• 1
    tff'nin yarıda kalan 19 nisan 2018 fenerbahçe beşiktaş maçı ile ilgili olarak 25 nisan 2018 tff yönetim kurulu kararlarını alması sonucunda 3 mayıs 2018 fenerbahçe beşiktaş maçına beşiktaş jimnastik kulübünün aşağıdaki açıklama ile çıkmaması kararı almasıdır.

    --- alıntı ---
    kulübümüzden açıklama
    futbol ailesinin aklı selim davranması adına büyük fedakarlıklar yapan, her zaman iyiyi ve güzeli öne çıkarmaya çalışan, futbolun evrensel ilkesi ‘fair play’ (adil oyun) ile hareket eden, her zaman futbolun pozitif yanlarını öne çıkarmaya çalışan, bu konuda tüm dünyadan alkış alan, takdir toplayan ve en önemlisi her şeyin hukuk çerçevesi içinde yönetildiği inancına sahip olan kulübümüz, dün türkiye futbol federasyonu yönetim kurulu tarafından verilen kararı büyük şaşkınlık, üzüntü ve esefle öğrenmiş bulunmaktadır.

    her zaman emeği, saygıyı ve alın terini ifade eden 115 yıllık tarihimiz ile beşiktaşlılık duruşu sergileyerek camiamızın ileri gelenleriyle divan kurulu istişare toplantısıyla görüş alışverişi yaptıktan sonra gerçekleştirdiğimiz yönetim kurulu toplantısı ile, hukuka aykırı alınan bu karara tepkimizi göstermek adına sahip olduğumuz tek çözümü ortaya koyarak, 3 mayıs 2018 perşembe günü oynanması kararlaştırılan maça çıkmama kararı aldığımızı bildirmek isteriz.

    bu kararımızın büyük beşiktaş taraftarının da sesini duyurması adına en vakur duruş olacağına inancımız sonsuzdur.

    115 yıldır hep sahada olduk, hep sahada kazandık, berabere kaldık ya da kaybettik. masada kaybeden olmayı kabul etmemek için 3 mayıs 2018 perşembe günü sahada olmayacağız.

    beşiktaş ailesi olarak futbolun güzelliklerini yaşamaya ve yaşatmaya devam ederken taraftarımızdan beklentimiz her zamanki gibi sağduyulu ve duyarlı davranarak beşiktaşımıza hiçbir faydası olmayan bu gerilimin devam etmesine izin vermemesi, takımımızın arka arkaya üçüncü şampiyonluğuna inanması ve takımımızı destekleyip, kenetlenmesidir.

    kamuoyuna saygılarımızla,

    beşiktaş jk

    --- alıntı ---

    http://www.bjk.com.tr/...muzden_aciklama.html

    şimdi öncelikle (bkz: beşiktaşlı duruşu)

    böyle dışarıdan bakınca "vay be helal olsun adamlara, siyasi erke rağmen maça çıkmama kararı aldılar" dedirtiyor değil mi?

    değil efendim!?

    "masada kaybeden olmayı kabul etmemek için 3 mayıs 2018 perşembe günü sahada olmayacağız. "

    eğer 25 nisan 2018 tff yönetim kurulu kararlarından beşiktaş'ın hükmen galibiyeti kararı çıkmış olsaydı masada kazanmış olmayacak mıydınız?

    ilk maç 2-2, rövanşta 57. dakikada maç tatil edilmiş. 30. dakikadan beri 10 kişisin ve skor 0-0, bir futbol mucizesi olmazsa zaten turu fenerbahçe kazanacaktı. kaldı ki madem sahada kazanmak istiyorsunuz, federasyon da zaten "buyurun sahada kazanın" demiş.

    fenerbahçe seyircisi organize şekilde ya da fevri bir şekilde sahaya yabancı madde atmıştır, özellikle en çok kadıköy'de karşılaşılan bir durum zaten bu, tüm ülke biliyor ama hemen her derbide de benzerleri yaşanıyor.

    tamam şenol güneş'in kafasına da madde gelmiş olabilir, artık peruk mu? çakmak mı? bozuk para mı? bilmiyorum ama görüntüler gösterdi ki işi biraz abarttınız ve buradan bir mağduriyet yaratmaya çalıştınız. tolga zengin'in taraftarı kışkırtmak için yaptıkları kameralara yansımış, oğuzhan'ın tolga'ya "haydi başla" anlamında poposuna attığı pıt pıt hareketi görülmüş. şenol güneş'in kafasından paylaşılan ilk görüntülerde dikiş olmadığı açık, yürüyerek soyunma odası tüneline giderken göğsüne pet şu şişesi gelmiş ama korkudan kapaklanmış yere.

    tamam bunlar fenerbahçe'nin ayıbıdır ve büyük cezalar alması gerekir ama maçı sahada kazanmak isteyen insanlar bu sebeple sahadan kaçmazlar. çıkıp 10 kişi oynasaydınız o zaman o gün. haydi o gün hocanız rahatsızlandı, travma ihtimali oluştu, kafanıza göre sahayı terk ettiniz, tff "kaldığın yerden devam et, sahada kazan" demiş sen "yok oynamıyorum ben masada kaybetmem" demişsin? ne alaka?

    ayrıca işin bence asıl samimiyetsiz kısmı ise aynı gün alınan 25 nisan 2018 pfdk kararları ile beşiktaş'ın aynı maçta rakibine yaptığı çok sert faul sebebiyle pepe'nin gördüğü kırmızı karta 1 maç ceza verilmesine ses çıkarılmamasıdır.

    aklı selim tüm beşiktaşlıların da söylediği gibi pepe'ye sırf bu hafta 29 nisan 2018 galatasaray beşiktaş maçında oynasın diye 1 maç ceza vermek, beşiktaş'ın ağzına çalınan bir parmak bal ve sus payıdır.

    madem ki beşiktaş tff'nin bu kararına böyle tepki veriyor, aynı açıklamada pepe'nin de cezasının da bu sebeple verildiğini söyler ve maç kadrosuna almayacaklarını belirtirlerdi. işte o zaman daha samimi bulur, helal olsun derdim.

    bu maça çıkmama kararının tek sebebi mağduru oynayıp, kamuoyu desteğini de arkasına alıp 29 nisan 2018 galatasaray beşiktaş maçında hakemini de, federasyonunu da baskı altına almak, bu maçta fayda sağlamaktır.

    eğer bu maçı beşiktaş kazanır ise sonrasından siyasilerin söylemleriyle belki ortam yumuşatılıp ikna olacaklar ama kaybederlerse de her kaybettikleri maçta olduğu gibi yine hakemi ve tff'yi bahane ederek sezonu kupasız kapatmanın suçunu başkalarına atacaklardır.

    bunu görememek için çok saf olmak gerekir ki artık hiçbirimiz saf değiliz.

    artık galatasaray yönetiminin de bjk-fb geriliminden doğan ama sonrasında galatasaray'ın mağdur olabileceği bir ortama gelen şu duruma ses etmesi ve haklarımızı henüz yenmeden koruması gerekmektedir.

    29 nisan 2018 galatasaray beşiktaş maçından sonra yapılacak olan hiçbir açıklamanın veya alınacak kararın bize faydası yoktur.

    hedef 21 yolunda camianın tüm konsantrasyonunu şampiyonluğa vermesi, hocamızdan, futbolcumuza, başkanımızdan taraftarımıza kadar herkesin gerilimden uzak durmaya çalışması güçsüzlüğümüz olarak algılanmasın.

    hep oyunlar, senaryolar,
    sustuysak bir yere kadar,
    aklınızdan çıkarmayın,
    türkiye'dir galatasaray!

    ekleme: ayrıca yazmayı unutmuşum. bu hareketi kimse 17 haziran duruşu ile karıştırmasın. biz o gün finalin 7. maçına, şampiyonluk maçına çıkmadık.

    beşiktaş ise başkanının daha geçen yıl süt kupası dediği kupanın yarı final rövanş maçına skor da 0-0 ve 10 kişi iken çıkmıyor.

    aynı maç tatil olduğunda beşiktaş 0-3 önde olsaydı bu maça çıkacağını da sanırım hepimiz biliyoruz.
  • 2
    her şeyden önce ortada bir yenilmiş hak mı var da maça çıkmıyorsunuz. elinizde olan turu size vermediler de mi böyle oldu?

    fenerbahçe seyircisiz oynayacak, kaldığı yerden devam edecek. yani her şey olduğu gibi kalacak sadece seyircisiz bir şekilde "kendinizi güvende hissedebileceğiniz bir ortamda" oynanacak.

    bu şartlar altında "masada kaybetmek" bu işin neresinde duruyor açıkçası merak ediyorum.

    ve fakat, ortada bir kanunsuzluk varsa ve siz kanunlara karşı bir tepki için bu protestoyu yapıyorsanız; hafta sonu da maça çıkmayın, pepe'ye de sesinizi çıkarın, bu ülkedeki kanunsuzluklardan da dem vurun. hakkını verin. prensip olarak ben de sonuna kadar desteklerim. hatta o andan sonra beşiktaş'ın olmadığı ligi de protesto ederim, bir daha da türkiye ligi izlemem. ama sen fener maçına çıkma, haftasonu pepeli kadronla galatasaray karşısında oyna. buna da duruş de...

    insanların hukuksuzluklara karşı bir kıvılcım aradığı şu günlerde sığınılacak liman değildir bu duruş. türlü hesapları olan, milyar dolarlık piyasadan payını almaya çalışan kurtlardan bir tanesidir beşiktaş.

    tıpkı aziz yıldırım'ın devrim neferiniz olamayacağı (olamadığı) gibi. meseleyi yanlış yerlerden kovalıyorsunuz. sözüm bu tip duruşları bir başkaldırı olarak görmek isteyen insanlaradır.

    son amayı da son paragrafta anlatayım. her şeye rağmen de bir taş kaldıracaksa hukuk için, ben yine desteklemeye razıyım. talebim insan haklarını öncelleyen kanunlarla (ve kanunların uygulanmasıyla) yönetilmektir. her türlü hukuksuzluğun karşısında olanlara da kötü gözle bakıp, onları yerden yere vurmak istemem.
  • 3
    doğru bulduğum bir karardır. benim görüşümde takımlara göre adaletli olmak yok. şuan beşiktaş rakibimiz diye de doğru olanı, konuları çarpıtıp anlatamam. saha olayları olmuştur olacaktır. yaranın boyutu durumu beni ilgilendirmez. içeri girdiler hakemden izin istemişler. hakem izini verip maçı tatil etmiş. buna sebep olan olayların sorumluluğu fenerbahçe spor klubündedir. olması gereken karar çıktı mı ? çıkmadı. bu noktadan sonra o maça çıkmanın ne anlamı var ? yenilmez armada fenerbahçe karşısında maça çıkmadı ve sonuna kadar destek olduk. şuan farklı olan bir durum yok. bunu korkmak ile ilgili değerlendirmek ya da farklı yorumlamak bence doğru değil.

    sen 10 kişi rakibini yakalayıp böyle salakça bir durumda bulunursan, bu haktır normal olarak hakkını kullanmak ister adamlar. siyasi iradenin isteği doğrultusunda böyle bir karar çıktığı gün gibi aşikar.
    ne kadar sevmesem de o şahsı, maça çıkmama kararını vermek de cesaret ister açıkçası eğri oturalım doğru konuşalım.
  • 5
    ayni durumda biz olsak ben sampiyon olmus kadar sevinirdim bu karara.

    bu maci oynatmaya calismak buyuk hata ve siyasi bir karardi. besiktas kirk yilda bir kez “durus” sergilemis oldu siyasi baskiya ragmen.

    bunun da bedelini bence odetir malum siyasi kesim. kolay degil “sizin vereceginiz kararin amk” demek arkadaslar, sirf besiktas diye tarafli yorum yapmaktan kacinmak gerekli.
  • 7
    biz kupa finaline çıkmadığımız zaman beşiktaşlılar yanımızda değildi, bugün de onlar fenerbahçe zorbalığının mağduru oldular. biz bugün bu zorbalığa karşı tavır sergilemezsek, yarın bu zorbalık tekrar bize yapılınca yine yalnız kalacağız. bize yakışan eğilip, bükülmemek ne doğruysa onu söylemek, yaşanan olaylar bir spor müsabakasında olmaması gereken olaylardı ve bunun bir cezası, bedeli olmalıdır. fakat fenerbahçe her zamanki zorbalığıyla, eyyamcılığıyla, işgüzarlığıyla olayın üstünü örttü, biz şimdi üç maymunu mu oynayacağız! bu durum beşiktaşın yanında olmakla ya da olmamakla alakalı değil, bu durum bizimle alakalı çünkü cimbom başı dik yürür.
  • 8
    bastan belirteyim kesinlikle dogru buldugum karardir.

    sunu da belirteyim, ozellikle kendi seyircimize su elinizdekileri sahaya atmayin mumkunse, dogru olan budur !

    ne kadar adalet olmasa da siz dogru olani yapin, masada kaybederseniz, sahada kazanirsiniz, sahada kazandirmazlarsa gonullerde kazanirsiniz.

    yarin obur gun bizim sahamizda gerizekali bir taraftar arkadasimiz, sahaya bir cisim atar, rakip takim sahadan giderse... yanlisi sen yapmis olursun, adaleti tff saglayamaz yanlisini orter. rakip takim maca cikmaz futbol bok olur.

    demem o dur ki;

    sahada taraftarin yaptigi hata,
    tff nin adaletsizligi,
    adaleti saglamaya calisan bjk,

    adalet bir gun herkese lazim olacaktir. siz siz olun kurallara uyun, uymayanlari uyarin, uymayan yaptirimsiz kaliyorsa mutlaka tepkinizi bir sekilde gosterin.

    tepkisiz kalirsaniz ezilmeye mahkum kalirsiniz.

    besiktasin tepkisidir, dogrudur efendim.
  • 9
    galatasaray'ın tamamen dışında kalması gereken kararları içeren olaylar silsilesidir. fener-bjk arasındaki gerginlik, aslında gerginlik lafı yerine parazitlenme demek bu olaylar üzerine daha doğru olur. bizim taraf olmamızı gerektiren, enerjimizi, görüşümüzü harcamamızı gerektiren hiçbir ciddiyet barındırmıyor. hedef şampiyonluk rakip darp edilmiş, maça çıkmamış bizi ilgilendirmez.

    sözlükte siyaset konuşulmasın, sporla siyaset bir araya gelmesin deyince bazı genç arkadaşlar kızıyor. 1 haftadır sikindirik bir maç yüzünden gençler futbol konuşuyor, olaylarla yatıp kalkıyorlar. siyasiler politik bir gençlik istemediği için bu olaylar üzerine açıklamalarla futbol bağımlılığını körüklüyorlar. istediklerini aldılar. erken seçim kararı, işsizlik, ekonomi neredeyse 1 haftadır konuşulmuyor.

    adalet kavramı; çabuk gerçekleşen, galibiyet ve mağlubiyet gibi başarı, başarısızlık sonuçlarını içeren bir spor dalına dayandığında, tutkulu, gerilimli, varoluşuna anlam ve değer arayan, kendi ifade etmek isteyen gençler için kısıtlayıcıdır. ve kontrol edilmelerini kolay hale getirir. çünkü adaletsizliği sporla duyumsayan bir insanın tatmini yine sportif bir başarıdır. bu sene şampiyon olursak galatasaray taraftarı için bir şeylerden intikam alınmış, birilerine ilahi adalet! gösterilmiş olacak. kısa süreli bir tatmin sağlanacak.

    kısacası futbolda siyaset kolaya kaçmaktır. bu yüzden sözlükte yok yere tartışmanın anlamı yok siyaset üzerinden. adalet, hak, hukuk spora değil her yere hakim olması gereken şeylerdir. adaletsizlik, haksızlık bir futbol takımı üzerinde hissedildiği an kafayı kaldırıp toplumun her yerine, her kesimine, devletin tüm kurum, kuruluşlarına, etrafa bakmak, mücadeleyi spordan siyasete yıkmak gerekir.
  • 10
    "türkiye 1.liginin başladığı tarih tff tarafından 1959 yılı olarak kabul edilmesine karşın, tff tahkim kurulunun 09.05.2002 tarih, 2002/52e ve 2002/68k sayılı kararı tahtında beşiktaş kulübünün 1956-1957 ve 1957-1958 sezonlarında türkiye ligi şampiyonu olduğuna ve bu şampiyonlukların tff yıldız kriterine dahil edileceğine karar verilmesi sebebi ile toplam şampiyonluk sayısı, toplam lig sezonu sayısından 2 fazladır." türkiye futbol federasyonu resmi sitesinden alıntıdır.

    59 yaşındaki futbol ligimizdeki takımların şampiyonluk sayılarını toplayınca 61 çıkıyor. ve bu +2 kupa da mağdur edebiyatına, camia duruşları diyen, masabaşında kazanmadıklarını iddaa eden bu ahlaksızların.
App Store'dan indirin Google Play'den alın