• 89
    alın size liberal ekonomi, alın size "bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler".

    edit: kesinlikle ideoloji dolayısıyla ekonomi bilmemenize rağmen geniş geniş atıp tutuyorsunuz, helal olsun. birisi diyor ki "kominizim de olsa kapitalizim de olsa üretmezsen bitersin" hadi ya? niye üretmiyorsun peki? bu saydığım iki sistemden hangisi üretim teşviki içeriyor, hangisi tüketime yönlendiriyor? komünist toplumda mı halk üretime daha çok katılır yoksa kapitalist toplumda mı?

    diğeri de diyor ki "hukuk yok hukuk". bu zaten daha büyük komedi. "hukukun çok kuvvetli olduğu ülkeler" dediğiniz ülkeler (muhtemelen abd, ingiltere ve birkaç avrupa ülkesini kastediyorsunuz sanırım) onların ekonomileri çok mu sağlam? tr'ye göre sağlam olunca objektif anlamda da sağlam mı oluyor? lan niye anlamıyorsunuz kapitalist ekonomide her şey pamuk ipliğine bağlı işte! kapitalizmin toplumu oyalayıp uyutan bir kaç ilüzyonu hariç hiçbir numarası yok. mesela bu düzenin size sunduğu "fırsat eşitliği" kavramı sizce samimi mi? cebinde parası olanla olmayanın fırsat eşitlikleri sizce hakikaten bir mi? zengin zengin olarak, yoksul da yoksul olarak kalıyor, bu durum da ekonomiyi sürekli olarak belirli periyotlarla krize sokuyor.

    ayrıca ekonomik konularda ideolojik yaklaşım yerine (yani sistemi eleştirmek yerine) kişilere suç bulmak sizi ikiyüzlü ve riyakar yapıyor. çünkü bunun aynısını sol rejimler için yapmıyorsunuz. komünist topum aşamasına geçmiş ülkelerde bir sorun çıktığında direkt olarak komünizmi suçlarken kapitalist toplumlarda suçladığınız sadece kişiler oluyor. eğer bir yerde açlık varsa, kriz varsa bunun suçlusu ekonomik düzendir kişiler değil. madem sorun sadece kişiler, bu kişilerin güç sahibi olmasına izin veren de bu sistem değil mi? koskoca insan yığınlarının kaderlerini bir kaç zenginin kâr hırsına bırakmış bir sistem için mantıklı denebilir mi?
  • 91
    durmadan yükselen ama aslında dış mihrakların ve döviz lobisinin spekülasyonları ve gavurların oyunlarına alet olduğu için uçmuş bulunan ecnebi lirası. ben büyük oyunu çözdüm darısı tüm müslümanların başına.

    ister misiniz "dolarlarınızı bozdurun" diyenler almış olsun dolarlarınızı... *

    alın size finansal espiri;

    (bkz: burcum oğlak yükselenim dolar)
  • 93
    kredi derecelendirme kuruluşu fitch'in açıklamasının etkisiyle tl dolar karşısında sert değer kaybetmişti. zaten türk lirası oldukça kırılgan bir durumda bir de fitch, s&p ve moody's gibi kurumların bazen pek de objektif olmayan ve denetlenebilir gerekçelere dayanmayan notlandırma yapmasından dolayı tl adeta develüasyona uğramış durumda. onun haricinde doğu'da yapılan operasyonlar ve ülkenin klasikleşmiş iç politikaları tabiki yangına körükle gidiyor. analistler 4,60'ı psikolojik eşik olarak görüyordu ama 4,60 gün içinde aşılıp başka bir psikolojik eşik geçilmiş durumda. 5'e ulaşacağı birçokları tarafından düşünülüyordu ama belki 2020 içindi bu tahmin. bu gidişle 2 yıl içinde öngörülen durum belki de 2 hafta içinde gerçekleşecek.
  • 94
    https://eksisozluk.com/entry/75298391
    https://eksisozluk.com/entry/76586383
    https://eksisozluk.com/entry/77022488

    edit: bunları sözlüklerde, sosyal medyada yıllardır yazıyorum. milyon eurolarla transferler yapılıyor takımımızda. dolar, euro, altın fiyatları sözlük ekranının bir köşesinde online yer almalı. herkes anlasın neyin ne olduğunu.

    ha o kazma yerli futbolcular, euro, dolar ile değil de senin gibi tl ile maaş alsınlar da görelim onların yerliliğini.
  • 96
    durdurulamayan kur. allah carpsin ulkemin yunanistan gibi olmasindan korkuyorum.

    hadi onlar keyif yaparak batti, arkalarinda avrupa birligi vardi. ulan biz hem bok icinde yasiyoruz hem de arkamizda kimse yok. arkayi onu birak, ayagimiz tokezlese butun dunya uzerimize cullanacak. hazretleri herkesi dusman etti aq.

    tek umudum haziran secimleri. bunlar indi indi, inmezlerse iyice timarhaneye donecek memleket. kitlik cikar kitlik. abartmiyorum.
  • 97
    --- alıntı ---

    bu gece hazırlanan yeni bir khk ile yurtdışına döviz çıkışına kısıtlamalar getirildiği şayiası var. bu şayia kuru patlatıp 4.80'in üzerine çıkardı. doğru mudur, çoğa kalmaz anlaşılır. şuyuu başka, vukuu başka beter. doğruysa ok yaydan çıktı, büyük krize sürükleniyoruz demektir.

    --- alıntı ---
    acayip bir yere doğru gidiyoruz ülkecek. yurtdışına döviz çıkışı yasağı nedir ya? allah sonumuzu hayretsin.
  • 98
    ne liberal ekonominin ne dışa bağımlı ekonominin bu işte bu kadar suçu var.

    asıl mesele, hukuk yok hukuk. hukuk guguk olmuş. bütün mevzuatlar, teamüller askıda. kimse kitabına göre iş yapmıyor. müdür var, her şeyi en iyi o biliyor, hep ona soruyorlar. ülkede ohal var, tek adamlık var. hukuk olmayınca kimsenin ekonomik güvencesi yok. haliyle yabancı yatırım yok, yerli üretim de yok. şirketler için risk ölümcül. ortada sıcak para kalmamış. ülkenin vatandaşı lükse alıştırılmış. lüks derken 1500 tl maaş alan adamın elinde 2500 tl'lik telefon olmasından bahsediyorum. herkes bir şekilde borçluyken bu ülke batmaz mı? batar. devlet dışarıya bu kadar borçluyken vatandaş batmaz mı? batar. devlet borçlu, vatandaş da borçlu. ama herkes birbirine yalan söylüyor. haliyle patlayacaktık ve patlayacağız.

    bu zamana kadar niye patlamadık. 2 sene önce dolar kuru 2.80 idi. şimdi 4.80'leri gördü. ne değişti bu ülkede? tek adamlı ucube sistemin zararlarını net görmeye başladık da ondan. eskiden üretmeyen ama ab yolunda uyumlu bir ülke olarak lojistik merkez olmayı bir nebze başarıyorduk. şimdi ise hukukun ayaklar altına alındığı bu sorunlar yumağı ülkede en basit ekonomi yönetimini beceremeyen bir iktidar var. beceremeyen demek az olur, artık beceremeyecek demek lazım. çok kötü bir yere doğru gidiyoruz. herkese geçmiş olsun.

    hepimiz derdimizi tasamızı unutup bu yaz galatasaray'ın transferlerini konuşacaktık. ülke batarken galatasaray batmaz mı? o da batar maalesef.
  • 103
    yükselişinin sebebi üretememektir.
    spor sektörü açısından da durum aynı. saman ithal eden bir toplum olarak haliyle futbolcu üretimimiz de çok yetersiz.
    yasakla üretim olmaz. emekle olur, planlamayla olur. futbolcu yetiştirme politikası olarak ülke halinde gülünecek seviyedeyiz.

    -buraya bina dikemezsin.
    -niye?
    -burada buğday yetişecek.

    işte bunu diyoruz, fakat tohumu ekmeyip buğdayın kendi kendine bitmesini bekliyoruz. arada rüzgarın sürüklediği tek bir tohumdan çıkan tek bir buğday da düzgünce toplamayı becerebilirsek eğer haliyle kimseye yetmiyor.

    tek ekonomi politikamız maşallah vergi almak. gümlük vergisi, kdv, damga vergisi, vatandaşlık vergisi... evet vergi kaynak girişi sağlar da, özkaynak yaratmadığın için anca öz kaynakların kadar kaynak girişi sağlar. çünkü bünyendeki kaynağı toplamaktır görevi. e senin bünyende kaynak yok. var olanı yok ediyor, dışarıya kaçırıyorsun?

    ödediğin telefon faturası, izlediğin digitürk, kullandığın telefon. hepsi dışarı çıkan türk parası. hepsi yurt dışına gidiyor. düzenli olarak yurt dışına para gönderiyoruz. peki içeri giren yabancı para ne kadar? her saniye, her ay eksiliyorsun. döviz rezervini de, tl rezervini de her gün yurt dışına veriyorsun. yakında ülkede para kalmayacak. dolar daha çıkar. 100 lira olur. henüz enflasyonun freni patlamadı. esas şenlik yükselen doların etkisiyle enflasyonun freni patladığında olacak. çünkü her gün, her saat, tükettiğin her bir şey dövizle bu ülkeye giriyor. adam o maldan kar etmek zorunda. edemediğinde ise fiyatı kar edebileceği seviyeye çıkaracak. devlet izin vermezse satmayı kesecek. sonunda devlet o mal piyasada bulunsun diye fiyatının yükselmesine izin vermek zorunda kalacak.

    piyasa siker. direnemezsin.

    bu anayasa krizi olduğunda dolar 7.000 tl'ydi. mark da 4.000 civarındaydı. bir kaç ay sonra milyonlar, milyarlar konuşulmaya başlandı. eski türk filmlerinin milyoner lafı çok kısa sürede tarih oldu. yine yaklaşıyor.

    üretmiyoruz. sadece tüketiyoruz. sadece tüketirsen yaşayamazsın. bir gün bir bakmışsın kendini tüketmişsin. biz artık kaynak bulamamaya veya en azından bunun stresini yaşamaya başladığımız için yeni yeni kendimize bakmaya başlıyacaz galiba.

    menderes'te pamuk üreten bir köylü tanıdığım var. yeni paylaşmış bunu.

    --- alıntı ---
    her saniye cebimizden para eksiliyor dün gördük ki menderes te kirlilikten balık ölümleri var. ovanın her m2 karesıne can veren su bu .......ülke ve insan duyarsızlığının menfaatsal düşüncelerin sonuçları bunlar olsa gerek....insanca yasamak insan gibi düşünmekten geçer
    --- alıntı ---

    artık hiç konuşmayan, hiç düşünmeyen insan bile bazı şeyleri konuşmaya mecbur kalıyor. bakalım sonu ne olacak...
  • 104
    dolar 4 lira 80 kuruş. kötü yönetilmenin, yönetilememenin sonucu. "çalıyorlar ama çalışıyorlar" kafa yapısının bizi boka sürüklediği, doğru düşüncenin "çalıyorlar ve batırıyorlar" olduğu daha ne kadar bariz olabilir.

    "üretim yok", eyvallah. niye yok? çünkü insanları bu yönde teşvik edecek bir politika, bir yaklaşım yok. varsa yoksa özelleştirme. vardı özelleştirdik, yok olanı da özelleştirdik ama o kadar elde avuçta bir şey kalmadı ki ülke ekonomisine katkı sağlayacak, sıfırı bile tüketemiyoruz artık.

    ekonomiden sorumlu başbakan yardımcısı mehmet şimşek akp'den mv adayı olarak gösterilmedi. sebebi? ekonominin alarm verdiğini, iyiye gitmediğini dillendirmesi. bizi bataklığa sürükleyen bakış açısı tam olarak bu. hiçbir şey yokmuş gibi davranıp önlem almamak. sorunları halının altına süpüre süpüre şiştik.

    geçenlerde onedio'da ahmet hakan'ın moderatörlüğünü yaptığı bir programa denk geldim. daha doğrusu programdaki bir ana:

    https://twitter.com/...s/996487785921110017

    sorun soldaki amcanın dediklerinin prim yapması, sağdaki beyin dediklerinin hainlik olarak değer bulması.
  • 105
    4,80 tl'yi görmüş olan kur.

    kök nedeni ve çözümü çok açık:

    üretmek, üretmek, üretmek. inşaat değil, katma değerli ürün üretip yurt dışına ihraç etmek!

    hatırlayın, 19 şubat 2001'de mgk'da cumhurbaşkanı sezer, başbakan ecevit'in önüne anayasa kitapçığı fırlattı ve cumhuriyet tarihinin en büyük krizlerinden biri başladı. çılgın bir devalüasyon oldu. aslında uzunca bir sürecin sonunda mesele patladı. ekonomi bir günde o hale gelmez ama kur, bir günde çılgınca arttı. o günlerde ailemin yüklü miktarda döviz borcu vardı. bir günde borcumuz katlandı, yıllarımız yok oldu. fakirleştik. tersine, krizi önceden koklayanlar ya da tüyo alanlar ise yüklü miktarda döviz alarak bir gecede varlıklarını katladılar.

    günümüzdeki devalüasyona bakalım şimdi. yine ekonomi bir günde bu hale gelmedi. bu bir süreç fakat devalüasyon 2001'deki gibi bir günde patlamadı. bu kez sinsi sinsi geliyor. tıpkı kaynayan sudaki kurbağa deneyi gibi yavaş yavaş bizi mahvediyor. geçen yıl bugün dolar 3,57 tl iken şu an 4,77 tl. geçen yıl bugün asgari ücret 1404 tl idi. o günkü kur ile 393 usd alıyordu. asgari ücret bu yıl 1603 tl. bugünkü kur ile sadece 336 usd alabiliyor. asgari ücret yüzde 14,2 zamlanmış olmasına rağmen aslında geriye gidiyor çünkü tl'nin alım gücü azalıyor. ben kendi maaşım üzerinden bir değerlendirme yaptım. çok büyük başarılar, terfiler, atamalara rağmen şu an maaşım, ancak 2011'deki maaşımın aldığı dolar kadar alabiliyor. yani 2018'deki maaşım, dolar bazında 2011'deki maaşım kadar. oysa ki maaşım tl bazında 2011'dekinin 2,5 katı! ne kadar zam alırsan al, kur karşısında eziliyorsun.

    genç kardeşlerimin anlaması için olayı şöyle açayım. biz dolar mı harcıyoruz da geriye gidiyoruz sorusu akıllarda kalmasın.

    tükettiğimiz ürünlerin pek çoğu yurt dışından geliyor. sadece teknoloji ürünlerinden bahsetmiyorum. dışa çok bağımlıyız. geçen ay aldığın 1 kg bir ürün, bu ay 1 dolar zamlansa sana yansıması 5 tl. örneğin kilosu 10 tl olan ürün 15 tl'ye çıkıyor. yediğin, içtiğin ne varsa uçarak marketine, manavına, kasabına gelmiyor. yakıtın zamlanmasıyla taşıma maliyetleri artıyor. dolayısıyla kurdaki en küçük oynama bizim cebimizden çıkıyor.

    allah sonumuzu hayır etsin. üretmeden, çalışmadan, markalaşmadan, markayı ihraç etmeden, turizmi, yer altı kaynaklarını kullanmadan işimiz çok zor.
  • 107
    ekonomiyi yoneten kurumlar bagimsiz olmadikca, ohal kalkmadikca ve demokrasiden söz etmedikce inmeyecek kurdur. bunlar kisa vadeli cozum ve gerceklesmesi yetmez uzun vadede yuksek teknoloji seviyesinde urunler uretmek, bu kosullara uygun yapisal egitim ve ekonomik reformlar gerceklesmelidir. ayrica toplumun tasarruf gucunu yukseltmek ve insaat sektorunun krediyle gayrimenkul uretimini kisitlamak gerekir.
  • 108
    özellikle amerikalı sporcuların söz sahibi olduğu basketbol branşında yerel sponsorların mütevazi bütçeleriyle ayakta kalmaya çalışan pek çok kulübü inim inim inletecek olan kur. gerek kadın gerek erkek basketbolda birçok takımın bütçesi eli ayağı düzgün 1 ya da 2 amerikalı transferi sonrası neredeyse sıfırlanacak hale gelecek önümüzdeki sezonda. bu da özellikle yerli oyunculara ayrılacak bütçelerin azalmasına sebep olacak. yerli oyuncular ile amerikalı ya da avrupalı oyuncular arasındaki dengeyi sağlamak daha da zorlaşacak. hemen her mevkisinde iyi oyuncularla rotasyon kurabilen yabancı rakiplere karşı rekabet imkanı sınırlanacak. bu da 2000'lerin başından beri pozitif ivmeyle yükselmeye devam eden hem kulüp hem de milli takımlar bazında türk basketbolunu olumsuz etkileyecek...

    ilgi alanımızın dışında kalan kısmıyla ilgili de uzun uzun yazacak çok şey var ama...
  • 109
    yıllardır bencillikleri ve cahillikleri ile bana işkence etmiş, gençliğimi elimden almış, bize ne dolardan tl bize yeter diyebilecek kadar herşeyden habersiz malum güruhun kindar seçmeni yoksulluktan kırılana kadar artmaya devam etmesini istediğim kurdur.

    ben zenginleşiyorum ve artık bu 16 yılın sonunda onlar gibiyim, yani bencilim. dolayısıyla daha mutluyum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın