncularının durması gerçekten çok garip.
ama 20 dakikada 3 kere sistem değiştiren ve sonunda istediğini alan adama sistem bilmiyor, oyun bilmiyor dersen, gerçekten futbol izleme.
bir de selçuk konusu var. galatasaray 10 kişi kalınca selçuk'u ısınmaya gönderdi ama yaklaşık 10 dakika bekledi. beklemesinin sebebi diagne'ye uzun top atarak topu ilerde tutabilir miyiz düşüncesiydi fakat olmadı. sonra selçuk girdi oyuna. yedek kulübesinde pas alıp dağıtabilecek ve topun biraz soğumasını sağlayabilecek tek oyuncu selçuk. ahmet alınsa ve o top donk değil de ahmet'e çarpsa bu sefer de niye ahmet girdi, selçuk'un oynaması gereken tek maç bu maçtı diye eleştirilecekti. o yüzden kağıt üzerinde doğru fakat sahada yanlış bir değişim oldu.
fatih hoca 1,5 senedir, kendisine uygun olmayan oyuncu grubuyla oynamaya çalışıyor. bu durumda ffp'nin etkisi çok fazla tabi. hoca da oyuncuya göre kadro kuruyor. 2 senedir düzgün oyun göremememizin sebebi bu. eğer, bir yedek orta saha, bir stoper ve en azından ceza sahasını karıştırabilecek bir forvet gelirse fatih terim'in ilk senesi olarak kabul edip öyle eleştirmemiz gerekiyor. çünkü iki yıldır oynanan oyundan tamamen farklı bir oyun oynamaya, kendi oyununu oynamaya çalışıyor hoca. bu da bir iki maçla olacak iş değil. o yüzden en azından biz hoca'nın kafasını rahat bırakmamız lazım. zaten kendisinin görevi olmayan bir sürü işle uğraştırıyorlar bari biz rahat bırakalım ve destek olalım.
zaten hoca giderse, bu yönetimin alabileceği en iyi teknik direktör okan buruk olur. o da en iyisi. hamza hamzaoğlu ve cihat arslan'dan başlarlar görüşmeye.


