• 1
    böyle bir grup var.
    bunların bir kısmı galatasaraylı, bir kısmı da galatasaraylı değil.
    bir maç oynanıyor, galatasaray çok ciddi hakem hatalarına maruz kalıyor.
    ancak bu kimseler çıkıyor, galatasaray zaten iyi oynamıyor deyip hakemi, verilen yanlış kararları korumaya geçiyor.
    neymiş, galatasaray iyi oynayıp, gerekirse hakemi de yenmeliymiş!
    benim iyi veya kötü oyunumla hakemin aleyhime üst üste veya kasten karar vermesinin nasıl bir bağlantısı olabilir?
    galatasaray iyi oynamıyor da, şu türkiye ligi'nde hangi takım çok iyi oynuyor?
    sen zorlama bir penaltı çalarsan, atman gereken adamı atmayıp, galatasaray'ın rakiplerinin sert futboluna müsaade ederek, üstelik aynı maçta aynı pozisyonlarda galatasaray'ın aleyhine kartlar çıkarırsan o maçın bütün momentumunu rakibe vermiş olursun.
    bir takımı 1 - 0 öne geçiren bir hakem kararı maçın bütün gidişatına etki eder.
    bir takımın atılması gereken oyuncusu atılmıyorsa bütün momentum değişebilir.
    ve bakın, galatasaray bunu çok yaşıyor, gerekirse bu girdiyi editleyip tek tek bulurum galatasaray'ın hakem kararlarından dolayı geriye düşüp, maçın momentumunu kaybettiği maçları.
    bu maçları bilen biliyor zaten.
    bu sene böyle en az beş maç var puan kaybedilen.
    ve galatasaray bu maçta iyi oynamamış da, rakipleri çok mu iyi oynamış?!
    kritik hakem kararlarına gelmeden önce genelde ortada giden maçlar bunlar.
    en son oynanan 14 haziran 2020 çaykur rizespor galatasaray maçına bakın, penaltıya kadar rize'nin hangi pozisyonu var.
    penaltı da tamamen zorlama.
    o penaltıyı çalsana arkasında milletvekilleri, bakanlar olan trabzon'un, başakşehir'in aleyhine!
    çalabiliyor musun?!
    çaldılar mı hiç bakın!
    kimse bana galatasaray zaten kötü oynuyordu kaybederdi masalı anlatmasın.
    türkiye ligi'nde oynanan futbolun seviyesi belli.
    o kötü oynayan galatasaray bile maç dengede giderken skoru değiştirecek oyunculara sahip.
    ancak, sen hakem olarak rakibi öne geçiren bir karar verirsen işte o zaman olayın rengi tamamen değişiyor.
  • 4
    şayet kötü oynarken de kazanılacak bir spor müsabakası yapılıyor ise büyük bir yanılgıya düşen taraftar tipi.

    çok uzağa gitmeden 26 ocak 2019 göztepe galatasaray maçı'nı hatırlarsak nelerin pamuk ipliğine bağlı olduğu daha iyi anlarız. bu maçın 2. devresinin hemen başlarında haksız bir penaltı ile geriye düşecektik. şansımız yaver gitti ve rakip penaltıdan yararlanamadı. o gün maçın bataklık bir zeminde oynandığını ve takımın 14 haziran 2020 çaykur rizespor galatasaray maçı'nda sergilediği futbola benzer bir performans gösterdiğini söyleyebiliriz. kaçan penaltı gol olsa o maç dönmezdi. maç dönmediği için rakibin 8 puan gerisinde kalıp şampiyonluğu da bir nevi kaybedecektik.

    hakemin işi adil olmaktır, takımların eforuna göre zaten kimse si...mez diyerek boş vermek değildir. bazen bir hatalı karar sadece 2 veya 3 puanı değil koca bir sezonu etkiyebilir. bu hata ister son maçta olsun ister 10. haftada olsun farketmez.
  • 5
    şimdi şöyle bir gerçek var ki en azından türkiye'deki taraftarlar iki yüzlülük yapıyorlar ve bizim için de aynısı geçerli.

    fenerli, beşiktaşlı kaybedilen maçtan sonra hakeme sallayınca rakip taraftarlar ağlamayın, oynayın diyorlar.

    çoğu yerde galatasaray taraftarı kendilerinin diğer taraftarlardan üstün olmasının sebebinin hatayı kendi camiasında araması olduğunu belirtiyor. bir paragraf açayım burada, esasen kimsenin kimseden üstünlüğü söz konusu değil, sübjektif yargı bunlar.

    sözlükte de aynı bu durum. hakem hiçbir hâlde senin maçına olumsuz etki edemez, etmemeli, istediğin kadar kötü oyna, hakemin görevi kötü oynayan takımları kararlarıyla cezalandırmak değil.

    işte burada kaçırılan nokta burası, bu hakemi eleştirmeyelimci olarak tavsif edilen kişilerin hakemi olumlaması gibi bir durum yok.

    hakem yüzde 20 etkilediyse senin takımın yüzde 80 etkiledi.

    dünkü maç al 2-0 değil de 2-1 olsun, galatasaray iki pas yapmaktan acizdi dün. sakın bu yorumum yanlış anlaşılmasın, burada 2-1 olsun dediğim nihai sonuç, yoksa fark 1'e inince tabii ki o reaksiyonla her şey değişir, maç da çevrilebilir. benim demek istediğim hani deneylerde tüm değişkenler sabit alınıyor ya o mantıkta, yani galatasaray dünkü maçı sabaha kadar oynasaydı kazanamazdı, gol de atamazdı.

    hakemi eleştirelim hatta düdük dahi astıralım.

    ama burada hakemden daha önemli bir durum var, takımımız sanki hiç birbiriyle tanış olmayan 10 kişi görünümündeydi dün, pas, şut, çalım, defans hiçbir şey yoktu, hani kötünün iyisi desen o bile yoktu, muslera'yı ayrı tutuyorum zaten muslera'nın sakatlığı da tuz biber oldu, bir an önce döner inşallah aramıza.

    çok da haksız olmayan taraftar.

    (bkz: 14 haziran 2020 rizespor galatasaray maçı)
  • 8
    doğrusu "hakem evet kötüydü ama galatasaray top oynamadı ki sıra hakeme gelsin" diyenler olacak. sen maça hiç hazırlanma, halı sahaya ter atmaya çıkmış adamlar gibi top oyna, ikili mücadeleden kork, sonra hakem kötüydü de. be kardeşim sen çatır çatır oynarsın da hakem seni biçer o zaman ilk suçlu hakemdir. evet yaşar kemal uğurlu taraflı maç yönetmiştir hatta neredeyse tüm takdir hakları rakipten yanadır, moroziuk denen adamı 3 kere atması gerekirken sarı bile vermemiştir. lakin ben galatasaraylı isem önce takımın çabasına bakarım.
    maça rezalet başladın, rezalet de bitirdin bu kadar.
    mesela hakem ofsaytı kaldırmasa da saracchi ne yapmış ona bakarım. ikinci golde mariano çabalamış mı ona bakarım. senin takımın lemina hariç hiçbir reaksiyon göstermiyorsa hakem konusu ikinci plandadır.
    ben galatasaraylıyım kardeşim. ben önce kendi takımıma bakarım.
  • 10
    bazı maçlara göre bu kişilerden birisi de benim. takımımız 14 haziran 2020 çaykur rizespor galatasaray maçında kazanmak için ne yaptı diye bir sormak lazım. onyekuru'nun şutu dışında pozisyonumuz yok. çaykur rize'nin kullandığı penaltıda kaleciden dönen topa hareketlenen bir galatasaraylı futbolcu bile yok. eğer biz kazanmak için üzerimize düşeni yapsaydık o zaman hakemi konuşabilirdik. son 6 maçta 1 galibiyeti bulunan ve düşme hattında olan takıma karşı falcao ve seri gibi yıldızların olduğu kadro ile pozisyona giremiyorsan hakemden önce aynaya dönüp kendine bakman gerekir.
  • 12
    rakipleri geçmenin veya başarının vizyonu olarak nitelendirilemeyecek durumdur. uzun bir maratonda her maç çok iyi oyunla kazanmak beklenemez. şampiyonluk yolunda güzel oyun kadar çeşitli sebeplerle iyi oynayamadığın maçları da kazanmak çok önemlidir.

    burada "iyi-kötü oyun" ve "mücadele" ayrımı yapmanın daha doğru olduğunu düşünüyorum. hiç mücadele etmediysen, yeteri kadar isyan etmediysen hakem konuşmak doğru değildir. ancak hakem, senin oyununu sistematik bir şekilde haksız kararlar ile engellemeye çalışıyorsa burada bir sorun var demektir.

    "sen büyük takımsın, hepsini yenip geçeceksin", "hakemi de yeneceksin" vs. düşünceler her zaman doğru değildir. çok az da olsa futbol oynamış insanlar bilir, bir maçta hakem aleyhinize ciddi anlamda haksız kararlar veriyorsa, sizin en ufak sertliğinizde düdük çalıp rakibin sizi biçmesine izin veriyorsa o maça psikolojik olarak ortak olmanız zordur.

    14 haziran 2020 çaykur rizespor galatasaray maçı özelinde de net olarak art niyetli bir durum vardı. hakemlerin bu şekilde ince iş yapması bazen verdikleri bir penaltıdan çok daha fazla sonuca etki eder. bu tip maçlarda takımımızdan bir reaksiyon, isyan, daha fazla mücadele bekliyoruz bu ayrı. son yıllarda kadro yapımızın en büyük sıkıntısı, deplasmanlarda çok fazla puan bırakmamızın en önemli nedenlerinden biri de reaksiyon, isyan, bir felipe melo eksikliği.

    sonuç olarak her puan kaybının hakeme ve dışsal nedenlere bağlanması galatasaray'ın değil ezeli rakiplerin işidir ancak bu açık seçik hakkımız yendiğinde de susup sadece kendimize bakacağımız anlamına gelmemeli.
  • 13
    ben galatasarayın türk futbol tarihinin en başarılı kulübü olma sebebini biraz da bu arkadaşların bu renktaşların varlığına bağlıyorum. bu eleştiri kültürünün (bazen dozunun fazla kaçmış olmasına rağmen) kulübün yöneticisinden taraftar gruplarına kadar sirayet etmiş olması , yetki sahiplerinin bir şekilde daha dikkatli hareket etmelerine sebebiyet vermektedir. ben bu gruba dahil değilim, bazen bu gruba ben de sinirleniyorum ve yok artık diyorum fakat sakin düşündüğümde bu grup mensuplarına iyi ki varlar diyorum. bu grup sayesinde bu camianın içerisinden bir aziz yıldırım bir ali koç çıkmıyor ve iyi ki çıkmıyor.
    bu başlıkta hakem diye özellikle belirtilmiş ama konunun özü bence eleştirilebilir olmak ve farklı yönlerden bir camianın olaylara bakabilmesi.
  • 14
    galatasaray taş gibi top oynadığı halde hakem tarafından doğrandığı zamanda da çıkıp "abi hakem bizi doğradı" diye dert yanmaması gereken taraftar kesimi.

    lütfen arkadaşlar galatasaray taş gibi top oynadığı halde de kaybettiyse kesinlikle hakemi de yenmeli. ne demek "hakem bizi doğradı?"
    sonuçta hakem maçı tarafsız yönetmese de, hakkını vermese de, seni lime lime doğrasa da galatasaray yenmeli çünkü galatasaray yenmeli yani.
    kıssadan hisse galatasaray yenmeli arkadaşlar lütfen.
  • 15
    "galatasaray kötü oynadı ama yine de hakemi eleştirelim"cilerden olsaydık beşiktaş sözlük'te, fenerbahçe sözlük'te yazıyorduk.

    bizi diğerlerinden ayıran özelliklerimizden biri öz eleştiri yapabilme yetimiz. önce kendimize gömeriz, sonra başka faktörlere giydiririz. galatasaray olarak beşiktaş'a, fenerbahçe'ye vs. fark attıysak -özellikle- son 10 yılda, bunu biraz da "galatasaray kötü oynadı, hakemi eleştirmeyelim" bakış açımıza ve bu bakış açısının getirdiği vasatlığa tamah etmeme durumuna borçluyuz.

    (bkz: 14 haziran 2020 çaykur rizespor galatasaray maçı)

    önce bu: https://gss.gs/qxv.jpg
    sonra bu: https://gss.gs/9eQ.jpg
  • 17
    abartmamak koşulu ile haklı bulduğum topluluk. yani tamam galatasaray'ın hakkını tabi savunalım, savunmalıyız da. ancak galatasaray kötü oynadıysa bunu da dile getirmeliyiz. rakiplerimiz kendilerine kıyaklar yapılan maçlardan sonra bile hakem hakem diye ortalığı ayağa kaldırdıkları için bugün böylesine acınacak bir durumdalar. suçu bir kere bile kadrolarında aramadıkları için.

    sen bugün yaşar kemal uğurlu, yada başka bir hakeme aldanırsan ne sofiane feghouli'nin sahada boş boş yattığını, oyuna hiç bir katkı veremediğini görürsün, ne de saracchi'nin her an hata yapmaya, saçmalamaya müsait dengesiz ve savruk oyununu. ondan zevksiz giden bir maçta 90 dakika boyunca tek bir olumlu hareket yapıp onda da skoru getiren adamı kahraman ilan edersin. ama işler böyle olmuyor. hakemlerin kusurlarını gördüğümüz kadar oyuncularımızın kusurlarını da görmeliyiz. onları oldukları yerden daha büyük yerlere koyup büyük beklentilere girmek beraberinde büyük hayal kırıklıkları getiriyor.
  • 18
    bizi rakiplerimizden ayıran özelliğimizdir. özellikle süper lig gibi liglerde hakemlere takılır kalırsan kendi hatalarını görmezsen bir arpa boyu yol katedemezsin.

    hakemi yenmek değil aslında olay. sahada sistem ve mücadele görmek. 14 haziran 2020 çaykur rizespor galatasaray maçı‘nda kaleye doğru düzgün şut çekememişiz, rakip sert oynayarak bizim takımı sindirmiş biz gelip burada hakem diyoruz. bu oyunla bugün yenilmesen yarın trabzon, başakşehir gelip yenecek zaten seni.

    önce sahada oyun görelim. en son hakem hatalarına bakarız. kimse kusura bakmasın 14 haziran 2020 çaykur rizespor galatasaray maçı‘ndaki aciz görüntümüzü unutup hakem konuşamam.
  • 19
    hakem yüzünden kaybetmek başka şeydir, leş gibi futbol oynayıp, aldığın paranın hakkını vermeyip utanç verici şekilde kaybetmek başka bir şey.

    ikinci durum olduğunda çıkıp ama hakem kötüydü diye şikayet etmek tribün jargonunda ağlamaya girer.

    fenerliler ağlar, beşiktaşlılar ağlar.

    galatatasaraylılar ağlamaz.

    onlar utanır ve nasıl daha iyi olabiliriz diye kafa patlatır.
  • 20
    hatırlayanlar olacaktır. 1 mayıs 2018 real madrid bayern münih maçında, taraflı tarafsız herkese göre, hakem cüneyt çakır bayern münih'i kelimenin tam manasıyla doğramıştı. buna rağmen maç sonu açıklama yapan hiçbir bayern münihli futbolcu ya da teknik ekipten biri hakem hakkında konuşmadı. özetle, hepsi gelecek sezon daha iyi ve güçlü olmak zorunda olduklarını ifade ettiler. hakemle ilgili gelen ısrarlı soruları ise basitçe geçiştirdiler. ki bahse konu maç şampiyonlar ligi yarı final rövanş maçıydı! kendilerinden hiçbir zaman haz etmesem de, bayern münih'e olan saygım misliyle katlanmıştı.

    eğer galatasaray, bir anadolu deplasmanında kötü, vasat altı bir futbol oynuyorsa, aleyhimize hakem hataları olsa bile, ilk bakmamız gereken yer kendimizdir. büyük olduğumuzu iddia ediyorsak, büyüklüğün gereği budur.

    harcanan parayı, kulüp tarihini ve camia büyüklüğünü baz alarak, galatasaray adına yakışır bir oyun gücü ortaya koysak, hangi hakem bir anadolu maçını kaybetmemize sebep olabilir ki?
  • 22
    boku çıkarılmıyorsa olması gereken ve daha iyiye gitmeyi sağlayan bir düşünce yapısına sahip olan taraftarımızdır. ancak bazen bunun boku çıkarıldığı için antipatikleşmektedir. şahsen ben de kötü oynadığımız bir maçtan sonra hakemi konuşmayı düşünemiyorum. evet varsa hataları tabi ki söylüyorum ancak ana konum bu olmuyor, olmamalı. en güncel ve güzel örnek son rize maçı* buna. fatih hoca maç sonu hakemi hiç konuşmadı ve rize'nin bizden daha iyi olduğunu söyledi. bu bile bize bir şeyler anlatmalı. biz büyüklüğümüzü fenerbahçe ya da beşiktaş gibi hakeme, tff'ye ağlayarak elde etmedik. yeri geline hakemi de sahaya gömerek elde ettik. bu nedenle hakem hataları söylenmelidir ama kötü oyun varsa ortada ön planda hakem olmamalıdır.
  • 25
    zamanında hocayı da mustafa cengiz'i de en ağır şekilde eleştirmiş biri olarak "hakemi eleştirmeyelim"ci arkadaşlara katılmadığımı belirtmek isterim.

    "hakemi de eleştirelim ama oyuna da, hocaya da bakalım" diyorlarsa hemfikirim.

    fakat sadece kötü oyun üzerinden hakemi aklamak doğru gelmiyor.

    biz kendi kapımızın önünü süpürürüz ama başkası da bizim kapımızın önüne çöpünü dönmeyecek.
App Store'dan indirin Google Play'den alın