393
beni derin üzüntülere gark eden maç. bu maçı almak puan tablosunda fiziksel etkiden çok psikolojik bir yıkım yaratacaktı, özellikle fenerbahçe ve beşiktaş üzerinde. gördük ki, sivas'ın çok da çekinilecek bir tarafı yoktu. kone'nin direği dışında akan oyunda neredeyse pozisyon vermedik, saçma bir duran top ve olmayan penaltıyı çıkaramadık. biraz özet halinde yorumlayayım naçizane.
hatalara gelirsek, şampiyonluğa oynayan bir takımda tolga - donk orta sahası hiçbir koşulda beraber başlamaz, bunu en fazla 2012 ankaragücü'süne karşı yapabilirsiniz. orada tolga'nın tek oynadığı bir 4-1-4-1 tercih edilip feghouli - belhanda ikilisiyle toplam yetenek artırılmalıydı. kenarda da yasin'den medet ummak, 2018'de doktor yerine hacı hocadan şifa beklemekle eşdeğer. böyle fantezilere hiç gerek yok, yıllardır bunu anlamış olmalıydı herkes.
gomis'te adını koyamadığım bir düşüş var, sanırım içerideki görece zayıf bir maçta 2 tane atıp kendine gelecektir. eren'in yükselişiyle alakalı değildir umarım düşüşü.
denayer dün birçok kafa topu çıkardı, nagatomo'nun arkasını topladı ama uyduruk bir penaltıyla yine linç edildi. yapmayın etmeyin diyorum. nagatomo'nun da biraz zamana ihtiyacı var gibi, yoksa serie a'da biabiany, salah, cuadrado, callejon gibi adamlara karşı oynamış birinin bifouma'ya bu kadar ezilmesi hiç normal değil. biraz bekleyip görelim. (biabiany'i özellikle pes 13 sevenler bilir, at önüne koşsun)
dün gördük ki, bu takımda omurga dışında kadroya ilk yazılacak adam kesinlikle garry rodrigues. aybaba'nın çağ dışı futbolundaki bütün önlemlere rağmen tehlikeler yarattı, yasin'in iq'su ayakkabı numarasından düşük olmasa asistini de yapacaktı ama o da bir yere kadar. kendisini verimli kullanacak reçete belli; feghouli ve belhanda'nın aynı anda sahada olması. rodrigues koşar ama onu koşturacak pasları donk - tolga orta sahası atamaz. (tolga'nın geçen haftaki ara pası istisna)
muslera; canımız ciğerimiz, kedimiz. şu kornerlerde iki beki ön ve arka direklere koy, kadıköy'de selçuk şahin'den yediğimiz gol gibi, direk dibindeki adamın üstünden top girerse zaten yapacak bir şey yok. ama görüyoruz ki oralara adam koysan, o gollerin yarısını yemeyeceğiz. ayağın iyi, tekniğine laf eden çarpılır ama bazen de dan dun vur. sen hata yapıp eleştirilince içim acıyor lan, yapma bir daha öyle şeyler :(
son söz de fatih hocaya. dediğin gibi "para yok, emeğimiz çok." ama hocam mafyaya böbrek de borçlu olsan tolga - donk ikilisi ve yasin'le aynı anda başlama hiçbir maça. rotasyonu genişletmeye çalışıyorsun ama dün resmen 2015-16 sezonuna döndük, tansiyonum düştü izlerken. normalde donk'u ve yasin'i sopayla kovalayacak adamsın, yapma etme gözünü seveyim. tolga'nın önüne belhanda ve feghouli'yi sal, gerekirse 4-4-2'ye dön ama o iki gereksizi mevkilerindeki diğer adamlar ölmediği sürece kullanma.
hatalara gelirsek, şampiyonluğa oynayan bir takımda tolga - donk orta sahası hiçbir koşulda beraber başlamaz, bunu en fazla 2012 ankaragücü'süne karşı yapabilirsiniz. orada tolga'nın tek oynadığı bir 4-1-4-1 tercih edilip feghouli - belhanda ikilisiyle toplam yetenek artırılmalıydı. kenarda da yasin'den medet ummak, 2018'de doktor yerine hacı hocadan şifa beklemekle eşdeğer. böyle fantezilere hiç gerek yok, yıllardır bunu anlamış olmalıydı herkes.
gomis'te adını koyamadığım bir düşüş var, sanırım içerideki görece zayıf bir maçta 2 tane atıp kendine gelecektir. eren'in yükselişiyle alakalı değildir umarım düşüşü.
denayer dün birçok kafa topu çıkardı, nagatomo'nun arkasını topladı ama uyduruk bir penaltıyla yine linç edildi. yapmayın etmeyin diyorum. nagatomo'nun da biraz zamana ihtiyacı var gibi, yoksa serie a'da biabiany, salah, cuadrado, callejon gibi adamlara karşı oynamış birinin bifouma'ya bu kadar ezilmesi hiç normal değil. biraz bekleyip görelim. (biabiany'i özellikle pes 13 sevenler bilir, at önüne koşsun)
dün gördük ki, bu takımda omurga dışında kadroya ilk yazılacak adam kesinlikle garry rodrigues. aybaba'nın çağ dışı futbolundaki bütün önlemlere rağmen tehlikeler yarattı, yasin'in iq'su ayakkabı numarasından düşük olmasa asistini de yapacaktı ama o da bir yere kadar. kendisini verimli kullanacak reçete belli; feghouli ve belhanda'nın aynı anda sahada olması. rodrigues koşar ama onu koşturacak pasları donk - tolga orta sahası atamaz. (tolga'nın geçen haftaki ara pası istisna)
muslera; canımız ciğerimiz, kedimiz. şu kornerlerde iki beki ön ve arka direklere koy, kadıköy'de selçuk şahin'den yediğimiz gol gibi, direk dibindeki adamın üstünden top girerse zaten yapacak bir şey yok. ama görüyoruz ki oralara adam koysan, o gollerin yarısını yemeyeceğiz. ayağın iyi, tekniğine laf eden çarpılır ama bazen de dan dun vur. sen hata yapıp eleştirilince içim acıyor lan, yapma bir daha öyle şeyler :(
son söz de fatih hocaya. dediğin gibi "para yok, emeğimiz çok." ama hocam mafyaya böbrek de borçlu olsan tolga - donk ikilisi ve yasin'le aynı anda başlama hiçbir maça. rotasyonu genişletmeye çalışıyorsun ama dün resmen 2015-16 sezonuna döndük, tansiyonum düştü izlerken. normalde donk'u ve yasin'i sopayla kovalayacak adamsın, yapma etme gözünü seveyim. tolga'nın önüne belhanda ve feghouli'yi sal, gerekirse 4-4-2'ye dön ama o iki gereksizi mevkilerindeki diğer adamlar ölmediği sürece kullanma.