• 525
    labrotuvarda yapıldıysa yapanın, yarasadan bulaştıysa yiyenin allah belasını versin. insanlığa verdiği zarar tabii ki çok büyük ama bizim de bir şampiyonluğumuzu engellemiştir.
    15 mart 2020 galatasaray beşiktaş maçı seyircili oynansa çok rahat kazanırdık. üstüne o hava ile 27. hafta deplasmanda rize'yi sonrasında da 28. hafta içerde gaziantep'i çok rahat geçerdik.
    şu an yarışın içinde olmadığımız halde tökezleyen trabzonspor ve başakşehir çok daha önce strese girerdi.
    pandemi sonrası hiç bir takım formda dönmedi, bizim bu kadar düşmemizin sebebi ise sakatlıklar ve hakem hataları oldu.
    yani ne başakşehir, ne trabzon bizden çok iyi oynamadılar.
    biz daha eksik kadro ve hakemlerle mücadele ettik.
    yani hayat normal akışında devam etseydi yüksek ihtimal şu an transfer goy goyu yapıyorduk olurduk.
    neyse yapacak bir şey yok, nasip böyleymiş.
    he salgın arası sadece bizi değil, avrupa'da bir çok kulübü etkiledi.

    (bkz: 2019-2020 sezonu)

    edit: biraz daha açmam gerek anlaşılan. beşiktaş maçının öncesi ve sonrasında takımın verdiği tepki hatırlanıyor mu?
    hayat normal devam ediyor olsa, oyuncularımız konsantre bir şekilde seyircili bir şekilde maça çıksa nasıl olurdu?
    yani covid nasıl etkilememiş oluyor bizi?
    sonrasında 3 ay ara veriliyor ve hiç bir hazırlık maçı yapmadan resmi* çıkılıyor. öncesinde defansın en teknik adamı sakatlık yaşıyor.
    kalecimizin aynı maçta ayağı kırılıyor ve saçma sapan hakem rezaleti.
    bir sonraki hafta normal akışında oynansa 5 atacağımız antep* takımına hakem katliamı ile puan bırakıyoruz. sonrasında zaten film kopuyor.
    he bu süreçte hoca covid geçiriyor. başkan canıyla uğraşıyor. bir sürü sakatlık da cabası.
    ama sorarsan covid bizi etkilemedi.
    çok iyi oynuyor denilen başakşehir hakem yardımı olmasa 19 haziran 2020 ankaragücü başakşehir maçını kazanamazdı.
    ligin en az gol atan takımından 4 gol* yediler.
    trabzonspor'u hiç söylemiyorum bile..
    herkesi etkilemiştir ama sakatlıklar ve hakem katliamı ile bizim içimizden geçmiştir.
  • 526
    başarısız futbol kulüpleri için güzel bir mazeret. oysa ki covid-19 sebebiyle her sektör ve çalışan yepyeni challengelar ile boğuştu. insanlar ayakta kalmak için yeni kurallara göre savaştı. bir oyunu kazanmak istiyorsanız, değişen şartlara uyum göstermek zorundasınız. gerisi masal.

    ligimizde başakşehir, kasımpaşa, gaziantep fk, antalyaspor gayet başarılı şekilde topunu oynuyor. antalyaspor, galatasaray'ın bir hafta önce 4 yediği alanya'yı bir sürü eksiğe rağmen 1:0 yenmeyi başardı. (bkz: 12 temmuz 2020 antalyaspor alanyaspor maçı)

    galatasaray, 32 hafta sonunda 29 puanla sonuncu bulunan ankaragücü'ne 5 puan kaybetti! ligin ilk yarısındaki maçta 10 kişiyle adamlar 2:0'dan 2:2 yaptı.

    başarısızlıkta mazeret çoktur.
  • 529
    herkesi eşit şartlarda etkilememiştir.

    şampiyonluğu kaybetmemizin tek bahanesi olmasa da en büyük mazeretlerinden biridir.

    bu takımın hocası ve yöneticileri covid olmuş kafadan 1 ay insan içine çıkmamıştır. üzerine takımın başkanı covid den bağımsız lanet bir hastalığa yakalandı. sadece fiziksel değil psikolojik olarakta anlamak gerek insanları.

    covide istanbul da yakalanmak ile daha küçük bir şehirde yakalanmak kesinlikle aynı değil bir kere. kendim küçük bir şehirde yaşıyorum toplam vaka sayısı büyük illere göre çok komik kalır. insanlar evinden çıkamazken biraz dikkatle her işimizi hallettik rahat rahat dışarı çıktık. misal sivas bizden çook önce antrenmanlara başladı.

    eleştiri olmazsa olmazdır. doğru ve yapıcı eleştiri her anlamda yüceltir.

    takım leş gibi top oynuyor, hoca formsuz, başkanımız hasta allah şifa acil şifalar versin, yönetim formsuz. hepsini eleştirelim ama başımıza gelenleri de yok saymaya gerek yok.
  • 535
    şu herkesi aynı etkilidi muhabbetine hastayım. kendi ailemden örnek vereyim. benim annem biraz evhamlı bir insan. salgın başladığından evden dışarı çıkmadı. 4, 5 ay oldu yani evden çıkmayalı. teyzemin ise salgından haberi olduğundan bile şüpheliyim. gezmeler, tozmalar gırla. aralarında 4 yaş var. aynen kardeşim herkesi aynı etkiledi.

    işin galatasaray boyutuna gelince. salgından önce 8 maçlık galibiyet serisi, kadıköy lanetine son verilmesi ve sivas deplasmanında berabere bile kalınsa iyi bir oyun ortaya konulması. salgın olmasa taraftar desteğini ardına alan ve hem fizik olarak hem de oyun olarak günden güne iyi duruma gelen galatasaray vura vura şampiyon olacaktı. bunun aksini iddia eden yok herhalde. salgın olunca ne mi oldu? teknik direktörün salgına kapıldı ki senin en büyük silahın. başkanın kötü hastalığa yakalandı, hani şu tek bir sure ile sinerji yaratıp kadıköy galibiyetinde katkısı olan başkanın. stoperlerinin biri yoktu diğeri de gitti. form tutması için yarım dönem beklediğimiz sağ kanat oyuncumuz form tutmuşken yine ara oldu ve eskiye döndü. dönüşte kaptanının ve en büyük ikinci silahının ayağı kırıldı. takımın 2 forveti sakatlandı, diğeri 3 maç ceza yedi. orta sahanın en önemli oyuncusu sakatlandı. 2 puanın göz göre göre çalındı. şimdi tüm bunlar olmuşken çıkıp da herkese aynı şey oldu diyemezsin. buradan erkan can'a selam olsun.

    fatih terim'in ilk yarıdaki hatalarını sabaha kadar konuşalım.
    ilk yarıdaki performanstan hoca yüzde yüz sorumludur. son dakikada kaybedilen puanlar, selçuk ve babel gibi ısrarlar, oyun planı ve fiziksel durum. hepsi doğru. ancak covid olmasa şampiyon olacağımız da doğru. işte papaz her zaman pilav yemiyor. ilk yarıları çöpe atmamak lazım.

    edit: kadıköy lanetini kırdığımız maç 23 şubat 2020, sivasspor deplasmanında berabetr kalınan maç ise 8 mart 2020 tarihinde oynanmıştır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın