1198
2016-2017 sezonu devre arasındaydı yanlış hatırlamıyorsam fenerbahçe irfan can kahveci'ye talip oldu ki oyuncuya çok ihtiyaçları vardı. hatta irfan can fenerbahçe ile anlaştı haberleri çıkmaya başlamıştı. tam o esnada başakşehir araya girip transfer etti irfan can'ı. üstelik ellerinde marcio mossoro olmasına rağmen. yani adamlar fenerbahçe'nin elinden futbolcu aldılar. bakın bu güçtür. cumhuriyet tarihi boyunca fenerbahçe gibi bir kulübün elinden futbolcu almak çok fazla kulübe nasip olmamıştır. bu gücü siyasi ve ekonomik olarak tanımlayabilirsiniz. siyasi olarak çok güçlüler bu bölümü anlatmaya gerek duymuyorum. rte'nin son açıklamaları sonrası her şey oldukça açık zaten. ekonomik olarak ise sponsorlar tarafından inanılmaz bir şekilde desteklenen bir takım var. bakın bu takım oyuncu yetiştirmiyor. kuruldukları günden beri yaptıkları kayda değer tek oyuncu satışı parasının bir bölümü altınordu'ya giden cengiz ünder. onu da harca harca bitiremediler! naklen yayın ihalesinden sıradan bir süper lig ekibi kadar pay alıyorlar. kombine bilet veya stadyum geliri gibi gelirleri yok. hatta iddialara göre para karşılığı seyirci çekiyorlar tribüne. linanslı ürün satış geliri de yok bu takımın. yani sponsorlar haricinde bu takımın gelir düzeyi süper lig'de olduğu dönemki gençlerbirliği kadar. buna rağmen arda turan, gael clichy, emmanuel adebayor, robinho, edin visca gibi isimlere çok yüklü maaşlar verebiliyorlar. bakın devlet destekli deyince herkes hakem hataları vs. gibi konulara odaklanıyor ancak kazın ayağı öyle değil. ben bu arada kendilerinin çok da aşırı derecede hakemler ve federasyon tarafından kollandıklarını düşünmüyorum. bu durum olsaydı son üç sezonun birinde şampiyon yapılırdı bu takım. mesele tamamen uçuk sponsorluk gelirlerinde. ne yapılıyor, neden yapılıyor? inanın bilmiyorum. aklım ermiyor o işlere ancak bu takım devlete yakın şirketler ve istanbul belediyesine ait şirketler tarafından aşırı biçimde fonlanıyor. fonlayan bu şirketler de halkın parasıyla kurulmuş şirketler. bir kullanıcımız dün öğle saatlerinde çok güzel bir entry girmiş. aşağı yukarı diyor ki; "geçmediğimiz köprünün parasını ödediğimiz yetmiyor gibi o köprüden elde edilen gelir de bu takıma aktarılıyor.". gerçekten de böyle trajikomik bir durum var. hiç görmediğimiz köprü için her ay maaşımızın bir bölümünü devlete bırakıyoruz, o para ile de nefrete ettiğimiz emre belözoğlu'nun maaşı ödeniyor. bu bölümü çok uzattığımın farkındayım ancak dediğim gibi hakemdi, federasyondu, oydu, buydu diye cambaza bakacağımıza bu takımın gelirlerini soruşturmak önceliğimiz olmalı. doğru yaptıkları işler yok mu? var elbette ama onları da başka bir entryde açıklayalım. bu, çok uzadı zira.
