51
ulkenin samaninin bile yabanci oldugu, her seyin yabancilara satildigi yerde bu kadari da pes dedirtmistir. her konuda fikir sahibi olmalari gercekten inanilmaz bir sey. baska isiniz gucunuz yok mu sizin? senede bir 10-15 gun geliyorum arabistan'a gitmis gibi hissediyorum, ulkemi taniyamiyorum lan. mahvettiniz! yabanci sinirini dusursunler -ki bu galatasaray'in önunu kesmek icin bariz belli- bak buyuk yemin ediyorum eger bir daha turkiye ligiyle alakali ne bir mac ne de baska bir sey seyredersem ölum ciksin. elimizde ulkeye dair bir galatasaray kaldi onu da birakin bari be yeter bee! bir konuda da fikriniz olmasin bu nedir yaa!!
52
ulkenin ve sporun kendisine yabanci olan hukumettir.
ulkeye 5 milyon suriyeli sokarken yabanci siniri yok.
milyon suriyeliden oy alirken yabanci siniri yok.
ulkeye kopru yapilacakken yabanci kuruluslara resmen 20 yillik gelirini peskes cekerken yabanci siniri yok.
galatasaray basari yakalamaya baslayinca "yabanci siniri" oyle mi?
sinirlarinizi da aliniz gidiniz, once ulke sporundan sonra ulkenin kendisinden.
53
teog kalksın,
yabancı sınırı geri konsun.
arena stadyum, atatürk gazi mustafa
kemal olsun.
2 çocuk 3, rabiamız 4 olsun.
liseler imam hatip, dersaneler lise olsun.
milli içecek ayran, damat bakan olsun.
daha say say bitmez icraatları. başında bir mühendis, torna tezgahında biz. değiştir diyor değişiyor. ol diyor oluyor.
54
kamuoyunu yoklamak icin ortaya bu sey atarlar genelde. gelen tepkiye gore karar verirler. gerekli tepkiyi alirlarsa yabanci kuralini degistirtmezler.
55
yabancı sınırı isteyen başkanları gürcü asıllıdır.
56
öncelikle cumhurbaşkanının yabancı sınırı hakkındaki sözlerine yer verelim:
''bunu tabii aslında kulüplerimizle konuşarak bir yere vardırmamız lazım. özellikle futbolda yabancı oyuncu sayısının aşırı oluşu bize bazı dezavantajlar getiriyor. en önemli dezavantajı milli takım'a yansıması. milli takım'a yansımada oyun noktasındaki performansı az olduğu için yerli futbolcularımızın milli takım'a gidişte de bir defa o sayıyı, gücü yakalayamıyoruz. şu anda kulüplerimiz hiç mi yabancı oynatmasın? hayır, oynatsın ama bu kadar fazla değil. sayı 6'ya, 7'ye çıktığı zaman bu durumda hakikaten neredeyse sahada yerli futbolcu yok. bunu doğru bulmuyorum. belli bir sayıda tutulabilir, o da hem tribünlere farklı bir heyecan getirebilir hem de yerli futbolcularımız arasında rekabete vesile olabilir ama işi bitmiş futbolcuları almanın da doğru olduğuna inanmıyorum.''
şimdi,
bir defa adamın düşünce şekli baştan falso. milli takımın başarılı olması için kulüp takımlarının başarısızlığını kabul edebiliriz mantığı var adamda ve bunun gibi düşünen herkeste. böyle bir şey olabilir mi? hangi ülkede görülmüş, aman benim milli takımım başarı sağlasın da kulüp takımlarım ne halt yerse yesin mantığı? merkel çıkıp diyor mu acaba, bayern münih ne halt yerse yesin önemli olan milli takım diye? elizabeth hiç ingiliz futbolu hakkında konuşup ''senelerdir milli takımımız bitik durumda, gelin şu futbola yabancı sınırı getirelim'' diyor mudur? ben size söyleyeyim demiyor hiç kimse.
neden bizimkiler sürekli bir şeyler söylüyor peki, çünkü milli takım çoğu dönem akp hükümetinin oy kaynağı oldu da ondan. bütün ekonomik kriz dönemlerinde, yolsuzluk operasyonları esnasında, darbede, bilmem nede hep ''ay- yıldızlı forma, tek vatan tek millet tek bayrak tek takım'' gibi falanca edebiyatlar yaptılar. maçları konya'ya alıp her milli maçımızı siyasi propaganda haline getirdiler. maçlardan önce recep tayyip erdoğan posterleri açıldı, maç esnasında tekbirler getirildi, akp hükümeti lehine maçın içinde sloganlar atıldı. ülkenin diğer siyasi kesimlerinin milli maçlara girişine imkan vermeyip tamamiyle akp ile özdeşleştirdiler milli takımı. euro 2016'ya gidilince bunu parti açıklamalarına meze ettiler, sanki kendilerinin başarısıymış gibi gösterip oy çalmaya pardon toplamaya çalıştılar. futbol federasyonu başkanı ''yeni türkiye'nin milli takımı'' saçmalıklarını çıkarttı ağzından. dediğim gibi tamamiyle her şeyi soyutlayıp akp hükümeti- milli takım bağlantısını milletin kafasına sokmaya çabaladılar ki bu yüzden de milli takımın başarısızlığı gibi bir durum onları yeterince korkutuyor.
kulüp takımlarının kazandığı başarıların(avrupada başarı) akp hükümetine mal edilmeyeceğini çok iyi biliyorlar. kulüp takımlarının maçlarından önce recep tayyip erdoğan posterleri sallandıramayacaklarını, kulüp takım tribünlerinde tekbir getirilemeyeceğini, akp hükümeti adına sloganlar atılamayacağını, bu başarıları siyasi rant meselesi haline sokamayacaklarını çok iyi biliyorlar. işte tam da bu noktada devreye yabancı sınırı giriyor. o mantıksız beyinlerince türkler daha çok şans bulursa milli takım daha başarılı olur fikri oluşuyor ki hakikaten salakların düşünebileceği bir şey. bir defa buradan kaybediyorlar en başta.
içlerinde aklı başında, eğitimli bir insan dahi olmadığından ''ya arkadaş biz böyle diyoruz ama yabancı sınırı getireceğimize alt yapıya neden destek olmuyoruz'' demiyor. ''altınordu modeli hepimizin önünde, onlarca milyon avroluk oyuncu satışı sağladılar, oyuncularımızı yurt dışına göndererek ülkemizin reklamını yaptılar. neden bu modeli tüm kulüülerimize de uygulatmıyoruz?'' demiyor. daha da vahimi,
bir tane vatandaş
hükümetin spor konusunda, futbol konusunda fikir belirtip karar almasına,
''ya size ne siz işinize bakın, siyasetin sporda işi ne?'' demiyor. bir tane seçmenleri yabancı sınırı getirilirse size oy vermem demiyor.
şaka gibi bir ülke değil mi? başta yabancı sınırı gibi ırkçı bir uygulamanın olması bile epeyce yanlışken üstüne başbakan/cumhurbaşkanı direktifleriyle futboldaki düzen tamamen değişiyor. bu yanlışın da üstüne vatandaşların sessizliği daha büyük skandal. kar topu gibi büyüyerek gidiyor yanlışlar ve bir allah kulu da ne oluyor demiyor.
kollanmadan bir şeye derman olamayan, bir baltaya sap olamayan yerlilerinizi ayrı, adam kollamak uğruna menfaat uğruna ırkçılığa başvuracak kadar bitmiş insanlığınızı ayrı seveyim sizin. defolun gidin lan!
58
türk futbolundaki yabancı sayısıyla uğraşacağına işini yapıp ülkedeki yabancı sayısıyla uğraşması gereken topluluk. taksim'e çıkıyorum, arapça diyaloglar, arapça tabelalar, kendimi şam'da gibi hissediyorum. türk görünce sarılacağım "vay hemşerim" diye, o derece.
yani ben sokakta türk göremiyorum, dehşete düşüyorum ama gel gör ki beylerimiz "sahada türk göremiyorum" diye yakınıyor.
59
haim fresco gibi yolunda giden bir şey olduğunda devreye girmeden duramıyorlar.
63
bu adamlar ülkeye dair neye değer veriyor ki galatasaray'a hak ettiği değeri versin. sporda,sanatta ve bilimde hangi yatırımları yaptılarda başarı bekliyorlar. yabancı sınırı kalkınca türk oyuncular kendi kendilerine süper star mı olacaklar, milli takım birden almanya gibi oynamaya mı başlıcak tabiki hayır.olucak olan nasıl olsa yabancı sınırı yok illa ki bir yerlerde oynarız kafasında gezinen giyinmeyi, konuşmayı,oturmayı kalkmayı bilmeyen futbolcular yetişecek. bunun hiç bir planı yapılmadan konuşulması o kadar saçma ki avrupa'da şunu bir siyasi lider yapsa 40 gün dalga geçerler türkiye açık hava tımarhanesinde ise kimse itiraz bile edemiyor. hayır sayın cumhurbaskanı bu sistem şu an gayet iyi diyemiyor. bir çok yorumcu kanallardan ve twitter'dan yabancı sınırına hayır laf sokmaları yapıp işi resmen goygoya çevirdikten sonra bakalım çok sayın cumhurbaşkanının laflarından sonra sınıra hayır tutumlarında kararlı olabilecekler mi çok merak ediyorum. umarım kimse sinmez ve sınıra hayır tavrı tüm takımlarca da sürdürülür ve akp spor camiasından hiç ummadığı bir darbe alır.
64
herkesten farklı fenerbahçelilik yapmış olan ve yapmaya devam eden bir liderin sahibi olduğu hükümet. oy veren galatasaraylı değildir.
65
ellerini spordan çekmesi gereken oluşum. herkes işine baksın. gerçi türk insanın genel özelliğidir her konuda fikir sahibi olmak zorunda hissetmesi. bir salın ya futbol hakkında da fikir belirtmeyin!
66
2 sene önce cehape zamanında çıkan 14 yabancıya kadar futbolcu oynatma sınırını kaldırıp tekrar bizi millileştirip; milli takımımızı o eski muhteşem her turnuvada esip kükreyen kupalar alan zamanımıza döndürecekler. oy vermeyen de haindir, fötöcüdür, amerika'nın uşağıdır. israiloğludur, yecücdür mecücdür.
67
ülkede güzel olan ne varsa bitirmiş simsarlar topluluğu. gençliğimizin,geleceğimizin katilleridir. bunarın gözü doymaz arkadaşlar, el atmadıkları kurum, topluluk, olay kalmaz, adamların zihniyeti budur. kendilerine verilen kör destekle büyüdüler ve hepimizin hayatlarını mahvettiler. şu ülkede boktan hayatlarımızda belki de nadir kaçış unsurlarından olan sporu kirlettiler, şimdi asifonu çekmeye çalışıyorlar. sizleri bilmem ama ben yoruldum arkadaşlar, hayatımın her alanına bunların musallat olmasından ötürü yoruldum.
69
bakanlarının kendilerine ait fikir ve düşünceleri olmayan hükumettir. iç işlerinden spora, milli eğitimden bilmem neye her şeye bir kişi karar veriyor. e niye oturursun ki o koltukta?
70
bi' bitmeyen hukumettir. teog'u kaldirdilar islerim sekteye ugradi. yabanci sinirini getirecekler takim tam sahlanmisken dususe gececek. bana mi oynuyorsunuz olm?
yakin zamanda isme ozel khk cikarip sahislari da kapatmasindan korktugum hukumettir. yetti amk.
71
gençliğimin sinir ve stres içerisinde geçmesine sebep olan, halkımızı kutuplaştırma konusunda uzman olan, bir çok konuda bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan kişiler barındıran hükümet.
çok saygıdeğer ve her konuda uzman(!) başbakanımızın, kendisi kadar değerli eşi bile futboldaki yabancı sayısı hakkında fikir beyan ediyor ve maalesef güleceğimiz yerde, bunun etkili olacağını biliyoruz. bu ve bunun gibi o kadar çok örnek var ki, anlat anlat nereye kadar, neye yaradı ki bu güne kadar...
ufak bir tanım yapmak gerekirse; türk futbolunun canına okumuş ve türk futbolunu çocuk oyuncağına çevirmiş olan hükümettir. hepimize sabır diliyorum ve herkesin korkmak yerine tepki göstermesini umuyorum.
72
spora ve son olarak eğitime emir komuta hiyerarşisi ile el atması ile kendi bacağına sıkmaya başlamış hükümet. yeni nesil anti-muhafazakar yetişmekte. internet başta olmak üzere her türlü mecrada bilgiye daha kolay ulaşabilmekte. eğer bu şekilde gerici konumlarını devam ettirirlerse hükümet olarak çok büyük tokat yiyebilirler.
73
son 15 yıldır, yani iktidar olduğundan beri aslında olmayan hükümettir. zira hükümet de, bakanlıklar da, meclis de bir kişinin, tek bir adamın ağzından çıkacaklara göre pozisyon alır ve onu uygulamaya koyar. o ağzından çelişkili sözler çıkması sıkıntı değildir. mesela 2013 yılında bir kişinin emriyle hayata geçirilmiş olan teog 2017 yılında aniden yine aynı kişinin ağzından çıkan bir cümleyle kaldırılır. 2010 yılında yapılan referandumda kabul edilen maddeler 2017 referandumunda iptal edilir vs.
74
yolculuğa çıkan türk, ermeni, kürt üç arkadaşın yolculuk sırasında üzümünü yediği bağın sahibidir. hikayenin sonu, nasıl davranılması gerektiğini belirten tespit ile bitiyordu ama gerçekte dayak yeni başlıyor. ama tüm bu değerlendirmelerin çıktığı tek bir nokta var ki; her toplum layık olduğu şekilde yönetiliyor.
75
babam 92'de rahmetlik oldu. erbakan 80'lerin sonunda yeni yeni güçleniyordu, mücahit erbakan lafını ilk o zaman duymuştum televizyondan. babam demişti ki, bunlar iktidara gelirse kendim için değil de çocuklarım için korkuyorum. şimdi 40 yaşındayım ve bu iktidarı görünce kendim için değil çocuklarım için korkuyorum rahmetlik bunların babasından çekti, ben bunlardan çektim, oğullarım da bunların çocuklarından çekecek bu gidişle. ben şimdiden torunlara yatırım yapayım en iyisi.