178
yönetimimizin kabul ettiği bu ricayı birkaç şekilde ele almanın doğru olacağını düşünüyorum. öncelikle bu kararın her ne kadar profesyonel dünyada, büyük bir ekonomi haline gelen futbolun günümüz bileşenlerine uygun olmadığını düşünsem de alınan kararı galatasaray'ın köklerinde olan dayanışma, zayıfı gözetme, halk tabiriyle babalık yapma olarak görüyorum. bize yakışan da zor durumda olan bir kulübe, onu seven ve destekleyen taraftara abilik yapmaktır. ayrıca scout ekibimizin üzerinde çalıştığı bir lig olan portekiz ligi genelinde sempatiyle karşılanacak bir hareket olduğundan bundan sonra başta chavez kulübü olmak üzere benzer kulüplerle yapacağımız transfer görüşmelerinde de bize karşı daha olumlu bir hava olacaktır. bunu kullanırlar en azından. diğer konu ise marcao ile ilgili olacak. 2000 yılında üst üste kazandığımız 4.şampiyonluğumuzdan sonraki sezonda 5.şampiyonluğa koştuğumuz günlerde altyapımızdan yetişen o dönemde inter ile görüşmeleri olan okan buruk'un sakatlanma vb. bahanelerle ankaragücü maçında kırmızı kart yiyerek belki de bizi şampiyonluktan ettiği maç geliyor aklıma. üstelik futbolda paranın bu kadar çıldırmadığı günlerde şampiyonluğa oynayan bir takımda yapmıştı okan bunu. marcao ise kariyerinin en büyük transferi garanti altına alınmışken ve muhtemelen okan'ın o gün aldığı paranın birkaç kat fazlasını alabileceği bir anlaşma yapmış olmasına rağmen kendisini dünyanın en büyük takımlarından birine gönderen kulübüne karşı duyduğu aidiyet ve vefa duygusuyla bu maça çıkması onun karakterli bir oyuncu olduğunu gösterir. karakterli adamlar lazım bize. yarın bir gün kıçım başım ağrıyor diye yatmayacak, sezon sonu transfer görüşmeleri başladığında kendini salmayacak adam gerekiyor. neticede marcao da bu maçta oynamayabilirdi. biz derbide baldırım ağrıyor diye maça çıkmamış adamlarla geçirdik ilk yarıyı. bu hareketi benden sempati oyu aldı. inşallah bizde de karakterli duruşuna ve gözü pek oyununa devam eder.


