galatasaray futbol takımı

2016-17 transfer sezonunda ihtiyaç olan bölgelere doğru nitelikte takviyeler yapmış takım. bunu işin maddi boyutunu gözetmeden söylüyorum. ama önceki sezon takımda vasat üzeri top oynayan 4 adamın 3'ü gitti veya gidecek. dolayısıyla yapılan takviyelerin bir anlamı kalmadı. muhasebeci taraftar başlığında dursun özbek geldiğinden beri transfer yapmak yerine eldekileri korusak hem para harcamayıp hem de daha iyi kadroya sahip olacağımızı yazmıştım. bu filmin devamını bu transfer sezonunda da görüyoruz. podolski ve bruma'nın yerine gelen gomis ve belhanda gidenlerle hemen hemen aynı bonservise gelseler de çok daha ağır sözleşmeler yaptılar. sonra da dursun sevicileri çıkıp "adamlar gitmek istedi, yönetim ne yapsın" diyorlar. kaç senedir giden her oyuncu için aynı bahane. peki giden futbolcuların kaçına "biz ahmet çalık'a, serdar aziz'e, jem paul karacan'a bonservis+maaş gömeceğimize gel senin sözleşmende iyileştirme yapalım" denildi? mesela melo gitmek istiyorduysa neden eski sözleşmesinin altında koşullarla sözleşme uzattı? hadi diyelim tüm bu futbolcular ısrarla gitmek istedikleri için satıldılar, peki galatasaray'da işe yarar tüm adamların kaçmak için sıraya girmesi daha kötü değil mi? "galatasaray arzulanması gereken seksi bir kulüp" söyleminden "yea adamlar gitmek istedi zorla mı tutucaz" seviyesine düşmek mevcut yönetimin çapsızlığının göstergesinden başka bir şey değil. sürekli takımdan birileri gidiyor ve dursun bu transferlerden ne kadar büyük paralar kazanıldığını verdiği röportajlarda böbürlenerek anlattıktan birkaç gün sonra giden adamların yarı kalitesinde oyuncular daha yüksek maaşla 3'er 4'er yıllık sözleşme imzalıyorlar. bu sirkulasyon transfer yolsuzluğunun en kolay yöntemi. eminim ki bu dönem yapılan transferler başarılı olursa onları kitleyecek yer arayıp yerlerine de yine oldukça dolgun maaşlı transferler yapılacaktır. yani bu transfer döneminde alınan adamlar eğer başarısız olursa takımda tutulma ihtimalleri daha yüksek. zaten bu maaşları alan adamları kötü oynamaları durumunda elden çıkarmamız da olanaksız.

özetle vurgun sürsün, dursun'un otelleri büyüsün.