• 5551
    galatasaray sözlük dışında takip ettiğim bir galatasaray platformu yok. burada yazılanlar dışında sosyal medyada arkadaş listemde yer alan galatasaray taraftarlarının paylaşımlarını görüyorum bazen, ya da ekşi sözlük gibi platformlarda yazılanları okuyorum.
    şahit olduğum yazılanlar ışığında söylemek istiyorum ki bugünlerde geldikleri nokta beni ciddi anlamda üzmektedir. çoğunun genç olduğunu varsayarak galatasaray taraftarı özelinde gençlerimin bu hale gelmesi gerçekten üzücü.
    hangi hal derseniz;

    1- dursun özbek ve yönetim konusu : bu adam medyada yer alan bir çok yorumcuya göre iyi niyetli ama beceriksiz. bana göre ise hem iyi niyetli değil hem de cidden beceriksiz. hiç bir süreci doğru idare edemediği gibi kardeşini, yeğenini vs. kulüpte çeşitli görevlere getirmesi, medyaya yalan haber servis etmesi gibi bir çok skandal olayın arkasında bu adam var. daha düne kadar hemen herkes kombine almam, store'dan alışveriş yapmam vs. derken bugün 3-4 transfere tav olup demirören dönemindeki bjk taraftarı gibi kombine yenilemeye, alacakları formaları seçmeye başladılar. başkalarından duruş beklerken hani nerede senin duruşun? bir asırdan fazla bir geçmişi olan bir kulübün dursun ve şürekası tarafından rezil edilmesine karşı tepki gösteremeyen, bir duruş ortaya koyamayan galatasaray taraftarı için üzülüyorum...

    2- igor tudor meselesi : bana göre kesinlikle kötü bir teknik direktör. galatasaray'ın başında bulunduğu süreçte taktik bilgisinin eksik olduğunu hissettirdi bana. tahminimce kriz yönetimi konusunda da belki fevri yapısı belki de tecrübe eksikliği nedeniyle yetersizmiş gibi geliyor. bu nedenle eleştirilmesi bence normal. eleştirilmesi kadar savunulması da normal başkalarınca. belki bir başkası benim görmediğimi görüyor olabilir olumlu anlamda. ama benim üzüldüğüm nokta ne eleştirilmesi ne de savunulması. tudor'a ciddi haksızlık yapılıyor. bir insanın kötü teknik direktör olması ona haksızlık yapabileceğin anlamına gelmiyor. önce komisyoncu denildi. kendi vatandaşlarını transfer edecek denildi. öyle bir şey olmadı. önce semih tudor'un prensi denildi. gönderilince takımdaki çöpleri temizlemek onun zaten görevi, bunun için onu mu öveceğiz dendi. medyada güvenilir isimler sneijder'i gönderen yönetim, tudor değil derken tudor sevilmediği için ali naci gibilerin sözüne bakılıp tudor istemiyor sakız oldu milletin ağzına. tam da dursun'un istediği gibi yönleniyor galatasaray taraftarı. dursun taraftarla resmen istediği oynuyor, taraftarı istediği gibi şekillendiriyor. hedefte hep teknik direktör var.. takım kötü gittiğinde hocaya tepki % 80 ise başkana tepki % 20 oluyor.. "fikri hür" galatasaray taraftarı dursun gibi bir çapsız tarafından bu şekilde yönlendirildiği için, eleştirmekle haksızlık yapmak arasındaki çizgiyi koruyamadığı için üzülüyorum...

    3- sneijder meselesi : beni en çok üzen mesele... sneijder benim kafamdaki takımda muslera'dan sonra ilk 11'e yazılacak ikinci adam. hakkındaki eski gücünde olmadığı yönündeki eleştirilere katılmakla birlikte bizim takımda ciddi bir futbol aklı eksikliği olduğu için sneijder bizim için çok gerekli bir oyuncu. o olmadığı zaman takım belki yeteneklerinden çok şey kaybetmiyor ama aklını kaybediyor. bu yüzden gitmesini kesinlikle istemiyorum. üstelik galatasaray kültürüne yakışmayacak şekilde mobbing yapılarak, ali cengiz oyunları ile gönderilmek istemesine de öfkeliyim. taraftarın bunu engellemek için organize ve ses getirecek tepkiler vermesini de istiyorum. ancak burada yazılanları verilen tepkileri okudukça şaşırıyor ve üzülüyorum. adeta öfkeden düşünme yetisini kaybetmiş bir grup her şeye herkese saldırıyor, daha dün gelen belhanda'ya bile.. sneijder giderse galatasaraydan vazgeçecek, taraftarlığını askıya alacak adamlar var. çok yazık. söz konusu galatasaray ise sneijder kim yahu? kaldı ki sneijder bir cevad prekazi, bülent korkmaz, hakan şükür, hagi gibi bayrak adam olmadı hiç. takımın ilk resmi maçından 1 hafta öncesine kadar tatil yapan bir ikinci kaptandan bahsediyoruz. birinci kaptanın daha ruhsuz olması, daha kötü olması vs. sneijder'i haklı yapmıyor. sneijder bugün galatasarayda oynuyorsa bu aldığı maaşın yüksekliği (bizim takımdaki çöplerin aldığı maaşlarla kıyaslayınca yüksek değil ama piyasa şartlarında çok yüksek), eşinin istanbulda mutlu olması vs. galatasaray'ı sahiplenmesi falan değil. hiç bir futbolcu için galatasaray'dan vazgeçilmez ama sneijder gibi sadece çok iyi oyuncu olan bunun dışında galatasaray'la manevi bağı olmayan bir futbolcu için asla vazgeçilmez. sneijder gidecek diye gönül verdiği takıma küsecek olan taraftarı gördükçe daha çok üzülüyorum....
App Store'dan indirin Google Play'den alın