17068
(bkz: 13 temmuz 2017 östersunds fk galatasaray maçı) hakkında yazacak çok şey var aslında. belki sinirden çok şey yazamayabilirim ve biraz dağınık olabilir. şimdiden özür dilerim.
öncelikle çapsız tudor'dan başlayalım. geçen sene de yarım sezon beraberdik bu adamla. takıma sihirli dokunuş yapması beklenmiyordu elbette ama ışık olmadığı o kadar barizdi ki. yaptığı değişikliklere bakın. kanat çıkar kanat al, forvet çıkar forvet al, sneijder'i çıkar josue'yi al. oyunu okumayı kesinlikle bilmiyor. bu arada yaptığı değişikliklerin çoğu da 75'ten sonra.
adam yönetimi becerileri sıfır. ne podolski, ne bruma ne de sneijder'i idare edememiş. bunlar çok egolu diye mi? hayır bunlar takımda kendinden kariyerli ve kariyerli olması muhtemel birkaç oyuncudan biri de ondan.
yönetime yazacak çok bişey yok ama sadece birkaç noktaya dikkat çekmek istiyorum. arkadaşlar soruyorum size, hadi podolski önceden gidecek gibiydi zaten, peki sizce 31 yaşındaki marcelo'nun 7,5 milyona gittiği yerde onun değeri 2,6 milyon muydu?
bruma'da da aynı şeyi düşünebiliriz. cengiz ünder'in 15 milyona gittiği yerde onun değeri 12,5 milyon muydu? üstelik maaşına -hak ettiği için- zam yapılsa elde tutulamaz mıydı?
sneijder'i de kelimenin tam anlamıyla yok pahasına göndermek istiyorlar. neden? ne için? bir tane vasıfsız kondisyon hocası egosunu tatmin edebilsin diye mi? hani şu ocak ayını, hatta ve hatta kasım ayını göremeyecek olan yüzünden? yönetimle ilgili hatayı biz gerçi grosskreutz olayındai sigthorsson olayında, melo olayında, serdar ahmet olayında, cavanda olayında, yasin olayında yaptık. hakettik bunu, hakettiniz.
son olarak taraftarımıza, geçtiğimiz hafta 3 transfer yapan bu dursun özbek'e büyük başkan diyen taraftarımıza. kusura bakmayın, siz ya gerizekalısınız, olayları tahlil etme yeteneğiniz yok, ya da galatasaraylı olmayan hainlersiniz. size başka birşey yazmak istemiyorum.
şimdi diyorlar ya isveç ligi çoktan başlamış, suni çim, hazırlık kampı daha başlayamadı. ge-çe-cek-sin kardeşim bunları. google'a bakmadan bu akşam rakibimiz olan takımın adını yazabiliyor musun? bitti kardeşim o zaman. ayrıca geçen sezon bi tarafını sıksaydın ligi bu kadar erken açmazdın.
daha diyecek çok şey var da bunlar sinirimin altında beynim uyuştuğu için kayboldu. birkaç haftaya sneijder düşmanı, süper kondisyoner sistem adamı tudorcu taraftarımızın aklı başına gelmeye başlayınca yazarız daha.
öncelikle çapsız tudor'dan başlayalım. geçen sene de yarım sezon beraberdik bu adamla. takıma sihirli dokunuş yapması beklenmiyordu elbette ama ışık olmadığı o kadar barizdi ki. yaptığı değişikliklere bakın. kanat çıkar kanat al, forvet çıkar forvet al, sneijder'i çıkar josue'yi al. oyunu okumayı kesinlikle bilmiyor. bu arada yaptığı değişikliklerin çoğu da 75'ten sonra.
adam yönetimi becerileri sıfır. ne podolski, ne bruma ne de sneijder'i idare edememiş. bunlar çok egolu diye mi? hayır bunlar takımda kendinden kariyerli ve kariyerli olması muhtemel birkaç oyuncudan biri de ondan.
yönetime yazacak çok bişey yok ama sadece birkaç noktaya dikkat çekmek istiyorum. arkadaşlar soruyorum size, hadi podolski önceden gidecek gibiydi zaten, peki sizce 31 yaşındaki marcelo'nun 7,5 milyona gittiği yerde onun değeri 2,6 milyon muydu?
bruma'da da aynı şeyi düşünebiliriz. cengiz ünder'in 15 milyona gittiği yerde onun değeri 12,5 milyon muydu? üstelik maaşına -hak ettiği için- zam yapılsa elde tutulamaz mıydı?
sneijder'i de kelimenin tam anlamıyla yok pahasına göndermek istiyorlar. neden? ne için? bir tane vasıfsız kondisyon hocası egosunu tatmin edebilsin diye mi? hani şu ocak ayını, hatta ve hatta kasım ayını göremeyecek olan yüzünden? yönetimle ilgili hatayı biz gerçi grosskreutz olayındai sigthorsson olayında, melo olayında, serdar ahmet olayında, cavanda olayında, yasin olayında yaptık. hakettik bunu, hakettiniz.
son olarak taraftarımıza, geçtiğimiz hafta 3 transfer yapan bu dursun özbek'e büyük başkan diyen taraftarımıza. kusura bakmayın, siz ya gerizekalısınız, olayları tahlil etme yeteneğiniz yok, ya da galatasaraylı olmayan hainlersiniz. size başka birşey yazmak istemiyorum.
şimdi diyorlar ya isveç ligi çoktan başlamış, suni çim, hazırlık kampı daha başlayamadı. ge-çe-cek-sin kardeşim bunları. google'a bakmadan bu akşam rakibimiz olan takımın adını yazabiliyor musun? bitti kardeşim o zaman. ayrıca geçen sezon bi tarafını sıksaydın ligi bu kadar erken açmazdın.
daha diyecek çok şey var da bunlar sinirimin altında beynim uyuştuğu için kayboldu. birkaç haftaya sneijder düşmanı, süper kondisyoner sistem adamı tudorcu taraftarımızın aklı başına gelmeye başlayınca yazarız daha.