resim
Bafétimbi Fredius Gomis
Takım:Kawasaki Front.
Mevki:Santrfor
Yaş:38
Boy:1.84
Uyruk:Fransa
  • 2169
    çok garip özellikleri var, galatasaray'da izlediğim en sıradışı forvet kendisi olabilir.

    1,84 boyunda(negredo 1,86; soldado 1,80 bu arada) ve güçlü fiziğine rağmen kafa golü atan bir forvet değil. kafa golü atmasını geçtim, yüksek topları indirip dağıtan bir forvet tipi de değil. normalde bu fizikte ve boyda bir forvetin daha fazla kafa golü atmasını beklersiniz, ancak bu sezon attığı 25 golün 2'si kafayla sadece. (ki bunlardan biri başakşehir'e attığı epey atipik bir kafa golü)

    hava toplarında -oyun stili gereği- aktif olmayan bir yıldız forvet oyuncusunun daha çok top tekniği yüksek, pas oyununa yatkın, alan boşaltan veya asist de yapabilen tipte olmasını beklersiniz; ancak gomis tam olarak bu özelliklere de sahip bir oyuncu -oyun stili gereği- değil. hücumlarda pas istasyonu olarak rol oynuyor elbette; ancak adam kaçırıp alan boşaltan, ikiye bir oynayan bir forvet tipi yine değil. topu alıp saklayan, ardından oyunu pasla yönlendiren bir yapısı da yok yani. ama burak yılmaz gibi topu sadece önüne isteyen bir forvet de değil.

    hepsinden biraz biraz var demek daha doğrusu; ancak hiçbiri tam ve belirgin değil gomis'te.

    belirgin olanlarsa şunlar:

    *ceza sahası dışında ayağına birden fazla kez top alan, top isteyen ve hücuma paslarla katılan/yönlendiren bir forvet oyuncusu değil gomis. bunun dışında oyun sıkıştığında ikiye bir yapacak, akıllı paslar atıp asist yapacak bir tarzı zaten yok. bu yüzden oyun içinde attığı goller dışında çok fazla ismini işitmiyoruz: top ayağına geldiyse ya şut çekecek, ya da ceza sahası içindeki bir diğer arkadaşının önüne top bırakacak.

    *yüksek istek, fedakârlık ve performansla önde baskı yapan, çoğunlukla hücum presi başlatan oyuncu olma özelliği malum. ancak pres sonrası kaptığı topları hızlı şekilde orta saha oyuncusuna kazandırıp eksik yakalanmış savunma ile ceza sahası içinde topla buluşmak istemesi dikkate değer bir rutini.

    *pres ve baskı gücü yüksek olmasına rağmen sürekli koşu yapıp savunma arkasına sarkan(zira topu önüne isteyen bir tarzı kesinlikle yok), bu sayede savunmayı yıpratıp arkadakilere boşluk yaratan bir forvet tipi yine değil. savunmayı yıpratma şekli, kendisinin rakip savunma oyuncusuna uyguladığı baskı ve mücadele şeklinde daha çok, bu enteresan işte.

    *ceza alanı dışından şut denemiyor. ceza alanı içindeyse de aklında sadece şut oluyor. bu nedenle daha müsait arkadaşına atmaktansa kendisi vurmayı daha çok tercih ediyor. tek vuruştan ziyade düzeltip vurmalı. topu düzeltirken kaybettiği zamanı da fiziğiyle topu saklayarak ve alanı açarak telafi ediyor. vuruşlar sert ve düzgün olmalı. plaseyle köşelere top bırakmak yerine ortalama 170-180 cm yüksekliğe denk gelecek sert vuruşları tercih ediyor.

    *ilk haftalarda özellikle kendisini savunmasını bilmeyen, kendisini tanımayan savunmacıların bu açığından iyi faydalandı. özellikle düzeltip vurmak yerine bir bazen iki kez çekip fake attı. ancak gözler ve oyuncular kendisine alıştıkça bu özelliğini fark etmiş olmalılar ki son haftalarda 2-3 oyuncuyu yatırıp yahut fake attığı bir golü olmadı.

    *ceza sahasını çok çok sevmesine rağmen bu alan içinde statik kalıyor. en büyük isteği topla bir an önce uygun noktada buluşmak ve atağı bir şekilde sonlandıran isim olmak(tercihlerinden bu anlaşılıyor), bu yüzden topla buluşturulmayı bekliyor en hızlı şekilde. sırf bu nedenle birkaç kez gol atabilecek pozisyondaki arkadaşlarına top atmadığı oldu, sözlükte de dikkati çekmiş zaten. şurası kesin ki, attıran bir forvet değil kendisi. sadece atmalı.

    *oyun içinde ismini sürekli duyduğumuz bir forvet tipi kesinlikle değil. birden fazla gol attığı maçlarda bile çok fazla ismi duyulmuyor kendisinin, zira yukarı da da değindiğim üzere topun ayağında kalma süresi epey düşük. gol atmadığı takdirde ''bugün gomis muazzamdı.'' dedirtecek bir saha performansı olan bir oyuncu değil yani, atar ya da atamaz; dahası yok.

    *iyi önlem alındığı takdirde durdurulabilecek bir oyuncu olması en önemli handikabı olabilir. zira tarzı, oyun anlayışı, tercihleri -genelde- belli bir oyuncu. iyi bir savunma takımı(süper lig'de sadece birkaç takım bunu yapabilir herhalde, ancak avrupa'da pek çok takım yapabilir) gomis'i maç içinde etkisizleştirebilir.

    genel hatlarıyla böyle enteresan bir forvetimiz var bizim. eleştiri maksatlı değil, tarzını anlamak maksadıyla yazdım yazıklarımı; zaten sayılan eksik yönleri de olmasaydı şu an galatasaray'da değil psg'de, manchester united'da falan oynardı.

    zaman zaman attığı bir pasla, çıkardığı bir kafayla ya da oynadığı bir tek topla insanı şaşırtmıyor değil; ancak unique şekilde bir araya getirdiği(bir forvet oyuncusunda birlikte olmasını pek beklemediğimiz, ummadığımız, görmeye alışık olmadığımız) özelliklerine rağmen aslında derli toplu, sınırları ve gücü belli bir performansı istikrarlı şekilde ortaya koyuyor.

    oyuncu kadrosu içerisinde bu seneki şampiyonluk -tamamen haklı şekilde- en fazla kendisine kredi edilecek, hakikaten üst düzey oynadı ve oynattı. inşallah rekorları da kıracak.

    p.s.: gelecek sezon için mevkisinin kendisinden değişik nitelikteki oyuncularla zenginleştirilmesi gerektiği de açık seçik ortada, şimdiden alternatiflerinin de düşünülmesi şart.
App Store'dan indirin Google Play'den alın