136
hani bu konu üzerinden genel bir eleştiri yapmak istiyorum.
şimdi bu arkadaş buradan atıldı mı? yoksa gitti mi ? bilmiyorum. ancak böyle şeyleri bu kadar ciddiye alıp, bunu hırs yapan insanları bir türlü anlayamadım. yani sonuçta burası sosyal bir platform ve 1 kişi tarafından açıldı. kimse burada yazanlardan dolayı sorumlu değil. yani galatasaray sözlükte yazılanlar benim görüşlerimi yansıtmak zorunda değil. ayrıca kimse bu platformun %100 demokratik olduğu ile ilgili bir taahhüt vermiyor diye biliyorum. sadece bu arkadaş için değil, sözlük içerisinde de böyle. bu platform ya da galatasaray hayatın en önemli şeyiymiş gibi davranan insanlar var. amacım kimseyi kırmak değil ama arkadaş azıcık relax olun.
abi en nihayetinde herkesin düşüncesini yazdığı bir yer burası. kim neyi isterse onu yazar, kim neyi eleştirmek isterse onu eleştirir. karşındaki insanın eleştirilerine cevap verebilecek nitelikte olduğunu düşünüyorsan, gerekli argümanlarla sende bir şeyler yazabilirsin.
ben böyle konularda hep aynı şeyi yazdım bu platformda. ben burayı kutsal bir yer olarak görmüyorum. ben burayı sosyal paylaşım ağı olarak görüyorum. yeni insanlar, yeni düşünceler, yeni fikirlerle tanışma aracı olarak görüyorum. ve çok açık söylüyorum içerik olarak yazılanların ne kadar imlası düzgün, ne kadar dolu dolu bilgi vermiş beni çok ilgilendirmiyor. eğleniyor muyum ? karşımdaki insanlarla bir iletişim halinde olabiliyor muyum ? ben buna bakıyorum.
yani böyle şeyleri büyük büyük meseleler haline getirip, obsesif bir tavırla nasıl bu kadar takıntılı hale gelebiliyor insanlar anlamak mümkün değil.
ben aynı şeyi galatasaray için de söylüyorum. belki bu yüzden kötü bir taraftarım. ama galatasaray benim önceliğim olmadı hiçbir zaman. ben, ailem, işim, sevdiklerim sonra galatasaray. yani burada bakıyorum, galatasaray olmazsa yaşayamam diyenler (olabilir, olamaz demiyorum), galatasaray yenildiğinde bir yakınını kaybetmiş kadar üzülenler. yahu hayat bunları bu kadar ciddiye almayacak kadar kısa.
bu kardeşime de tavsiyem; az biraz soluk alıp, hayatını yaşaması.
şimdi bu arkadaş buradan atıldı mı? yoksa gitti mi ? bilmiyorum. ancak böyle şeyleri bu kadar ciddiye alıp, bunu hırs yapan insanları bir türlü anlayamadım. yani sonuçta burası sosyal bir platform ve 1 kişi tarafından açıldı. kimse burada yazanlardan dolayı sorumlu değil. yani galatasaray sözlükte yazılanlar benim görüşlerimi yansıtmak zorunda değil. ayrıca kimse bu platformun %100 demokratik olduğu ile ilgili bir taahhüt vermiyor diye biliyorum. sadece bu arkadaş için değil, sözlük içerisinde de böyle. bu platform ya da galatasaray hayatın en önemli şeyiymiş gibi davranan insanlar var. amacım kimseyi kırmak değil ama arkadaş azıcık relax olun.
abi en nihayetinde herkesin düşüncesini yazdığı bir yer burası. kim neyi isterse onu yazar, kim neyi eleştirmek isterse onu eleştirir. karşındaki insanın eleştirilerine cevap verebilecek nitelikte olduğunu düşünüyorsan, gerekli argümanlarla sende bir şeyler yazabilirsin.
ben böyle konularda hep aynı şeyi yazdım bu platformda. ben burayı kutsal bir yer olarak görmüyorum. ben burayı sosyal paylaşım ağı olarak görüyorum. yeni insanlar, yeni düşünceler, yeni fikirlerle tanışma aracı olarak görüyorum. ve çok açık söylüyorum içerik olarak yazılanların ne kadar imlası düzgün, ne kadar dolu dolu bilgi vermiş beni çok ilgilendirmiyor. eğleniyor muyum ? karşımdaki insanlarla bir iletişim halinde olabiliyor muyum ? ben buna bakıyorum.
yani böyle şeyleri büyük büyük meseleler haline getirip, obsesif bir tavırla nasıl bu kadar takıntılı hale gelebiliyor insanlar anlamak mümkün değil.
ben aynı şeyi galatasaray için de söylüyorum. belki bu yüzden kötü bir taraftarım. ama galatasaray benim önceliğim olmadı hiçbir zaman. ben, ailem, işim, sevdiklerim sonra galatasaray. yani burada bakıyorum, galatasaray olmazsa yaşayamam diyenler (olabilir, olamaz demiyorum), galatasaray yenildiğinde bir yakınını kaybetmiş kadar üzülenler. yahu hayat bunları bu kadar ciddiye almayacak kadar kısa.
bu kardeşime de tavsiyem; az biraz soluk alıp, hayatını yaşaması.
