• 3
    kısaca son 3 avrupa serüvenimizde biz; b.dortmund, arsenal, atl madrid, juventus, real madrid, chelsea gibi takımlarla oynamışız.
    beşiktaş ise son 2 avrupa macerasında, napoli, benfica, lyon, monaco, leipzig ve porto ile oynamış.

    fener avrupa ligi yarı final oynadığı sezon, gruplardan sonra; bate borisov, v.plzen, lazio ve benfica ile oynamış ki zaten benfica,2ya elendiler. lazio'yu da burada lazio 10 kişi kaldıktan sonra yenebildiler.

    aslında ben halimizden memnunum. juve ve real'li gruba düşmekten zerre korkmamış hatta mutlu olmuştum. sıkıntı şu diğer iki takım bize nazaran avrupa ligi ayarında gruplara düşüp başarılı olunca bizimle aynı muameleyi görüyorlar. hatta önümüzde görülüyorlar.
  • 5
    (bkz: sorunsallaştıramadıklarımızdan mısınız?)

    böyle bir başlığı açanın moderatör olmasına mı yanayım, yoksa türkiye'nin avrupa'daki bir numaralı temsilcisi galatasaray'ın sözlüğünde böyle bir başlık olmasına mı yanayım bilemedim.

    sonra niye uefa kupamıza tesadüf diyorlar diyoruz. empati kurarsak anlarız niye tesadüf dediklerini. euroleague kazanan takıma teneke kazanmış muamelesi yaparsak, şampiyonlar liginde 3'te 3 yapmış takımı sorunsallıklara (ne demekse!) boğarsak; kendi başarılarımıza bok atanlara da niye yapıyorsunuz deme hakkını kendimizde bulamayız.

    elbette ki bunlar da tartışılabilir, itirazım yok. ancak ekseriyetle her rakip başarısından sonra, leipzig ne biçim takım, casillas dede olmuş, monaco da marlboro paketi gibi yorumlar yaparsanız inandırıcılığınızı kaybedersiniz.

    ben beşiktaş'ın başarılı olmasının tüm takımlara sirayet edeceğini düşünüyorum. örneğin; cenk tosun'un yabancı sınırı gelsin diyenlere nasıl bir tokat attığının konuşulması gerekiyor. veya 20 sene öncede kalan galatasaray taraftarının yeni başarılarla kendini güncellemesi, yeni adımlar atması bir şeyleri ezeli rakiplerden görerek harekete geçmesi gerekiyor. beşiktaş'ın şampiyonlar liginde başarılı olması, galatasaray'ın daha da başarılı olmasını sağlayacaktır. rekabetten başarı doğurmanın yollarına bakalım. bok atmanın değil...

    şampiyonlar liginde kolay rakip olmaz bana göre. elemesi imkansız rakipler olabilir. onlar gelirse kura şanssızlığı dersin. gelmezse başa baş oynamanın yoluna bakarsın. durum budur.
  • 6
    bir üst kuralarda ben de hile yapıldığına kanaat getiriyorum ama grup aşamasında hileli kura çektirebilecek takım zaten avrupa'nın sayılı takımlarından birisidir ve bu aşamada hileyle falan işi olmaz.

    son yıllara bakarsak;
    galatasaray'a united, cluj, braga düştü. tartışmasız kolay bir gruptu. zar zor çıktık.
    bir sonraki sezon; juventus, real madrid, kopenhag düştü. ilk 2 belli yorumları geldi, galatasaray fena yamulttu.
    bir sonraki sezon; dortmund, arsenal, anderlecht düştü. geçen seneden daha kolaydı ama zor bir gruptu, sonuçta rezil olduk.
    bir sonraki sezon; atletico, benfica, astana geldi. bence kolay bir gruptu. benfica'yı altımıza alabilirdik. ama astana'yı bile yenemedik.

    beşiktaş'a gelirsek; ilk sezon napoli, d.kiev, benfica geldi. kolay bir gruptu ama zayıf bir takım da yoktu.
    bu sezon ise; leipzig, monaco, porto düştü. daha zor bir grup oldu beşiktaş için ama beşiktaş şimdiden 9 puan yaptı.

    baktığınız zaman son altı sezonda türk takımlarına iki zor grup gelmiş. ikisi de galatasaray'a denk gelmiş. o zaman son derece normal bir durum bu.
    şampiyonlar ligindeki en güçlü 10-12 tane takım dışında her takıma kolay takım deme şımarıklığına türk insanı olarak sahibiz. sorun kuralarda değil bizim bakış açımızda demek ki. alın işte ben de kolay grup dedim ama grupta porto, monaco ve leipzig var. aslında hiç de kolay değil.
  • 1
    hem kulüp düzeyinde, hem de milli takımımız düzeyinde olup niyeyse genelde galatasaray'ı pas geçen ve uzunca bir süredir var olduğunu gözlemlediğim durum. burada güçlü takımdan kastım yani ihtimal dahilinde olabilecek en güçlü rakiplerden ziyade görece güçlü, hatta bildiğin direkt güçsüz rakiplerin gelmesi...

    mesela milli takımımızdan başlamak istiyorum, brezilya ile hem de iki kez karşılaştığımız 2002 dünya kupasından sonra euro 2004 elemelerinde grup aşamasında ingiltere ile aynı gruba düşmüştük. işte hesapta olması gereken de bu iki örnek. velhasılıkelam 2006 dünya kupası elemelerinde bir sürü deli takım arasından ukrayna, yunanistan ve danimarka'lı saçma sapan bir gruba düştük. tamam yunanistan euro 2004 şampiyonuydu da sonra babayı aldılar yani, bize de kimin birinci torba olduğu belirsiz bu acayip kura geldi. euro 2008 elemelerinde de yunanistan, norveç, bosna falan geldi :( şans mı, uyuzluk mu belli değil anasını satayım... turnuvada da belki de en zayıf birinci torba takım olan portekiz ile aynı gruptaydık. almanya, italya, fransa, ispanya, hatta hollanda gibi görece daha güçlü takımlar hep diğer üç gruptaydı, hatta ölüm grubu bile vardı. neyse ki ittire ittire yarı finalde almanya ile karşılaştık. 2010 dünya kupası elemelerinde tanrıya şükürler olsun ki dönemin en baba takımı olan ispanya ile eşleştik. hiç de rezil rüsva olmadık. olmayız da zaten kimse olmaz çünkü farklı bir motivasyon oluyor ama yeter ki şöyle iyi bir rakip olsun futbol izleyelim. euro 2012 elemelerinde almanya, 2014 dünya kupası elemelerinde ise hollanda ile eşleştik, çok da güzel oldu :( euro 2016 elemelerinde grubumuzda bu sefer yamulmuş bir hollanda, çek cumhuriyeti ve de izlanda vardı, yine alternatif bir senaryo oldu ama turnuvada ispanya ile eşleştik. son olarak da 2018 dünya kupasında izlanda, hırvatistan ve ukrayna gibi alternatif takımlarla eşleştik. her takım için durum böyle midir bilemiyorum ama sanki ufaktan bir büyük tehditlerden yırtma durumu var gibi emin değilim...

    şimdi fenerbahçe ve beşiktaş için de tek tek yazmayacağım, zira mal meydanda ve her iki takım da hem avrupa liginde hem de şampiyonlar liginde hep görece tırışka takımlarla eşleşiyor, ki futbolu takip eden herkes de bana hak verecektir fakat öte yandan real madrid'ler, manchester united'ler hep bize ikişer ikişer geliyor aq :( sahi barcelona, bayern münih falan niye hiç çıkmıyor rakiplerimize hiç anlayamıyorum... her seferinde de ezeli rakipler birbirleri için en kötüsünü diler ama ballı kuralar gelir genelde... bize de geliyor tabi arada, mesela schalke 04 falan ama rakiplerimize ve milli takımımıza nazaran en az şanslı biz olabiliriz.

    bu bir ağlama, sızlanma ya da yakınma olmayıp sadece gözlemdir... keşke hep büyük takım çıksa bize hiç sorun değil.
App Store'dan indirin Google Play'den alın