3
tezat bir durum yoktur ortada.
kişi devletin kendine verdiği hakkı kullanmıştır. kişi askerlikten korkuyor da olabilir. şu vaziyetlerde bu tür olgular, şu an afrin'de savaşan askerlerin bu ülke için ne kadar hayati bir iş yaptığını bilmeye veya takdir etmeye engel teşkil etmez. bir futbolcunun, binlerce hatta milyonlarca kişinin seyrettiği bir etkinlikte, kendisi için de savaşan askerleri hatırlatması ve saygıyla selam vermesi gayet makuldür ve bedelli askerlik yapmış olmakla çelişmez. sonuçta bu selam belirli bir olaydan dolayı veriliyor. fırat kalkanı zamanında yapılıyordu. şimdi zeytin dalı operasyonu zamanı yapılıyor. bu topçular 7 / 24 asker selamıyla gezmiyorlar. bir gol atıldığında orada kelle koltukta savaşan askerlere "sizi de unutmadık" mesajı veriliyor.
afrin'de operasyondaki koyu galatasaraylı bir asker, mesela serdar aziz gol attıktan sonra asker selamı verse bundan gocunmaz, hatta ona moral olur.
edit: burası ne olursa olsun spor sözlüğü, bu konu da futbolcuların hareketleriyle ilgili. bedelli askerliğin hak, hukuk, adalet zemininde irdelenmesi burayı ilgilendirmiyor. eğer bu konuda bu kadar hassassak futbol denen naneyi toptan protesto etmemiz gerekiyor. futbol dediğiniz şey en nihayetinde birçok eğitimsiz insanın yılda 5 milyon dolar civarı para kazandığı uyutucu bir sektör. bunu protesto etmeyip de bedelli askerlik - zorunlu askerlik mukayesesini böyle öne çıkarmak ister istemez pek de saf çağrışımlara yol açmıyor. korsan yayın bu bildiğin ama ne bu platform matrix ne de bizler özgürlük savaşçılarıyız.
7
açılın! ben “bedelli askerlik” yaptım.
peşin tanım; hiçbir sakınca görmediğim hareket.
askere neden gitmedim?
kariyerime ara verdiğim taktirde kaybedebileceğim bir işim vardı.
işim nedir?
çağrı merkezi eğitmenliği.
ez-cümle ne işe yararım ben?
asgari liseden mezun olmuş, ekmek parasını kazanmak için kurumsal bir firmada çalışıp, ülkenin önde gelen markalarını temsil etmek isteyen insanlara işlerini nasıl yapacaklarını anlatırım. yaklaşık 1 aylık eğitimlerin sonunda her ay ortalama 30 genç insanın istihdamına katkıda bulunurum.
bunun için para kazanırım, vergi öderim, her ay 30 kişiden daha devletin vergi almasına dolaylı yoldan destek olurum.
yani ben ülkesine faydalı olduğuna inanan, daha faydalı olabilmek için de anadolu’nun birçok yerine gidip eğitim vermeye çalışan bir bireyim.
bu faydalar 12 aylığına -ki bu en az süre- sekteye uğramasın diye tercihini devletine 18000 tl ödemekten yana kullanan bir birey.
biz bu ülkenin her zaman askeriyiz. elinize silah alıp, kamuflaj giyerek asker olmazsınız sadece güzel kardeşlerim.
ülkenize hizmet ettiğiniz sürece siz zaten hep askersiniz!
15
başlık "futbolcunun asker selamı vermesi" olsaydı eleştirirdim. şimdi sen içine "bedelli askerlik" kavramını sıkıştırınca "zengin ölmüyor, fakir ölüyor" demagojisi yapıyorsun ya, herhangi bir futbolcu asker selamı verdiğinde değişiyor mu bu güzel kardeşim? bu kez zengin ve fakir aynı anda mı ölüyor? bak soru çok manidar, zengin ve fakir aynı anda mı "ölüyor"?
bedelli askerlik dünyanın en saçma şeyi. neden biliyor musun? ben militarist değilim, kendimi bir ırka ait hissetmiyorum mesela. neden sırf bu ülkede ve erkek doğduğum için devlete en basitinden 18.000 tl, orta hallisinden 6 veya 12 ay, biraz ağırından kolum bacağım, en ağırından canımı borçluyum ki? sen militaristsen, özellikle şu zamanın sikimsonik savaşlarından bir kazanım elde edilebileceğini zannediyorsan git abi askere, savaş onun bunun kuklalarıyla, sen de ol birinin kuklası. bedelli askerlik benim için sadece kötünün iyisi.
futbolcunun asker selamı vermesi olgusuna da nasıl baktığımı anlamışsınızdır. o herif o maça çıkıyor, (bedelli yapmış olsun olmasın), o golü atıyor, o selamı çakıyor, sonrasında da teri soğumadan hesabına milyon eurolar geçiyor. sen napıyorsun, vay amk adam asker selamı verdi helal sana vehbi deyip koşup askere yazılıp, o milyon euroları cukkalayabilsin diye gidip orda ölüyorsun.
soru niye manidar biliyor musun? bana zengin ve fakir aynı anda "ölmüyor" dediğin bir çözüme ulaşabilecek bir futbolcu aksiyonu söyle, öyle bir aksiyon ki birilerinin ölüp diğerlerinin zenginleşmeye devam ettiği savaşı özendirmesin, o zaman oturup konuşalım.
14
zenginler; sömürü düzenlerinin devamı adına çıkardıkları savaşlarda yoksulları din, milliyetçilik, hamaset gibi kavramlarla kullanırlar ve bazen aynı ülkenin yoksullarını birbirlerine kırdırırlar bazen de farklı ülkelerin. yoksullar birbirlerini boğazlarken onlar yoksulların ne kadar kahraman olduklarından bahsedip, "bu uğurda şehit düşmek keşke bize de nasip olsa", "gerekirse biz de gideriz" gibi cümlelerle kendileri için ölecek yığınları gazlarlar. sadece bizim için değil, dünyanın tümünde olan budur.
tüm bu gerçeklerin ışığında topçunun yaptığı eylem asker selamı vermek değil demagoji yapmaktır.
not: kendimi komünist olarak tanımlarım dolayısıyla militarizmle arama mesafe koyamam. çiçek çocuğu değilim. hippiyi de reformist solcuyu da anarşisti de sevmem.
9
askerligi 12 ay astegmen rütbesiyle sırnak’ta yapmıs birisi olarak garipsemedigim durumdur. adam devlete para verip katkı saglamıs, asker selamı cakarak da askerlere manevi destegini vermis.
bu bedelli askerlik mevzusunu elestirenler genelde askerligini yapmamıs ortacı tipler yalnız dikkat ediyorum.
kardesim acık acık benim karın agrım zeytindalı operasyonu diyin, siz de kurtulun biz de kurtulalım bu ikiyüzlülükten. olmuyor böyle asker selamıyla öso’yla.
10
bedelli askerlik yapmış birinin enerji ve tabii kaynaklar bakanı olmasından evladır.
evvela operasyonda görev alan askerlerimiz bu işi profesyonel olarak ve bir meslek adı altında icra ediyor. yalnızca futbol değil türkiye'de tüm branşlarda milli takımda görev alan erkek sporcular 39 yaşına kadar tecil hakkını kullanabiliyorlar. o yıllar arasında da bedelli askerlik yasasından faydalanmaları da çok doğal.
eğer ki bu yasa sizlere çıksaydı ilk başta sizler de yararlanacaktınız.
gayette normal bir durumdur.
2
müslümanım elhamdürillah diyip, barda, diskoda manken eskilerine sarkan; elinden tespih, instagramdan kuran fotoğrafı eksik etmeyip, sağda solda küfürbaz bir ağızla önüne gelene saydıran, babası yaşındaki adamlara saldıran; maçta gol attıktan sonra secdeye yatıp, maç sonu gazeteci ve taraftardan hesap soran adamlardan daha kötü değildir.
kimsenin inancını sorgulamak değil bana, kimseye düşmez, zaten bana ne; fakat bu müslüman geçinen futbolcu tayfasından bir tane ahlaklı, karakterli oyuncu çıkmaz mı be?
5
türk silahlı kuvvetlerine kırklarelinde patates soyarak askerliğini bitirenin mi yoksa 30 bin lira verenin mi katkısı daha fazla olduğuna karar verdikten sonra eleştirebileceğimiz olay. her askere giden şehit gazi olmuyor. her askere giden devlete hizmet etmiyor.
6
kendisine verilmiş hakkı kullanmıştır. ülkesinin askerlerinin bulunduğu ortamda onların yanında olduğunu hissettirmek istemiştir. askerlik herkesin yapabileceği bir şey değildir. herkes askerlik yapmamalıdır. bu işin eğitimini almış, rütbe sahibi olmuş profesyonellerimizi bir kenara bırakırsak ordumuzda askeri vasfı olmayan bir çok er bulunmaktadır. onlardan birisi olmamak için kendisine verilen hakkı kullandı diye askerinin yanında olduğunu hissetirmemesi gerekir düşüncesi çok yanlıştır. futbol en popüler konularından birisidir ülkenin. bu elbet morale ihtiyacı olan askere ulaşır. moral verir veya vermez. ama en azından yalnız hissetmez.
16
bedelli yapmasından bağımsız olarak popülizmin daniskası olan hareket.
hele ki cumhurbaşkanlığı danışma ofisinden revize pankartların hatta profesyonel ekiplerce hazırlanmış koreografilerin ortalıkta uçuştuğu, genelkurmay danışmanlığında hazırlanan dizilerle milletimizin gaza geldiği şu dönemlerde...