antalyaspor – galatasaray : 0-4 standart sonuç. babama doğum günü armağanı olsun.
önce başlığı açıklayayım. benim gençliğimde böyle deplasmanlar korku yaratmazdı. büyük takım antalya’ya ve benzeri deplasmanlara gidince 2 puan alır gelirdi. şaşırmayın, o zamanlar galibiyete 2 puan veriliyordu.
sonradan işler değişti. sanki burası ingiltere’ymiş gibi her takım her takımı yener gibi bir acayiplik oluştu. çok şükür ki galatasaray son iki sezondur bunu yıktı. galatasaray çıtayı tekrar olması gereken yere yükseltti. unutmadan geçen sezon galatasaray’ın yenemediği tek takım antalyaspor’du.
başlığın açıklamasının devamı en sonda.
hamit hasta olunca fatih hoca sağda aydın’ı solda amrabat’ı kullandı. mantıklı mı, mantıklı. ama emre çolak’ı hoca hiç oynatmadı. çolak’ı avcı oynatmasa çarmıha gererdik. ama takımın başında hz. fatih terim olunca ne diyeceğiz ki. sonucu da almışken.
maç başladı bir de baktık ki; şifo mehmet selçuk inan’la orta sahadan bir adamını adam adama savunmaya almış. zeki isminde 1991 doğumlu bir genç futbolcuymuş kendisini tutan. sanırım 7. ya da 8. dakikaydı zeki inan ‘ı kaybetti. çünkü inan solbekti o sırada. inan topu aldı, taşıdı, güzel bir pas attı. gerisinin önemi yok, yan hoca balta için ofsayt kaldırdı ki bence değildi. vurgu yapmak istediğim konu inan’ın zekası. bu konuyu galatasaray sözlükte entry olarak yazmıştım, meraklısı bakabilir :
http://gss.gs/1058176zaten oyun çok uzun sürmedi. maçın başları sayılacak bir dakikada galatasaray golü buldu. derslik bir goldü yahu. top taca gitti. amrabat topu aldı, tacı kullandı, elmander’le buluşturdu, gol oldu. yıllardır söylüyorum, futbolcu kurnazdır diye. amrabat bu akşam bunu gösterdi. bu gol bir kurnaz tilki golüdür. başrolünde amrabat var, yardımcı erkek oyuncu elmander. antalya savunması futbolcu değil mi, onlar kurnaz değil mi? tutulup kaldılar anlaşılan. bir de kalite farkı diye bir şey var yahu, atlamayalım bunu.
sonrasında oyun başladığı gibi rölantide devam etti. galatasaray maç sonuna kadar pozisyon vermedi. hele isaac oyundan atıldıktan sonra. bence haksız atıldı. adımı sırasında istemsizce muslera’nın kavalına bastı, yunus yıldırım oyundan attı. bence yanlış.
bu dakikadan sonra maç bitti zaten.
yıldırım demişken, türk futbolunun bazı yildirim’lardan kurtulması lazım. yildirim demirören, aziz yildirim, yunus yildirim, bülent yildirim. üzgünüm.
antalya benim için futbol değil tatil demek. bu sene gidemedik yahu. benim kız seneye üniversite sınavına girecek, tatil yapmayacak diye biz de yapamadık, havuz falan idare ettik.
benim kız çok planlıdır, maşallah.
cris iyi topçu. adam iki ayağıyla da hem uzun hem de kısa pas yapabiliyor. ujfalusi’den sonra taraftarın ağzında kekremsi (ne demekse) bir tad bıraktı ama ujfa’dan daha iyi bile olabilir.
gelelim manchester maçına. zor maç be abi. en azından taraftar için. nerede izleyeceğiz maçı yahu? d-smart gibi ticari gerçeklere tamamen direnen bir şirketin yayınlayacağı maç. bir sürü arkadaşımı kazıklamış bir şirket. önce avrupa maçları ücretsiz deyip sonradan paket almanız gerek diyen bir şirket. fenerbahçeli ferit şahenk’in en çok para kazanacağı şampiyonlar ligi maçlarının bir bölümünü devrettiği bir platform. devrettiği demek safça bir yaklaşım elbette, sattığı demek lazım. belki de emir gelmiştir, emir demiri keser, malum.
mevzuyu kıvırmadan net ortaya koyalım. galatasaray’ın şampiyonlar liginde içeride oynadığı maçları star tv, deplasmanda oynadığı maçları d-smart verecek. büyük bir sahtekarlıkla karşı karşıyayız. normalde, içerideki maçları taraftar desteği için kodlu kanal, deplasmanda açık kanal vermesi gerekir. ama adamların umurunda değil ki. bu ülkede seyirci desteği için nöşetel maçı canlı yayınlanmadı lan, bu da mı size bir şey ifade etmiyor.
ha, böyle davranınca d-smart alacağımızı zanneden gerizekalılara gelsin lafım, bu işin akıl hocaları büyük ihtimalle yüksek maaşlarla çalışan, amerikalarda eğitim görmüş tiplerdir, oğlum bu millet korsan link diye bir şey keşfetmiş ki, kıçınızı yırtsanız engelleyemezsiniz. oğlum fener maçı da yok, kesmeyin yayını.
endüstriyel futbol yüzünden maça gelemedik bir türlü, kusura bakmayın. ayrıca bu endüstriyel futbol falan değil. neyse, sakinim, hayat benim.
manchester’da kafa kafaya maç bekliyorum. hoppppaaaaa….. bir sor, neden böyle dedim, bir sor.
bizim memlekette eleştirdiğim şey var ya, dandik takımları gözümüzde fazla büyütmek, hah. bu mevzu oralarda bizden önce başladı. adam bakıyor maçkolik’e galatasaray deplasmanda 4-0 galip, kime , hem de ligde 3 maçta 6 puanlı antalyaya. diyor ki, temkinli olmak lazım. alex ferguson demiyor elbette, ama tribüne gelecek lavuk diyor. hocası kim lan bunların diyor, altan tanrıkulu’nun kulakları çınlasın wikipediaya bakıyor. hassssiktir, fatih terim. adam fiorentina ile milan’ı çalıştırmış.
araştırmaya devam. eski tuluslu umut var, yine gol atmış. türkiye gol kralı burak var, yine gol atmış. faslı amrabat var, vay amk o da gol atmış.
şişşşşt, ses etmeyin, selçuk inan’dan haberleri yok.
alex ferguson gibi birinin galatasaray’ı küçümseyeceğini düşünmek saflık olur. türk takımları için güzel bahane olabilir ama galatasaray için geçerli bir yaklaşım değil. bizi küçük görmelerine ve tavşan misali bacak aralarından geçmemize ihtiyacımız yok. 2008 fenerbahçesi değiliz biz. kaldı ki, en büyük avrupa başarısıdır fenerbahçenin.
bizi mümkün olduğunca ciddiye alsınlar, önlem alsınlar. büyük galatasaray’ın hak ettiği budur.
asıl önemlisi, eğer önlem almazlarsa bu galatasaray’ın karşısına kim çıkarsa çıksın fena yapar. avrupalı bunu biliyor, sen de bil galatasaraylı. diğerlerini boşver, onlar tarla sürmekten yorgunlar, diğerleri de altılıyı tutturma peşinde.
siz 69 yaşından 70 yaşına girdiğiniz gün, doğum gününüzde oğlunuz, gelininiz, torununuz aradığında galatasaray maçını konuşabilecek misiniz? benim babam konuştu. babam 15 eylül’de 70 yaşına girdi. zamanında maç sonları metin oktay’ı omuzlarında taşımış adam. allah uzun ömürler versin. doğum günün kutlu olsun, seni seviyorum baba.
*