10684
uzun süredir takipteyim ve bir nebze sözlüğü dışarıdan takip ettim. hararetin dışında kaldığım için farklı bir açıdan olaylara bakabileceğimi düşünerek birkaç yorum yazmak istiyorum;
sözlük yazarlarının romantik yaklaşım gösteren yönleri ağır basıyor.
arda turan : bu konuda inanılmaz yorumlar okudum. bizde oynayamayacağını yazan bir sürü arkadaş var, barcelona'da, atletico'da sisteme uyup top oynayabilmiş birinin bizde oynayamayacağını düşünmek açıkçası komik. karakteri konusundaki endişeler kısmen haklı ama melo'ya taparak arda'yı istememek olmuyor. karakter konusunda melo arda'nın çok gerisinde. el alem volkan'a , e.belözoğlu'na sahip çıkıyor biz siyasi görüşünü beğenmediğimiz için adamı gömüyoruz.
fatih terim: buda arda konusu gibi nefret ediyoruz niye 8 senede 6 şampiyonluk kazandırdı diye mi. kebapçı bastı diye artık bize gelmesin deniyor ama terim ömrü hayatı boyunca özel hayatı hep sorunluydu. futbolcu yada teknik direktör iken de hep olayların içindeydi. avrupa'da ufak tefek takımlara aldığımız galibiyetler sonrası konvoy yaptığımız günlerden bizi kurtarırken hiç birimiz karakterini konuşmuyorduk. o zaman da mehmet ağar'ı ziyarete gidiyordu yani adam hep aynıydı şimdi fark medyanın gazına geliyoruz hem terim hem arda konusunda.
hatayı veya suçu tabi ki eleştireceğiz ama birisi ülkenin yetiştirdiği en kariyerli topçu diğeri teknik adamı ve ikisi de galatasaraylı oldukları için ekstra lince uğruyorlar bizde çanak tutuyoruz.
linnes'in sözlükte abartıldığı kadar iyi olmadığını düşünüyor ve biliyorum. cafu beklentisi yaratılıyor. ortalama iskandinav topçusu.
ha birde kariyerinde sakatlanmayan futbolcu yok gibidir. bizde biri biraz uzun sakatlandığında kronik sakat damgası yiyor örneğin koray günter. ben bir sakatlığını hatırlıyorum çapraz bağı kopmuştu. her futbolcunun başına gelebilir hemen kronik sakat damgası vurmayalım.
sözlük yazarlarının romantik yaklaşım gösteren yönleri ağır basıyor.
arda turan : bu konuda inanılmaz yorumlar okudum. bizde oynayamayacağını yazan bir sürü arkadaş var, barcelona'da, atletico'da sisteme uyup top oynayabilmiş birinin bizde oynayamayacağını düşünmek açıkçası komik. karakteri konusundaki endişeler kısmen haklı ama melo'ya taparak arda'yı istememek olmuyor. karakter konusunda melo arda'nın çok gerisinde. el alem volkan'a , e.belözoğlu'na sahip çıkıyor biz siyasi görüşünü beğenmediğimiz için adamı gömüyoruz.
fatih terim: buda arda konusu gibi nefret ediyoruz niye 8 senede 6 şampiyonluk kazandırdı diye mi. kebapçı bastı diye artık bize gelmesin deniyor ama terim ömrü hayatı boyunca özel hayatı hep sorunluydu. futbolcu yada teknik direktör iken de hep olayların içindeydi. avrupa'da ufak tefek takımlara aldığımız galibiyetler sonrası konvoy yaptığımız günlerden bizi kurtarırken hiç birimiz karakterini konuşmuyorduk. o zaman da mehmet ağar'ı ziyarete gidiyordu yani adam hep aynıydı şimdi fark medyanın gazına geliyoruz hem terim hem arda konusunda.
hatayı veya suçu tabi ki eleştireceğiz ama birisi ülkenin yetiştirdiği en kariyerli topçu diğeri teknik adamı ve ikisi de galatasaraylı oldukları için ekstra lince uğruyorlar bizde çanak tutuyoruz.
linnes'in sözlükte abartıldığı kadar iyi olmadığını düşünüyor ve biliyorum. cafu beklentisi yaratılıyor. ortalama iskandinav topçusu.
ha birde kariyerinde sakatlanmayan futbolcu yok gibidir. bizde biri biraz uzun sakatlandığında kronik sakat damgası yiyor örneğin koray günter. ben bir sakatlığını hatırlıyorum çapraz bağı kopmuştu. her futbolcunun başına gelebilir hemen kronik sakat damgası vurmayalım.
