• 1407
    şimdi doğu tribüne girildiği gibi girelemezdi ali sami yen'e, özellikle de kapalıya.. huni gibi olurdu kapının ağzı, kocaman kalabalık ufacık kapıdan girmeye çalışırdı. içeri girince koşarak yukarı çıkardık. tribüne çıkıldığında ki mutluluk paha biçilemezdi. yer bulmak ayrı bir zorluktu zaten.. ayrıca kapalının konumu, sahaya yakınlığı bambaşkaydı.. sanki bir kaç adım geriden koşulsa, sahaya atlayabilirim hissi verirdi. terso zamanlarımda itfaiye kapısında bir abimiz güvenlik olarak görev yapardı. ordan girip kapalı alta geçerdik. sonra üste çıkmak için o kapıda ki güvenliğe çok yalvardığımızı hatırlarım. belki 1 saat dil dökmüşlüğümüz bile vardır. bir şekilde insafa gelir açardı kapıyı:)) şimdi istinye'den 18:25'te çıkıyorum ve saat 18:55'te stada girmiş oluyorum. çok şükür kombine ve bilet alabilecek durumum var ama o günleri özlüyorum. bilet bulabilmek için çırpındığımız günleri.. o yüzden ali sami yen bambaşkaydı.
  • 1619
    ilk gittiğimde koskoca galatasaray bu köhnemiş stadda mı oynuyor diye üzülmüştüm. tuvaletler rezalet yerler zamanla üzerinde oyuklar oyulmuş beton. tribünler sahaya uzak. hiç beğenmemiştim.
    galatasaray nerdeyse benim evim orasıdır. galatasaray daha çok bilet ve loca satıp daha çok gelir elde edecekse benim tercihim o staddır. yarın daha büyük stada geçelim yine hemen benimserim. betona değil renklere bağlılık duyuyorum anlam yüklüyorum.
    ben fazla realistim herhalde güzel anıları olanlara saygı duyuyorum. umarım yeni stadımızda da bi çok taraftarımızın ileride keyifle yadedeceği olaylar gerçekleşir.
  • 461
    1964-ali sami yen açıldı
    1965
    1966
    1967
    1968
    1969
    1970
    1971
    1972
    1973
    1974
    1975
    1976
    1977
    1978
    1979
    1980-mustafa sarp'ın doğumu
    1981
    1982
    1983
    1984
    1985
    1986
    1987
    1988
    1989
    1990
    1991
    1992
    1993
    1994
    1995
    1996
    1997
    1998
    1999
    2000
    2001
    2002
    2003
    2004
    2005
    2006
    2007
    2008
    2009
    2010
    2011-ali sami yen kapandı

    1964 ile 2011 arasındaki dilimde yaşanılan nice zaferler

    (bkz: yılmaz özdil tarzı entry girmek)
  • 370
    http://www.groundhopping.de/galagr3.jpg

    beş yıl önce tanışmıştım mabedimizle, heyecanlıydım, ali sami yen'e gelmeden önce çok kez stadyuma girmiştim, maç izlemiştim. galatasaray'ım izmir'e geldiğinde kaçırmazdım hiç bir maçını. hangi maç olduğunu hatırlamıyorum tam olarak... zira o günden sonra hep geldim, senede 3-5 maça geliyordum bir kaç arkadaşımla birlikte. bunu nasıl anlatabilirim bilmiyorum tam olarak... bir kez gelmek yetmemişti bana... bir kez görmek.

    o hissi anlatmaya gücüm yok. belki bugünün etkisiyle fazlaca bir duygusallık yaşıyor olabilirim ama hayatında bir kez dahi mabedi gören insan bu hissi fazlasıyla yaşayacaktır buna eminim. ilk geldiğimde eski açıktaydım. heyecan üst seviyede, coşkuyla bütün tezahüratlara katılıyordum, sesimin kısılmasını istiyordum, boğazımın acımasını...

    acıyordu nihayet boğazım... derken, bir uğultu patladı mabette... başımı sağ tarafa doğru çevirdiğimde o muhteşem kapalı ile tanışmıştım... herkes ayaktaydı ve herkes bir şekilde hareket halindeydi, muhteşem bir sesti, gözlerim dolmuştu.

    şimdi ise veda vakti. türkiye futbol tarihinin en büyük başarılarını yaşamış stadımıza veda ediyoruz. değil 50 bin küsürlük yeni stad, uzay çağında bir stad yapsalar dahi ali sami yen'in yerini hiç bir zaman tutamayacaktır. ali sami yen mirastır, emektir, başarıdır, güvendir...

    ali sami yen stadı galatasaray'dır.
  • 42
    corriara della sport: "milan, dikkat et orası hala cehennem''
    davids : (juve macından sonra) :"bizde böyle taraftar olsa hiçbir takım karşımızda duramaz"
    berliner morgenpost : "futbolun sadece futbol olmadigini ali sami yen stadinda anladık"
    collina :"bu cehennemi çok seviyorum"
    almanlar: hexenkessel(cadikazani) ,
    höhle des löwen(aslanin magrasi)
    tuttosport:"yine cehenneme gidiyoruz"
    la gezetta:"şeytanın evi"
    basın toplantısında bir ingiliz gazeteci: "bir ingilizin isteyebileceği en son şey alisamiyende maç yapmaktir"
  • 1182
    zamanında "mecidiyeköy 50.000 kişiyi kaldırmaz" diyerek ali sami yen'in yenilenmesi yerine başka bir alana stat yapılmasının daha uygun olacağı söylenmişti hükümet kanadından. hatta bunu direk başbakan söylemişti diye hatırlıyorum.

    şimdi yıkılan sami yen'in yerine içinde ticari alanların, ofislerin ve yaşam alanlarının olduğu yepis yeni bir kompleks yükseliyor. nereden baksan 2 haftada bir 50.000 kişinin doluşacağı alanda o kalabalık 7/24 ikamet edecek.

    allah insanoğlu'nu yalancı ve iki yüzlü yöneticilerden korusun ne diyim.

    çok mu şey istedim acep?
  • 752
    çok sevdik yeni stadımızı kim ne derse desin. artıları var saymakla bitmez.
    ama ne oluyor biliyomusun* devre arası olupta en ön sıraya inince şöyle bi seyredince tribünlerini, çimlerini. 52.650 kişilik değilde tek kişilikmiş gibi hissetmek istersin ya hani; evinmiş gibi.
    işte o zaman bu yeni stad senin hissettirdiklerini hissettirmiyor be sami yen.
    daha biz orda barcelona'nın, real madrid'in, milan'ın, manchester'ın eline vermedikki nasıl hissettirsin, senin hissettirdiklerini.
    özlüyoruz seni.
  • 1563
    eski ali sami yen stadyumu biz galatasaraylılar için bir çok şeyi ifade eder. özellikle yaşını almış büyüklerim ve yaşıt olan akranlarım daha iyi anımsayacaktır; tribünde heyecanı eksik olmayan, gürültüyü olabildiğince fazla çıkartan, takımı her zaman ileri götüren, motive eden, en az futbolcular ve teknik direktör kadarda tecrübeli bir topluluk vardı. şahsen babamla beraber 96 yılında başlayan 2002 yılına kadar kapalı tribünde her maç olmasada bulunduğum, ortamında aile ve dostluk havası olan bir tribündü. avrupa ve ligde yakaladığımız başarılı sezonları tribünde toplanan taraftarların yaydığı sinerjinin etkisini kimse inkar edemez. gerçekten büyüsü olan, tılsımlı bir staddı. küçük stadların her zaman bir avantajı olmuştur. rakibi boğar, futbolculara yakın olduğu için kolay bozardık rakip takımı. çıkarılan gürültü gerçekten rahatsız ederdi tüm rakipleri. yeni stadımızda bu havayı yine fatih hocamızın 3. döneminde şahit olmuştum daha sonrasında ise bu bütünlüğü bir türlü yakalayamadık. inşallah pandeminden sonra, yeni transfer ve kurulacak yeni takımla bu havayı tekrardan yakalarız.
  • 355
    --- alıntı ---

    "eskişehir maçında gelin gibi süslenmiş halini kim unutabilir ki...

    sabahlarken sırtımızı dayadığımız soğuk tuğlalarının sıcaklığını kim bilebilir ki...

    evim gibiydin, evimiz gibi...

    hani rahat hisseder ya insan kendini evinde, tamda öyle bir şeydi işte sana gelmek... ait olduğumuz yerde olmak...

    şimdi gideceksiniz diyorlar... nasıl giderim ki ben seni oylece tek başına bırakıp...

    sen nasıl bizsiz, sessiz, sarısız, kırmızısız kalırsın ki ?

    köhneymiş, yıkılacakmış, bakımsızmış dediler senin için, oysa ki en modern, en rahat sendin bizim için...

    endüstriyel futbola inat biz hala, maç köftesi, zor girilen tribünler, omuz omuza, kol kola girilen sıralar, fırlatılarak dağıtılan konfetiler, el emeğiyle acılan pankartlar ve hatta kafaya fırlatılan tokmaklar istiyoruz.

    tribünlerde ısıtma değil, nefesle, tezahuratla ısınmak istiyoruz.

    aralarında rahatca dolaşacağımız koltuklar değil, yürüyemeyecek kadar sıkışık olduğumuz tribunler istiyoruz.

    baca tarafının maç öncesi tezahuratlarını duymak, eski açığın rutinden sıkılıp bir anda dinamizm getirmesini, kapalının rakibin üstüne doğru yıkılmasını, numaralının sadece "kırmızı" diyebilmesini istiyoruz.

    ama gel gör ki öyle olmuyor işte... zorla ayrılıyoruz senden, ayırıyorlar...

    arenaymış, paraymış, locaymış, devre arası karides kokteyliymiş...palavra....

    sendeki bizi saran ruh olmadıktan sonra, neyleyim ben aslantepeyi....

    ah be ali sami yen,

    seni yıkacak dozerin ben..

    --- alıntı ---

    *
  • 140
    benim ikinci evimdir.
    ben ömrümde üç farklı evde oturdum. birincisinde geçirdiğim zaman beş sene. hayal meyal hatırlarım o yılları. ikincisi ömrümün büyük çoğunluğunu geçirdiğim ev. en büyük sevinçlerime, heyecanlarıma, en güzel hatıralarıma orası ev sahipliği yaptı. üçüncüsü ise şimdi oturduğum yer. ikincisinden daha büyük, daha güzel bakıldığında, ama ben bundan önceki evimde geçirdiğim zamanları özlüyorum. orası kadar sıcak gelmiyor bana burası, kış akşamlarından ya da yaz sabahlarından alamıyorum o eski tadı. ali sami yen stadı da ikinci evim gibi...
  • 1137
    dünyadaki en kral stadı, en kral akustiğe sahip, bilmem kaç yerden ısıtmalı stadını verseler, yine de hiçbiri buranın yanına bile yaklaşamaz. bazen "deprem olsa da tek şu gri, beton yuvası stat yıkılsa tekrar ali sami yen'imize dönsek" diye ilginç düşünceleri bile aklımıza getiren, kalplerde, dillerde, gönüllerde, hafızalarda ve anılarda ölümsüzleşen mabedimiz.

    evet hala benimseyemedik orayı...
    seni yıkan dozerin... oraya stat yapanın...
  • 751
    senelerce kazma vurulmasını bekledik. ha bugün ha yarın derken seneler geldi geçti. bu seneler geçip giderken de askerlik geldi çattı. hep dua ettim "allahım ben askerdeyken veda etmeyelim ali sami yen'e, yeni stadın açılışın da orada olmam lazım allahım" dedim. sağolsunlar stadyum işi uzadıkça benim askerlikte uzadı. askerliğimi ona göre yapmak istiyordum. tabi bunda okulunda etkisi oldu. neyse zaman akıp giderken "ulan a.q. bunların stad felan yapacakları yok ben en iyisi gidip geleyim tertip olarak olmasa da yaş bakımından dede gibi gitmeyelim" dedim. zaten okulda bitmişti gidiverdim. kısa dönem yani 6 ay askerlik yaptım. bunların 6 ayda stadı yapacak halleri yoktu ya. zaten olimpiyat stadı araya girince projeler geri planda kalmıştı. askerlik bitti biraz da ah olimpiyatta maç oynamaya devam ettik. sonra tekrar geri geldik ali sami yen'e. seneler yine geçti ve en sonunda yeni stadyum yapıldı ali sami yen'e veda vakti geldi. ama bende heyecandan çok üzüntü vardı. ister senelerdir kazma vurulacak denerek oyalanmamızdan kaynaklandı diyin ister veda sezonumuzda takımın halinden diyin. yeni stadın sevincini bile tam olarak yaşayamadım. veda ederken böyle bir takım olmamalıydı o ali sami yen'in çimlerinde. sanki ona inat yenildi bu takım o çimlerde. şimdilerde keşke bu sene askere gitseydim de bu vahim durumun en azından canlı şahidi olmasaydım diyorum. ne diyim bize bunları yaşatanın "dahi anlamındaki de" ile birlikte allah belasını versin.

    (bkz: seni yıkacak dozerin)
  • 1526
    bu entry saf duygular içerir. evimizi anlatırken değil sözlük,kitaplar yetmez. acısı vardı ama hep mutluyduk. sonunda ise bizim duygularımız yerine parayı seven bir güç tarafından yıkıldı. iddia ediyorum; özhan canaydım yerine başka biri olsa o stadı yıkamazlardı.

    üç büyükler içinde tek stadı değişen biziz. boğaz manzaralı sekiz tane yasa açığı bulunan inönü yerinde kaldı. caddenin ortasında trafik sorunun ve uefa’nın bütün üst kriterlerine uymayan saraçoğlu yerinde.

    ulam mecidiyeköy size ne etti. trafik var diye yerine daha çok trafik çekecek,residence,otel,avm yaptınız.

    hepiniz allahınızdan bulunuz. size oy atmadığım her gün benim için gururdur.

    #alisamiyensonunakadar
  • 296
    sonunda yıllar yılı sonunda ilk defa belki de son defa göreceğim mabet... 14 kasım 2010 galatasaray manisaspor karşılaşmasını yeni açıktan izleyeceğim sözlük... çok heyecanlıyım nasıl heyecanlıyım anlatamam. c.tesi akşamı otobüste geçicek sonra pazar akşamı otobüste geçicek ama pazar günü mecidiyeköyde mabette olacağım... sözlükten tavsiye edilenlere göre kesinlikle orjinde köfte yiyeceğim, maç öncesi nevizadeye gideceğim... daha tavsiyesi olan varsa lütfen ama lütfen mesaj atsın... bu ilk ve son ali sami yen tecrübemde yapılabilecek herşeyi yapmak istiyorum... belki binlerce foto çekicem!! yani fotoğraf makineli biri görürseniz her saniye foto çeken lütfen üzerine gitmeyin... heyecanım satırlardan taşıyor be sözlük...
App Store'dan indirin Google Play'den alın