ilk defa beğenmediğim bir on bir çıkardı hamza hoca. değişiklik konusunda çok kötü olsa da ilk on biri seçerken tam tersi iyi kararlar veriyor hoca diyorduk maçtan önce, nazarımız değdi anlaşilan. sadece geçen hafta değil, haftalardır berbat performans sergileyen umut bulut'u kesmemesini geçtim kadroda en fazla ilk onbiri hakeden isimlerden olan yasin'i kesti. tamam yasin trabzon maçında kötü bir 45 dakika oynadı ama diğer oyunculardan da iyi oynadı diyeceğimiz kimse yoktu. hatta sneijder dışında mücadele eden oyuncumuz yoktu sahada. hadi yasin'i kestin diyelim onun yerine bari birazcık formayı hakeden bir isim oynatmak yerine neden olcan'la başladı maça anlamak güç.
kötü kadro tercihlerinin yanında sneijder'in de cezalı olması iç sahadaki her zamanki baskılı başlangıcımızı yapamamamıza neden oldu. ilk yarıda emre çolak'ın arada bir kıpırdanmaları dışında organize olamadık hücum bölgesinde. selçuk'un mancini döneminde başlayan ceza alanına girme sevdası depreşince defans dörtlüsü ve melo dışındaki bütün oyuncularımız rakip ceza sahası önünde toplanıp top beklemeye başladı. selçuk'un tabiki ceza sahasına girmesi lazım. bunun ekmeğini yediğimiz maçlar oldu son dönemlerde. ama ikili orta saha oynarken ve sneijder de oyunda yokken ileri gitmesi melo'nun yalnız kalmasına neden oldu. topu rakip ceza sahasına taşımakta çok zorlandık. yine de beceriksizliğimizden atamadığımız birkaç pozisyon bulmayı başardık.
devre arası herkesin beklediği; umut ve olcan ikilisinden en az birisinin çıkması gerektiğiydi. ikisi ilk yarıda takımımızda en çok koşan iki isim olmakla sadece koşu mesafesi denen istatistiğin ne kadar gereksiz olduğunu göstermekten başka bir işe yaramadı çünkü. aslında sistem olarak forvet çıkarmak çok akıllıca bir değişiklik olmazdı ama bizdeki forvet umut olunca oraya stoper bile alsak daha faydalı oluyor. umut ve olcan'ın bu kadar kötü oyununu herkes gibi hamza hoca'da farketmiştir diye düşünürken aynı oyuncular sahaya çıkınca çok büyük hayal kırıklığına uğradım. hocanın bu ısrarları kendi kariyerine mal olacak artık. biz ders almasını beklerken, bu isimler üzerinde israr etmesi gün geçtikçe daha fazla taraftarı karşısına almasına neden oluyor.
45 dakika tahammül ettiğimiz olcan'ın ve umut'un çıkması için tribünler yasin lehine tezahürat yapana kadar bir 15 dakika daha bekledi hoca. tribünlerin hep bir ağızdan yasin diye bağırması her ne kadar yasin açısından iyi olsa da hocanın otoritesi açısından bir o kadar kötü. en ufak bir hatanın çok pahalıya mal olacağı şu haftalarda hocanın acilen bu ısrarlarından vazgeçmesi gerekiyor. bütün hatalarına rağmen kulüp tarihine adını yazdırmak hala kendi elinde hocanın.
bruma'nın ve özellikle yasin'in oyunda olmasının hücumsal anlamda takımı ne kadar etkilediği apaçık görüldü bu maçta. ilk 60 dakika adeta prandelli döneminden kesitler sunan takım bir anda baskı kurup çok net pozisyonlara girmeye başladı. yasin sol tarafı otobana çevirdi resmen. seyircinin desteğini hissedince müthiş bir özgüvenle oynadı. nitekim golü de onun aldığı faullerden birisinde bulduk.
tüm oyun planı 0-0'a yatmak üzerine kurulu bir takıma karşı kazanmak çok önemliydi. bu tür galibiyetler bize büyük moral verirken, rakip takımlar açısından heves kırıcı olur. yine de sonraki maçlar için kadroda endişelenmemiz gereken başka konular var. sabri kadroya döndüğünde iyi bir oyuncu olmadığını ama kadrodaki diğer bekleri düşündüğümüzde alternatifinin de olmadığını yazmıştım. ilk maçlar iyi oynasa da zaman geçtikçe alternatifsiz olması oyun olarak tekrardan dibi görmesine neden oldu. o kadar kötü oynuyor ki aynı performansı yabancı bir oyuncu sergilese çoktan takımı sabote etmekle suçlanmıştı medya tarafından. hamza hocanın çok acil bir şekilde müdahale etmesi lazım sabriye. yoksa kalan 6 maçta çok başımızı ağrıtır. diğer endişelenmemiş gereken mevzu ise melo'nun cezalı duruma düşmesi. olcan'la sinirlenip çok gereksiz bir pozisyonda gördü kartı. gerçi tffnin en büyük tetikçilerinden olan mete kalkavan her türlü gösterecekti ona kartı ama bu şekilde görmemesi gerekiyor. hamit'in de sakat olduğunu düşünürsek akhisar deplasmanında aynı anda bu iki isimden yoksun olmamız çok zorlayacak bizi. üstelik chedjou da çok gereksiz bir şekilde cezalı duruma düştü. işimiz çok zorlaştı akhisar'a karşı. diğer yandan emre çolak'ın sürekli dalgalanan performansının yükseldiği döneme denk gelmemiz ve sneijder'in on bire dönecek olması sevindirici.
6 maçımız kaldı. artık rakiplerin ne yaptığına bakmadan kendi göbeğimizi kendimiz kesmeliyiz. taraftar olarak bize düşen yıkıcı eleştiriler yapmak yerine kenetlenip takıma verebileceğimiz desteği maksimum seviyeye çıkarmak. bu 6 final oynanırken
aslolan galatasaray olduğu unutulmamalı.