• 28
    geçenlerde rastladığım bazı haberlerden anladığım kadarıyla; trabzonspor uefa'ya katılabilmek için 6 puan ilerisindeki fenerbahçe'yi yakalamak yerine, türkiye kupası'nı kazanmak için varını yoğunu ortaya koyacak. eğer trabzonspor bu maçı kaybederse; büyük ihtimalle eskişehirspor ve kayserispor'un gerisine düşerek 7.'liğe demir atacak, belki 7.'lik için de belediye ile kapışması gerekecek. her iki kulvarı da kotaracak bir kadrosu yok trabzonspor'un ve basında çıkan haberler doğruysa, trabzonspor türkiye kupası'nı seçti. hem böylelikle; iyi kötü bir kupa kaldırarak sezon başındaki vaatlerin tutulamaması imajını da bir nebze silip, taraftarın bir sonraki sezona moralli girmesini sağlayabilirler. yani: trabzonspor'da pek öyle "ya tamam, ya devam maçı!" havası yok gibi...

    kale... bilmiyoruz; yine franco oynayacak da, sezon sonu yaklaşırken adam hala eğreti. yine de bu maçta oynayıp oynamamasını tartışmak boşa efor ziyanı; izleyip izleyip karar verememeye devam. sezon sonunda daha net bir seçim yapılır.

    defans... lucas neill ve emre güngör. üst düzey markaj uygulayan ve kuvvetli sayılabilecek iki oyuncu; umut bulut top süremediğine ve adam geçemediğine göre, stoperlerimizin kuvvete pek ihtiyacı olmayacak. gutierrez ise daha kuvvetli, rakiple daha çok boğuşuyor, top kullanabiliyor; o biraz kapalı kutu. henüz trabzonspor'a tam uyabilmiş değil ama her an patlama yapmak için bekliyor; galatasaray gibi bir rakip de onun için bulunmaz fırsat. şenol güneş gutierrez ile başlar ya da skora göre sonradan umut'un yanına alırsa, "!!!belki!!!" servet çetin ihtiyacı baş gösterebilir. lucas neill zaten hazır kıta; hem rakiple boğuşabiliyor, hem marke edebiliyor. ama emre'den emin olamıyorum. emre güngör'ün çabukluğundan şüphem yok; top rakibe ulaşmadan kesebilen bir adam, orası öyle. gerçi 6 şubat 2010 kayserispor galatasaray maçı'nda emre'nin makukula ile ikili mücadeleye girip galip çıktığını çokça gördük ama; sakatlık korkusu yine de emre'nin tutuk oynamasına sebep oluyor bazen. mevcut kadroda servet'e 1 gram ihtiyaç duyuluyorsa sebebi budur zaten ya, neyse seneye ali turan geliyor. yani; gutierrez savunmanın üstüne doğru dribling yaparken emre güngör ne yapar tam emin olamıyorum ve servet çetin'in de rakibinin arkasından baka kalmasından aynı ölçüde tırsıyorum. umudumuzsun lucas neill.

    bekte sabri - hakan oynar ve buna keita'nın 14 mart 2010 galatasaray ankaragücü maçı'ndaki presi ile arda turan'ın olağan presi eklenirse; trabzonspor'a kanatları kullandırmayız. zaten kimseye kanatları doğru dürüst kullandırdığımız yok ama yine de kanattan çok gol yiyoruz. o nasıl oluyor? şöyle ki; orta sahamız çok dirençsiz, yarım daireye kadar "kolpadan" pres yapan ön liberolarımız eşliğinde koşan rakip hücumcu, sağlam stoperlerimizle muhattap olmamak için topu kanada açıyor. birebirde geçilmesi zor olan bek oyuncularımız, rakibin kanattan top sürmesine izin vermeyerek iyi bir görüntü çizse de; rakibini marke etmeyi bilmediği için bu bahsettiğim pozisyonlarda rakibini kaleciyle çaprazdan karşı karşıya bırakıyor ve gol yeniyor.

    bana sorarsanız bu maçta bu bahsettiğim tipte gollerden 1 ya da 2 tane yememiz mümkün; çünkü ceyhun gülselam, selçuk inan, gustavo colman, sezer badur gayet dirençli futbolcular, bizim ön liberolarımızdan daha dirençliler ve çok sayıda top çalacakları kesin. özellikle ön liberolarımızın topu oyuna sokamayışları düşünüldüğünde, birçok pas, hangileri oynarsa oynasın, bunlarda kalacak ve alanzinho'ya, gabric'e oynayacaklar. bu ikisi de oldukça yaratıcı futbolcular. şenol güneş'in tam olarak nasıl bir orta saha kurgusuyla çıkacağını bilemesek de; ön liberoda hangi ikili başlarsa başlasın(bizim de yardımlarımızla) iyi oynayacak, forvetin arkasındaki üçlüde ise muhtemelen burak yılmaz, alanzinho ve gabric olacak. burak yılmaz koşup duran, bal yapmayan bir arı olabilir ama gabric ve alanzinho, top teknikleri yüksek ve yaratıcı futbolcular; bu sorun demek. göbekten rahatça ilerleyen alanzinho'nun ceza sahamıza bir kaç metre kala, savunma arkasına sarkıp markajdan kurtulan gabric'e top kestiğini ve golü yediğimizi şimdiden gözümde canlandırabiliyorum. sabri'ye 2 günde markaj yapmayı baştan öğretemeyeceğimize göre, alanzinho'nun ceza sahasına yaklaşmasını önlemeli ve en iyi pres yapan iki ön liberomuzla başlamalıyız; barış özbek ve mustafa sarp... evet; elimizdekinin en iyisinin bu olması gerçekten utanç verici. bazen sabri ön libero oynasa nasıl olur diye bile düşünüyorum.

    -----küçük bir parantez-----

    şiddetle ihtiyaç duyduğumuz ön libero transferi için ne kadar bütçemiz var bilmiyorum. eğer kısıtlıysa ve üst düzey bir futbolcuya yetmeyecekse; önümüzdeki sezon gustavo colman'ın takıma alınmasına itiraz etmem. yaş 24, pres orta halli ama elimizdeki ön liberolardan daha iyi, top kullanma üst düzey, her iki ayağıyla da vurabiliyor, her yere koşuyor... box to box da oynayabiliyor, ön libero da; elano'nun sakatlanması(allah korusun tabi) halinde de box to box takılabilir. hazır trabzon'da anlamsız bir bakıya maruz kalıyorken ucuza kapatılsa ne güzel olur.

    baktın ki trabzonspor colman'ı vermiyor, ya da yabancı kontenjanı sorun oldu; colman'dan daha kötü pas ama daha iyi pres yapan, colman ayarında şut çeken ceyhun gülselam da "bence" iyi bir transfer olur.

    -----küçük bir parantez-----

    özetle, sıkıntılı olduğum iki adet konu vardır:

    1-) normalde umut bulut, bizim lucas ve emre'nin arasında nefes alamaz fakat; emre güngör, gutierrez'in driblingleri karşısında fizik olarak dayanabilir mi, bilmiyorum. ayrıca burak yılmaz, gabric ve alanzinho da ceza sahasına topla sık sık yaklaşacaklar. "servet oynasın, garanti olsun!" desen, bu sefer de bizim markaj bilgisinden yoksun, "tank" servet'in umut bulut'u(yanlış okumadın) kaçırıp gole sebebiyet verme ihtimali mevcut...

    2-) en iyi performanslarıyla bile çok sayıda pas hatası yapacağına adım gibi emin olduğum ön liberolarımız(hangisi oynarsa oynasın), kötü pasları toplayıp alanzinho ve gabric'e aktaracak olan trabzonspor ön liberolarını(yine hangisi oynarsa oynasın) "maçın yıldızı" yapabilir. yani istatistik olarak selçuk inan, sezer badur ya da ceyhun gülselam çok sayıda top çalmış görünür; istatistikler "galatasaray topu ikram etti, hücuma çıkarken top kaybı yaptı" demez. haliyle ertesi günün gazetelerinde de "x şahane hücum başlattı!" yazar. milli takım yolu bile açılır heriflere... top alanzinho'ya gelince golü nasıl yiyeceğimizi de yazdım yukarıda, uğraştırma beni tekrar. ön liberolarımızın presinin etkisiz kalacağından emin gibiyim; ama yine de bazen iyi maçlar çıkarttıkları oluyor...

    avantajlarımız da mevcut tabi ki:

    hakan balta ve sabri sarıoğlu'na ne kadar laf etsem de, bunlar birebirde öyle kolay kolay geçilecek futbolcular değil; trabzon'un kanattan top sürmesine izin vermezler. keita ve arda turan'ın hücum presi de eklendiğinde, trabzonspor'un kanattan verkaçla hücum geliştirme ihtimali de ortadan kalkar. tabi hakan balta yerine caner erkin'in sol bek oynaması, bu hesabı altüst edebilir ama; hakan balta'nın sahada olması halinde her iki kanat da bizimdir!

    trabzonspor'un ön liberolarının ne kadar dirençli olduğundan bahsetmiştim. gerçi son 12 mart 2010 gaziantepspor trabzonspor maçı'nda çok üst düzey değillerdi ama bunlar yine de presi bilen adamlar ve sahaya elano'yu kilitlemek için çıkacaklardır. çok da sorun değil; ne kadar iyi tutarsan tut, elano gibi bir futbolcu illa ki birkaç kere o presten kurtulacak ve topu etkili kullanacaktır. keita ve arda'yı ligdeki herhangi bir futbolcunun durdurması zaten mümkün değil...

    trabzonspor'un defansında egemen korkmaz'ın oynayamayacağı söyleniyor. egemen çok güçlü bir futbolcu; ben olsam yerine ceyhun'u çekerim. rigobert song'un ilk 11'de olacağı kesin... song her zamanki gibi markajda çok çabuk ama eski kuvvetinde değil, birebirde geçilebiliyor. bu durumda ilk 11'deki tercihim jo alves olur; baros 2. yarıda oyuna girer...

    barış özbek; sözüm sana. inişli çıkışlı performasınla bana hayatı sorgulatmayı başardın; şu hayat yolunda, çok az varlığı/olguyu tanımlamakta zorluk çekmişimdir, senin performansının tanımını bulmakta çektiğim kadar. bu maç, o kadar ortada bir maç ki; galibiyetimiz %60 senin performansına bağlı... kap ulan şu formayı!
  • 29
    ligin son haftalarının klişe laflarından "artık her maç final" cümlesinin cuk oturduğu maçlardan biri. şampiyonluk yolundaki en önemli engellerden biri gibi görünen bu maç tahminimizden daha kolay geçeceğe benzer. ligde zirvenin bir hayli gerisinde kalan trabzonspor'un elinde tek kupa ihtimali ziraat türkiye kupası kaldı. hafta içinde oynayacakları yarı final maçına*yorgun çıkmak isteyeceklerini sanmıyorum. o yüzden bu maçta öyle ısıran, sert oynayan bir trabzon beklemiyorum ben açıkçası. olabilecek sakatlıkların ya da muhtemel kart cezalarının kupa maçını etkilemesi ihtimali beni bu beklentiye itiyor. hal böyle olunca da sert ve baskılı rakiplere karşı zorlanan takımımızın tam istediği futbol ortamının oluşması kaçınılmaz. rahat bir gelibiyetle önümüzdeki haftayı beklemeye başlayabiliriz gibi geliyor. skor tahminim de 1 - 3. goller, jo, elano, baros.
  • 30
    haftanın en önemli maçı. deplasmanlarda, kendi sahamızda oynadığımız gibi oynayamıyoruz. arda'nın da antrenmanda sakatlanmış olması can sıkıcı. durumu henüz netlik kazanmadı. trabzonspor ise son 4-5 haftadır adam akıllı top oynayamıyorlar, girdikleri bir kaç önemli pozisyon var, onları da umut'la değerlendiremiyorlar. bu maçta da aynı senaryo devam eder büyük ihtimal. girecekleri maksimum 3 pozisyon civarı olur. neill'in performansı da çok önemli tabi. bizim için önemli olan asıl bölge ise hücum. defans bir şekilde hallolur bu maçta ama hücumcularımızın formda olması çok önemli. sonuca gelecek olursak, galatasaray ne yapıp edip bu maçı kazanır. trabzonspor engelini de aşar. hatta bu maç sonucunda trabzonspor eskişehirspor'un da altına düşer.
  • 31
    sondan dokuzuncu maçımız. bugüne kadar galatasaray'ın deplasman performansının, özellikle sıkı takımlara karşı iyi olduğunu söyleyemeyiz. bursa, fenerbahçe, beşiktaş, eskişehir, kayseri puan kaybettiğimiz deplasman maçlarımızdan ilk aklıma gelenler. bu maçlardan beşiktaş ve kayseridışında iyi oynadığımız, son ana kadar kazanacağımızı hissettiğim maç da yok. mantık olarak puan kaybedilecek maçlar belki.
    ama içeride son dakikalarda yediğimiz gollerle kaybettiğimiz puanlar yüzünden böyle bir puan sıkışıklığına düştük. ligdeki rakiplerimiz de içeride puanlar kaybettiler. onların maçlarını izlediyseniz bilirsiniz, zaten o maçları kazanamazlardı.
    galatasaray'ın durumu pek öyle değil. kazanacak futbolu oynayıp, saçma sapan gollerle kaybettiğimiz puanlar var ali sami yen'de.
    fikstürün iyice sıkıştığı bugün trabzonspor maçını kazanmamız gerekir. artık saha içi oyunları kadar psikolojik faktörlerin de devreye girdiği zamanlara girdik. eskişehir maçından önce güzel bir avantaj yakalamışken, eses'e yenilmek bütün moralleri bozdu mesela. artık rakiplere korku salmak da gerekiyor.

    fikstür avantajı diye bir şey varsa, bizim kağıt üstünde büyük bir avantajımız var. hem fenerbahçe hem bursaspor ali sami yen'e geliyor. beşiktaş - fenerbahçe maçı var ayrıca ligin son haftasında bursa beşiktaş'la oynayacak. ama bunların hepsi kağıt üstünde lehimize gözüküyor.

    alınan sonuçlar olarak büyük liglere benzemeye başlayan süper lig'de, trabzonspor maçında puan kaybetmek normal sayılabilir. ancak, hem avantajlarımızı korumak hem de öne geçmek için kazanmamız gerek.
    kazanır mıyız? bilmem. kim bilebilir ki. ancak hissedebilir, ben hiç bir maç hissedemiyorum kazanma kaybetme konusunda bir şey. içime de doğmuyor.
  • 32
    medyanın ve fenerbahçeli yöneticilerin hafta başından beri yaptığı baskılar ve gündemi değiştirme çabaları nedeniyle tüm konsantrasyonumuzu kaybettiğimiz maçtır.. şu andaki tek derdim takımdaki oyuncuların aklının fener maçında olması ki umarım böyle bir şey yoktur.. şunu tekrar söylüyorum ki eğer bu maçı alırsak şampiyon oluruz.. bu maç şampiyonluk yolunda fener ve bursa maçlarından çok daha kritik bir maçtır çünkü bu maçı kazanan takımın kendi seyircisi önünde oynayacağı diğer 2 maçta puan kaybedeceğini düşünmüyorum.. o yüzden diyorum ki, alın gelin bu maçı sonra her şey çok güzel olacak..
  • 33
    (bkz: #340757)

    son gelişmelerin ardından devam ediyoruz. arda turan yok; sol kanattan açık verme ihtimalimiz arttı. kaptanın sahada olamaması durumu da mevcut, bu iyi olmadı...

    caner erkin, arda turan'a kıyasla daha süratli bir kanat oyuncusu; trabzonspor'un beklerinin ofansif oynadığı düşünüldüğünde, bol bol sıfıra inebilir. ama hakan balta oynamaz ve sol bek caner, önünde sol açık giovani oynarsa; sıçtığımızın resmidir. zaten gol yemeden kapatabileceğimiz bir maç olduğuna inanmıyorum; bir de üstüne caner'in defanstaki yetersizliği ile gio'nun defansa hiç dönmemesi eklenince, sol tarafımız koridor olabilir. burak yılmaz, top tekniği çok düşük bir futbolcu olabilir ama yine de çok koşuyor; caner onu tutamaz.

    giovani'nin sol kanat performansı çok düşük ama yine de sağ kanattan keita'yı kesmeye değmez; kaptan arda da yokken forvet arkasında ilk 11 başlarsa çok iyi olur, geciken patlamayı gerçekleştirebilir. orta sahada da elano - barış/mustafa oynarsa gereken direnci sağlayabilir.

    duyduğum kadarıyla egemen korkmaz'ın oynaması da mümkünmüş; jo alves'i bir tek o tutabilir trabzonspor'dan...
  • 35
    çantada keklik olmayan turkcell super lig 26.hafta karşılaşması. yani ligin bitimine daha 8-9 hafta var.

    rakip trabzonspor. hani şu dördüncü büyük. hani şu altı kez şampiyonluk ipini göğüsleyen trabzonspor. evet o. kolay değil; hatta çok zor bir maç. final niteliğinde. şahsıma göre bir hafta sonraki fenerbahçe maçından bile daha zor ve daha kritik bir maç. nedenleri var elbetteki, boşu boşuna konuşmuyoruz...

    trabzonspor şu anda ligde beşinci, 43 puanı var. altıncı kayserispor'da 43 puana sahip. onların hemen ensesinde 42 puanla eskişehirspor var. yani trabzonspor bu maçı ne yapıp, ne edip kazanmak ister. herşeyini koyar sahaya. böyle bir derbiden üç puanla çıkmak hem altın bulmak olur hem de takım için çok büyük bir moral kaynağı oluşturur. trabzon, o gazla da zaten kolay kolay da puan kaybetmez. çünkü onların en büyük amacı avrupa kupalarına katılabilmek. bu maçta puan kaybedip 1 puan aldıklarını varsayalım. 44 puan yaparlar. eskişehirspor bu haftayı bay geçiyor. kayserispor ise maçını henüz oynamadı. kayserispor maçını alırsa 46 olur, eskişehir ise zaten 45 puana yükselecek. yani trabzon, bir anda yedinciliğe kadar gerileyebilir. onlar için önemi çok büyük yani...

    öte yandan gelelim bize... oldukça zorlu bir periyoda giriyoruz. bugün trabzon, haftaya fenerbahçe, ondan sonraki haftaya deplasmanda sivasspor maçları var. gerçekten çok çok zor. ama bu periyodu en iyi şekilde atlatmak bizim elimizde. bu maçlardan alınacak 9 puan bizi şampiyonluğa çok yaklaştırır. 7 puan almak kötü mü olur? hayır tabii ki ancak önümüzde bursaspor'un olduğunu unutmayalım. onlar ali sami yen'e gelene kadar bütün maçlarını kazansa ve biz bir beraberlik dahi alsak, çok rahat bir şekilde geleceklerdir buraya...

    yani, en başta da yazdığım gibi çantada keklik değil bu maç. daha doğrusu, bundan sonra hiçbir maç çantada keklik değil. bizim elimizden gelebilecek tek şey, takımımızı destekleyip, onlara güvenmek. yolunuz açık olsun aslanlar...
  • 42
    galatasaray'in arda turan'in sakatligi disinda cikabilecegi en iyi kadroyla sahada yer alacagi mac. kalede leo franco, defans dortlusunde sabri sarioglu, lucas neill, servet cetin, hakan balta bu kadroda o pozisyonlarda ilk tercih edilecek isimler. bu yil cok formsuz olan on libero oyuncularina bakarsak yine kotunun iyisi diyebilecegimiz baris ozbek ve mustafa sarp sahada olacak. ileride abdulkader keita, elano blumer ve jo alves de assis silva da ilk olarak dusunecegimiz isimler. ancak burada kilit nokta giovani dos santos'un gosterecegi performans. oynadigi maclara bakinca kasimpasa maci disinda kendini gosterdigi bir mac yok. dos santos ve jo alves'in mac icindeki durumuna gore caner erkin ve milan baros alternatifleri de kulubede. trabzonspor'da en dikkat edilmesi gereken oyuncular alanzinho, gustavo colman ve serkan balci. bu macin kazanilmasi durumunda hem yarin ligde kalabilmek icin mucadele veren denizlispor'la oynayacak olan bursaspor, hem de puan farkini acacagimiz kuslar baski altina girecektir. ozellikle haftaya ali sami yen'de avlanacak olan kus. ayrica trabzonspor'da durumu mac saatinde belli olacak olan egemen korkmaz oynamazsa, galatasaray'in daha da avantajli duruma gececegi mac.
  • 45
    galatasaray gibi iyi başladığım bir senenin; yine takımım galatasaray gibi elimde tek hedefi kalmış bugün itibariye bir doğum günü çocuğu olarak, çok kötü anılar ve olaylarla terk ettiğim eski yaşımın sene-i devriyesinde, bana hediye olacak müsabakadır.

    sizlerin ve takımımın bulunduğu her yerde, sahadaki aslanların terinde, bir cümlenin öznesinin galatasaray olduğu her durumda umut vardır. tıpkı yaşamda olduğu gibi. tıpkı keko'nun * bugünkü maçta umutlarının yeşerdiği gibi. çok büyüksün aslanım, geçenlerde mardin'li kardeşimiz, bugün elazığ'lı, ilk yarıda poşulu adnan başkan....galatasaray türkiye'dir, bu topraklar bizimdir, "türk'üm" diyenlerindir.

    bugün şeref tribününde iki büyük ve güzel insanı el ele izleyeceğiz. gülünce gözlerinde güller açan, güzel insan sadri şener ile belki de tarihin en şanssız dönemine denk gelen bir seçim yarışına girecek olan büyük karizma adnan polat. bir maçtan çok daha fazlası yaşanacak bugün avni aker semalarında ve çimlerinde. kazanan kim olursa olsun, her iki takımın da şanına yakışır bir maç olacağından şüphem yok.

    bizim karadeniz insanıyla olan dostluğumuz, rakip seyircilerin tribüne alınmadığı bir derby maçta,trabzonspor'lu kardeş taraftarları tribünde görmeyi istediğimiz bir ali sami yen gecesinde başlamadı ki bu gece bu dostluğa bu maçta gölge düşsün!

    bu müsabaka; damarlarımda kan gibi dolaşan aslanlarımızın galibiyetiyle sonuçlanırsa, pastaya fazladan bir mum daha ekler; o mumu da sizin için üflerim sevgili renktaşlar! bu da, "pastanın üzerinde 40 mum olacak" demektir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın