482
erciyesspor 1 - 1 fenerbahçe
bursaspor 0 - 0 erciyesspor
erciyesspor 1 - 0 ankaraspor
kayserispor 1 - 0 erciyesspor
erciyesspor 1 - 0 manisaspor
gaziantepspor 0 - 1 erciyesspor
erciyesspor 2 - 0 denizlispor
beşiktaş 1 - 0 erciyesspor
erciyesspor 0 - 1 trabzonspor
galatasaray 0 - 1 erciyesspor
erciyesspor 0 - 1 ankaragücü
konyaspor 1 - 1 erciyesspor
gençlerbirliği 1 - 2 erciyesspor
erciyesspor 1 - 1 çaykur rizespor
sakaryaspor 1 - 2 erciyesspor
erciyesspor 0 - 0 antalyaspor
sivasspor 2 - 1 erciyesspor
konyaspor 0 - 1 galatasaray
galatasaray 2 - 1 bursaspor
trabzonspor 2 - 2 galatasaray
galatasaray 0 - 1 eskişehirspor
gaziantepspor 0 - 1 galatasaray
galatasaray 0 - 0 fenerbahçe
büyükşehir bld. 0 - 1 galatasaray
galatasaray 1 - 1 ankaraspor
sıfırcı hocanın not defteri değil bu rakamlar. bülent korkmaz'ın ligdeki hocalık karinesidir. erciyesspor'u hakkın rahmetine kavuşturmuş bu skorlar. pek ilgilenmedik o zamanlar. el elin eşeğini türkü söyleyerek arar hesabı. bizim gibi galatasaray faşistlerinden başka bülent kaptan'ın hocalığıyla ilgilenen de yoktu. gençlerbirliği'nde bakkal çıraklığı yaparken galatasaray'a atılan goldeki maymunluğuna üzülenleri, sinirlenenleri saymazsak tabiki.
25 lig maçına takım hazırlamış, oyuncu seçmiş, oyun yönetmiş, fırça çekmiş, ceza vermiş, kıyak yapmış, oyundan adam çıkarmış, velhasıl padişahlık yapmış. ben yanlış görmediysem bu rakamların içerisinde 3 rakamı yok. en çok ise 0 rakamı var. hadi erciyes kötü takımdı, kim olsa aynı neticeyi alırdı. yanlız, bakıyoruz da adı galatasaray olan takımın yanında 1,lerin 0,ların fazlalığına ne demeli? beni bilen bilir 1-0 lık sonuca ben inanmam, yensek bile sevinmem, son saniyede geri dönüş ihtimali vardır ve son maç nitekim çekirge-ki ben sıçan diyorum- havaya zıplayamamış, kulübeye kös kös oturmak durumunda kalmıştır.
hocanın gördüğü tek 3.gol, sabri'nin yanlışlıkla, ilahların, evliyaların yüzü suyu hürmetine çerçeveyi bulan şutunda topun ağlara değdiği an olmuştur. ve bir daha da olmamıştır. bu gidişle de olmayacaktır. her biri ayrı takım olan mahşerin 4 atlısına sahip takımın, ilk yarı gol rekoru kıran takımın son düzlükteki üretimi yazıklar olsun seviyesindedir. saydığımız 4 kişiden biri başka takımda olsa, o takım şampiyonluğa kesin oynardı oysa.
bahaneye sığınmak kolay. çok sakatımız var, sayın taraftarlarımız. sanki hepsi aynı anda sakattı, bilmiyormuydun kardeşim revirde de bir takımın yattığını. gelmeseydin o zaman. ne ala, bu takımla şampiyon olsan demek yanına kimseyi yaklaştırmayacaksın. küçük dağları sen yaratmış oldun çünkü. senden önceki kaptan'ın imparator'un, hagi'nin, popescu'nun, taffarel'in ekmeğini ne kolay mideye indirmişti. kimden öğrendin hocalığı, hocam.
bir kere aynı takımda beraber oynadığın futbolculara hocalık yapamazsın. insan olan kimse yapamaz. ben olsam ben de yapamam, hangi iş olursa olsun. ben yıllarca hasan şaş'la ayhan'la top oynayacağım, onlarla beraber tarih yazacağım, onların sayesinde hep beraber kupalar kaldıracağım, sonra hoca olunca da onları bir kalemde sileceğim. olmaz, hagi'de arkadaşı arif'i oynatmak için sarı kramponlu ümit karan ağayı sürgüne gönderip, kendi kellesini vermişti. koskoca lincoln'ü maymun yapabilir ama aynısını ayhan'a yapamaz, sabri'ye yapmaz. dolayısıyla ahbap çavuşluk yapacaktır. bülent korkmaz'ın dışında, hasan şaş'ın babası bile hoca olsa onu oynatmaz. o maçta, tabela o şekildeyken olmaz. maç garantiye girecek o zaman alacaksın. ama o zamanda ben hasan olsam oyuna girmem. koskoca hasan şaş bu takımda bülent'in kıyağıyla fasülyeden oynayacaksa onada yazıklar olsun.
bayburt'luların futbol turnuvası var şu sıralar. üşenmeyen gitsin seyretsin, her maçta bir iki tane serkan kurtuluş, onlarca yaser, onlarca ferdi var. iddia ederim bunlar o turnuvada oynasınlar, seyredenler farkına varırsa adam değilim. zaten kendilerini kimse tanımaz. biz bir kaç sene önce bizim sahada ahmet dursun'la top oynamıştık. birisine desek bu adam beşikataş'ta oynuyor diye, bizi direk tımarhaneye gönderirlerdi.
takımın oynadığı oyunu seyrederken insan utanıyor. taç atışı yapamıyoruz, dikkat etmeyen varsa ilk maçta seyretsin, alsın kalemi defteri çetele tutsun. bütün taç atışları rakibe gidiyor. serbest vuruşları saymıyoruz bile. baros'da bundan sonra atamaz, belki ona da ceza verir, vermesi gerekir. iyiki kadroda ergün penbe yok. olsa kesin sol bek olarak sahadaydı.
oyuna sonradan girenlerin hiç bir katkısı yok. sadece maç primi alsın diye sokulan adamlar. beşiktaş'a bakın, sonradan giren yusuf tek başına ortada sıçan oynuyor. bizde yaser girdiğinde takımın kalibresi düşüyor. galatasaray'a yenilen hocayı dövmek lazım. zaten yenilenlerde şansına yenildi. bursa'ya iki dandik gol, belediye'ye, konya'ya şansına gol. utanmadan serbest vuruştan gol yediğine yanıyor, attığı gol kendi taktiğiyle 15 pastan sonra atılmış gibi.
bu günleri gördükten sonra skibbe'yi kovarlarken ki sevincimden utanıyorum. ''skibbe istifa'' diye gırtlağımı parçaladım, pişmanım.
toplamışlar eski monşerleri, sanki stadı kapatmışlar, kendilerine özel maç tertip etmişler, sigara içilmesi yasak olan yerlerde nonda! ebadındaki purolarını yakmışlar, adnan polat'a desteğe gelmişler. birbirlerinden farkları yok, sırayla yapıyorlar galatasaray'lıları canından bezdirme görevlerini. 40 senedir aynı adamlar, fosiller, dolandırıcılar.
defolun gidin başımızdan, sülükler, yok artık kanımızda hemoglabin, çektiniz, omurilik soğanlarımızı çürüttünüz. babalarımızın parası kalmadı kombine almak için, forma almak için. ancak bilmiyorsunuzki bizim asıl servetimiz kalbimizdedir. satın aldığınızı sanıyor, pis pis sırıtıyorsunuz şeref tribünlerinde, alamıyorsunuz bir türlü. satılık değil çünkü. o sevgi renklere, armaya sevgidir. birileri gelir gider ama o sevgi kalplerden asla gitmez. maç sonuçları gelip geçicidir, görecelidir, üzüntüsü sevinci geçicidir.
galatasaray sevgisi geçici değil bulaşıcıdır, seneler geçtikçe çoğalan, etkisi artan sizin asla anlayamayacağınız huzurlu bir hastalıktır. bir gün gelecek o gün gelecektir. haklı, büyük, sevgi günleri. ve o gün zaten sizler olmayacaksınız.
bursaspor 0 - 0 erciyesspor
erciyesspor 1 - 0 ankaraspor
kayserispor 1 - 0 erciyesspor
erciyesspor 1 - 0 manisaspor
gaziantepspor 0 - 1 erciyesspor
erciyesspor 2 - 0 denizlispor
beşiktaş 1 - 0 erciyesspor
erciyesspor 0 - 1 trabzonspor
galatasaray 0 - 1 erciyesspor
erciyesspor 0 - 1 ankaragücü
konyaspor 1 - 1 erciyesspor
gençlerbirliği 1 - 2 erciyesspor
erciyesspor 1 - 1 çaykur rizespor
sakaryaspor 1 - 2 erciyesspor
erciyesspor 0 - 0 antalyaspor
sivasspor 2 - 1 erciyesspor
konyaspor 0 - 1 galatasaray
galatasaray 2 - 1 bursaspor
trabzonspor 2 - 2 galatasaray
galatasaray 0 - 1 eskişehirspor
gaziantepspor 0 - 1 galatasaray
galatasaray 0 - 0 fenerbahçe
büyükşehir bld. 0 - 1 galatasaray
galatasaray 1 - 1 ankaraspor
sıfırcı hocanın not defteri değil bu rakamlar. bülent korkmaz'ın ligdeki hocalık karinesidir. erciyesspor'u hakkın rahmetine kavuşturmuş bu skorlar. pek ilgilenmedik o zamanlar. el elin eşeğini türkü söyleyerek arar hesabı. bizim gibi galatasaray faşistlerinden başka bülent kaptan'ın hocalığıyla ilgilenen de yoktu. gençlerbirliği'nde bakkal çıraklığı yaparken galatasaray'a atılan goldeki maymunluğuna üzülenleri, sinirlenenleri saymazsak tabiki.
25 lig maçına takım hazırlamış, oyuncu seçmiş, oyun yönetmiş, fırça çekmiş, ceza vermiş, kıyak yapmış, oyundan adam çıkarmış, velhasıl padişahlık yapmış. ben yanlış görmediysem bu rakamların içerisinde 3 rakamı yok. en çok ise 0 rakamı var. hadi erciyes kötü takımdı, kim olsa aynı neticeyi alırdı. yanlız, bakıyoruz da adı galatasaray olan takımın yanında 1,lerin 0,ların fazlalığına ne demeli? beni bilen bilir 1-0 lık sonuca ben inanmam, yensek bile sevinmem, son saniyede geri dönüş ihtimali vardır ve son maç nitekim çekirge-ki ben sıçan diyorum- havaya zıplayamamış, kulübeye kös kös oturmak durumunda kalmıştır.
hocanın gördüğü tek 3.gol, sabri'nin yanlışlıkla, ilahların, evliyaların yüzü suyu hürmetine çerçeveyi bulan şutunda topun ağlara değdiği an olmuştur. ve bir daha da olmamıştır. bu gidişle de olmayacaktır. her biri ayrı takım olan mahşerin 4 atlısına sahip takımın, ilk yarı gol rekoru kıran takımın son düzlükteki üretimi yazıklar olsun seviyesindedir. saydığımız 4 kişiden biri başka takımda olsa, o takım şampiyonluğa kesin oynardı oysa.
bahaneye sığınmak kolay. çok sakatımız var, sayın taraftarlarımız. sanki hepsi aynı anda sakattı, bilmiyormuydun kardeşim revirde de bir takımın yattığını. gelmeseydin o zaman. ne ala, bu takımla şampiyon olsan demek yanına kimseyi yaklaştırmayacaksın. küçük dağları sen yaratmış oldun çünkü. senden önceki kaptan'ın imparator'un, hagi'nin, popescu'nun, taffarel'in ekmeğini ne kolay mideye indirmişti. kimden öğrendin hocalığı, hocam.
bir kere aynı takımda beraber oynadığın futbolculara hocalık yapamazsın. insan olan kimse yapamaz. ben olsam ben de yapamam, hangi iş olursa olsun. ben yıllarca hasan şaş'la ayhan'la top oynayacağım, onlarla beraber tarih yazacağım, onların sayesinde hep beraber kupalar kaldıracağım, sonra hoca olunca da onları bir kalemde sileceğim. olmaz, hagi'de arkadaşı arif'i oynatmak için sarı kramponlu ümit karan ağayı sürgüne gönderip, kendi kellesini vermişti. koskoca lincoln'ü maymun yapabilir ama aynısını ayhan'a yapamaz, sabri'ye yapmaz. dolayısıyla ahbap çavuşluk yapacaktır. bülent korkmaz'ın dışında, hasan şaş'ın babası bile hoca olsa onu oynatmaz. o maçta, tabela o şekildeyken olmaz. maç garantiye girecek o zaman alacaksın. ama o zamanda ben hasan olsam oyuna girmem. koskoca hasan şaş bu takımda bülent'in kıyağıyla fasülyeden oynayacaksa onada yazıklar olsun.
bayburt'luların futbol turnuvası var şu sıralar. üşenmeyen gitsin seyretsin, her maçta bir iki tane serkan kurtuluş, onlarca yaser, onlarca ferdi var. iddia ederim bunlar o turnuvada oynasınlar, seyredenler farkına varırsa adam değilim. zaten kendilerini kimse tanımaz. biz bir kaç sene önce bizim sahada ahmet dursun'la top oynamıştık. birisine desek bu adam beşikataş'ta oynuyor diye, bizi direk tımarhaneye gönderirlerdi.
takımın oynadığı oyunu seyrederken insan utanıyor. taç atışı yapamıyoruz, dikkat etmeyen varsa ilk maçta seyretsin, alsın kalemi defteri çetele tutsun. bütün taç atışları rakibe gidiyor. serbest vuruşları saymıyoruz bile. baros'da bundan sonra atamaz, belki ona da ceza verir, vermesi gerekir. iyiki kadroda ergün penbe yok. olsa kesin sol bek olarak sahadaydı.
oyuna sonradan girenlerin hiç bir katkısı yok. sadece maç primi alsın diye sokulan adamlar. beşiktaş'a bakın, sonradan giren yusuf tek başına ortada sıçan oynuyor. bizde yaser girdiğinde takımın kalibresi düşüyor. galatasaray'a yenilen hocayı dövmek lazım. zaten yenilenlerde şansına yenildi. bursa'ya iki dandik gol, belediye'ye, konya'ya şansına gol. utanmadan serbest vuruştan gol yediğine yanıyor, attığı gol kendi taktiğiyle 15 pastan sonra atılmış gibi.
bu günleri gördükten sonra skibbe'yi kovarlarken ki sevincimden utanıyorum. ''skibbe istifa'' diye gırtlağımı parçaladım, pişmanım.
toplamışlar eski monşerleri, sanki stadı kapatmışlar, kendilerine özel maç tertip etmişler, sigara içilmesi yasak olan yerlerde nonda! ebadındaki purolarını yakmışlar, adnan polat'a desteğe gelmişler. birbirlerinden farkları yok, sırayla yapıyorlar galatasaray'lıları canından bezdirme görevlerini. 40 senedir aynı adamlar, fosiller, dolandırıcılar.
defolun gidin başımızdan, sülükler, yok artık kanımızda hemoglabin, çektiniz, omurilik soğanlarımızı çürüttünüz. babalarımızın parası kalmadı kombine almak için, forma almak için. ancak bilmiyorsunuzki bizim asıl servetimiz kalbimizdedir. satın aldığınızı sanıyor, pis pis sırıtıyorsunuz şeref tribünlerinde, alamıyorsunuz bir türlü. satılık değil çünkü. o sevgi renklere, armaya sevgidir. birileri gelir gider ama o sevgi kalplerden asla gitmez. maç sonuçları gelip geçicidir, görecelidir, üzüntüsü sevinci geçicidir.
galatasaray sevgisi geçici değil bulaşıcıdır, seneler geçtikçe çoğalan, etkisi artan sizin asla anlayamayacağınız huzurlu bir hastalıktır. bir gün gelecek o gün gelecektir. haklı, büyük, sevgi günleri. ve o gün zaten sizler olmayacaksınız.