• 1
    yüzeysel bir futbol takipçisiyimdir. belli ana dizilişler dışındaki dizilişlerin abartı olduğuna inanırım. futbolda başarı mı istiyorsun? boğuşacaksın, ısıracaksın, koşacaksın... türk futbolu dediğimiz organizmada hele azman olacaksın, dipdiri olacaksın falan filan. adına ister pas oyunu diyelim ister pozisyon oyunu, bunun bizim dna'mıza uygun olduğuna inanmıyorum. şöyle bir hücum marşı olan takıma hunharca saldırmak dışında başka bir şey yakışır mı olm:

    https://youtu.be/8ytsC61i2KI

    yeniçeri kostümümü giydim bile! :(

    ya da stadındaki maçlarda rakibini şu tempoyla katliama davet eden taraftarın takımına pas, pozisyon oyunu falan fıstık yakışır mı baba:

    https://youtu.be/irOFCpNfJDI

    beni bayıyor pas oyunuymuş, pozisyon oyunuymuş, cartmış curtmuş. galatasaray'ı galatasaray yapan mantalite yırtıcılıktır, ölümüne saldırmaktır. sal hocam sağlı sollu çitaları bekten, kanattan. koy göbeğe gencecik çim eater'ları, seri'nin önünde biçsinler, kessinler. anadolu efes neden avrupa basketbolunun ebesini belliyor 2 sezondur? ergin hoca kırdı larkin'le micic'in zincirlerini, verdi "dümdüz edin" emrini ve hooop:

    fırtınam, felaketim hasretim,
    yetmiyor, sevişmeler yetmiyor,
    şiddetin ne hoş, ne güzel şefkatin,
    sevdikçe, sevesim geliyor,
    ölene kadar peşindeyim bırakmam...
  • 2
    özür diliyorum aynı başlığa peş peşe iki kere entry girmiş olacağım.
    yahu ts*maçında adamlar iki kere pres yapmaya kalktı, akıllarını aldık. bir daha pres yapmaya cesaret edemediler feghouli atılana kadar.
    yahu geçtiğimiz sezonlarda (ki takımın başında hoca vardı) deplasmanı geçtim, kendi sahamızda bile pres yiyorduk.
    özellikle ligin ikinci yarısında hiç pres yedik mi?
    allah’ın cezası virüs olmasa şampiyonluğu kutlayacaktık.
    kısmet böyleymiş yapacak bir şey yok.
    adam bir sistem bulmuş ve bunu oynatmak
    istiyor.
    tam olarak olmasa da %60’ın üstünde becermiş. bence sabretmek gerekiyor.

    edit:

    --- alıntı ---

    bende fenerbahceliyim ; fenerbahçe böyle futbol oynasın bir kez , iki kez yenilir, gerisini kazanır. adamlar top oynuyor hemde onca eksiye ragmen. gs ye sallayacaz diye bu tür yorumları doğru bulmuyorum.

    --- alıntı ---

    https://twitter.com/...955103441301505?s=21

    fb’linin biri altan tanrıkulu’na cevap vermiş.
  • 3
    açıkçası son 3 yılın özetini çıkarırsak, ilk sene devre arası gelen hoca; elindeki oyuncuları parlatarak vede rakiplerin ikramları ile savaşarak şampiyonluk kazandı.

    * geçen senede hepimizin malumu bir santrafor krizi ile başlayan, şampiyonlar liginde bile eren derdiyok ile devam eden, devre arası büyük kesiklerin atıldığı ve hoca tarafından yönetimin devre arası transfere mecbur edildiği bir sezonda yine hoca kafasındaki oyunu, kafasındaki oyuncular ile oynayamadan ama günü kurtaracak bireysel performans ve bir kaç taktiksel hücum varyasyonu ( onyekurunun savunma arası-arkası koşuları, geriden gelen feguilinin katkıları, çoğu sıkışan maçta doldur boşalt goller ile alınan 3 puanlar ) bir şekilde son maçta şampiyonluk ipi gögüslendi.

    bu sene hoca " artık tamam" kafamda belirlediğim oyunu oynayacağım dedi, bu oyun şu an hepimizin bolca konuştuğu ve duyduğu " pozisyon oyunuydu" .

    https://www.youtube.com/watch?v=O7pK_WtuQSg

    videonun 1:09:24 saniyesinde bundan tam 20 yıl önce uefayı kazanan kadroya da aynı şeyleri söylüyordu hoca. " benim için futbol pozisyon oyunudur" diyordu. şimdi 20 yıl sonra bu fatih terimi niye pozisyon oyunu oynuyoruz diye eleştirmek çok acımasızca değil; birşeyi, o şey olduğu için eleştirmek gibi birşey.

    ben kendi adıma sahadaki oyundan zevk alıyorum, paslaşmalar, araya atılan toplar, defanstan sakince pasla çıkış. bazı maçlarda çok iyi yaptık bazılarında eksik yaptık, ama bu oyunu oynamak için kaliteli ayaklara ve birbiriyle oyun oynama pratiği gelişmiş oyunculara ayriyetten sabıra ihtiyacımız var. tam sabır ve birbiriyle oyun oynama alışkanlığı kazanıp 8 maç üst üste kazandığımız dönem lanet bir virüs çıktı, buda herşeyi bizim için silbaştan yaptı malesef..

    ama bende hoca gibi bu oyuna inanıyorum. kritik konu ise muslera, luyindama, marcao, seri iskeletinin bozulmadan yapbozun eksik parçalarını bu transfer döneminde doğru tamamlarsak seneye bambaşka bir seviyeye çıkabiliriz. ama tüm kadroyu burada yazılıp çizildiği gibi sil baştan kuracaksak malesef bu oyundan vazgeçmeliyiz, istikrar olmadan bu oyunu oynamak çok zor, bana kalırsa tek yolu, pozisyon oyununu iyi oynayan takımlardan transfer yapmak ki buda bizim ekonomik şartlarımızda imkansız hale geliyor.

    bu seneki * bizim için çok kritik, gelen giden oyuncu anlamında değil, hangi oyunu oynayacağımız anlamında da.
  • 4
    12 temmuz 2020 ankaragücü galatasaray maçı uzerinden elestirilmesi yersiz olan oyun anlayisi. iyi futbol iyi oyuncularla oynanir arkadaslar. bu macta futbolu unutmus linnes, 17 yasindaki emin, sag acik omer bayram, ortada emre akbaba-taylan antalyali ikilisi vardi ilk 11'de. sonradan girenler de jubilesine gun sayan selcuk, pivot santrfor ahmet calik, acemi iki kenar yunus ve jesse. gurrpeginin de dedigi gibi bu kadroyla hangi anlayisi benimsersen benimse sorun yasarsin cunku super lig seviyesine gore bile kotu bir kadro.

    bir de pozisyon oyunuyla ilgili bir dezenformasyon/yanilgi var. arkadaslar rakip kaleye pas yaparak, saha icinde rakibin savunma pozisyonunun icerisinde bosluklar yaratarak gidiyoruz demek, top rakibe gecince pres yapmayacagiz demek degil. aksine bu oyunun bayrak tasiyani pep guardiola takimlarina bakarsaniz pres istatistiklerinde hep tepelerde gorursunuz. iste bakin city'nin bu konuda eksik kalmakla elestirildigi sezonun istatistiklerine, avrupa'da ilk 5'teler pres denemeleri konusunda: http://gss.gs/QBN. burada bir de city'nin topa sahip oldugu sureyi hesaba katarsaniz bu istatistigin ne anlattigini daha iyi anlarsiniz.

    guardiola'nin bunu tercih etmesinin basit bir sebebi var. topu ne kadar fazla onde tutabilirseniz o kadar fazla hucum edersiniz, rakibi o kadar fazla zorlarsiniz. ne kadar cok denerseniz golu bulma sansiniz o kadar artacaktir tabii ki. aksine topu ne kadar geride kazanirsaniz da oyununuzu tekrardan olgunlastirmaniz, topu tekrardan 3. bolgeye tasimaniz o kadar zorlasacak, uzun zaman alacaktir. dolayisiyla savunmayi one cekip, topu kaybedince hemen presle geri kazanmak onemli bir parcasidir guardiola'nin oyununun. bu sezon galatasaray ozellikle sezonun ilk yarisinda bunu yapamadi. bunu yapamamasinin sebebi hocanin tercihi midir, yoksa onde feghouli-falcao-babel, gobekte nzonzi-seri, beklerde mariano-yuto olmasi midir? bu oyuncularin 1'ini, ikisini kaldirabilirsiniz presli oyunda. ama saha icindeki 10 oyuncudan 7'si boyle olursa mecburen rakibi geride karsilamak zorundasiniz. bu noktada hocaya getirilebilecek tek elestiri fizik antrenman kalitesinin yetersizligidir ki o elestiriyi de hepimiz getiriyoruz.

    son bir ekleme daha yapacagim. guardiola bu kadar teknige dayali bir oyun oynuyor gorunmesine ragmen kullandigi kanat oyuncularina bakarsaniz sterling, mahrez, sane gibi isimler gorursunuz. bu oyuncular olaganustu sprinter isimler ve ust duzey dripling yetenekleri var. burada da cok basite indirgeyecek olursak bircok baska fikrin yaninda soyle bir fikir var, eger benim geriden pasla cikmami engellemek icin onde cok siddetli pres yaparsan ben de bu sprinter isimleri kullanir, onlari savunmanin arkasina tek pasla kacirir golu atarim... dar alanda da tabii ki half spaceleri kullanirken bu oyuncularin hizlari onemli ama bu da bir tehdit. bizde sag kanatta feghoulinin savunma arkasiyla falan hic ilgisi yok, surekli geriye gelip oyun kurma derdinde. solda da sezon basinda babel'in hic ikinci forvet oyunu oynayamadigi ve buyuk hayal kirikligi yarattigi ortada. bu oyunu bu sekilde oynadiginiz zaman rakip savunma cok rahat pozisyon aliyor, dengesini hic bozamiyorsunuz. ayni oyunun bir tarafina onyekuru'yu koydugunuzda dahi rakip savunma dengesinin nasil bozuldugu ortada... yine benzer fikirle guardiola'nin rakip savunmalari cozmek icin farkli bir opsiyon olarak forvete ibrahimovic'i aldirdigini unutmayin (basarisiz bir deneme olmus olsa da). yani bir noktada pragmatik olmak da onemli, ikinci bir firmino, ikinci bir messi bulamayiz o zaman bu oyun calismaz diye dusunmek bence yanlis. onun yerine one vedat muriqi koyar hem geriden topu ileriye tasirken baski yedigimde ikinci bir opsiyon yaratirim, hem onde pres oyunumu guclendiririm diye dusunebilmek onemli. tabii dusunduklerini gerceklestirmek bazen insanin kendi elinde olmuyor, dolayisiyla beraber calistigin yonetim kadrosu daha da onemli...
  • 7
    ismi ingilizce'deki "possession" yani "sahip olma, hakim olma" tanımından gelen, oynayan takımın topa hakim olduğu futbol türü, tiki-taka'nın günümüze evrimleşmiş hali.

    bizde bu "pozisyon oyunu" olarak çevrilmiş, ancak hatalı bir tanım. "hakimiyet oyunu" olarak çevirisi daha doğru olabilirdi.

    peki bu oyunun gereklilikleri nelerdir?

    1 - topa sahip olma. her maç en az %60'larda topla oynamak bu oyunun bir şartıdır, çünkü topa sahip olmadığın sürece bu oyunun bir anlamı olmaz.
    2 - yüksek pres gücü. dünya üzerinde hiç bir takım, bu oyunu mükemmelleştiren pep guardiola'nın takımları bile eninde sonunda elbet topu kaybedecek, çaresiz. bunun karşılığında doğrudan geçişte top kazanmak için pres gücünün yüksek olması en önemli noktalardan birisidir.
    3 - pas yüzdesi yüksek oyuncu grubu. öyle ki kalecinin bile ayağının çok düzgün olması, oyun kurulumunda yer alması gerekir. sadece pas yüzdesinin yüksek olması yetmez, bu pası dikine de yapabilmesi gerekir oyuncuların.
    4 - hareketlilik ve tempo. düşük tempoda oynandığında bu oyun sonuç vermez, çünkü topa sahip olmayan rakip 2 şey yapacaktır burada: a) pres ve geri kazanma. b) geride bekleyip atağı öldürme. takımın bu sistemdeki kalbi olan orta saha oyuncuları hareketli ve tempolu olacak, sürekli boşluk arayıp bulup bu boşluklarda iş yapacak ki taktiksel düzen işlesin.

    temelde bu 4 özelliğin bulunduğu bir takım aslında bu oyunu oynayabilir. ama geçenlerde yazdığın rol futbolu başlıklı yazım (bkz: #3337038) ile birlikte değerlendirmek gerekir bu durumu.

    şimdi, bu oyunun tabir-i caizse zirve noktası olan manchester city'ye bakalım:

    oyuncu rollerini incelediğimizde (misal son maçları olan norwich city maçına göre bakalım) sağ kanatta kanadı etkin kullanabilecek bek, merkezde ayağı düzgün iki stoper, orta saha özellikli sol bek, orta sahada oyunu geriden kurmada usta bir ön libero, iki hem tempolu hem topa hakimiyeti üst düzey orta saha, iki delici içe kat eden ve bitirici kanat, forvette foden. foden'ı özellikle ayrıca yazdım ki bu yazının esasında ana noktası foden'ın kullanımı olacak.

    bilmeyenler için (mümkünmüş gibi) foden esasında bir orta saha oyuncusu. sol iç veya sol kanat olarak oynayabilecek bir isim. ama pep guardiola kendisini takımın en uç noktasında kullanıyor ve bunun bir nedeni var.

    şu yazdığım oyuncu rollerine ek olarak kalede ederson'u eklediğinizde, takımın tamamı topu üst düzey kullanabilecek oyunculardan oluşuyor. yukarıda yazdığım 3. madde. peki buna ek olarak 4. madde de sağlanıyor mu? 1 oyuncu dışında sağlanıyor, o 1 oyuncu artık eski hareketliliğinde olmayan 6 numara fernandinho. ama zaten kendisinin hareketliliğine gerek yok çünkü takım tamamen hareketli oyunculardan oluşuyor. fernandinho durağan, öylece bekleyen bir oyuncu demiyorum elbete bunu yazarken ancak manchester city'nin bu 11'indeki en durağan oyuncu demek yanlış olmaz. bu eksiği nasıl tamamlarsın, orta saha oyuncularının ikisi de sürekli barcelona'da xavi - iniesta'nın busquest'in önünde oynadığı gibi "recieve - pass - offer" düşüncesinde olarak. nedir recieve - pass - offer? "topu al, pası yap, boşa kaçıp pası almak için takım arkadaşına yardımcı ol".

    guardiola'nın icadı olmayan ama modern futbola entegresini kendisi yaparak adeta yeniden yarattığı false 9 işte burada ekstra önem taşıyor. rakibin orta saha ve savunma bloğu arasında topu sırtı dönük alacak, gerekirse yeniden pas bağlantısını daha sağlam bir şekilde merkez orta sahaları kendisine doğru çekip hem rakibin orta saha düzenini hem de savunma düzenini bozarak yeniden oyun kuracak şekilde kullanması, ya da rakip kendisini takip etmiyor ve orta saha oyuncuları markajda ise o alanda topu aldığında rakibin tüm dengesini bozacak şekilde topla oynayabilecek olması. bu oyuncu barcelona'da messi'ydi, bayern'de ribery, bugün city'de foden (ya da bernardo silva).

    gelelim bu entry neden bugün?

    biraz önce 17 şubat 2022 barcelona napoli maçının özetini izledim ve izlerken bir şey fark ettim:

    bizim - bizim gibi diğer takımların hatta bu oyunun esas çıkış noktası barcelona'nın bu oyunun esas oyuncularından birisi xavi ile bile bu oyunu oynayamama nedenini.

    çünkü yorumumuz yanlış. biz guardiola'nın oyununu kurmayı deniyoruz, ama onun yaptığından farklı şekilde deniyoruz. hepimiz.

    bakın manchester city bu false 9'ı kullanırken 2 kritik şey yapıyor:

    1 - kanattaki iki oyuncu da aslında forvet gibi, hem süratli hem bitiriciliği yüksek isimler.
    2 - orta saha merkezdeki iki oyuncu da geç koşular ile ceza sahası içerisinde boş alan bulabilecek hem zeki hem golcü oyuncular.

    2. maddedeki 2 oyuncuya +1 orta saha oyuncusu eklemenin tek bir yolu var: forvetsiz, forvet bölgesinde orta saha oyuncusu kullanmak. böylelikle birisi savunma + orta saha arasındaki alanda iş yaparken diğer ikisinin geç koşusuyla birlikte çoğunlukla 2 stoper oynayan takımlara 3 koşucu ile saldırıp birisini boş bırakmak.

    futbolun en önemli kuralı, alanda rakipten +1 fazla olmak. 3 oyuncunun merkezden koşu ile ceza sahasına girmesinin etkisi bu işte.

    bunu bilmeyen yok artık: https://gss.gs/w4H.png

    bu 20'li saha parselizasyonu. pep'in bir antrenman sahasına çizmesi, buna göre oyuncuları çalıştırması vs. efsanedir artık.

    şimdi bunda city ve x bir rakip düşünelim, rakip city'den orta saha kontrolünü alabilmek için 4-4-2 dizilmiş olsun:

    https://gss.gs/f92.png

    foden topu sırtı dönük aldı. rakip stoperler ne yapacak? foden'ı sağ stoperin takip etmesi demek soldaki sterling'e, sol stoperin takip etmesi sağdaki mahrez'e, orta sahaların geri dönüp kapatması ilkay ve bernardo'ya alan bırakacak. bırakmazsa foden'ın oyun kurmasına izin veriyorsun.

    https://gss.gs/nIL.png

    burada koşu yapan her orta saha sonuca gider.

    bizdeki problem tam olarak bu. barcelona'daki problem de tam olarak bu. false 9 kullanımı tamam, ama orta sahalarda koşu atacak oyuncularımız yok ya da oyunun farklı yerindeki oyuncuların eksiğini bu orta sahalar kapatmaya çalıştığından biz bu oyunu sonuca götüremiyoruz.

    misal halil dervişoğlu'nun oynadığı galatasaray'ı düşünelim. cicaldau'nun bu koşuyu yapması gerekir, yapabilir mi? gayet tabi, zaten adamın özelliği bu olduğu için alındı, halil topla buluştuğunda açtığı alana cicaldau koşu yapacak. ama cicaldau ya taylan'ın top çıkaramaması ile uğraşıyor, ya berkan'ın kaptırdığı topla.

    bu yüzden diyorum, bizim bu taktiği uygulamamız için 6 numaradan önce 8 numara koymamız gerekirdi. ha 6 numara koyduk, 8'e taylan'ı çekmemiz gerekirdi, berkan'a nazaran daha doğru topla oynayabilen bir oyuncu. bize gomis lazım değildi, çünkü sorun golcümüz değil, golcümüz de sorun ama orta sahadan gol katkısı alamamamız da sorun bunu çözmemiz forvetimiz ne kadar kötü olursa olsun bizi sonuca götürürdü.

    şimdi false 9 olarak messi yoksa elinde, orta sahaların ya da kenar oyuncularının ekstra gol katkısı sağlaması bu taktiğin olmazsa olmazı. bak city'de false 9 da gol katkısı veriyor ama mesela bayern'de bu katkının çoğunluğu thomas müller'den geliyordu, ki adamın raumdauter olarak olayı bu.

    anlık olarak kadromuza baktığımda benim bu sorunu çözebilmek, forvet dışında diğer oyunculardan maksimum gol katkısı alabilmek için kurmamız gereken 11 şudur:

    https://i.galatasaray11.com/8n7k52gy.jpg

    ancak bu kadar çıkarabiliriz, ancak bu kadar sonuca gidebiliriz. kerem ve morutan'ın rolleri burada inanılmaz önemli, halil zaten false 9 işini doğru yapabilir, bu kadro ile cica'ya koşu için alan yaratabiliriz.

    ama, bana kalırsa halen ve halen aynı şeyi söylüyorum: ya bu oyunda ısrar etmeyeceğiz, ya da bu oyunda ısrar ediyorsak eğer gerekli eksikleri tamamlayıp buna göre transferler yapacağız. yani şu andaki şu yukarıda kurduğum 11 bile aslında doğru değil, halen eksikleri var. taylan'ın yerine belki 1 oyuncu eklesek bu sorunlar çözülebilir, bilmiyorum. ama yabancı sınırı ile o da çok zor.

    neyse, konumuza dönecek olursak: bu oyunun adı pozisyon oyunu değil ya, topa hakimiyet oyunu. ona göre bakalım lütfen. *
App Store'dan indirin Google Play'den alın