kulüp yöneticilerinin harcanan paradan sorumlu tutulması

• 1

  türkiye'de futbolun bir yerlere gelmesi için altyapı harekatından da önce hayata geçirilmesi gereken şey budur.
  
  yürürlükte olan dernekler yasası ile profesyonel veya amatör kulüp yönetmek artık imkansız hale gelmiştir. kulüp yöneticileri ve menajerler el ele futbolun bütün ekonomisini sömürmektedir. sponsorluk anlaşmaları, yayın gelirleri, ürün satışlarından elde edilen kâr vb gelir kalemleri bu iki sömürücü güç tarafından çarçur edilmektedir. burada çarçur edilen falanca şirketin değil taraftarın parasıdır. futbolun ekonomisini var eden bizleriz, bizim ilgilenmediğimiz hiçbir spor dalı veya başka bir sektör ayakta kalamaz. yani kulüp yöneticilerinin harcanan paradan sorumlu tutulmasını bizler talep etmeliyiz.
  
  ülkemizde meydana gelen yolsuzluk, irtikap, rüşvet gibi suçlara yetkililerin göz yummalarına ve hatta yolsuzluğu bizzat yapan kişiler olmalarına karşı nasıl tepki koyuyorsak (yazar burada tepki koyanları "biz" diye niteliyor) bu konuda da kolektif hareket ederek takipçi ve ısrarcı olmalıyız.
  
  burada yazdıklarımdan kasıt futbol kulüplerinin özel sermayeye peşkeş çekilmesi değildir. özel sermaye hiçbir şeyin ilacı olmadığı gibi kâr hırsıyla her şeyin içini boşaltıp girdiği her alanı tarumar eder.
• 2

  hayata geçirilmesi halinde kimsenin kendi özel işlerini daha iyi hale getirmek için kulüp başkanı olmaya gözünün yemeyeceği uygulama.
• 3

  özellikle anonim şirket şeklinde yapılaşan spor kulüpleri için zaten mümkün olan durum. ama genel kurulda hemen ibra ediyorlar paşaları. (bkz: ttk md. 553 vd.)
  (bkz: türk ticaret kanunu)
  edit: bir yazar arkadaş sormuş: 10 milyon dolara oyıncu sattın yerine de draxler gibi bir oyuncu aldın. ama adam sakatlandı vs derken para pul oldu. bundan da mı sorumlu olacak?
  öncelikle kanuni düzenlemenin ne olduğundan bahsetmek gerek. bir yönetim kurulu üyesi veya hepsi, kusuruyla şirkete bir zarar verirse bu zararı tazmin etmek zorunda.
  peki kusurlu olup olmadığı nasıl anlaşılır. futbol alanında faaliyet gösteren tedbirli bir yönetici baz alınır, o olsaydı bu karar alınır mıydı? mesela selçuk ile 4 yıllık sözleşme yapılması tedbirli bir yönetici açısından mantıklı mı değil mi? ya da cavanda denilen herife o bonservis bedeli verilir miydi?
  
  bu kritere göre bu kararlın alınması makul değil ise, yöneticiler kusurlu addedilir, şirkete verdikleri zararlardan sorumlu olur.
• 4

  ülke yöneticilerinden harcadıkları paranın hesabını soramayan bir ülke için dile getirilmesi dahi abest olan temenni. sorumsuz ama partili cumhurbaşkanına örtülü ödenek verildi bu ülkede, bir kişi de ne oluyor diyemedi.
• 5

  ekonomik açıdan siyasi erkin vergi aflarına bağımlı olarak ayakta kalmayı sürdüren türk futbol kulüplerinin yegâne kurtuluşu.
  
  "sahiplik müessesesi" denen olgu kulüpleri ekonomik açıdan rahata erdirse de işin özünde bir kişiye/kuruma bağdaşık hale getirir. içinde bulunduğumuz politik iklimde bunun anlamı siyasi sömürgeciliktir. dolayısıyla asıl üstüne eğilinmesi gereken fikir budur*.
  
  medyada sahiplik müessesesi diye carlayan tiplerin kulüp yöneticilerinin harcanan paradan sorumlu tutulmasıyla alakalı düşünce beyan ettiğine çok fazla şahit olamazsınız. çünkü onlar esasen türk futbolunun iyiye gitmesiyle uğraşmazlar. onlar için önemli olan tek şey politik çıkarlardır.
• 6

  hayata geçirilmesini çok isterim ancak şöyle de bir durum var.
  
  diyelim x yönetici geldi bu yaz. bu bahsedilen durum da yasalaştı işte. artık harcanandan sorumlu tutuluyorlar. gomis'e 10 milyon euro teklif geldi, yönetici sattı. 10 milyona da gidip tuhaf şekilde psg'den draxler'i aldı. draxler üst üste iki kere çapraz bağları kopardı, para yandı. draxler'in ederi oldu 2 milyon.
  şimdi 10 milyona draxler transferi mantıklı. ama olaya bak, para yandı. bu para bu yöneticiden tahsis edilecek mi? nasıl olacak yani?
• 7

  galatasaray'ın yabancı sermayeye satılması düşüncesinden çok daha akılcı, mantıklı olandır.
• 8

  sayın başkanımız mustafa cengiz'e acil kodlu önerimdir. süratle kulübümüzün tüzüğüne "galatasaray spor kulübü başkanı, başkanlığı süresince, kulübe ettirdiği zararı tanzim etmekle hükümlüdür" maddesi derhal eklenmelidir. bizler galatasaray taraftarları olarak üstümüze düşen tüm sorumluluklarımızı yerine getirirken, kulübü idare eden yöneticiler ve başta başkan olmak üzere kulübü babasının malı gibi idare ediyorlar. şahsi ticari hayatlarında görüp göremeyecekleri miktarları çok kolay bir şekilde harcayabiliyorlar. bunun önüne geçmek için bu tarz bir yaptırımın olması şart gözüküyor.
  
  not: lafım kesinlikle dursun ve avaneleri içindir.
• 9

  içinde bulunduğumuz günlerde uygulanması elzem bir karar olduğu açıkça ortaya çıkıyor. umarım başkanımız böyle bir hamle yapar.
• 10

  trabzonspor başkanı ahmet ağaoğlu'nun tüzük değişikliği ile hayata geçireceği uygulama. 2-3 sene belki sıkıntı çekecekler fakat ileride mali yönden çok sağlam bir trabzonspor görebiliriz.
• 11

  yöneticiler kanunun değişmesi ile olacak durum.
  
  şirket yönetimlerinde olduğu gibi imza yetkili profesyonel ve dernek yöneticileri artık borç ve harcamalardan sorumlu tutulabilecek.
• 12

  özellikle 1.ligten süper lige yükselmiş olan ve hali hazırda süper ligde bulunan anadolu kulüp başkanlarının korkulu rüyası olabilir.
• 13

  sorumluluk yetki ile birlikte verildiğinde anlamlı olur. yoksa yetki vermezsin sorumlu tutmuş olursun. o zaman da başkan bulamazsın.
  
  harcadığı paradan sorumlu olması için nasıl yetki verilebilir?
  
  çok basit, mesela yayın ihalesini kendisi yapsın, hakemlerini kendisi yetiştirsin kendisi atasın.
  yani kulüpleri işin içine sokarsın, tff yi biraz daha kural koyucu noktaya evirirsin.
  işte o zaman hem rekabet ortamı doğurursun hem de hesap sorabilir halde kalırsın.
  merak edenler için (bkz: #3202952)
• 14

  uygulanacağına inanmadığım kanundur. anadolu kulüplerinin çoğunda hırsızlıklar, yolsuzluklar arşa çıkmış ama tek bir savcılık incelemesi yok. başına çıkan haberlerin bile peşine düşülmüyor. bursaspor ve eskişehirspor bu şekilde bitti. şimdi sırada diğerleri var. gerçi ülkenin neyi doğru da bunlar duzeltilebilsin.
• 15

  türk futbolunun kurtuluş reçetelerinden biri mutlaka budur. artık türk futbolu için klasikleşen, bir şehir takımının süper ligden amatör lige olan serbest düşüşünün altında süper lige çıkan kulüp başkanlarının/yöneticilerinin yayın gelirlerinden gelecek olan büyük paralara aldanıp türlü yolsuzluklarla kendi servetlerini büyütmeleri yatmaktadır. dolayısıyla tek bir yasal düzenleme birçok problemi tek kalemde silebilir.
  bu arada böyle bir yasal düzenleme sadece türk futbolu için değil üniversiteler, devlet hastaneleri vs gibi birçok devlet kurumunun da kurtuluş reçetesi olabilir.