14227
pres yapmayı bilmeyen takım. işin kötüsü, bu konuyla ilgili son 2 teknik direktörü herhangi bir şey de çalıştırmıyor. açıp herhangi bir maçımıza biraz dikkatli bakarsanız bu problemi çok rahat görürsünüz. top rakipteyken pres yapan oyuncularımızın hepsi top ayağında olan adama koşuyor. fakat hiçbir oyuncumuz o topu ayağında tutan oyuncunun pas opsiyonlarını kapatmıyor. çünkü bilmiyor ve daha da kötüsü eğitilmiyorlar. almanlar ve ispanyollar bu konuda aldı başlarını gitti. atletico madrid deplasmanında sırf bu bahsettiğim pres kalitesinden 3 pas yapamadık lan. gerçekten yapamadık, şaka değil. 1 tane şu nesilden teknik direktörlük kurslarını layıkıyla bitirmiş vasat ve ismi olmayan bir teknik direktör bile bulup getirsek bir şeyler değişebilir diyeceğim ama bu sefer de ortaya başına buyruk adam yiyen yerli furbolcular çıkıyor. pres yapmaktan anladığımız, metaforik olarak anlatırsak, evinizin büyük arka bahçesinde 4 arkadaş birbirinizle paslaşırken durmadan topun peşinde koşan ve topu bir diğer arkadaşına vereceğini akıl edemeyen bir köpeğe benziyor. gerçi o bile akıl ediyordur ama bizimkilerde kuş kadar bile akıl olmadığı için bizler tribün ve tv başında kanser oluyoruz. avrupanın topu en geç geri kazanan takımlarının başında geliyoruz ama teknik direktörümüz çıkıp hala 'burak'ın satılmasına ben karşı çıkarım' gibi son derece yüzeysel ve aptalca şeylerle uğraşıyor. millet nelerle biz nelerle uğraşıyoruz, hale bak. lanet olsun.
