• 475
    bu sistemde en iyi ikili yine hakan şükür-arif erdem ikilisiydi. hakan şükür zaten pivot santrfor olarak oynuyordu arif ise gezici olarak oynuyordu; bir bakıyorsun kanatta bir bakıyorsun orta açıyor hakan'a falan. aynı zamanda gol de atıyordu.

    90'ların sonu ve 2000'lerin başında çift santrforlu bu sistemler hep böyle efsane ikilileri yarattı; manchester'da andy cole-dwight yorke, arsenal'de henry-berkamp, inter'de ronaldo-vieri vs. bir ton örnek verilebilir.

    yıllar geçsede benim de favori dizilimimdir. gerek menajerlik oyunlarında gerekse fifa'da falan çift santrfordan şaşmam. tek santforlu boktan sistemler yerin dibine batsın. bana çift santrforları verin :(

    maalesef imparator bile 96-2000 ve 2011-2012 aksine tek santforla oynuyor.

    4-4-2 kadar güzel bir sistem mi var ya hastasıyım resmen fetiş gibi bir şey.
  • 478
    en sevdiğim, eskidiği düşünülen ama eskimeyecek olan sistemdir.

    guardiola, kloop gibi hocalar modern sistem, modern futbol anlayışından bahsediyorlar. eyvallah, bizim modern futbol sevicileri de tapıyor bunlara, eyvallah ama o bütçelerinde ki futbolcularla her sistemi oynar, her modern anlayışı yaparsın zaten.

    11-12 zamanı elmander'li 4-4-2 ne kadar güzel işlemişti. iki kanat oyun kurucu kanattı. hem ters hem normal oynuyorlardı. ama prime selçuk ve melo vardı. prime elmander vardı. bu 3 mevki çok önemli 4-4-2 sistemin de. simeone'nin atletico'ya senelerdir oynattığı sistem bu zaten. 4-4-2 görünümlü 4-4-1-1. adam her türlü başarılı oldu. finali getiremedi sadece. barça, real, city, psg gibi bütçesi olsaydı, her istediğini alırdı.

    falcao/diagne'nin arkasına gezen sahte 9 bulabilsek, o kadar güzel olacak ki. örnek talisca. atletico'da griezmann ne kadar önemliydi. fenerbahçe'nin zico'lu en iyi zamanında alex ne kadar önemliydi. 4-4-2 görünümlü 4-4-1-1 çıkıyorlardı, ucl'de bile başarılı olmuşlardı hatırlarsanız.

    biz de alex gibi oynayan akbaba var. tam biçilmiş kaftan ama bir daha eskisi gibi olamayacak sanırım. güncel kadromuz da babel o görevi yapabilir mi sanmıyorum. hoca keşke denese bir süre. ileri de falcao/diagne, arkasında gezen babel, sağ kanat feghouli, sol kanat gezen belhanda, sol göbek seri, sağ göbek nzonzi. görmeyi çok isterdim.
  • 479
    emre akbaba - uygun bir forvet ikilisi ve sofiane feghouli + younes belhanda * kanatlarda oynarsa belki kotarılabilecek sistem. orta ikili de pas oyununa katılabilmeli. direkt çapa diye tabir edilen futbolcular orada olmamalı. jean michael seri - steven nzonzi orada oynayabilir sanki daha önce net izleyen kişilerin yorumlarına göre konuşursam (u: ben ne fulham maçlarını takip ederim ne de roma, 3-5 defa izlemeyle de değerlendirmek istemiyorum ikisini de)

    ancak elimizde ne uygun forvet var * * ne de emre akbaba ya da tarzı bir adam. haliyle bu sistemle oynayamayız.
  • 481
    aslında tüm taktiklerin temeli olduğunu düşündüğüm diziliş. daha da doğru ifadeyle: bir takım hangi taktiği oynuyorsa oynasın asgari olarak 4-4-2’nin yükümlülüklerini yerine getirecek şekilde kadro planlaması yapmak zorunda.

    demek istediğimi sadece forvet hattına bakarsak bile anlayabiliriz: ceza sahası içine top gönderdiğiniz zaman en az iki futbolcunuzun ceza sahası içinde olması lazım. ancak bu şekilde 4 defansın arasında markajdan kurtulabilirsiniz. 4-4-2 veya 3-5-2 oynuyorsanız zaten ceza sahasında iki oyuncunuz vardır. 4-3–3 veya onun varyasyonu olan taktiklerle oynuyorsanız (varyasyon derken 4-2-3-1 gibi taktikleri kastediyorum okan koç gibi 4-3-8’i değil) kanat oyuncularınızdan bir tanesi sürekli olarak ceza sahası içine topsuz koşu yapan tarzda olmak zorunda. (illa kanattan olmak zorunda degil tabi ortasahadan da olabilir ekstra koşu ama çoğu teknik direktör kanattan olmasını tercih ediyor.)

    guardiola’nın barcelona’sının kadro planlamasına bakarsak kanatlardan birinin pedro olduğunu görürüz. tudor’un ilk maçlarında tolga ciğerci’nin çok gol atma sebebi bu. 14-15 sezonunda hamzaoğlu’nun takıma yasin’i monte ettikten sonra takımın yükselişinin sebeplerinden biri de bu. lucescu’nun kurduğu milli takımın çok iyi pas yapıp bir türlü gol atamaması da ceza sahasına ikinci bir oyuncu sokamayışındandı. keza 10 eylül 2018 isveç türkiye maçında emre akbaba’nın sonradan oyuna girmesiyle 2 gol bulması da ceza sahası içine koşu yapan bir oyuncu olmasına bağlı. büyük takımlarda artık sadece çizgiye basan oyuncu diye bir şey yok zaten. manchester city ve liverpool’da kenar oyuncularından birisi ceza sahası dışında oluyorsa diğeri mutlaka ceza sahası içinde oluyor.

    orta saha ve defans için gereken azami 4 oyuncuyu ise şimdi uzun uzun anlatmak istemiyorum. zaten forvette yazdığım mantığın aynısı. sadece defans için bir örnek vermek gerekirse juventus’un conte’li 3-5-2 ikisinin bir beki defans ağırlıklı lichtsteiner diğer beki eski bir ortasaha oyuncusu olan asamoah’tı. guardiola da 3’lü oynadığında bir beke sane’yi koyarken öbür beke daha defansif bir oyuncu koyuyordu.
  • 482
    şahsen ben dizilişlere inanmam, sistemlere inanırım.
    burada bu diziliş için aranan oyuncu profilleri:

    gol atan, mümkünse hareketli bir forvet.
    pivot özellikleri olan, pres gücü yüksek top ayağına yakışan bir forvet.

    oyun kurma özelliği olan, pres gücü yüksek mümkünse ters ayaklı iki orta saha kanadı.
    pozisyon bilgisi ve tekniği üst düzey skorer* bir orta saha.
    pozisyon bilgisi üst düzey, mücadele gücü yüksek, tempolu, bir 8 numara kadar top ayağına yakışan hava topu konusunda başarılı bir defansif orta saha.
    pas oyunu, içeriye havadan yerden top kesme konusunda başarılı, savunmada pozisyon hatası yapmayan en az biri tempolu, en az biri oyun kurma konusunda başarılı iki bek.
    beklerin sık sık boşalttığı bölgeyi iyi kapatacak, orta sahadan geçen topları kolaylıkla süpürebilecek biri hızlı biri lider özellikli iki stoper.

    şimdi, bu adamları verin bana 1-1-1-1-1-1-1-1-1-1-1 oynatayım.

    mesele topu rakip kaleye en hızlı şekilde indirerek golu yapacak oyuncuyu en uygun şekilde topla buluşturmak.

    aklımıza gelen 4-4-2 takımları da bunu çok iyi yapan takımlar.

    çift santraforlu sistemler 4'lü savunmaların baş belasıdır. topu rakip ceza sahasına hızlı indirebiliyorsan o 2 forvet karşısında de ligt ramos olsa bi şekilde golunu atar. ancak forveti ikilemek için orta sahada 1 kişiden feragat edersin. kalabalık içinde o topu hızlı şekilde ileri taşıyabilecek nitelikte oyuncuların yoksa, veya bi şekilde rakip seni durdurabiliyorsa maçtan farkla yenilgiyle bile ayrılabilirsin.

    şimdi hayal edin, pogba modric orta ikilide olsa takımın geri kalanı da orta seviyede ama yukarıda bahsettiğim özellikte adamlar olsa o takım kamyon yüküyle pozisyona girer her maç. çünkü bu ikilinin topu ileri taşıma konusundaki portföyleri çok geniş, bir pozisyon içinde top sürmesini engellesen kısa pasla, pas kanallarını kapatsan uzun pasla hepsini kapatsan fizik güçleriyle çalım ata ata yıka yıka yine çıkarlar.

    neyse, uzatmayayım.
    4-4-2 sevdamızın altında yatan bu tempolu hücum futbolunun en büyük önkoşulu topun hızlı dolaşması ve yüksek yüzde ile ileri oynanması.
    bizim takımımızın en büyük eksiği ney? topun hızlı dolaşmaması, kapanan rakip karşısında yana geriye sürekli pas yapmamız.

    seri topu hızlı koşturma konusunda faydalı olabilir ancak nzonzi prime zamanında bile tempolu olmayan birisi. hayalimizdeki oyunu oynayacak kadronun 4-4-2 dizilimindeki orta saha ikilisi seri-nzonzi olamaz. nitekim kanatları da feghouli-babel olamaz.

    hatta belhanda sol kanatta iş yapar desen babel ileri ikiliden birisi olamaz. bu oyuna tek uyacak yer savunma 4lümüz.
    linnes marcao luyindama mariano özellik olarak yukarıda saydığım özellikleri taşıyor.

    ama zaten ben terim'in bu oyunu oynamak istemediğinden de eminim. yoksa ne seri ne nzonzi ne de babel alınırdı. bu yıl sıkıcı bir pas ve pozisyon futbolu izleyeceğiz.zamanla kadro oturunca oyun gücümüz ciddi derecede artacak ve bence 10 maçlık falan bir galibiyet serisi bile yakalayabiliriz ts deplasmanına kadar. ancak özellikle deplasman maçları sonrasında burası hücum planı eksikliğini eleştiren girdilerle dolacak. neden? çünkü temposu düşük bir takımız ve pozisyon futbolu oynayacağız. ancak devre arası yapılacak muhtemel bir bek değişimi sonrası oyun yine yükselişe geçecek, topu daha hızlı taşımaya başlayacağız.

    anahtar kelime: topu rakip ceza sahasına hızlı taşımak.
    farkı belirleyen unsur: rakip ceza hızlı geldiğinde rakip takım halinde yerini alamayacak ve o boşlukta iki tane forvet en az bir tane orta saha oyuncusu olacak. bu muazzam bir hücum üstünlüğü sağlar. doğru koşular doğru paslar ile sık sık 4 5 gollu maçlar izetirsin.
    galatasaray neden oynayamaz: topu bırakın rakip ceza sahasına hızlı taşımayı, kendi ceza sahamızdan orta sahaya bile yavaş ve dolaştırarak getiriyoruz. zaman zaman marcao dışında topu oyunu hareketlendirecek şekilde oyuna sokan oyuncumuz yok.
  • 483
    kadro olarak eğer falcao da gelirse uygulanabilir olduğu düşünüyorum. nzonzi ve seri bence orta ikili olarak biçilmiş kaftan. bu ikilinin en büyük destekçisi ise sola yakın belhanda ve sağa yakın feghouli bence gayet yeterli. santraforda falcao için söylenecek olumsuz bir sözüm zaten yok.ve şu ana kadar saydığım topçularımız futbol aklı olarakta gayet üst seviyelerde.

    ancak beni düşündüren en kritik pozisyon yardımcı forvet pozisyonu, elimizde futbol aklı olarak gayet yeterli olan bir babel var. ama o pozisyon için beni asıl heyecanlandıracak isim emre mor olacaktır. eğer emre'yi zeka, mental adına ne dersek diyelim birazcık babel'e yaklaştırabilirsek başka bir takım olabiliriz. yine çok tempolu takımlar karşısında hem yardımcı forvet hem de belhanda pozisyonu ben de soru işareti yaratmıyor değil. yine de nzonzi ve seri vaadi ümitlenmemi sağlıyor, mutlaka denememiz gerektiğini düşünüyorum.

    son olarak eğer aynı formasyonu falcao yerine diagne'li düşünürsek kesinlikle olmaz diyorum. top tutma, sırtı dönük oyun, dikine oyun, doğru koşu, doğru pas, duvar olma, pozisyon alma vb. hepsine falcao ile çok bariz kalite farkı var ve pozisyon olarak tamamen oyunu bozacak bir yapıda. bu oyunu kaldırabilmek için her bir parçanın çok doğru işlemesi, en kötü gününde ve formsuz bile olsa doğru pozisyon almayı becerebilmesi ve full konsantre olması lazım. diagne konsantrasyon tarafını dahi sağlayamacak profesyonellikte, zaten en büyük handikabıda profesyonellik konusu. dolayısı ile diagne ile kesinlikle düşünmememiz gereken bir formasyondur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın