384
galatasaray'in 2-0 önde olsa dahi ne kadar kirilgan bir takim oldugunu ve kadrosunun nasil dengesiz oldugunu bir kere daha gosteren maç oldu. tamam eksikler vardi vs ama kayserispor ikinci devre 2-0'dan 4-2 yapsa kimse sasirmazdi. atamadilar. muslera yemedi. egrisi dogrusuna denk geldi ve maci kazandik.
muslera: sezonun en iyi performansini sergiledi sanirim. 3 puanda aslan payi onundu.
mariano: ilk devre takimin hucum gucunde cok etkiliydi. ikinci yari ise cok zorlandi. zorlanmasinin temel sebebi sag stoperin bir stoper olmamasi, felaket bir savunmaci olan denayer olmasiydi. nasil bir ara sabri ile sag stoperimiz arasina atilan her top gol pozisyonu yaratiyorduysa, bu sefer de denayer yuzunden ayni sey oldu.
denayer: yazip sinirlenmek istemiyorum. bu adam stoper falan degil. ilk yari hakeme dua etsin. hicbir kafa topuna cikamayan, yukseldiginde kollarini kaleci gibi acip penalti arayan bir garip insan.
serdar aziz: takimin vasat ustundeki isimlerindendi. fakat her yere dustugunde simdi sictik, yine sakatlanacak duygusunu verdigi icin guvenmek zor.
latovlevici: macin basinda beni en cok sasirtan isimlerdendi. kayseri'nin onun kanadini maden gibi islemesini bekliyordum. nitekim onlar da zorlamaya calisti ama ust uste iyi mudahaleler yaparak kayseri'ye gidip bizim sag kanatta oynayin, orada denayer var dedi. iyi miydi? hayir. fakat beklenti sifira yakin olunca ayakta kalmasi bile adami lizarazu gibi gosteriyor.
yasin: verilen sansi iyi kullanamadi. surekli kendini yere birakmasi vs ile rakip tribunlerin sinirini bozdu. 70 dakika sabredilmesi guctu.
selçuk: ilk yari gorevini yerine getirdi ama ikinci yari uzerimize dalga dalga gelen kayseri karsisinda ne rakip karsilayabildi, ne top tutabildi. cikmasi dogruydu.
ndiaye: kendisinden beklentilere gore vasat alti oynadi.
rodrigues: galatasaray adina sahanin en iyilerindendi. atti, attirdi ama hepsinden onemlisi surekli arandi. savunmaya yardimi tek eksigiydi.
feghouli: ilk devre resmen takimi yonetti. ikinci yari ise fiziksel olarak surunecek durumdaydi. 60. dakikada kementi yedi.
eren: kendisine hiç inanmayan, hic begenmeyen biriyim ama cidden iyi oynadi. attigi goller icin demiyorum bunu. girdigi ikili mucadeleler ve hirsi icin diyorum.
tolga: 60'da sofyan yerine girdi. direnc ve hareket getirdi. duran toplari kullanmasi ise kotu bir sakaydi.
donk: 66'da oyuna girerken herkes "nooluyor lan" demistir sanirim. fakat sasirtici duzeyde iyi is cikardi. elbette yine tehlikeli yerden serbest vurus falan yaptirdi ama sinan'a verdigi bir gol pasi vardi ki, muazzamdi. çöp degilim dedi.
sinan: 70'de girdi, 3 net gol pozisyonundan yararlanamadi. fakat esas korkunc olani, 70'de oyuna giren bir oyuncu olarak iki metre onune dusen bir topa mudahale etmeye usenmesi ve kayseri'nin kontrasina sebebiyet vermesiydi. sen kimsin lan? kimsin olm sen? it gibi kosacaksin, gotun cikacak o top icin. yiyeceksin o topu. sen kimsin de kosmuyorsun?
takim çok eksik. sol bek allahlik, denayer gibi bir el bombasi var ve yedek forvet, eren ne yaparsa yapsin, sorunlu. bunlari bir kere daha gorduk.
muslera: sezonun en iyi performansini sergiledi sanirim. 3 puanda aslan payi onundu.
mariano: ilk devre takimin hucum gucunde cok etkiliydi. ikinci yari ise cok zorlandi. zorlanmasinin temel sebebi sag stoperin bir stoper olmamasi, felaket bir savunmaci olan denayer olmasiydi. nasil bir ara sabri ile sag stoperimiz arasina atilan her top gol pozisyonu yaratiyorduysa, bu sefer de denayer yuzunden ayni sey oldu.
denayer: yazip sinirlenmek istemiyorum. bu adam stoper falan degil. ilk yari hakeme dua etsin. hicbir kafa topuna cikamayan, yukseldiginde kollarini kaleci gibi acip penalti arayan bir garip insan.
serdar aziz: takimin vasat ustundeki isimlerindendi. fakat her yere dustugunde simdi sictik, yine sakatlanacak duygusunu verdigi icin guvenmek zor.
latovlevici: macin basinda beni en cok sasirtan isimlerdendi. kayseri'nin onun kanadini maden gibi islemesini bekliyordum. nitekim onlar da zorlamaya calisti ama ust uste iyi mudahaleler yaparak kayseri'ye gidip bizim sag kanatta oynayin, orada denayer var dedi. iyi miydi? hayir. fakat beklenti sifira yakin olunca ayakta kalmasi bile adami lizarazu gibi gosteriyor.
yasin: verilen sansi iyi kullanamadi. surekli kendini yere birakmasi vs ile rakip tribunlerin sinirini bozdu. 70 dakika sabredilmesi guctu.
selçuk: ilk yari gorevini yerine getirdi ama ikinci yari uzerimize dalga dalga gelen kayseri karsisinda ne rakip karsilayabildi, ne top tutabildi. cikmasi dogruydu.
ndiaye: kendisinden beklentilere gore vasat alti oynadi.
rodrigues: galatasaray adina sahanin en iyilerindendi. atti, attirdi ama hepsinden onemlisi surekli arandi. savunmaya yardimi tek eksigiydi.
feghouli: ilk devre resmen takimi yonetti. ikinci yari ise fiziksel olarak surunecek durumdaydi. 60. dakikada kementi yedi.
eren: kendisine hiç inanmayan, hic begenmeyen biriyim ama cidden iyi oynadi. attigi goller icin demiyorum bunu. girdigi ikili mucadeleler ve hirsi icin diyorum.
tolga: 60'da sofyan yerine girdi. direnc ve hareket getirdi. duran toplari kullanmasi ise kotu bir sakaydi.
donk: 66'da oyuna girerken herkes "nooluyor lan" demistir sanirim. fakat sasirtici duzeyde iyi is cikardi. elbette yine tehlikeli yerden serbest vurus falan yaptirdi ama sinan'a verdigi bir gol pasi vardi ki, muazzamdi. çöp degilim dedi.
sinan: 70'de girdi, 3 net gol pozisyonundan yararlanamadi. fakat esas korkunc olani, 70'de oyuna giren bir oyuncu olarak iki metre onune dusen bir topa mudahale etmeye usenmesi ve kayseri'nin kontrasina sebebiyet vermesiydi. sen kimsin lan? kimsin olm sen? it gibi kosacaksin, gotun cikacak o top icin. yiyeceksin o topu. sen kimsin de kosmuyorsun?
takim çok eksik. sol bek allahlik, denayer gibi bir el bombasi var ve yedek forvet, eren ne yaparsa yapsin, sorunlu. bunlari bir kere daha gorduk.