• 249
    fatih terim galatasaray'a geldiğinden beri sadece birkaç maç donk-fernando ikilisini oynatmıştı şampiyonluğun kritik maçlarında. buradaki etebo hamlesi ben 1 puana razıyım hamlesidir ki bu hocadan hiç görmeye alışmadığım bir şeydir. burada sorun taktik anlayışın değişmesi değil, baskı altında 3 metreye top atarken tereddütte olduğumuz etebo'nun oynamasıdır.

    iki takım da topu bırakmaya çalışacak. top kimse patlayacak hepimiz göreceğiz. son olarak da şöyle bir not vermek isterim.

    metin tekin anlatmıştı bunu. 2008 avrupa şampiyonası öncesi ya da sonrası tam tarihini hatırlamıyorum. ispanya ile oynuyoruz. tüm hafta tek forvet nihat çıkacak şekilde hazırlanıyor takım. maçtan bir gün önce hoca, biz kendi oyunumuzdan vazgeçemeyiz diyerek, semih'i de ilk 11 e atıp çift forvet başlıyor. sonuç olarak yeniliyoruz ama rakip dönemin en dominant takımı.

    ben kendi oyun karakterimizden etebo gibi dengesiz, pas kalitesi kötü, sadece dribbling ile alan kat eden bir oyuncu için vazgeçtiğimize hala inanamıyorum. umarım ben haksız çıkarım da bir şekilde kazanırız.
  • 150
    kar yağışı altında ve karlı zeminde oynanacaksa; ayağı yere sağlam basan, mücadeleci ve fizikli oyuncular ile oynamak lazım.

    pas felan hikaye bu tarz zeminlerde, şişireceksin ve duran top kovalayacaksın. ben mesela direkt ömer bayram'ı oynatırım. fizikli olsa da rüzgardan düşen diagne yerine de şut tehdidi olan babel'i ileri uca koyarım. tembel pas belhanda ile sakatlıktan yeni çıkan soso'yu yedek bırakırım. savunma da donk yerine de fiziğini daha iyi kullanan luyindama'yı tercih ederim. maçı tutmam gerekirse de kılınç yerine oyuna donk'u alırım.

    okan
    linnes - luyindama - marcao - saracchi
    kılınç - taylan - ömer
    oğulcan - babel - arda

    bakalım hoca neler yapacak. şans yanımızda olsun.
  • 140
    hocanın çok farklı, süpriz bir rotasyonla çıkacağını düşünüyorum. ilgaz çınar da bir az önce beklentime yakın bir yorumda bulundu. hem larini duran topta savunmak hem fizik avantajı dolayısı ve hem de hava şartları muhtemelen karlı olacağından dolayı 3 lü savunmayla oynayabiliriz. yani marcao-donk-luyindama aynı anda saha da olabilir. sarachi ve linneste defansif sıkıntılarını düşününce bu tip diziliş daha doğru olacaktır.
    forvette beşiktaş defansı zaaflarını düşünüp diagnenin yanına süpriz forvet olarak oğulcanı koyacaktır, ki gerektığinde sağa kayarak oynayabilsin. feghouli ilerleyen süreçte mutlaka süre alacaktır, bu skora göre diagne veya oğulcan yerine olacaktır.
    ortasaha da ise taylan göbekte zaten banko olacaktır, kanatları zaten belirttim mecburiyetten sarachi ve linnes.
    gelelim kalan ortasaha 2lisine, esas maçı çözen ve belirleyecek nokta buradaki tercihlerimiz olacaktır. bu noktada ben olsam hazır üçlü stoperden kule gibi adamları koymuşken duran top avantaji ile ömer bayramı oynatırım ve maçı çözmesi için hemde kondisyonu daha iyi kullanması için 60 gibi ardayı oyuna atarım. sağ orta sahaya ise şut yeteneği ve direncinin yüksekliği nedeni ile emre kılınç ile başlayıp yine 60 gibi yıpranan rakibe belhanda ile değiştiririm.
  • 161
    okan (gönül isterdi ki muslera yazalım ama az kaldı)
    linnes-luyindama-marcao-sarrachi
    belhanda-taylan-kılınç
    oğulcan-diagne-arda

    şeklinde sahada olacağımızı düşündüğüm maç. beşiktaş topu bize vermeyi ve önde baskıyla oyun kurulumunu zorlaştırarak kapacağı toplarla kalemizde etkili olmayı düşünecektir. onun için bu açıdan kritik adamlar luyindama-belhanda ve kılınç. bu konuda ekstra uyarılarak (özellikle luyindama) mümkün olduğunca az riskli oynanmaları sağlanmalı. belhanda'yı kalemizden olabildiğince uzakta tutup top çıkarırken sondan 1 önceki pasta falan buluşturmamız lazım. beşiktaş'ın kuvvetli orta sahası karşısında topu ayağımızda olabildiğince az tutup kaleye gitmeliyiz. bana göre maçın bizim açımızdan savunmada en önemli iki konusundan biri buydu. diğeri de ghezzal savunması. orada kılınç yerine ömer tercih ettiğimizde orta sahanın pas kabiliyetini baya aşağıya çekeceğimizden kılınç ghezzal-rosier savunması için görevlendirilmeli, sarrachi'yi çok yormamalıyız. arda sivas'ı sever dedik attı, trabzon'u sever dedik attı, beşiktaş'ı da sever kendileri. sendeyiz kaptan, çıkar bizi bu işten.

    edit: sezon başı arda'nın takıma katılmasını istemeyen bir yazar.
  • 408
    beni artık sürekli tekrar edilen hatalar, eldeki kadroya uymayan oyun planları, zamaninda yapılmayan ya da hatalı yapılan oyuncu değsiklikleri, yönetim tarafında hesapli bir sekilde alinabilecek oyuncu bulamayan beceri noksanı kadro, düzgün çalışmayan scout ekibi, gençlerin forma giymemeye devam edip akbaba ve belhanda gibi umursamayan sporcularin her maç sahada yer tutmasi falan cidden baydı. bu karşılaşma bitmeden kapattim, sakin sakin evde bir nefes aldim camı açıp. ardından köpeğimin tasmasini takip sokaga ciktim 15 dakika yürüyüp eve döndüm. ne yorum, ne tekrar ne de maçla ilgili bir kelime okumadim.
    bir takımda elbette vasat oyuncular da olabilir. ama akbaba, belhanda, ömer, etebo, şener, sekidika, donk ayni ekipteyse bu isimlerle mi şampiyonluğa oynanir yani? ya özellikle sonradan giren emre akbaba ve kırk yılın başında forma şansı bulup aninda sakatlanan, o dakikaya kadar da sürekli pas hatasi yapan şener, hiç arda'ya ve taylan'a bakıp da utanmiyorlar da. "adamlar kalp krizinin eşiğinde oynuyor, biz ne yapıyoruz" demiyorlar bile.
    bu kadar vasatlık, zorlamacılık, aynı hatada diretme ve benzer yanlislardan doğruya ulaşma çabası beni cok sıktı cidden. derdim tranafer falan değil. eldeki kadroya uyacak bir oyunun bulunup uygulamaya geçmesini istiyorum. bıktik mıy miy pas oyunundan. oyuncularimiz ayağa top atmaktan koşu yoluna bakmayi falan unuttu. sporcularimiz boş koşu yapma refleksininyitirdi. arda bugun 3 kere boş alana top atti oyuncular hareketlenmedi bile o denli unutulmuş yani. eh oyun kafamiz buysa kusura bakmayin da yani, son 15 20 dakikalarda alır köpeğimle serin havada yürürüm en azindan üzülmem takimin halini gördükçe.
    tanım: içler acısı halimizle isabetli bir veya iki şut çekebilip 10 kisi kalarak yenildigimiz maç.
  • 415
    en çok hakem hakkında konuşulması gerekirken, fatih hocamın dahi değinmediği karşılaşma olmuştur. yönetim mi? onlar zaten beyaz sayfanın dolmasını bekliyorlar.

    maçı hakem üzerinden okumayalım! tamam. kendi oyunumuzdaki eksikleri görelim! tamam. transfer yapılmadı! tamam. futbolcumuzun* gereksiz kartı maçı bitirdi! tamam. hepsine tamam ama maçtaki ilk dört kırılma anının ikisinde cüneyt çakır başrolde yer alıyor ve bunlardan üçü aleyhimize sonuçlandı.
    söz konusu kırılma anlarını oluş sırasıyla belirmek gerekirse;
    1. oğulcan’ın kaleciyle karşı karşıya kalacağı çok net bir pozisyonumuzun avantaj oynatılmayarak kesilmesi.
    2. marcao’nun şutunda çizgiden çıkarılan top.
    3. yine marcao’nun hatalı geri pasında larin’in çok net pozisyonu kaçırması.
    4. rosier’in saracchi’ye sert müdahelesinde -hakem yorumuna göre kırmızı bile olabilecek- net ikinci sarının atlanması.

    deplasmanda 120 dakikalık kupa maçı sonrası, yine deplasmanda soğuk ve kar yağışı altındaki derbi maçını gayet akılcı bir şekilde 1 pozisyon vererek oynadık. yukarıda bahsettiğim kırılma anlarından ikisi lehimize gelişse sözlük, sosyal medya vs. yangın yeri değil bayram yeri olacaktı.

    (bkz: that’s the football)
  • 397
    fatih terim maça, 0-0'ı alayım, bunu da fiziksel olarak mücadele edecek bir kadroyla yapayım planıyla sahaya çıktı, etebo ve luyindama 11 çıkmasının mantığı bu, maçta diagne kırmızı kartına kadar beklediği şeyi de aldı, hatta klasik fatih terim'in değişiklik yaptığı dakikaya(65.dk) yaklaşırken diagne kırmızı kart gördü. burada hocanın planının bozulduğunu düşünüyorum, 0-0'da oyun hakimiyetini elinde bulunduran beşiktaş, kırmızı sonrasında tamamen ipleri eline aldı ve maçı hamlelerle bitirdi.

    kadromuz maalesef tek bir oyun planında başarılı oluyor, topun bizde kaldığı ve rakip sahaya pasla yerleştiğimiz oyun anlayışında, onu da her maçta yapmak mümkün değil, birazda rakibin buna izin veren bir oyun anlayışı benimsemesi gerekiyor. bu maçta pas oyununu oynayabilir miydik ? ya da beşiktaş müsade eder miydi ?

    son olarak kadromuza değinmek istiyorum, fazlaca sıradan oyuncuya sahibiz, fark yaratacak oyuncularımız az, bu tarz takımlar kolay öngörülebilir. kadromuz takviyeden ziyade doğrudan 11 oynayacak futbolculara ihtiyaç duyuyor. rakibimiz beşiktaş'ta, oğuzhan, atiba, josef ortasahasıyla başladı, kenardan dorukhan, mensah hamlesi yaptı, bizde ise orjinal mevkisi ortasaha olan belhanda ve taylan dışında futbolcu yok.

    fatih terim'in hiç mi hatası yok ? elbette var, çıkarttığı 11 yaptığı yapamadığı hamleler tartışabiliriz fakat galatasaray'ın şampiyonluğa oynayacak kadrosu bu değil, burada suçu fatih terim'e atıp gözümüzü kaparsak hocaya da haksızlık yapmış oluruz, herkes üzerine düşen görevi yapacak yapmalı...

    (bkz: 17 ocak 2021 beşiktaş galatasaray maçı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın