36
olay mümkün olduğunca sözcük bilmek bence.
ben "önce kuralları iyice öğren, sonra pratiğe yardırırsın" zihniyetine karşıyım.
ben karşıyım diye yanlış olmuyor elbet ama 80'lerin ilk yarısında doğup da fen liselerinde, süper liselerde örneğin çılgın ingilizce öğrenmiş, "grammar" manyağı olup da bir yabancıyla ilk karşılaşmasında atlet-terlik yabancı hatun tavlayan tatil yerlerinin orangutanlarının onda biri ingilizce konuşamayan, iki satır yazıyı bir araya getiremeyen çok insan gördüm.
bana sorarsanız da bir dil en iyi o ülkede öğrenilir.
o olmuyorsa da kitap, dergi, gazete, müzik, film, oyun, makale velhasıl allah ne verdiyse o dilden kaynak okumak, dinlemek, tekrarlamak, araştırmak ve çevirmekle en iyi öğrenilir.
bence söz dağarcığı dediğimiz "hazine", bir dil için en kıymetli ve en yaşamsal parçadır.
dilbilgisi peşinden de gelse olur.
dilbilgisi gelmezse sadece o dili belgelendiremezsiniz.
o da gelirse zaten yardır unaytıd.
ben "önce kuralları iyice öğren, sonra pratiğe yardırırsın" zihniyetine karşıyım.
ben karşıyım diye yanlış olmuyor elbet ama 80'lerin ilk yarısında doğup da fen liselerinde, süper liselerde örneğin çılgın ingilizce öğrenmiş, "grammar" manyağı olup da bir yabancıyla ilk karşılaşmasında atlet-terlik yabancı hatun tavlayan tatil yerlerinin orangutanlarının onda biri ingilizce konuşamayan, iki satır yazıyı bir araya getiremeyen çok insan gördüm.
bana sorarsanız da bir dil en iyi o ülkede öğrenilir.
o olmuyorsa da kitap, dergi, gazete, müzik, film, oyun, makale velhasıl allah ne verdiyse o dilden kaynak okumak, dinlemek, tekrarlamak, araştırmak ve çevirmekle en iyi öğrenilir.
bence söz dağarcığı dediğimiz "hazine", bir dil için en kıymetli ve en yaşamsal parçadır.
dilbilgisi peşinden de gelse olur.
dilbilgisi gelmezse sadece o dili belgelendiremezsiniz.
o da gelirse zaten yardır unaytıd.