262
bir mucize gerçekleşti ve üç puan aldık. muslera sana helal olsun: bu takim senin sayemde şu an yarışta: böyle kaleci bir daha gelir mi ? keyfini çıkaralım.
264
rezalet bir oyunla muslera sayesinde 3 puanı aldığımız maç. eğer kalede muslera değil de başka bir kaleci olsa muhtemelen alanyaspor güle oynaya 3 puanı alır evlerine dönerdi.
265
taraftarlarımızın rezalet oyuna çok da takılmaması gereken maç. kötü giden serileri böyle maçlar bitirir, sonra takım yavaş yavaş havaya girer.
5 maçın 4'ü içeride derken en zoru alanya maçıydı ve takım zaten enkaz gibiydi. hem rakip güçlüydü hem de biz kötüydük yani.
ayrıca takım 1-0'ı bulana kadar güzel oynadı. gol iptal olunca biliyorduk ki yine atacaktık. sorun golden sonra geriye çekilmemizde. onu da çözmek zorundayız.
şimdi psg maçını az hasarla(u: :() atlatıp ankaragücü'nü yenmemiz gerekiyor.
266
bu maç hakkında üzerinde en çok düşünülmesi gereken şeyler bana göre şunlardır:
1) 2. yarıda rakibe o kadar kafayı nasıl vurdurduk? sanki gol yemememiz bir mucizeydi.
2) yine 2. yarıda rakip bastırırken nasıl kontraya çıkamadık?
3) ilk yarıda rakip ömer’in kanadına çok adamla basarken oyunun yönünü bir anda terse çevirip atağa neden çakamadık?
4) alan parselasyonumuz neden çok iyi değil?
5) rakip ataklarında beklerimiz ile stoperlerimiz arasına nasıl öyle korkunç toplar düşebiliyor?
maçı tribünde yüreğim ağzımda izledim.
268
kalemize o topların nasil girmedigini cozemedigimiz maç. sadece muslera ile aciklayamiyorum. iyi bir adrenalin yüklemesi yaptık. eve dönerken bunun etkisi ile araç kullanırken uykumuz gelmedi... teşekkürler galatasaray.