2776
kongo milli takımında yaşadığı ağır sakatlıktan sonra kendini bulamamış futbolcu.
son dönemlerde kendisi hakkında "pas oyununa uygun olmadığı için hoca'dan kesik yedi. madem pas oyununa uygun değil, neden transfer ediyorsun?" ve "hoca'nın futbol anlayışı yüzünden değeri düştü." gibi geyikler sıklıkla dile getirilmeye başlandı. tabi bir de hoca'nın oynatmaya oynatmaya körelttiği, evladı(!) donk sevdası yüzünden küstürdüğü yorumları da var.
biz bu adamı 8 milyon euro'ya alıp da bir sonraki sezon 18, 28 milyon euro'ları konuşurken de aynı hoca'nın, aynı mentalitenin takımındaydı. sanki hoca çıkmış, "pas oyununa uygun değil ya." demiş de oynatmamış gibi konuşuluyor. bilakis hoca, fırsat bulduğu her an kendisine şans verdi fakat luyindama malesef sakatlıktan eskisi gibi dönemediği için fahiş hatalar yaptı. kendisini severim, tatil ve kamp döneminin ardından marcao ile yeniden ligin en iyi ikilisi olacağını da düşünüyorum, bu yüzden kesinlikle kalması taraftarıyım ama gelin görün ki geçen seneki facia performansları ortada. örneğin ilk yarıdaki beşiktaş maçında yediğimiz ilk golde topu ıskalayıp ikinci golde yanlış geri pas vermesinin sistemle ne ilgisi var allah aşkına? bunlar gibi bir çok hatası oldu bu sezon. geçenlerde hatalarının kolajının yapıldığı bir video vardı. şimdi bulamadım ama izleyenler bilir. hem ağır sakatlığını gözardı ederek 20 milyonları beklediğimiz adama çöp muamelesi yapıyorsunuz, hem de bireysel hatalardan yola çıkıp alakasız bir şekilde hoca'yı eleştiriyorsunuz.
daha dün gibi aklımda, başlıkta sezon içindeki yorumlardan da rahatlıkla görebilirsiniz, kendisi için, "sırf para verdik diye formayı hak eden donk'u kesiyoruz, forma adaleti falan yok. kendisini kazanacağız diye sezonu kaybedeceğiz!" deniyordu. şimdi de oynamadığı için değeri düşürüldü deniyor. maçtan maça 180 derece değişen yorumlarla büyük bir tutarsızlık var.
en çok güldüğüm safsata ise donk'un evlat olduğu, bu adama o yüzden forma verilmediği. mesela bunu diyen adam dönüp fatih terim hakkında, "kendi aldığı oyuncuları oynatmayı sever, prensleri vardır, vazgeçmez." falan diyebiliyor. yahu illa o hayallerde büyüttüğünüz evlatçılık safsatası varsa donk'a karşı bu adam evlattır. donk, mustafa denizli transferidir, luyindama bilhassa fatih terim'in izletip rapor ettirip aldırdığı bir topçudur.
ayrıca o fiziğe göre gayet iyi bir tekniği vardır. bu her stoperden popescu ayağı bekleme modasından gına geldi artık. adam formda olduğu zaman cüsseyle rakibe illallah ettiriyor, benim diyen forvetleri eziyor, hava topu vermiyor, marcao'yla gayet uyumlu bir ikili oluyor ama yine yetmiyor, üstüne top cambazlığı yapsın isteniyor. ki kendisi oyunu yığdığımız anlarda marcao ile beraber orta sahaya kadar çıkıp oyun kurmaya da yardım ediyor bu arada. hakikaten ilginç.
yukarıda belirttiğim gibi kendisi çok kötü bir sezon geçirmiştir ama seneye yine gayet faydalı bir futbol oynamasını bekliyorum. o ışığı verdi çünkü bize. oyuncumuzu sakatlık ertesi bu formsuz döneminden dolayı yerin dibine sokmaktan vazgeçelim artık. bir de elden çıkarma sevdası var tabi. son yılların en iyi defans ikilisini bulmuşuz, araya sakatlık girdi diye hemen bozma hayalleri kuruluyor. sonra neden avrupa'da başarısız oluyoruz? e kadronun en önemli yeri için dahi sürekli bir gönder-getir kolaycılığı olursa nasıl kadro istikrarı oturtacağız? mis gibi stoper ikilisi kurmuşsun işte, bırak gidebildiği yere kadar gidelim, beklentilerin üstünde bir teklif geldiğinde de düşünmeden gönderelim, yerine alternatifini bulmak kaydıyla. topçu iki hafta iyi oynuyor, hop "bunu 20'ye okutalım.", 3 hafta kötü oynuyor, "üçe beşe bakmadan gönderelim gitsin.". bu kafayla ancak gulle oynanır.
macera aramaya gerek yok, iyi bir dinlenme ve yükleme programıyla sezonu açar, marcao ile kaldığı yerden devam eder. sözleşme yenilenirse donk ve emin bayram ya da yerli, ortalama üstü bir stoper ile de arkaları sağlama alınır. bunca derdin içerisinde bir de stoper arayacak zaman ve imkan yok, kendisi gibi bir stoper bulmak da öyle kolay değil. tıpkı kendisini bu haliyle satmanın çok zor olduğu gibi.
son dönemlerde kendisi hakkında "pas oyununa uygun olmadığı için hoca'dan kesik yedi. madem pas oyununa uygun değil, neden transfer ediyorsun?" ve "hoca'nın futbol anlayışı yüzünden değeri düştü." gibi geyikler sıklıkla dile getirilmeye başlandı. tabi bir de hoca'nın oynatmaya oynatmaya körelttiği, evladı(!) donk sevdası yüzünden küstürdüğü yorumları da var.
biz bu adamı 8 milyon euro'ya alıp da bir sonraki sezon 18, 28 milyon euro'ları konuşurken de aynı hoca'nın, aynı mentalitenin takımındaydı. sanki hoca çıkmış, "pas oyununa uygun değil ya." demiş de oynatmamış gibi konuşuluyor. bilakis hoca, fırsat bulduğu her an kendisine şans verdi fakat luyindama malesef sakatlıktan eskisi gibi dönemediği için fahiş hatalar yaptı. kendisini severim, tatil ve kamp döneminin ardından marcao ile yeniden ligin en iyi ikilisi olacağını da düşünüyorum, bu yüzden kesinlikle kalması taraftarıyım ama gelin görün ki geçen seneki facia performansları ortada. örneğin ilk yarıdaki beşiktaş maçında yediğimiz ilk golde topu ıskalayıp ikinci golde yanlış geri pas vermesinin sistemle ne ilgisi var allah aşkına? bunlar gibi bir çok hatası oldu bu sezon. geçenlerde hatalarının kolajının yapıldığı bir video vardı. şimdi bulamadım ama izleyenler bilir. hem ağır sakatlığını gözardı ederek 20 milyonları beklediğimiz adama çöp muamelesi yapıyorsunuz, hem de bireysel hatalardan yola çıkıp alakasız bir şekilde hoca'yı eleştiriyorsunuz.
daha dün gibi aklımda, başlıkta sezon içindeki yorumlardan da rahatlıkla görebilirsiniz, kendisi için, "sırf para verdik diye formayı hak eden donk'u kesiyoruz, forma adaleti falan yok. kendisini kazanacağız diye sezonu kaybedeceğiz!" deniyordu. şimdi de oynamadığı için değeri düşürüldü deniyor. maçtan maça 180 derece değişen yorumlarla büyük bir tutarsızlık var.
en çok güldüğüm safsata ise donk'un evlat olduğu, bu adama o yüzden forma verilmediği. mesela bunu diyen adam dönüp fatih terim hakkında, "kendi aldığı oyuncuları oynatmayı sever, prensleri vardır, vazgeçmez." falan diyebiliyor. yahu illa o hayallerde büyüttüğünüz evlatçılık safsatası varsa donk'a karşı bu adam evlattır. donk, mustafa denizli transferidir, luyindama bilhassa fatih terim'in izletip rapor ettirip aldırdığı bir topçudur.
ayrıca o fiziğe göre gayet iyi bir tekniği vardır. bu her stoperden popescu ayağı bekleme modasından gına geldi artık. adam formda olduğu zaman cüsseyle rakibe illallah ettiriyor, benim diyen forvetleri eziyor, hava topu vermiyor, marcao'yla gayet uyumlu bir ikili oluyor ama yine yetmiyor, üstüne top cambazlığı yapsın isteniyor. ki kendisi oyunu yığdığımız anlarda marcao ile beraber orta sahaya kadar çıkıp oyun kurmaya da yardım ediyor bu arada. hakikaten ilginç.
yukarıda belirttiğim gibi kendisi çok kötü bir sezon geçirmiştir ama seneye yine gayet faydalı bir futbol oynamasını bekliyorum. o ışığı verdi çünkü bize. oyuncumuzu sakatlık ertesi bu formsuz döneminden dolayı yerin dibine sokmaktan vazgeçelim artık. bir de elden çıkarma sevdası var tabi. son yılların en iyi defans ikilisini bulmuşuz, araya sakatlık girdi diye hemen bozma hayalleri kuruluyor. sonra neden avrupa'da başarısız oluyoruz? e kadronun en önemli yeri için dahi sürekli bir gönder-getir kolaycılığı olursa nasıl kadro istikrarı oturtacağız? mis gibi stoper ikilisi kurmuşsun işte, bırak gidebildiği yere kadar gidelim, beklentilerin üstünde bir teklif geldiğinde de düşünmeden gönderelim, yerine alternatifini bulmak kaydıyla. topçu iki hafta iyi oynuyor, hop "bunu 20'ye okutalım.", 3 hafta kötü oynuyor, "üçe beşe bakmadan gönderelim gitsin.". bu kafayla ancak gulle oynanır.
macera aramaya gerek yok, iyi bir dinlenme ve yükleme programıyla sezonu açar, marcao ile kaldığı yerden devam eder. sözleşme yenilenirse donk ve emin bayram ya da yerli, ortalama üstü bir stoper ile de arkaları sağlama alınır. bunca derdin içerisinde bir de stoper arayacak zaman ve imkan yok, kendisi gibi bir stoper bulmak da öyle kolay değil. tıpkı kendisini bu haliyle satmanın çok zor olduğu gibi.